Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

Bölüm 966: İnsanları Hayatta Bırakmak Gibi Bir Alışkanlığım Yok

Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan. Suikastte en usta şeytan türlerinden biri!

Bu Zhu Haoting'in üçüncü ana hayvanıydı. Bu ruh hayvanını kullanarak onun için tehdit oluşturan birçok insana suikast düzenledi.

Ve bu sefer, kibirli genç bir adam belli ki bu şekilde ellerinde can verecekti!

Ona acımalı mıydı?

Zhu Haoting içten içe alay etti. Üst düzey oyunculuğuyla, buz imparatoru öldürüldüğünde endişeli ve çıldırmış bir ifade sergilemişti. Ancak aynı zamanda, şeytanının ölüm pençelerini bu genç adama doğru uzatmasını izliyordu, ki bu da kendisini çok aşağılanmış hissettirdi.

“Boğazını parçala!” Zhu Haoting heyecanla Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan'a emretti!

Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan, uzun keskin kuyruğu olan son derece sıska bir maymun şeytanıydı. Keskin kuyruğunun içinde zehirli bir kılıç da vardı. Kuyruğu düşmanın boğazına dolanır ve zorla çekilirse ya boğazdan oluk oluk kan akar ya da kellesi yere düşerdi!

Nihayetinde, Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan bir saldırı başlattı!

Bakışları, sanki sıska vücudu havadayken şok edici bir hız ve güçle aniden patlamışçasına bir şimşek gibiydi. Vücudu garip bir şekilde Chu Mu'nun önüne indi. Ölümcül kuyruğu Chu Mu'nun kafasından geçirilen bir ölüm ilmiği gibiydi!

Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan'ın gücü ve kuyruğu bir dağın zirvesini kaldıracak güce sahipti.

“Mie!!!!!!!!”

Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan keskin bir çığlık atınca Chu Mu'nun önüne fırlayan asma şeytana dönüştü. Keskin zehirli pençeleri boğazına yöneldi!

“Geber!”

Zhu Haoting çılgınca güldü. Başka bir dahi ellerinde katledilecekti. Dahası, imparator sınıfına sahip olanlardan biriydi!

Chu Mu'yu katledilmek üzere olduğunu gören Zhu Haoting bu adamın öleceğini anladı. Bu zulümden gelen bir zevkti!

“Bu dünyada yüz milyarlarca insan var ve olağanüstü yetenekli ruh hayvanı eğitmenleri bir araya getirilseydi, onlardan bolca olurdu. Ancak, zirve noktasında duranlar asla yetenekli olanlar değildir. Aksine, onlar nasıl hayatta kalacaklarını ve diğer insanları nasıl öldüreceklerini anlayan kişilerdir!” Zuh Haoting gece gökyüzünde duran genç adama bakarken alay etti.

Gerçekten de Zhu Haoting zamanında dahiler arasında bir dahi olarak tanınmıştı.

Ancak Wanxiang Bölgesi'ne ulaştıktan sonra dahilerin değersiz olduğunu ve en hızlı ölenlerin onlar olduğunu fark etti.

Zhu Haoting bunu anlayamamış ve birinin uşağı oluvermişti. Bu kan dersini almayan ruh hayvanı eğitmenleri ölüme sarılı bu kaderden kaçmakta zorlanırdı.

“Bu konuda sana katılıyorum.” Aniden, Zhu Haoting'in kulağına ürkütücü bir ses çalındı!

Zhu Haoting'in yüzündeki ifade dondu ve çoktan hayatını kaybetmiş olması gereken genç adamın vücuduna baktı.

Genç adam birden gözlerini açtı ve artık gümüş renkte olan göz bebekleri Zhu Haoting'in gözlerini yakan şiddetli bir yıldırım ışığıyla parladı!

“Öldür... Öldür onu!” İçini saran tuhaf korku Zhu Haoting'in şok içinde bağırmasına sebep oldu!

Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan bu insanın saldırısından sağ çıkmasını beklemiyordu. Kuyruğu tekrar boynuna dolandı ve ardından acımasızca yan tarafa savruldu!

Ancak, güç kullanmaya çalıştığında güçlü kuyruğuyla insanı bir santim bile oynatamadığını keşfetti. Görkemli bir yüksek seviye imparator, hareket etmek için güç harcamaya çalışan küçük bir palyaço olmuştu.

Chu Mu elini kaldırdı ve Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan'ın kuyruğunu yakaladı.

Daha sonra, iki eliyle sıska Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan'ın kafasını ve arka bacaklarını tutup aniden ikiye ayırdı!

“Si la!!!!!!!!”

Zehirli kan dört bir yana saçılırken Tuhaf Şaşırtıcı Şeytan iki parçaya bölündü!

Chu Mu'nun üzerine bir damla kan bile düşmedi. Chu Mu elini gevşetti ve cesedin iki yarısı elinden kaydı.

Zhu Haoting hayrete düşmüştü. Genç adama şok içinde bakarken ruh yarasından gelen acıyı dahi hissedemiyordu!

