Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

879. Bölüm: Harekete Geçmek İçin İtibarı Ayaklar Altına Almak

“Nie~~~~~~”

Beyaz Kabus, Liu Yuming'e öfkeyle bağırdı.

Gümüş şeytan yavaşça bakışlarını Liu Yuming'e çevirdi.

Liu Mingyu anında dipsiz bir buz çukura düşmüş gibi hissetti. Tüylerini diken diken eden soğukluk ona hiç hareket etmemek istettirdi.

Altındaki muazzam kuş da havada donmuş gibi görünüyordu.

Kuşun pençeleri gevşedi ve kız havadan düştü. Ama o anda gümüş şeytan ellerini kaldırdı ve bedeninde şeytan alevleri tutuştu.

Kızın küçük vücudu anında şeytan alevlerinde küllere dönüştü. Ancak, Beyaz Kabus'un yanında aynı şeytan alevleri belirdi. Bu şeytan alevlerinin ortasında yavaş yavaş bir kız çıktı.

“Te... Teşekkür ederim.” Gümüş Şeytan'la konuşurken genç kızın yüzü biraz solgundu.

Ama gümüş şeytan kıza bakmadı. Eğer Beyaz Kabus genç kızın onun iyileşmesine yardım ettiğini söylememiş olsaydı, büyük ihtimalle ateşlenen alevler gerçek şeytan alevleri olurdu.

“Gidelim.” Gümüş şeytan birden konuştu. Ses tonu genç bir adamın sesine benzerdi ve ilgisiz gibiydi. Yine de ağır ve duygusuzdu.

“Nie~~~~~~~”

Beyaz Kabus kızı sırtında taşıyıp dört insanı görmezden geldi. Kralının dönüp gidişini görünce aceleyle takip etti.

Gümüş şeytan ve Beyaz Kabus'un kızı alıp ayrılışını gören Wei Fangqing ve diğer üçü hayrete düşmüştü. Bir yandan, gümüş şeytanın insan diliyle konuştuğunu açıkça duymuşlardı ve öte yandan gümüş şeytanın onları bıraktığına inanamadılar!

Gerçekten de, gümüş şeytanın tek bir tekniği yüksek seviye imparator sınıfı Tortu Tüylü Şeytan İmparatoru'nu öldürmüştü. Dördünü öldürmek son derece kolay olurdu!

Dahası, gümüş şeytanın şeytani aurasından onun hayırsever bir yaratık olmadığını söyleyebilirlerdi!

Aslında, dört kişi endişelenmekte haklıydı çünkü gümüş şeytan onları canlı bırakmayı planlamıyordu. Bu seviyedeki insanlarla uğraşmak zorunda değildi.

“Beyaz Kabuslar... Neden bu kadar çok Beyaz Kabus var!!!”

Daha önce, Wei Fangqing bir felaketten kaçtığı için seviniyordu. Ancak, aniden yüzü soldu çünkü gümüş şeytan gittikten kısa bir süre sonra etrafı bir grup Beyaz Kabus tarafından sarıldı!

Her Beyaz Kabus bir insan şekline büründü. Aslında, bu Beyaz Kabuslar'ın kendilerini gümüş şeytanın görünüşüne göre modelledikleri söylenebilirdi. Bu şeytani Beyaz Kabus grubu onları çabucak kuşattı!

“Yüksek seviye imparator... Yüksek seviye imparator... Zirve... Zirve... Zirve imparator!”

Wei Fangqing gözleriyle onlar izledi ve donakaldı. Gözleri derin bir korkuyla doluydu!

Orta seviye imparator sınıfı yaratıklar çoğunlukla sadece yasak bölgelerde ortaya çıkardı ve yüksek seviye imparatorlar gerçekten sadece yasaklı bölgelerin derinliklerinde bulunabilirdi. Ancak, gözleriyle attığı bir bakış Wei Fangqing'in 7 yüksek seviye imparator  Beyaz Kabus ile kuşatılmasına yol açtı!!

Wei Fangqing, ikisinin yüksek seviye imparatorlardan daha güçlü auraları olduğunu keşfettiğinde umutsuzluğa kapılıp şok oldu. Beyaz Kabuslar büyük olasılıkla zirve imparator sınıfına ulaşmıştı!

Zirve imparatorlar!!! Bunlar yalnızca yasaklı bölgelerin en derin yerlerinde görünen ultra güçlü yaratıklardı. Zirve imparator sınıflarına sahip insanların hepsi bölgelere hükmeden insanlar arasındaydı. Üç büyük oluşumun yaşlı kıdemlileri ve Ruh İttifakı'nın On Altı Mücerret'i piramidin tepesinde duran bu otoriter insanlardı çünkü zirve imparatorlarına sahiplerdi!

Bu yüzden, bu grupta iki zirve imparator Beyaz Kabus'un ortaya çıkması Wei Fangqing'i şok etti!!

