Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

920. Bölüm:Bin Kişilik Dövüş, Kar Şehri'ni Kim Kontrol Edecek

“Majesteleri, herkese karşı merhametlisin. Ama Ruh İttifakı'mızı ne olarak görüyorsun? Sırf sizin sözlerin yüzünden Kar Şehri'nden vazgeçemeyiz.” dedi Mo Ling.

Kar Şehri'ni elde etme şansı zor bulunan bir şeydi ve vazgeçilemedi. Mu Qingyi'nin müdahalesi esasen Kar Şehri'ni üç büyük saraya geri veriyordu.

Mu Qingyi açıkça anladı ki savaş başladığından iki taraf da geri çekilemezdi. Eğer birini geri çekilmeye zorlarsa muhtemelen meseleyi bırakmaya istekli olmazlardı.

Gözleri Yaşlı Kıdemli Teng'e düştü ve ilgisizce şöyle dedi: “Teng Jiangfeng, on binlerce insan Kar Şehri'nde can verdiğine göre sonraki birkaç gün içerisinde Majesteleri Kar Şehri'ne geri alacak. İtirazınız var mı?”

Mu Qingyi'nin sözleri üç büyük saraydaki herkes için kargaşa yarattı!

Bir an için, karara karşı mutsuz sesler duyuldu ve bir yaygara çıktı. Birkaç kaba kelime eden haddini bilmeyen genç ruh hayvanı eğitmenleri vardı!

Yaşlı Kıdemli Teng ellerini salladı ve herkese sessiz olmasını söyledi.

“Teng ailemiz Kar Şehri'ni yaklaşık yüz yıldır yönetiyor ve babama Şehri Efendiliği'ni veren Wanxiang Kralı'ydı. Majesteleri geri alacağını söylemesiyle nasıl geri alınabilir? Bu savaşta kayıplar olması, görevimin ihmal edilmesinden kaynaklanıyordu. Majesteleri vatandaşları önemseyebilir ama ben neredeyse 20 yıldır Kar Şehri'nin Şehir Efendisi'yim. Hayatlarını gerçekten birer çim parçası olarak mı görüyorum sanıyorsunuz?” Yaşlı Kıdemli Teng haklıymışçasına konuştu.

Bir asır önce, Kar Şehri Teng ailesine verildi. Ama bunun arkasında uzun bir hikaye vardı.

Teng ailesinin Kar Şehri'nde sağlam kökleri vardı ve bu muazzam şehir büyüklük açısından Tianxia Şehri'nden daha küçüktü. Ailenin kendisi için olsun veya üç büyük sarayın karları olsun, Yaşlı Kıdemli Teng Kar Şehri'ni devredemezdi.

“Sadece şimdilik devret.” dedi Mu Qingyi. Savaşı durdurmak için geldiğinden doğal olarak her iki tarafın da konuşmasına izin vermek zorundaydı. Aksi takdirde, bu muazzam orduları etkileyemezdi. Bu yüzden, şöyle devam etti: “Eğer iki taraf da geri çekilmeye istekli değilse, bu şehri kimin kontrol edeceğini belirlemek için belirleyici muharebe yapabilirsiniz.”

“Belirleyici muharebe mı?”

Mo Ling ve Yaşlı Kıdemli Teng'in ordusundaki liderler hayrete düştü.

Belirleyici muharebeler geçmişte yaygın olarak yapılan bir savaştı ve savaş ile dövüş arasında bir yerde bulunuyordu.

Savaşlar büyük orduları içeriyordu ve kayıplar korkunçtu. Dahası, savaşın bitmesi için bir tarafın pes etmesi gerekiyordu.

Bir dövüş, belirli bir zaman ve yer için düzenlenmişti, bireyler veya tekil gruplar arasında yapılırdı. Her iki taraf da ortaya bir bahis koyardı ve daha sonra eşit bir dövüşe girişirdi. Kazanan diğer tarafın bahsini alırdı.

Belirleyici muharebeye gelince, bu gruplar itiraz ettiğinde olurdu. Her iki taraf da belirli sayıda insanı gönderir ve yetkili bir üçüncü şahsın gözetiminde savaşa girerlerdi. Bahis büyük çaplı şeylerdi; araziler, şehirler, sınırlar vs.

Bir savaştan belirleyici muharebeye geçmek için, üçüncü bir partinin olması gerekiyordu. Bu üçüncü taraf savaşın durumunu kontrol etme gücüne sahip olmalıydı ve bir tarafa karşı ön yargılı olamazdı.

Şu anda, Mu Qingyi bu üçüncü kişiydi ve Wanxiang Kralı'nın soyundan gelen tek kişi olarak gerçekten yetkiye sahipti.

Büyük bir güce sahipti ve iki taraf arasından birine hafiften kayırsa bile o taraf kolayca kazanırdı.

Bu nedenle, belirleyici muharebe seçeneği verirse bu gerçekleşecekti!

