862. Bölüm: Göksel İşaret Buz Taşı, Donmuş Kabus İmparatoru

Tianxia Şehri'nin üç oluşumunun binlerce yıllık tarihi vardı, gerçi tüm gerçek oluşum kıdemlileri ve yaşlı kıdemlileri Wanxiang Şehri'ndeydi.

Ancak, Tianxia Şehri'ni Ölümsüz Şehri'yle beraber yok etmek isteyen Ruh İttifakı'nın yapacağı, üç oluşuma savaş ilan etmekle aynı şeydi. Üç oluşumun geri çekileceği bir yeri yoktu; ya boyun eğeceklerdi ya da öleceklerdi!

Üç oluşum binlerce yıldır geleneklerini sürdürüyordu. Ölmüş olsalar bile Ruh İttifakı kısa sürede onları tamamen yok edemezdi.

Yine de, eğer böyle bir şey olursa Kıdemli Liu, Chu Mu'nun ve yarı şeytan kabiliyetinin tamamen büyümekte olduğunu garanti edemezdi. Ruh İttifakı'nın efendisi bizzat gelmek zorunda kalırsa Chu Mu gibi bilinçli bir yarı şeytan tehdidinden kesinlikle kurtulurlardı.

Bu yüzden Kıdemli Liu'nun Chu Mu'ya üç büyük oluşum ile Ruh İttifakı arasında çıkacak savaştan kaçmasını söylemesi bir zorunluktu. Daha güçlü olduğunda geri dönebilirdi. Kıdemli Liu, Chu Mu'nun potansiyeline güvendi ve yüceliği bile aşacağına inanıyordu!

“Chu Mu, şimdi git, kutsal hayvanlara seni daha uzaklara götürmesini söyle!” Kıdemli Liu, Chu Mu'ya koruma sağlamak için üç oluşumu toplanamazdı ve bu yüzden onu oradan gitmeye zorlamak zorunda kaldı!

Chu Mu orada durdu ve hiç hareket etmedi.

Kıdemli Liu'nun Sekiz Issızlık'ın Ju Que ile boy ölçüşemeyeceğini biliyordu. Eğer iki kutsal hayvanı götürürse, Kıdemli Liu kesinlikle burada ölecekti.

“Ölümsüz Ming Kuşu, Bin Dalga Canavarı, siz ikiniz bu yaşlı adamla dövüşün!” dedi Chu Mu!

Yarı şeytan Bai Yu henüz uyanmamıştı. Bu yaşlı adam son engel olmalı. Eğer hareketleri kısıtlanabilirse, Chu Mu gizemli buz zirvesine uçabilir ve muhtemelen Prenses Jin Rou'nun yarı şeytan Bai Yu'yu çağırmasını engelleyebilirdi!

Bu şekilde Tianxia Şehri'nin temelleri korunabilirdi. Üç oluşumun diğer uzmanları Wanxiang Şehri'nden Tianxia Şehri'ne döndüyse, Ruh İttifakı'nın üç oluşumu yıkması mümkün olmayabilirdi. Sonuçta, Chu Mu üç oluşumun bazı güçlü varlıklara sahip olması gerektiğine inanıyordu, yoksa başka nasıl bin yıllık oluşum olarak ayakta kalabilirlerdi!

Kabus Sarayı'ndan Kabus Kıdemlisi, Ruh Sarayı'ndan Yedi Diyagramı Atası, Ruh Hayvanı Sarayı'ndan Saray Bastırıcı Kutsal Hayvan, bunlar Ruh İttifakı'nın Sekiz Issızlık'ına korku salacak organizmalardı!

Yani, ne olursa olsun, Tianxia Şehri kurtarılmalıydı yoksa Chu Mu ne kadar güçlü olursa olsun, o zaman her şeyi kontrol eden Ruh İttifakı'nı yok etmesi çok zor olurdu!

“Ming~~~~~~~~~”

Kutsal Hayvan Ölümsüz Ming Kuşu tehlikenin gelişini hissetti. Liu Binglan'ın Ölümsüz Ming Kuşu'nun yanına uçtu, müttefikiyle birlikte savaşmak istiyordu.

Bin Dalga Canavarı'nın vücudu hızla bir kaç yüz metre büyüdü ve tehditkar aurasını Sekiz Issızlık Ju Que'ye doğru dalgalandırdı!!

“Chu Mu, sen...” Kıdemli Liu'nun, Chu Mu'nun yaptıkları karşısında kafası karıştı!

“Amca, son ana kadar pes etme!” Chu Mu ciddi bir şekilde konuştu!

Yarı şeytan Bai Yu henüz uyanmamıştı. Sekiz Issızlık Ju Que'yi oraya koymalarının nedeni karşı tarafın savaşma iradesini zayıflatmaktı. Ruh İttifakı üç oluşumu yok etmek istiyorsa sonuna kadar savaşacaklardı!

