Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

931. Bölüm: Ruh Lordu Ordusu İçin Savaşı Tersine Çevireceğim

Bölünmüş Zihin Savaşı

Bölünmüş andaç savaşı, kişinin farklı ruh hayvanlarını nispeten uzaktaki savaşlarda kontrol etme yeteneğine sahip olabileceği bir ruh hayvanı eğitmeni tekniğiydi.

Böyle bir teknik çok zordu çünkü bir ruh hayvanı eğitmeninin bir savaşı komuta ederken tamamiyle odaklanması gerekiyordu. Birbirinden uzak iki savaş olursa ve biri ikisini de takip edebilirse iki taraftaki konsantrasyon seviyesi de az olurdu.

“Bu üst kademe imparator sınıfı Beyaz Kabus'un icabına bakarken sana son zamanlardaki tüm cinsel maceralarımı anlatabilirim. Ruh hayvanlarımın kendi kendine savaş farkındalığı oldukça yüksektir. Onlara emir vermesem bile karşı tarafın emir alan ruh hayvanlarından daha güçlüler." Qin Wu, savaşı ciddiye almıyormuş gibi ciddi bir biçimde konuştu.

“Ruh lordu ordusuna bir ruh hayvanı yolla," dedi Mo Ling.

Qin Wu pek bir şey söylemedi, sadece zihinsel sesiyle kibirli bir kahkaha attı.

Qin Wu'nun ikincil ruh hayvanlarına savaşmasını söylediğinden Mo Ling'in ruh lordu ordusu ile ruh öğretmeni ordusunun güçlerini giderek azalttığını gerçekten fark ettiği anlamına geliyordu.

Mo Ling bunu yapmaya devam etmelerine izin veremezdi ve Qin Wu'nun girişi onların ölümü olacaktı!

Mo Ling'in dikkati sürekli ruh imparatoru savaşındaydı. Şimdiye kadar, ruh imparatorlarının ana ruh hayvanları yavaş yavaş ikincil ruh hayvanlarının yerini alıyordu.

İkincil ruh hayvanı savaşındaki avantajları sayesinde çoktan üstün bir konumdaydılar. Ana ruh hayvanları çarpışmaya başladığında karşı tarafın ana ruh hayvanı kayıpları bu yüzden daha da artacaktı!

Yine de, bir sebepten dolayı, Mo Ling savaşta bir şeylerin tatmin edici olmadığını hissediyordu. Her aşamada, ellerine geçirdikleri avantaj yeni bir ruh hayvanı tarafından kapılıyor gibiydi.

“Son kahraman, Kabus Sarayı'nın birçok uzmanı var.” Stratejist, savaş alanını izlerken konuştu.

Stratejistin ona hatırlatmasıyla savaş alanında Beyaz Kabuslar ile ilgili bir anormallik olduğunu keşfetti ve onlara bakmak için ruh andacını kullandı.

“Neden bu kadar çok yüksek seviye imparator sınıfı Beyaz Kabus var?” Mo Ling kaşlarını çattı ve sordu!

Üç saray onların güçlerini doğru bir şekilde tahmin edebiliyorlarsa üç sarayla ilgili oldukça doğru bir tahmine sahip oldukları anlamına geliyordu.

Yine de, hızlı bir araştırma daha önce farkına varmadıkları ve oldukça güçlü bir kuvvet olan 5 yüksek seviye imparator sınıfı Beyaz Kabus'u ortaya çıkardı!

Bu durumda, Mo Ling artık bir kenarda oturup seyredemezdi ve ikincil ruh hayvanına savaşa sürdü!

Mo Ling'in ikincil ruh hayvanı çoktan üst kademe imparator sınıfıydı ve üç saraya büyük baskı getirecekti.

“Mo Ling saldırdı!”

“Güzel, ilk onu savaşmaya zorlamamız avantaj kazanabileceğimiz anlamına geliyor!" dedi Teng Jiangfeng.

Sekiz yaşlı kıdemli ve kıdemli Mo Ling'in ikincil ruh hayvanını görünce birer yüksek seviye imparator sınıfı ruh hayvanı çağırdı.

Sekiz yüksek seviye imparator sınıfı, Mo Ling'in üst kademe imparator sınıfıyla başa çıkabilirdi, özellikle de karşıtı olan bir tip seçebilirlerse.

Ruh lordu ordusu savaşında, üç saray çoktan mutlak avantaja sahipti.

Chu Mu ve Li Zhan'ın dövüştüğü zamanda ruh birliği ordusunun yarısından fazlası gitmişti. Eğer bir biraz daha zamanları olsaydı rakip ruh lordu ordusu kesinlikle yok olurdu!