O kadar uzun süre yaşamıştı ama ilk defa bir ruh hayvanı eğitmeninin yüksek seviye imparatoru ikiye ayırmak için kendi kol gücüne başvurduğunu görmüştü!!

Bu bir insan mıydı yoksa şeytan mı?

“Mo Xie, öldür onları.” Chu Mu bizzat harekete geçmeyi planlamıyordu. Mo Xie'nin yüksek seviye imparatordan kurtulmasına yardım ettikten sonra onlardan kurtulmak daha da kolay olurdu!

Mo Xie, onu uzaklaştıran buz imparatorunun yaşamasına izin vermedi. Dokuz kuyruğu kırmızı bir ışıkla parlayıp buz imparatorunun su buharına dönüşmesine sebep oldu!

İki yüksek seviye imparator anında öldürülmüştü. Zhu Haoting çabucak avantajını kaybettiğini fark etti!

Bu adam hayatta kalma kanunlarını gerçekten biliyordu. Durumun olumsuz olduğunu gördüğü an kaçmayı seçti!

Ama Chu Mu çok şaşırmıştı çünkü Zhu Haoting'in zirve imparatorunun kaçış hızı aşırı yüksekti. Bu onun beklentilerini aştı!

“Mo Xie, kovala!” dedi Chu Mu.

Chu Mu Mo Xie'ye atladı ve Zhu Haoting'i kovaladı.

Zhu Haoting, Chu Mu'yu engellemek için iki yüksek seviye imparatorunu feda etti.

Mo Xie'nin iki yüksek seviye imparatordan kurtulmaktan başka çaresi yoktu.

İki yüksek seviye imparatoru öldürdükten sonra Zhu Haoting çoktan uzaklara kaçmıştı. Mo Xie'nin zirve imparator ondan pek yavaş olmadığından ona yetişmesi için çok zaman harcaması gerekiyordu.

Chu Mu kesinlikle mecbur kalmadıkça yarı şeytana dönüşmez ve bir ruh hayvanı savaşına katılmazdı.

Bu yüzden, Mo Xie'ye kovalattırıp hızını arttırmayı denettirdi!

Bir zirve imparatoru tüm gücüyle kaçtığında onu öldürmek aşırı zor olurdu. Mo Xie, Zhu Haoting'in ruh hayvanına defalarca yetişti ama tekniklerini her kullandığında ruh hayvanı bundan faydalanıp başka bir yöne kaçıyordu.

Zhu Haoting, Chu Mu'nun şeytani gücünden korksa da kendisini alt edemediğini keşfettiğinde Chu Mu'nun az önce bazı ruh tekniklerini kullandığına inandı.

Ancak, Chu Mu endişeli değildi. Chu Mu, karanlık ufukta yerini ışığa bırakana dek pes etmedi.

Mo Xie için kovalamak da bir eğitim çeşidiydi ve Chu Mu kendini kaçmaya adamış olan Zhu Haoting'i kendi kabiliyetleriyle öldürebileceğine inanıyordu!

Sürekli fiziksel güç harcandığı için Zhu Haoting'in yüzündeki ifade yavaş yavaş çirkin bir hal aldı.

Kovalamaca zaten geceden öğlene kadar binlerce kilometre sürmüştü. Karşı taraf pes etmiyordu. Zhu Haoting yavaş yavaş ölüm tehdidi hissetmeye başladı çünkü ruh hayvanının fiziksel gücü giderek tükeniyordu!

“Sorun nedir? Artık kaçmıyor musun?” Chu Mu'nun sesi kayıtsızca Zhu Haoting'in kulağına iletildi.

Zhu Haoting'in gözleri korkuyla doluyken Chu Mu'ya baktı.

Bir noktada, Yedi Günahlı Tilki'nin vahşi kuyruğu vücudunu bağladı. Yedi Günahlı Tilki biraz güç uyguladığı anda ruh hayvanı ikiye bölünecekti.

Zhu Haoting telaşlı bir halde konuştu: “Aramızda öyle... Öyle büyük bir anlaşmazlık yok... Yaşamama izin ver, sahip olduğum her şeyi sana verebilirim. Bu şeyler, başka bir ruh hayvanını zirve imparatora güçlendirmeni sağlayabilir!"

“İnsanları canlı bırakmak gibi bir alışkanlığım yok.” Chu Mu yalvaran Zhu Haoting'e yukarıdan baktı.

"Seni... Seni öldürmek isteyen Zhu Chao. Bense...” Zhu Haoting cümlesini bitiremeden tüylü bir kuyruğun aniden boğazını deldiğini hissetti!

“Ge!!!!!!!!!”

Boynu kırılınca Zhu Haoting'in sözleri son buldu.

Zhu Haoting'in vücudu dondu. Dört uzuvu havada sallanıyordu ve gözleri pörtlemiş bir şekilde kızgın güneşin altında asılı kaldı.

Chu Mu'yu öldürmek için bu yöntemi kullanmak istediğine göre Chu Mu da aynı yöntemle onu cehenneme postalayacaktı!