“20 ruh imparatoru, 200 ruh lordu, 1000 ruh öğretmeni. Beş gün içinde, güney karlı ovalarında kazanan Kar Şehri'nin kontrolünü ele geçirecek!” Mu Qinyi, Mo Ling ve Teng Jiangfeng'i süzdü. Sözleri itiraza yer bırakmıyordu!

Belirleyici muharebenin niyeti kararlaştırıldıktan sonra her iki taraf da tartışmaya başladı.

Her iki tarafın da sinsi saldırılardan korkması gerekmiyordu. Göksel Cariye, imparator sınıfında ya da üstünde herhangi biri bir teknik kullandığında onları öldüreceğini söyledi. Egemen sınıfı Veliaht Anka Kralı heybetliydi ve oradaki tüm ruh hayvanlarını bastırabilirdi. Kimse onun emirlerine karşı gelmeye cesaret edemedi.

“Yaşlı Kıdemli Teng, 200 ruh lordu ordusunda avantaj bizde olmalı. 1000 ruh öğretmen ordusunda, eşit olmalıyız fakat 20 ruh imparatoru sorun..."

“Mo Ling kesinlikle bu savaşa katılacak. Bu nedenle, üç yaşlı kıdemli ve beş kıdemli Mo Ling'i tutacak. Kalan 12 ruh imparatoru muhtemelen 19 ruh imparatoruyla uğraşmakta zorlanacaktır.” Ruh Hayvanı Sarayı'ndan Kıdemli Zhuo usulca konuştu.

Teng Jiangfeng bunun üzerine düşündü.

Yaşlı Kıdemli Zhuo'nun da dediği gibi, muhtemelen ruh lordu ve ruh öğretmeni ordusu savaşında avantajdaydılar. Ancak, Mo Ling ile başa çıkmak çok zordu. Mo Ling dışında zahmetli olan birkaç kişi daha vardı.

“Dövüşebiliriz!”

Tam iki yaşlı kıdemli çıkmaza girmişti ki aniden Yaşlı Kıdemli Jiang'ın sesi çaldı!!

“Mo Ling sekiz ruh imparatorumuzu tutup ruh imparatoru ordusunun çökmesine sebep olabilir. Nasıl savaşacağız ki?!” Yaşlı Kıdemli Zhuo kaşlarını çattı.

“Burada bunun hakkında daha fazla konuşmak elverişsiz. Sadece kabul et.” Yaşlı Kıdemli Jiang güven doluydu!

Yaşlı Kıdemli Teng arkasını dönüp Yaşlı Kıdemli Jiang'a baktı...

“Bu... Tamam!” Sonunda, Yaşlı Kıdemli Teng başını salladı.

Yaşlı Kıdemli Teng, zaman sınırının beş gün olduğunu açıkça anlamıştı. Bu, her iki tarafın da takviye kuvvet çağırmasının zor olacağı anlamına geliyordu. Bu nedenle, tüm katılımcılar hemen hemen buradaydı.

Ancak, Yaşlı Kıdemli Jiang kendinden son derece emindi. Yaşlı Kıdemli Teng'in bu yüzden kabul edecek güveni vardı.

Elbette, Göksel Cariye savaş emrini verdiğinden muhtemelen reddetmek zor olurdu. Dövüşmek zorundaydılar!

“Majesteleri, dediğiniz gibi, üç büyük sarayımız belirleyici muharebeye girmeyi seçecek. Umarız Majesteleri tarafsız olur. Kazandıktan sonra umarız ki o pisliklerin bölgemizden çekilmesini sağlayabilirsiniz.” diye yanıtladı Yaşlı Kıdemli Teng.

“Hah, kim kazanacakmış, siz mi? Çantalarınızı toplamaya başlayabilirsiniz. Ben, Mo Ling, nasıl dürüst ve ahlaki olunacağını anlasam da insanların şehrimde uzun süre kalmaları hoşuma gitmiyor. Elbette, Majesteleri bir kısıtlama eklese iyi olur. Bu beş gün içinde şehri korumalısınız. Belki de kaybedeceklerini bilen bu fareler etrafı yağmalayacak ve şehri yok edecektir. O zaman bu şehrin bana ne faydası olacak?” Mo Ling korkusuzdu.

“Yani, siz de belirleyici muharebeyi kabul ediyorsunuz?” Mu Qingyi sordu.

“Tabii ki! Majesteleri sıradan insanlara acıdığından ben, Mo Ling de Majestelerine bir iyilik yapacağım ve savaşı belirleyici muharebeye dönüştüreceğim. Umarız Majesteleri bu 2220 kişi ve ruh hayvanlarına karşı fazla koruyucu olmaz çünkü beş gün içinde hepsi daha da sefil bir şekilde ölecek!" Mo Ling belli ki itibarını kazanmaya çalışıyordu!

Belirleyici muharebe mi? Mo Ling'in korkacak neyi vardı? Tek başına bir grup yaşlı kıdemli ve kıdemliyle başa çıkabilirdi. Ondan sonra geri kalanlardan kurtulmak kolay olmaz mıydı?

Beş gün içinde, Kuzey Yasaklı Bölge'de olan Li Hong geri dönemeyecekti. Mo Ling bundan çoktan emin olmuştu.

