Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

890. Bölüm: Eşitlik Ruh Anlaşması

Ruh anlaşması imzalamak mı?

Tabii ki hayır. Chu Mu'nun kendisi ruh hayvanı eğitmeniydi, nasıl olur da başkasıyla bir ruh anlaşması imzalardı?

Ancak, önündeki sorunlar Chu Mu'nun başına ağrı saplanmasına neden oldu. Zhan Ye, Gece, ve Küçük Gizli Ejderha çok meşgul gibi görünüyordu çünkü hepsi uzamsal kısıtlamaların olduğu yerlere gitmişti. Onlarla zihinsel bir bağ kuramazsa ruh hayvanlarını geri çağıramazdı.

Küçük Mo Xie, Qin, Ning, Hayalet Hükümdar ve Şeytan Ağacı ruh hayvanı uzayında sıkışmıştı. Eğer serbest bırakılamazlarsa sadece sinirlenmekle kalmaz, güçlü yanları da durgun kalır.

“Önce buradan ayrılalım.” Chu Mu on Beyaz Kabus'a baktı ve konuştu.

On Beyaz Kabus, krallarındaki farkı önceden fark etti ve garip bir şekilde bakıp birbirleriyle gevezelik etti.

Ancak, Beyaz Kabuslar gümüş şeytan adamın gücünü tanıyordu. Kabus hükümdarı, yenilmez imparator aleminde çok uzun süre kalmıştı. Her zaman kralı gibi egemen sınıfına ulaşmak isterdi ama hiç fırsatı olmadı.

Bu sefer, onuncu sınıf kabilesini arkasında bıraktı ve kralıyla beraber insan dünyasına gitti çünkü bu darboğazı aşmak istiyordu... Chu Mu doğal olarak Gece komutanının neden onunla geldiğini biliyordu fakat Beyaz Kabus grubunu görünce başı ağrıdı.

On şeytan gerçekten güçlüydü, Güney Yasaklı Bölge'den getirdiği en sadık hizmetkarlardı.

Yasak bölgede olsalardı gerçekten onlarla istediği her şeyi yapardı.

Ancak, burası insan topraklarıydı ve on Beyaz Kabus çok gösterişliydi, özellikle de son derece güçlü bir Ruh İttifakı üyesini kızdırdıktan sonra.

Chu Mu, Göksel Cariye'nin onu yok etmek için daha fazla Ruh İttifakı uzmanı getireceğinden emindi. Bu Beyaz Kabus grubu çok büyük bir hedefti ve kolayca keşfedilebilirdi.

Chu Mu, önce ruh sarayına gitmesi gerektiğini ve Göksel Cariye'yi bastırmak için üç oluşumdan yardım istemesi gerektiğini düşündü.

“Yaşlı Li burada değil, harita almamız gerekiyor...”

“Neredeyse unutuyordum, şu anda şehirlere de giremeyiz...”

On şeytan başını kaldırdı ve iç çeken krala baktı. Her biri kralın söylediği açıklanamaz şeyler yüzünden şaşırdı.

...Ruh hayvanlarını çağıramıyor, insan şehirlerine giremiyor, şu anda nerede olduğunu bile bilmiyordu.

Birkaç gün düşündükten sonra Chu Mu ruh anlaşması düşüncesini yeniden değerlendirmek zorunda kaldı.

“Kardeşim, eğer ruh hayvanım olmak istemiyorsan eşitlik ruh anlaşması imzalayabiliriz. Ama büyük bir fark yok çünkü şu anda tüm ruh hayvanlarımın nerede olduğunu dahi bilmiyorum.” Ning Maner dudaklarını büzdü ve konuştu.

“Eşitlik ruh anlaşması mı?” Chu Mu bu kavramı ilk kez duyuyordu.

Ruh hayvanı eğitmenlerinin ruh anlaşmaları genellikle bazı zorunlu güçler barındırırdı. Ruh anlaşması başarılı olduğunda, ruh hayvan eğitmenleri ruh hayvanlarına hükmedebilirdi. Güçlü yanları birbirinden çok uzak olmadığı sürece ruh hayvanları itaatsizlik etmezdi.

Hain genç kızla olan ruh anlaşması bile normal bir ruh anlaşmasıydı. Eşitlik ruh anlaşmasına gelince, Chu Mu daha önce hiç duymamıştı.

“Bu eşitlik ruh anlaşması insanlara ait değil; Mesih Ağacı'ndan geliyor.”

“Mesih Ağacı ruh hayvanı değildir. Sadece çağlar boyu büyüdükten sonra farkındalık kazanmış bir bitkidir. Herhangi bir savaş yeteneği yok fakat organizmalara çok büyük bir güç verebilir. Bu da kötü niyetli birçok organizmanın Mesih Ağacı'nı yok etmek ya da kendileri için saklamak isteyeceği anlamına geliyor.”