Stratejist Tang ve diğer komutanların hepsinin morali yüksekti. Generalleri, yenilmez olduğunu düşündükleri bir düşmanı yine yendi. Nasıl olur da heyecanlanmazlardı!

Böyle güçlü bir generalle, kendi potansiyellerinin her bir parçasını çağırabilirlerdi!

Ruh lordu ordusunun zaferi kesin olduğundan Chu Mu özellikle ruh öğretmeni ordusuna yaklaştı.

Ning'in hala biraz dövüş gücü vardı. Yüksek seviye imparator sınıfı Ning ruh öğretmeni ordusuna gittiğinde milyonlarca düşman olsa bile tek bir buz tipi teknik saymakla bitmeyecek kayıplara neden olurdu. Teng Lang'ın Buzdağı Aslanı da buna eklenince, ruh lordu savaşından tamamiyle galip çıkmayacaklar, ayrıca ruh öğretmeni savaşı da onların olacaktı!

“Chu Fangchen, çabuk geri çekil!” Bir kadının sesi aniden Chu Mu'nun aklında yankı buldu.

Düşmanlarını öldürmek için buz oklarını kullanan Chu Mu durdu ve başını kaldırıp kafası karışmış bir şekilde uçan kadına baktı.

“Qin Wu'nun Suikast Şeytanı çoktan size doğru geliyor. yaşlı kıdemlilerin ve kıdemlilerinin dikkati Mo Ling tarafından dağıldı ve bu şeytanın kayboluşunu fark etmediler.” dedi Mu Qingyi.

Mo Ling kurnazdı. Chu Mu ile Teng Lang'a suikast düzenlemek için Qin Wu'nun ruh hayvanlarını gönderirse üç sarayın yardım için adam göndereceğinden emindi. Yani, Qin Wu şeytanını gönderdiğinde ikincil ruh hayvanıyla dikkatlerini dağıttı ve Suikast Şeytanı'nın başarılı bir şekilde aradan sızmasını sağladı.

Chu Mu çok şaşırmıştı. Mu Qingyi'nin hatırlatması olmasa gerçekten On Altı Mücerret Qin Wu'nun şu anda ona odaklanmış olduğunu düşünmezdi!

Chu Mu ona teşekkür etti ama savaş alanından çıkmadı. Bunun yerine Ning'i ruh lordu ordusuna götürdü.

Ruh lordu ordusunun savunma bariyeri vardı. Yüzlerce ruh hayvanı onu koruyordu. Eğer Chu Mu şeytanın konumunu tespit edebilirse o daha gelemeden bayağı acı çektirebilirdi.

Gökyüzündeki Mu Qingyi kaşlarını çattı. Chu Mu açıkça onun uyarısını dinlememişti.

Qin Wu'nun şeytanı son derece güçlüydü. Bir kıdemli yardım etmediği, ordunun savunmasıyla dahi sürece durdurmak imkansızdı!

Dahası, Mu Qingyi'nin Chu Mu'ya savaş meydanından çıkmasını söylemesinin sebebi Qin Wu'nun şeytanının çoktan ruh lordu ordusunun içinde saklanıyor olmasıydı!

“Shua!!!!!!!!”

Bir an soğuk bir ışık parladı ve ruh lordu ordusunda dört bir yana kan sıçradı!

Ordular savaşa odaklanmıştı ve düşen düşmanları kovalıyordu fakat hiç kimse o anda etrafa bu şekilde kan sıçrayacağını düşünmezdi!

Bu kan yakın dövüş ordusu generallerinden geliyordu!

Yakın dövüş generali savaşı daha iyi komuta edebilmek ve büyük resmi görebilmek için canavarını çoktan savunma hattının biraz ötesine sürmüştü.

Ancak, tam emir verip düşmanın dehşet içinde kaçışmasına neden olmuşken boğazından bir parıltı geçti ve diğer kanlı cesetlerin arasına yığılıverdi.

“Shang... Komutan!”

Stratejistler ve generaller bunu görüne şok oldu. Herkes sadece bir parıltı gördü. Ölümüne hangi organizmanın sebep olduğunu dahi göremediler!

“Shua!!!!!”

Aniden, başka bir parıltı ortaya çıktı ve bir savaş komutanının sırtını parçalayıp çeşme gibi kan fışkırttı!

Bu komutanın yüzü hala savaşın hevesiyle doluydu fakat yine de Shang Komutan gibi kanlı cesetlerin arasına yığıldı!

Tüm bu olaylar çok çabuk gelişti; diğer komutanlar ve stratejistlerin hepsi şok oldu!

“Savunma! Bir savunma hattı oluşturun!!!” Stratejist Tang aniden bir şey fark etti ve yüksek sesle bağırdı!!

