Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

Bölüm 976: Burası Senin İdam Sehpan! (2)

“Ne yapmayı planlıyorsun?!” Yang Que yanındaki Shen Qiu'ya bakarken orada yüzü kapkara bir şekilde duruyordu.

“Sana sadece şunu söylemek istiyorum, Ruh İttifakı'nın yanına ufacık bir yaklaşman dahi olursa Yang Aile'n bu dünyadan yok olur!" Büyük Yaşlı Kıdemli Shen Qiu somurttu.

Yang Que, Ruh İttifakı'na girmeye cüret edemiyordu ama Şehir Efendisi pozisyonunu Yang Qian'a devretmeye istekliydi. Ama bu, Ruh Şehri'ni Ruh İttifakı'na devretmeye eşdeğerdi.

Durum böyle olduğundan Shen Qiu'nun Yang Ailesi'ne karşı kibar olmasına gerek yoktu!!

“Beni tehdit ediyorsun!” Yang Que'nun gözleri alev püskürüyordu. Konumu çok yüksek ve güçlüydü ama bugün ikinci defa tehdit ediliyordu!!

“Sadece şu anda bulunduğun durumu anlaman gerektiğini söylüyorum!” Kabus Sarayı'nın üyeleri hiçbir zaman mantıklı konuşmazdı ve Shen Qiu'nun da bunun için bir nedeni yoktu. Başlangıçta bunun olması için katliam yapmak istemişti!!

Chu Fangchen çok katliama başladığından Büyük Yaşlı Kıdemli olarak Shen Qiu'nun da oturup yan taraftan izlemek için bir sebebi yoktu.

Şu anda yaptığı şey, cesaretine onun bile hayran kaldığı bu genç adama Ruh İttifakı uşaklarını katletme şansı vermekti!

Bunu yapan sadece Shen Qiu değildi. Üç büyük saraydaki tüm ruh imparator sınıfı üyeler Büyük Yaşlı Kıdemli Shen Qiu'nun niyetini anladı.

Sanki koltuklarında oturuyor ve hareket etmiyorlarmış gibi görünüyorlardı. Ancak, gerçekte, çoktan kendi ruh andaclarını rakiplerinin üzerine kilitlemişlerdi!

“Şehir Efendisi Yang, torunun senin yerini alır almaz üç büyük sarayımız burada durmayacak. Bu yüzden, üç büyük sarayımız bu şehri kan banyosuna çevirmekten çekinmeyecek. Şu anda bunun mükemmel bir fitil olduğunu düşünmüyor musun?” dedi Shen Qiu, sakince.

Yang Que yüzü çirkin bir halde arkasını dönüp gözleriyle üç büyük saray üyelerini süzdü.

Gerçekten de, üç büyük saraydan herkes savaşmaya hazırdı!

Shen Qiu'nun muhtemelen sadece emir vermesiyle Ruh Şehri'nde ruh imparatorları arasında bir savaş patlak verecekti. Bu olursa Yang Que Ruh Şehri'ne ne olacağını hayal dahi edemezdi.

Ama aslında önemsediği şey Chu Mu'nun Yang Qian'a attığı tokattı ve onu yarı ölü halde bırakmasıydı.

Ancak, torunu için harekete geçmek ve Chu Mu'nun icabına bakması için bizzat gitmek veya birilerini göndermek istiyorsa şehri yok eden üç büyük sarayla karşı karşıya kalacaktı!

"Shen Qiu! Beni durdurabilirsin ama hanginizin Zhu Chao'yu durdurabileceğini görmek istiyorum!! Zhu Chao'yu seni yok etmeye zorluyorsun!!" dedi Yang Que, öfkeyle!

“Şehir Efendisi'nin bu konuda endişelenmesine gerek yok. Burada huzur içinde oturup izlemeye ne dersin?” dedi Shen Qiu.

Yang Que'nun yüzü karardı!

Torunu fena halde dövülmüştü ve ruh yeteneği yarışması kan gölüne dönüşmüştü. Bunun Ruh Şehri'nin kan rengine boyanması için bir zemin olma ihtimali vardı. Sadece bir hayalet sakin kalabilirdi!

    ...

“Ağabeyim bu sefer gerçekten delirdi.” Ning Maner koltukların merkezinde oturdu ve sessizce konuştu.

Prenses Wan Ning'in hiçbir şey düşünmüyordu ve sadece Ning Maner konuştuğunda biraz kendine geldi.

Chu Mu'nun hareketleri ruhuna büyük bir darbe indirmişti!

Ruh Kilisesi'ne ve Ruh İttifakı'na tek başına karşı durmaya cesaret ettiğine inanmak çok zordu!

Korkusuz bir adam başkalarını katlediyordu!

Dünyada ondan daha pervasız biri var mıydı?

    ...

Katliam dalgasından sonra savaş meydanı sessizliğe kavuştu!

Bir zirve imparatoru sınıfı Yedi Günahlı Tilki ve zirve imparator sınıfı Beyaz Kabus. Bu iki ruh hayvanı adamın yanında duruyordu ve katil makinalar gibiydiler!

Orta seviye imparatorları çok kolayca öldürüyorlardı, yüksek seviye imparatorların dahi karşı koyabilecek gücü yoktu. Ruh Kilisesi uzmanları ve Zhu Chao'nun astları bir süreliğine öne çıkmaya cesaret edemedi!

Kendisi harekete geçmemiş olan Zhu Chao'nun son derece çirkin bir ifadesi vardı.

Bu genç adamın gücünün bu seviyeye ulaşacağını hiç beklemiyordu. Astları harekete geçmemiş olsa onları yerinde kendi olduğu takdirde büyük acılar çekerdi!

İki zirve imparatoruyla başa çıkmak kolay değildi. Arkasında onu yakından izleyen kaplanlar gibi üç büyük saraydan bir grup üye olduğunu da biliyordu. Bu yüzden mecbur kalmadıkça bu kadar kolay harekete geçmezdi.

Gözleriyle etraftaki Ruh İttifakı'ndan yüksek seviye imparatorlu üç kıdemliyi, yüksek seviye imparatorlu dört yardımcısını ve üç Otuz İki Kabuk uzmanını süzdü.

“Onunuz, birlikte icabına bakın!” Zhu Chao soğukça emretti.

On uzman Zhu Chao'nun sözlerine itaatsizlik etmeye cesaret edemedi. Aynı anda bir büyü söylemeye başladılar. Her biri bir tane yüksek seviye imparator çağırdı.

Daha sonra, üç Ruh Kilisesi kıdemlisi başka bir yüksek seviye imparator çağırdı.  

Onur platformunda anında 13 yüksek seviye imparatora oldu.

Yüksek seviye imparatorların kükremeleri, cenneti ve dünyayı sarsıp şehrin merkezindeki binaların bile sarsılmasına sebep oldu!

    ...

On üç yüksek seviye imparator. Bu, sadece genç bir adamla başa çıkmak için muazzam bir formasyondu!

Bu dövüşün sonucu ne olursa olsun Wanxiang Bölgesi'nin tümünü serseme çevirecekti!

    ...