“Böyle bir durumun olmasını önlemek ve Mesih Ağacı'nın uzun süre yaşayabilmesini sağlamak için, Mesih ağacı genellikle güçlü organizmalarla eşitlik ruh anlaşmaları imzalardı. Bu organizmaların hepsi çok güçlü. Anlaşmayı imzaladıktan sonra düşüncelerleri, ruhları ve eylemleri etkilenmez ama Mesih Ağacı saldırıya uğrarsa ağacı korumak için gelmelidirler.”

“Karşılığında, Mesih Ağacı devasa enerjisinin bir kısmını güçlü organizmalara verir ve onlara fayda sağlar.” Ning Maner, Chu Mu'ya eşitlik ruh anlaşmasını açıkladı.

Chu Mu bu Mesih Ağacı'nın hikayelerini biliyordu. Ancak, küçük kızın sözlerinden efsanevi Mesih Ağacı'nın gerçekten var olduğu ve bu güçlü organizmaların muhtemelen en azından egemen sınıfı olduğunu anladı!

İnsan dünyasında çok az sayıda egemen sınıfı uzman olduğundan Mesih ağacı artık sadece bir efsaneydi; insanlar onunla iletişim kuramazdı.

"Bu aynı zamanda organizmalarla eşitlik ruh anlaşması imzalama yeteneğine sahip olduğu anlamına mı geliyor?" Chu Mu genç kıza baktı ve sordu.

“Evet, evet. Gerçekte imzalamak ve imzalamamak benim için büyük bir fark oluşturmuyor. Ruh hayvanlarının çoğu beni koruyor zaten. Ancak, böyle güçlü insanlar tarafından kovalandığımda hala beni koruyacak kardeşim gibi güçlü bir insana ihtiyacım var. Karşılığında, kardeşimin ruh hayvanlarının gücünü arttırmasına da yardım edebilirim.” dedi Ning Maner.

Ning Maner şimdiki sınıfıyla Chu Mu'nun sınıfını yükseltebileceğini söyleyemezdi. Ancak, Chu Mu'nun ruh hayvanlarına yardım etmek hala çok basitti.

Chu Mu bunu dikkatlice düşündü ve aşırı durumlarda bu küçük kızı korumak zorunda kalmaktan başka bir şey kaybetmeyeceğini fark etti. Kızın içinde gerçekten özel bir güç olduğunu görebiliyordu. Hem ruhuna hem de ruh andacına bazı yararlar sağlayacaktı.

Durumu açıkça anladıktan sonra sonunda kızla eşitlik ruh anlaşması imzalamayı kabul etti.

Chu Mu'nun başını salladığını görünce, Ning Maner şirince gülümsedi, “Artık başka bir güçlü kardeşim var, belki bir süre sonra Mesih Ağacı gibi olabilirim ve nereye gidersem gideyim koruyucu canavarlara sahip olabilirim!”

Eşitlik ruh anlaşması olmasına rağmen Chu Mu yine de bir ruh anlaşması bırakmak zorundaydı. Şansına, Chu Mu'nun hala yeni ruh hayvanları alamayan bir ruh anlaşması vardı. Bu yüzden, bu ruh anlaşmasını kullanmak ona başka bir ruh vermek anlamına geliyordu, yani iyi bir anlaşmaydı.

Ning Maner'in ruhu on dördüncü ruh anlaşmasını tamamladıktan sonra Chu Mu kendisiyle kız arasında özel bir zihinsel bağ hissetti. Bu zihinsel bağlantı sayesinde, lekelenmemiş bir dürüstlüğü olduğunu, saf kalbini ve ruhunu görebiliyordu.

Başlangıçta Chu Mu, Ning Maner ve bilinmeyen geçmişi hakkında hala biraz tedirgindi. Ancak, eşitlik ruh anlaşması yaptıktan sonra kızın doğadaki bir peri gibi bir safir kadar berrak olduğunu fark etti. Bu pis, hırsız, faydacı dünyada hala böyle saf ve lekesiz bir kız olduğunu hayal etmek zordu. Belki de bu yüzden efsanevi Mesih Ağacı'nın kabulünü gördü.

“Kardeşim, deneyimlerin çok üzücü ama kıskanmaya değer bir sürü ruh hayvanın var.” Ning Maner eşitlik ruh anlaşması yapıldıktan sonra Chu Mu'nun geçmişini görememesine rağmen kalbinin sayısız sınavdan geçtiğini hissediyordu.