Li Hong etrafta yokken Mo Ling'i kim durdurabilirdi? Bunu düşününce gülümsemeden edemedi.

“Görünüşe göre bu kadın hala Ruh İttifakı'nın yanında duruyor. Belirleyici muharebe Kar Şehri'ni bize devretmeye eşdeğer. Onun hakkında İttifak Efendisi'ne ve Kahraman Lider'e şikayette bulunmayı düşünüyordum. Ama buna gerek yok gibi görünüyor.” Mo Ling çenesini ovuşturdu ve sessizce heyecanlandı.

    ...

Her iki taraf da belirleyici muharebeyi kabul ettiğinden savaş doğal olarak sona erdi.

Ruh imparatorlarının emirlerini takiben ordular yavaş yavaş dağıldı.

Ancak, savaş durmuş olsa bile tüm kar yamacı kanlı kar üzerindeki insan cesetleri ve ruh hayvanlarıyla doluydu.

Savaşta nefret vardı ve bu nefret yavaş yavaş soğuduktan, her iki taraf da tanıdıkları ve tanımadığı cesetlere baktıktan sonra kalplerindeki acı belirginleşti.

Dövüş durduktan sonra doğal olarak savaş alanını temizleme konusunda uzmanlaşmış ekipler geldi.

Ruh İttifakı'nın ordusu 40 kilometre uzaklıkta bir kar havzasında bulunan kamplarına geri çekildi. Taş tipi ruh hayvanları ile binalar ve çadırlar yapmışlardı. Kampın biraz düzeni ve bol kaynakları vardı. 5 gün beklemeyi umursamıyorlardı çünkü bu onlara iyileşmeleri için zaman kazandırdı.

Üç büyük saray şehri işgal ettiğinden ateşkes onlar için daha faydalıydı.

Ancak, şehri işgal ettikleri ve dış şehir kötü zarar gördüğü için orayı tamir etmeleri gerekiyordu. Bu savaş tanrıçalarının onlara karşı iyi niyetini artıracaktı. Yaralıları şehre geri getirdikten sonra hemen dış şehirdeki savaştan etkilenen sivilleri kurtarmak için adam gönderdiler ve onları geçici yerleşimlere getirdiler.

    ...

Kar Şehri Efendisi'nin Malikanesi.

“Yaşlı Kıdemli Jiang, ne oldu öyle?” Yaşlı Kıdemli Teng aceleyle sordu.

Yaşlı Kıdemli Jiang sarı dişlerini gösterip dedi ki, "Jia Hechuan öldü!"

“Ölmüşse ne olmuş? Bu kadar heyecanlanmaya gerek var mı?” Yaşlı Kıdemli Teng bunun özel bir şey olduğunu düşünmedi.

"Jiangfeng, bilmediğin bir şey var. Jia Hechuan gerçekte gücünü saklamış ve iki zirve imparatoru vardı. Varlığı bizi büyük ölçüde etkilemez miydi?”

“İki zirve imparatoru mu?!” Diğerleri Jia Hechuan'ın gücünü bilmiyordu ve şaşkına dönmüşlerdi.

“Nasıl öldü? Öldüren sen miydin?”

“Onu öldüren bendim ama bir uzman bana yardım etti. Sadece onun sayesinde öldürebildim. Şehrin dışındaki savaşta durumu tersine çevrilmesinin sebebi de onun harekete geçmesi oldu.”

Yaşlı Kıdemli Jiang yine o sahneyi düşünerek gülümsedi.

Göksel Cariye Kar Şehri'nin galibini belirlemek için belirleyici muharebeye karar verdiğinde, yaşlı kıdemlilere Jia Hechuan'ı öldürmesi için yardım eden Kıdemli Chen 2220 kişi arasında saklanıp üç büyük saraya yardım edeceğini söylemişti.

Yaşlı Kıdemli Jiang on tane güçlü Beyaz Kabus'un manzarasını hala hatırlıyordu. Tüm güçlü yönlerinden emin olamamasına rağmen o Beyaz Kabus grubu katılırsa belirleyici muharebede kazanma şansları çok daha yüksek olurdu!!

Gizli uzman Kıdemli Chen yardım etmeye istekli olduğu takdirde kesinlikle Ruh İttifakı'nı şaşırtmış olurlardı!

Yaşlı Kıdemli Jiang herkese Kıdemli Chen'den bahsederken gülümseyerek konuştu.

Yaşlı Kıdemli Jiang'ın anlattığı savaşı duyan yaşlı kıdemliler, generaller ve saray efendileri şok içindeydi. Daha sonra hepsi memnun gülümsemeler sergiledi!

“Hayatımın çoğunu Kar Şehri'nde geçirdim fakat Kar Şehri'nde böyle gizli bir uzmanın ikamet ettiğini hiç fark etmemiştim!!” Teng Jiangfeng yüksek sesle kahkaha attı. Uzun savaşın yorgunluğu anında üstünden atıldı. Uzun zamandır böyle bir kahkaha atmamıştı!