Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

897. Bölüm: Evren Buz Kapısı, Göksel Cariye'nin Gerçek Niyetleri (1)

Normalde, savaşçı sınıfı ruh hayvanları en fazla üst kademe hükümdar sınıfına ulaşırdı. Çok az insan onları imparator sınıfına getirmek için fazladan kaynak harcardı. . Dahası, bazı seçici ruh hayvanı eğitmenleri, komutan sınıfı ruh hayvanlarını bile yükseltmezdi. Hükümdar sınıfına ihtiyaçları vardı, yoksa doğrudan imparator sınıfı genç ruh hayvanları satın alırlardı.

Asıl nedeni, alt tür sınıfı ruh hayvanlarının güçlü tekniklere veya tür tekniklerine sahip olmamasıydı. Yeni teknikler öğrenirse o kadar da kötü olmazdı. Eğer yeni bir şey öğrenmezlerse imparator sınıfına ulaşan bir savaşçı sınıfı bile güçlü tür yeteneklerine sahip aynı sınıftaki ruh hayvanları tarafından kısıtlanabilirdi.

Elbette, mutlak bir şey yoktu; karar vermek için hala bir ruh hayvanı eğitmeni gerekiyordu.

Gerçekte, başka biri savaşçı sınıfı orta seviye imparator sınıfı çağırsaydı, iki kadın şaşırmazdı. Ancak, Göksel Cariye, bu kişiyi ikisini azarlamak için kullanmıştı, temelde onu övüyordu. Açıkça Chu Mu'nun adını anması için son derece güçlü bir ruh hayvanı olması gerektiğini düşünmüşlerdi.

Göksel Cariye, Chu Mu'nun Buz Perisi'ne sakince baktı. İçten içe kafası karışmıştı; bu genç adamın yeteneği ve gücüyle hedefi imparator sınıfının ötesi olmalıydı. Neden sadece üst kademe imparator sınıfında kalabilen bir organizma için zaman harcıyordu ki?

“Belki de egemen sınıfına ulaşabilecek o kadar çok insan yoktur ve öyle yükseği amaçlamıyorlardır.” Göksel Cariye, bu seçkin genç adamın onu biraz hayal kırıklığına uğrattığını düşündü.

Dördü çağrılarını bitirdikten sonra Göksel Cariye de bir büyü yaptı ve henüz onuncu evreye ulaşmamış bir ruh hayvanı çağırdı.

Yüksek sınıf ruh hayvanı eğitmenlerinin en büyük tabusu, aynı savaşta yeni ruh hayvanlarını eğitirken daha güçlü ruh hayvanları çağırmaktı. Bu, yeni ruh hayvanının güçlü bir dışa bağımlılık ve tembellik geliştirmesine sebep olurdu. Göksel Cariye bir yandan yeni ruh hayvanını eğitmek zorundaydı fakat öte yandan o kadar fazla ruh gücü yoktu. Yüksek sınıf ruh hayvanları çağrılmaması gerektiğinden sadece yeni buz tipi ruh hayvanını çağırmak için bir büyü yaptı.

“Göksel Cariye, yüksek sınıf imparator sınıfı bir Beyaz Saçlı Dev Şeytan var. Bununla başa çıkmaktan sen sorumlu olacaksın...”

Teng Lang daha lafını bitiremeden Guanguan, Teng Lang'e baktı ve “Majestelerinin emirlerinize ihtiyacı yok“ dedi.

“Tamam.” Teng Lang çaresizce güldü. Chu Mu'ya baktı ve şöyle dedi: “İmparator sınıfları ve aşağısı muhtemelen eşit olarak bölünmeyi kabul ettiğinden hepsi yakın bir yerde konuşlandı. Buz Perisi'nin ne spesiyaliteleri var?”

“Özel bir yanı yok, sadece yüksek saldırı ve savunması var.” diye cevap verdi Chu Mu. Buz Perisi'nin gösterişli bir yanı yoktu.

“O zaman dikkatli ol.” Teng Lang konuştuktan sonra savaşı komuta etmeyi bıraktı ve Buz Dağı Aslanı'na yol göstermesini söyleyip çatlağın içine atladı.