Şeytan, bu kesinlikle kendini gizleyip savunma hattı yokmuş gibi ordularına sızabilen bir şeytandı!

Stratejist Tang'ın yüzü solgundu çünkü savunma diye bağırdığı an vücudundaki tüm tüyler diken diken oldu ve daha fazla hareket edemedi!

Azrail yakındaydı! İki ordu generalini öldürdü ve üçüncüsü de Stratejist Tang'dı!

O anda, Stratejist Tang umutsuzluğa kapılmıştı çünkü şeytan çok güçlüydü. Savunma hattı bile muhtemelen hiçbir şey ifade etmiyordu!

“Savunmayı bırakın ve tüm düşmanları öldürün! Herkes hücum etsin!!!" Stratejist Tang aniden elinden geldiğince yüksek sesle bağırdı.

Komutan bayrağını tüm gücüyle gökyüzüne fırlattı!!

 “Fışşşt!!!!!!”

Neredeyse, herkese saldırması emrini verip bayrağı atmasıyla aynı anda göğsü yarıldı!

“Hücum!!!!!!”

“Hücum!!!!!!!”

Emir verildiği anda savunma hatları terk edildi ve tüm ruh hayvanı eğitmenleri ruh hayvanlarını bir gelgit dalgası gibi ileri sürüp naralar atarak geriye kalan rakiplerin ruh lordu ordusuna girdi!!

Öldürme sesleri gök gürültüsü gibiydi, bir galibin güveninin gücü Ruh İttifakı'nın ordusunu tamamen öldürmekle tehdit ediyordu.

Ancak, bu dövüşen ruh lordlarının hiçbiri ordunun saldırmasıyla beraber ana generallerinin bilinmeyen bir organizmaya can verdiğini ve son hücum etmelerinin son emri olduğundan habersizdi!!

“Savunma hattını bozun, tüm düşmanları öldürün, herkes hücum...”

Stratejist Tang'ın cesedini görünce, geç gelen Chu Mu orada durdu ve bir anlığına kendi düşüncelerinde kayboldu.

Chu Mu, Qin Wu'nun şeytanının çoktan ruh lordu ordusunun yakınlarında gizli olacağını beklemiyordu. Hareket ettiğinde komutanların hiç şansı yoktu ve düşmüşlerdi.

Ancak Chu Mu'nun kalbinin parçalanmasına sebep olan şey Stratejist Tang'dı. Bu yaşlı asker ölümden kaçamayacağını anladığında hayatını feda etti ve orduya saldırmasını emretti.

Ruh lordu olarak, üst kademe imparator sınıfı şeytanın bakışları altında böyle bir karar verdi. Aslında, üst kademe imparator sınıfı şeytanın ellerinde can verirken generalin pervasız kahkahaları hala duyulabiliyordu.

Evet, ölürken yüzünde alaycı bir ifade vardı, üst kademe imparator sınıfı şeytanla alay ediyordu. Onu öldürebilmişse ne olmuş, tüm orduyu öldürebilir miydi?

Şeytan tek seferde düşman gruplarını öldüremezdi. Üst kademe imparator sınıfı şeytan dahi bu kadar kısa sürede bir orduyu öldüremezdi.

Stratejist Tang'ın kararı müthiş derecede akıllıcaydı!

Ancak, tüm bunları gören Chu Mu'nun gerginliğini gideremedi. Aniden Yaşlı Li'nin sözlerini düşündü, “Her insanın hayatı pahasına koruyacak bir şeyi vardır...”

Chu Mu, Stratejist Tang'ın tam adını bilmiyordu. Sadece altmış yaşın üzerindeki bu adamın 30 yılı aşkın süredir dokuzuncu andaç ruh lordu bariyerinde takılı kaldığını biliyordu.

Üst kademe imparator sınıfı şeytanın karşısında dokuzuncu andaç ruh lordu çok zayıftı. Ancak, tam savunmadan hücuma geçmelerini emreden son komut sadece cesaretten fazlasını gerektiriyordu...

Chu Mu yavaş yavaş Stratejist Tang'ın düştüğü yere doğru yürüdü ve uçan ordu bayrağını yakalayıp yaşlı stratejistin kanlı bedenine yasladı...

“Elveda, stratejist...” Chu Mu onu karanlıkta izleyen şeytanı görmezden geldi ve soğuk bir nefes çekti.

“Ben, Chu Mu, ruh lordu ordusunun savaşı tersine çevirmesine yardım edeceğim!”

Son dört kelime kendine tam bir güvenle söylendi. Gözleri, Qin Wu'nun şeytanını küplere bindirecek bir güçle dolup taşıyordu.