Kıdemli Liu, Chu Mu'ya baktı ve kararlı siyah gözlerini gördü. Muazzam güçlü bir rakiple yüzleşmek, eğer genç bir adam bu kadar kararlı olabiliyorsa neden üst kademe bir ruh imparatoru korkacaktı ki? Neden her şeyin umutsuz olduğunu hayal etmek zorundaydı? Umutsuz olsa bile bu savaşamayacağı anlamına mı geliyor?

Chu Mu'nun sözleri Kıdemli Liu'nun ruhunun kıpır kıpır olmasına neden oldu. Üç oluşum, son bin yılda sayısız tehditle karşı karşıya kaldı ama hala buradaydı!

Şimdi pes etmeyeceklerdi. Hayatlarını feda etseler bile Tianxia Şehri'ni korumak zorundaydılar!

Kıdemli Liu derin bir nefes aldı ve yine yüksek sesle güldü. Bu kez, kahkahasında herhangi bir umutsuzluk yoktu, bunun yerine kahramanlıkla doluydu!!

"Chu Mu, kutsal hayvanlarla ben bu yaşlı adamı dizginleyeceğiz. Sen efsanevi buz dağının tepesine tırman!” Kıdemli Liu havaya girdi ve yine dövüş niyetiyle dolup konuştu.

Chu Mu başını salladı ve hemen Mo Xie'yi çağırdı. İki kutsal hayvana onu korumalarını söyleyip dağın diğer tarafına doğru koştu.

Sekiz Issızlık kişisi Chu Mu'nun hareketlerine aldırmadı. Sanki her şey zaten olmuş bitmişti ve Kıdemli Liu uçsa bile hiçbir şeyin önemi yoktu.

Bu kıdemlinin bakışları kutsal hayvan Ölümsüz Ming Kuşu'na ve Bin Dalga Canavarı'na düştü. Gözleri küçümsemeyle parıldadı, “Ölümsüz Ming Kuşu, Bin Dalga Canavarı, Şeytan Bastırma Anıtı'nın mirasını ne kadar önce kabul ettiniz? Tanıdığım kutsal hayvan atalarıyla kıyaslanınca siz gerçekten zayıfsınız!”

Yüzyıllardır yaşamış olan bu yaşlı için iki kutsal hayvandan bile daha yaşlıydı. Onun gözünde, bu iki kutsal hayvan muhtemelen genç nesildi!

Şeytan Bastırma Anıtı kutsal hayvanları görevlerini miras alırdı. Ruh sarayının her neslinde kutsal hayvanların farklı güçlü yönleri vardı. Kutsal hayvan, Şeytan Bastırma Anıtı'nın içinde ne kadar uzun süre uyursa o kadar güçlü olurdu!

Son derece yaşlı bir ruh sarayı kıdemlisi için bu iki kutsal hayvanın henüz yeterli yılı yoktu. Bu kadar erken çağrılmaları sınırlı kullanımları olmasına sebep oldu. Tabii ki, Ruh İttifakı Tianxia Şehri'ni yenmeye karar verdiğinde doğal olarak Şeytan Bastırma Anıtı kutsal hayvanlarını dikkate almıştı, yoksa Sekiz Issızlık gibi bir uzman getirmelerine gerek olmazdı. Eğer hain genç kadın her şeyi kontrol etmek isteseydi, Tianxia Şehri'ni çoktan cehenneme çevirirdi!

“Uzun zaman önce gömülmüş olmalıydın, bu yüzden ben, Liu Xin, bu yolculuğun son ayağı olarak seni göndereceğim!” Kıdemli Liu, Sekiz Issızlık Ju Que'ye rakip  olmadığını biliyordu fakat iki kutsal hayvanı kısa bir süre içinde yenemezdi!

İki kutsal hayvanın Sekiz Issızlık Ju Que'ye doğru gittiğini gören Kıdemli Liu üst kademe imparator sınıfı Xuanzhen Böceği'ni çağırdı ve Ju Que'yle uyuyan uzayda bir savaşa tutuştu!!!

    .....

Bu Uyuyan Dünya'da her şey hareketsizdi. Chu Mu arkasını döndüğünde, Ju Que ve Kıdemli Liu arasındaki savaşın dünyayı ne kadar sarstığına bakılmaksızın, Uyuyan Dünya'daki tek bir buz parçasının bile kırılmadığını keşfetti.

Aslında, Chu Mu dünyanın onlarca kilometre dışına çıkabilen üst kademe imparator sınıfı tekniklerin içeride sanki antik yasalarca kısıtlanmış gibi zayıfladığını hissedebiliyordu.

Belki de diğer tipleri kontrol eden Şeytan İmparatoru Bai Yu'nun bu uyku alanından çıkmasını engelleyen garip bir kısıtlama buydu.

“Vuvuvuvu~~~~~~~~~”

Küçük Mo Xie'nin pençeleri buz dağına batamadığından dağın tepesine doğru koşarken tek yapabildiği havaya basmaktı!

Gizemli buz dağı yaklaşık on bin metre yüksekliğindeydi. Mo Xie üst yarıya koştuğunda, Chu Mu'nun gözlerinde masmavi bir gökyüzü belirdi!