Teng Lang ve Buz Dağı Aslanı çok hızlı bir şekilde önlerinde kayboldu. Ancak, saniyeler içinde Teng Lang'in şaşkınlık dolu sesi geldi. Ne Chu Mu'nun ne de üç kadının onu savaşa kadar takip etmemesini beklemiyordu.

Chu Mu'nun takip etmemesi normaldi; Buz Perisi'ni kontrol ediyordu ki bu da uzun menzilden buz tipi teknikler göndermede en iyi olan hayvanlardan biriydi. Diğer üç kadına gelince, sadece takım çalışmasında kötü oldukları söylenebilirdi.

“Aşağı inin.” Göksel Cariye nihayetinde konuştu. Guanguan ve küçük dan ruh hayvanlarını çatlağın altındaki beyaz sisin içine soktu. Bir an sonra buz duvarlarının sarsılması ve buz canavarının kükremesi duyulabilir oldu.

Chu Mu ve Göksel Cariye savaş alanına hemen girmedi. Esas nedeni iki ruh hayvanının da elementel dünya ruh hayvanı olmasıydı.

Göksel Cariye'nin buz tipi ruh hayvanı Chu Mu'nun daha önce hiç görmediği bir şeydi fakat onuncu evreden önce orta seviye imparator sınıfına sahipse, kesinlikle çok müthiş bir güce sahipti.

Chu Mu yaklaşık on saniye sonra, diğerlerinin muhtemelen istenmeyen dikkatlerin çoğunu çektiğini hissettiğinde Buz Perisi'yle beraber aşağı atladı. Ardından, Göksel Cariye de garip buz şeytanına bindi!

“Chu Kardeş, yardım et!” Teng Lang beyaz buzlu sisten bağırdı.

Chu Mu çatlağın içine atladıktan sonra görüşü çok bulanıklaştı. Hemen Ning'e tüm beyaz sislerden kurtulmasını söyledi ve Teng Lang'in Buz Dağı Aslanı'nın iki Tundra Buz Canavarı tarafından çatlağın bir o yanına bir bu yanına fırlatıldığını fark etti. Çatlağı neredeyse birkaç yüz metre genişletiyordu!

Bu buzlu topraklardaki buzun gücü her zamanki buzdan yüzlerce kat daha güçlüydü. Buz içine üç ila dört yüz metre gönderilmesinden, Buz Dağı Aslanı'nın çok sert bir darbe aldığı söylenebilirdi.

“Ning, Sırlı Buz Zırhı.” Chu Mu hemen Ning'e destek tekniğini kullanmasını söyledi.

Ning'in bir şey söyleme ihtiyacı yoktu. Gözlerini Buz Dağı Aslanı'na kilitleyip bir elini kaldırdı. Aslanın etrafında sırlı buz tozundan oluşan ve çabucak hayati noktalarının etrafında kalın bir Sırlı Buz Zırhı yaratan bir girdap oluşturdu!

“Kardeş Chu, benle dalga mı geçiyorsun? En azından Tundra Buz Canavarları'ndan birini kısıtla, bu zırh...” Teng Lang, iki tundra buz canavarı tekrar Buz Dağı Aslanı'na saldırdığında zırhın kritik bir fark yaratmayacağını söylemek üzereydi!

“Beng~~~~~~~”

Buz Dağı Aslanı, ne kadar baskın olsa da iki devasa buz canavarıyla başa çıkamazdı. Yine havaya uçuruldu ve bütün bir buz dağının çöküp Buz Dağı Aslanı'nın düşen buzun altında diri diri gömülmesine neden oldu.

Teng Lang'in daha fazlasını söyleyecek zamanı yoktu. Kendi Buz Dağı Aslanı savaşa dayanamadığından başka bir ruh hayvanı çağırmak için bir büyü yapmak üzereydi.

Eğitim olduğundan dolayı yardım için başka ruh hayvanları çağırmak kötü bir alışkanlıktı. Ancak, Teng Lang'in başka çaresi yoktu; durum çok tehlikeliydi.

“Houhou!!!!!!!!!”