Chu Mu gülümsedi ve dertsiz tasasız kızın başını okşadı. Böyle bir kızı incitmek gerçekten zordu... Yarı şeytan tarafından alınan ruh yavaş yavaş serbest bırakıldı ve Chu Mu derin bir nefes alıp bir büyü yapmaya başladı.

Bir ruh hayvanı eğitmeni olarak çağırma büyüsünü avcunun içi gibi bilmeliydi; yanlış büyü yapmak imkansızdı.

Ancak, şu anda, Chu Mu hata yapmaya devam etti. Ancak Ning Maner Chu Mu'nun elini hafifçe tuttuğunda nihayet çağırmayı tamamladı.

Günah alevleri muhteşem ve tanıdık bir diyagram yarattı. Diyagramdaki her rün inanılmaz tanıdık görünüyordu... Günah alevlerinin sıcaklığı ortamı ısıtırken gümüş, zarif, dalgalı koyu kırmızı kürk gövdesi ortaya çıktı.

Şeytan aurası dokuz gümüş kuyruk alevlerde savruldukça dışarı sızdı. Ruh hayvanının yavaşça diyagramdan çıktığını görünce Chu Mu onu ilk defa çağırıyormuş gibi hissetti. Heyecandan dili tutuldu.

“Vuvuvuvu~~~~~~~~~”

Küçük Mo Xie acınası görünüşteydi. Gümüş ve zarif vücudu asil günahkâr izlerle işaretlenmişti, gözleri belli bir ışıltıyla parlıyordu.

“Vuvuvuvu~~~~~~” Küçük Mo Xie günahkâr alevlerden fırladı ve Chu Mu'nun omzuna atladı, dokuz şirin kuyruğu, sanki bir daha gitmesine izin vermeyecekmiş gibi Chu Mu'nun boynuna sıkıca sarıldı.

Omzundaki bu küçük yükü, tenine sürtünen kürkünü ve yüzündeki ıslak yalamayı hisseden Chu Mu, gerçekten geri dönmüş gibi hissetti ve tüm kasvetini bir kenara itti.

“Vuvuvu~~”

“Tamam, tamam, artık uyanığım, değil mi?” Chu Mu başını eğdi ve ağlayan, telaşlı küçük Mo Xie'ye bakıp gülümsedi.

Böyle bir alışkanlık kaybedildiğinde herkesin kalbi kırılırdı.

Kafası karışık bir yürüyen ceset olmasının sebebi de bu olabilirdi... Ning Maner Chu Mu'ya hiç yanlış bir şey söylemedi.

Eşitlik ruh anlaşması imzalandıktan sonra Chu Mu, insan ve şeytan ruhunu birbirinden ayırmak için Ning Maner ile olan zihinsel bağı kullandı. Şeytanı üçüncü ruh anlaşmasında uyurken kendisi ruh hayvanı eğitmeni kimliğini geri kazandı.

Gelecekte, yarı şeytan olduğunda çağırma Ning Maner'in bir ruhunu kullanacaktı. Chu Mu ne zaman isterse yarı şeytanı da elde etmekle kalmayacak, onun adına savaşmak için dört ruh hayvanı daha çağırabilecekti!

Açıkça biliyordu ki yarı şeytanın gücü tek başına tüm Ruh İttifakı'na karşı gelmek için yeterli değildi.

Eğer yarı şeytanın gücünü yükseltmek istiyorsa şeytanını ve ruh andacını güçlendirmek zorundaydı.

Şeytan aslında bir Beyaz Kabus'du, tabii gücü artık üst kademe imparator sınıfıydı. Ruh andacı altıncı andaç ruh imparatoruydu. Güçlendiği ihtimali neredeyse sıfırdı. Sadece kendi ruh andacını yükseltmek yarı şeytanın gücünü artırabilirdi.

Ve andaç yükseltmek yalnızca ruh hayvanlarının güçlü yönlerini yükselterek yapılabilirdi!

Altıncı andaç ruh imparatoru muhtemelen ruh hayvanları yüksek seviye ve üst kademe imparator sınıfına ulaşmadıkça geliştirilemezdi.

Bir sonraki görevi, ruh hayvanlarının hepsinin yenilmez imparator sınıfına ulaşmasını sağlamaktı ve omzundaki küçük Mo Xie'nin dövüş niyetini yeniden kazanıp egemen sınıfına ulaşmasına izin vermekti. Zhan Ye, Gece ve Küçük Gizli Ejderha da geri dönecekti ve Chu Mu, bu olduğunda onların kendi kalplerindeki krallar olacağına inanıyordu!

Tüm ruh hayvanları güçlendiğinde ve geri geldiğinde, Wanxiang Şehri'ne doğru yola koyulup hain genç kıza önünde diz çöktürme vakti gelecekti!