Zhong Pingsha ve diğer ikisi Beyaz Kabus grubunun aurası karşısında hiçbir şeyi kavrayamadı. Hissedebildikleri tek şey, kulaklarındaki Beyaz Kabuslar'ın sürekli attıkları korkunç kahkahalardı!

Nihayet gümüş şeytanın neden oradan gittiğini anladılar. Bu sahip olduğu astlarla bizzat harekete geçme zahmetine giremezdi. Aynı zamanda yüksek seviye imparatoru anında öldürebilecek gümüş şeytanın ne kadar korkunç olduğunu göstermişti!

“Hu hu hu hu hu hu~~~~~~~~”

Şeytan alevleri gökyüzünü kaplayıp yağmur ormanlarını soluk bir beyazla aydınlattı. Gökyüzünü kaplayan yağmur perdesi bile buharlaştı!

Yüksek seviye imparator sınıfı Beyaz Kabuslar bırak Wei Fangqing ve diğerlerini, zirve imparatorlarını bile mezarsız bırakabilirdi!

Şeytan alevleri dalgalanıyordu ve dördünün çığlık atacak zamanı dahi olmadı. Vücutları ve ruhları küle dönüşüp ebediyen bu dünyadan yok oldu.

    ...

300 metre uzaklıkta.

“Ne soğuk bir şeytani aura. Son zamanlarda bir karmaşaya neden olan şeytan bu olabilir mi?” Yedi Renkli Anka Kuşu'na binen bir kadın ruh hayvanı eğitmeni, ciddi bir ifadeyle konuşurken uzaktaki beyaz ışık parıltısına baktı.

Kadın ruh hayvanı eğitmeninin yanındaysa yine Yedi Renkli Anka Kuşu süren yedi kadın ruh hayvanı eğitmeni daha vardı.

Yedi Renkli Anka Kuşları asil vücutlu imparator sınıfı ruh hayvanlarıydı. Tüyleri yedi farklı renkten oluşuyordu ve en güzel kısımları yedi uçuşan kuyruklarıydı. Uçtuklarında, yedi güzellik tarafından takip ediliyor ve uçan bir gökkuşağına benziyorlardı!

7 Yedi Renkli Anka Kuşu ve 7 kadın ruh hayvanı eğitmeni gökyüzündeydi. Birlikte gökyüzünde uçarken ölümlü dünyaya inmiş muhteşem perileri andırıyorlardı.

Ancak, 7 Yedi Renkli Anka Kuşlar'ının arasında Dokuz Renkli Anka Kuşu süren bir kadın vardı. Bu kadının kıvrımlı ama ince bir figürü vardı. Kıvrak belinde asilliği ve güzelliğini vurgulayan dokuz renkli bir flama görünüyordu.

Koyu mor renkli gül desenli kıyafetler giyiyordu. Yakasından çiçekli taca benzer bir kapüşon uzanıyordu. Kapüşondan dümdüz aşağı sarkan güzel siyah saçları vardı.

Güzel giyinmişti ve bir peri gibi zarif duruşu ona gizemli bir his kazandırıyordu.

Kadının yüz hatları ülkeleri birbirine düşürecek seviyede değildi. Ancak, insanları duygulandırabilirdi. Fakat belki de en çekici yanı yıllanmış şarap gibi olan olgun cazibesiydi. Zarif ama büyüleyici bir tutumu vardı.

Elbette, Göksel Cariye'nin emrindeki bu yedi kadın ruh hayvanı eğitmeni bu asil kadının onun yalnızca kişiliğinin bir tarafı olduğunu anladı. Mutlak yeteneğe sahip Göksel Cariye'nin altında saklı, yıllarca gücü eline bulundurmasından doğan etkileyici gözler başkalarına onun hakkında saygısızca düşüncelerde bulunacak yer bırakmıyordu!

O yanı dövüş ruhu, öldürme niyeti ve ruh hayvanı dünyasındaki en güçlü kişiye yaraşır güçle doluydu.

Göksel Cariye'nin gözleri uzaktaki solgun beyaz şeytan alevlerine bakıyordu. Güzel ve zarif yüzü belirsiz bir şekilde ciddiyet ve merhametle doluydu.

“Majesteleri, yakınlardaki krallıklarda bir şeytana dair söylentiler var. Gücünün çok büyük olduğu söyleniyor...” dedi az önce konuşan kadın ruh hayvanı eğitmeni.

“Bu Qi Şehri Efendisi'nin kızın olduğunu söylediği yön olmalı...” dedi başka bir kadın ruh hayvanı eğitmeni.

“Şeytan da kızın peşinde olabilir mi?"

Göksel Cariye kaşlarını çattı.. Kızın ruh hayvanlarıyla özel bir bağı olduğunu biliyordu.

“Mükemmel. Gelecekteki zararı önlemek için şeytandan da kurtulacağım!” Tian Ji yavaşça konuştu.