Yine de, Teng Lang büyüsünü bitiremeden yaklaşık yüz metre yüksekliğindeki buzlu harabe Buz Dağı Aslanı'ndan gelen büyük bir kükreme duyuldu ve dört bir yana buz parçaları uçtu. Ardından iki Tundra Buz Canavarı'nı kenara iten bir Buz Dağı Damgası geldi.

Teng Lang ağır “yaralı” Buz Dağı Aslanı'nın sağ salim bir şekilde ayağa kalkabileceğini beklemediğinden boş boş baktı!

Ancak Teng Lang'in tepkisi çok hızlıydı. Sırlı Buz Zırhı'na baktı ve anladı. Buz Dağı Aslanı'na hemen saldırmasını emretti, “Buz Dağı!”

Buz Dağı Aslanı tekrar kulak tırmalayan bir kükreme çıkarınca vücudu havaya fırlayan buzlu bir ışık ışınına dönüştü!

İki buz canavarı havaya gönderilip yere düştükten sonra Buz Dağı Aslanı çoktan üstlerindeydi. Vücudu hızla büyük bir buz dağına dönüştü. Genişliği sadece yüz metre olmasına rağmen yaklaşık iki bin metre yüksekliğindeydi ve iki Tundra Buz Canavarı'nın üstüne sertçe düşüyordu!

“Beng!!!!!!!!!!!!!!!!!!”

Çatlak yine patladı ve içeri doğru göçüp büyük bir uçurum yarattı. İki Tundra Buz Canavarı bu çatlağın dibine itildi!

Ardından, Ning'in buz tipi tekniği yüz metrelik bölgeyi büyük bir doluyla kapladı ve tabanı yoğun bir şekilde etkiledi. İki buz canavarı binlerce metre buzlu toprağa gömülürken yaratılan uçurum daha da aşağı uzandı.

“Haha, Buz Perisi'ni gerçekten hafife almışım. İki orta seviye imparator sınıfının ortak saldırıları Buz Perisi'nin buz zırhını kıramadı. Bu gerçekten yüksek bir savunma ve sadece birazcık yüksek değil!” Dövüşün bittiğini görünce Teng Lang güldü.

Chu Mu, Ning'i aldıktan sonra eğitimi başka bir numaraya başvurmadan sürekli yıkıcı yeteneklere ve savunmaya odaklanmıştı. Gerçekten de özel teknikler ya da tür yetenekleri yoktu. Ancak, Chu Mu'ya göre, bu iki şeyle Ning zaten en iyi buz tipi ruh hayvanıydı!

“Lafı açılmışken, Buz Perisi'ni nasıl eğittin? Neden buz tipi enerji kristali bu kadar sert ve buz enerjisi bu kadar saf?” Teng Lang merakla sordu.

“Zorla öyle yapmak için bir sürü buz tipi kaynak kullandım.” Chu Mu çok umursamadan söyledi.

Yalan söylemiyordu. Buz Perisi kesinlikle Chu Mu'nun ruh hayvanları arasında en çok ruh eşyası yiyen ruh hayvanıydı. Bu doğal olarak Chu Mu'nun yarı şeytan olmasından kaynaklanıyordu. Isısını azaltmak için sürekli buz tipi ruh eşyalarını alması gerektiğinden çok miktarda ruh eşyası kullanıldı. Chu Mu'nun tek buz tipi ruh hayvanı olarak Buz Perisi de bundan fazlasıyla faydalandı.

Chu Mu'nun tahminine göre, sayısız buz tipi kaynak nedeniyle Ning sadece normal orta seviye imparator sınıflarından daha zayıf değil, ayrıca yüksek yeteneği, yıkım ve savunma yetenekleri de normal orta seviye imparator sınıflarından daha güçlüydü.

Teng Lang, Chu Mu'nun Buz Perisi'nin savunmasının ne kadar güçlü olduğunu gördükten sonra savaşçı sınıfının sebep olduğu şaşırtıcı yıkımı çabucak gördü.

Buz tipi ve taş tipi birlikte bu dünyanın en güçlü savunmasını yaratıyordu. Teng Lang, neredeyse birinci seviye imparator sınıfı olan Beyaz Saçlı Dev Şeytan'ın bu kombinasyona sahip olduğundan söz etmişti.