Gerçekte, Chu Mu zaten beş altı bin metre gökyüzüne çıkmıştı. Beyaz mühürlü ufku görmek için çok uzağa bakmak zorundaydı. Sanki cennete doğru tek bir zirveye tırmanıyor gibiydi!

Elbette, Chu Mu gökyüzünün yansıtıldığını biliyordu. Daha da yüksek bir yere ulaştığında, gerçek dünya gibi sonsuza dek uzanmayan bir bulanıkla yüzleşecekti.

“Bu da ne?” Chu Mu gizemli buz dağının zirvesindeyken hemen Göksel İşaret Buz Taşı'nı gördü!

Göksel İşaret Buz Taşı'nın içinde saçları, kaşları, sakalı gümüş beyazı olan bir adam vardı.

Eğer Chu Mu kendini yarı şeytana dönüştükten sonra görseydi şoke olurdu çünkü bu adamın donmuş ifadesi yarı şeytan olmak üzereyken kendisininkiyle aynıydı. Uyurken bile yüzünde insanın kalbine sızan bir kötülük vardı. Kapalı gözleri sanki her an açılmak üzereymiş gibi görünüyordu ve delici bir bakışı vardı!

Kabus İmparatoru Bai Yu!!

Orta yaşlı adam Kabus İmparatoru Bai Yu'ydu!

    .....

“Baba, bir daha asla yarı şeytanın acısına dayanmak zorunda kalmayacaksın.” Prenses Jin Rou taşın önünde diz çökmüş mırıldanıyordu.

Buzun içinde donmuş adam Prenses Jin Rou'nun babasıydı. Neredeyse babasının ne gibi göründüğünü unutmuştu.

Ama çocukluk anıları çok derinlerdeydi. Prenses Jin Rou babasının böyle ıssız bir diyarda mühürlendiğini asla unutmazdı!

“Prenses...” Chu Mu yavaşça Prenses Jin Rou'nun yanına yürüdü.

Prenses Jin Rou bir şey yapıyormuş gibi görünmüyordu, sadece orada diz çökmüş duruyordu.

Chu mu bir zamanlar prenses Jin Rou ve hain genç kadının aynı kişi olup olmadığını merak etmişti. Bu büyük komplo gerçekleşip Prenses Jin Rou akla geldiğinde Chu Mu'nun bu düşüncesi tekrar yüz buldu.

Yine de, dikkatlice düşününce, Chu Mu hala prensesin prenses olduğunu ve hain genç kadının başka bir kişi olduğunu hissetti.

Prensesin saçı dağınıktı, güzel yüzünün bir tarafını kapatıyordu. Chu Mu ilk defa onu peçesiz görüyordu.

Prenses Jin Rou'nun bacağında buz renkli bir tilki vardı. Bu prensesin en sevdiği Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisi'ydi fakat şeytan tilkisi gözleri kapatmış uykudaydı.

Artık tilkiden gelen herhangi bir yaşam gücü hissetmiyordu. Chu Mu bunun sonsuz bir uyku olduğunu biliyordu.

“Ben çok küçükken babam Bing Ying'i bana verdi. O zamanlar, ruh andaçım son derece zayıf olmasına rağmen komutan sınıfı Bing Ying benim yanımda kaldı...” Prenses Jin Rou yerde kaldı. Chu Mu'ya bakmadı bile, sadece mırıldanıyordu.

“Prenses Jin Rou, babanı uyandırmak için kendi hayatını kullanmadın, değil mi?” Chu Mu prensesin ne dediğini bilmiyordu.

Ama Prenses Jin Rou'yu sağ salim gören Chu Mu rahat bir nefes aldı.

Yarı şeytan Bai Yu'yu uyandırmak kolay değildi. Uyku uzayına girseler bile her şey hareketsiz olduğu için herhangi bir güç uyku mührünü geçemezdi.

Sadece Yaşlı Li'nin diriliş yöntemiyle en yakın akrabasının kanını yakarak işe yarayabilirdi.

Başlangıçta, Chu Mu Ölümsüz Şehri'ne kilitlendiğinde, Liu Binglan Chu Mu'ya kendini öldürmesini ve sahte ölüme girmesini söyledi. Böylece hayatını kurtarmak için bu yola başvuracaktı.

Benzer şekilde, Uyuyan Dünya'da, sadece birinin en yakın akrabasının hayatını kullanmak yarı şeytan Bai Yu'yu uyandırabilirdi.

Chu Mu, Kıdemli Liu'nun yarı şeytan Bai Yu'nun tek akrabasının Bai Jinrou olduğunu söylediğini duydu. Prenses Jin Rou'nun babasının önünde diz çöküp mırıldanmasından hayatından vazgeçmediği ve de yarı şeytanın daha uyanmadığı belliydi!

“En güçlü mühürleme ve lanet güçleriyle, Bing Ying hayatımı onunkiyle değiştirmeyi seçti...” Prenses Jin Rou, Chu Mu'nun neredeyse duyamayacağı kadar sessiz bir tonda konuştu.

Chu Mu şaşkına döndü!

Bu Kabus İmparatoru Bai Yu'nun hala uyanacağı anlamına geliyordu!!!