Editör: Mariposa

856. Bölüm: Büyük Kin, Ölümsüz Şehri'nde Savaş Çıkıyor!

Yaşlı Kıdemli Liu, ruh imparatorlarının Chu Mu'nun yarı şeytan olduğunu sızdırmasını yasakladı.

Ancak, o aynı zamanda, ruh imparatorlarının hepsinin dinlemeyeceğini de biliyordu. Bu haber sonunda Ruh İttifakı'nın kulaklarına ulaşacaktı.

Yaşlı Kıdemli Liu onu korumak için Kutsal Muhafız Kaptanı Zhuo Nong ve bir grup Kutsal Muhafız'ı gönderdi.

Aziz hayvanlar ve kodamanlar arasındaki savaş, Ölümsüz Şehri'ndeki isyanı büyük ölçüde bastırmıştı. Chu Mu Ölümsüz Şehri'nden ayrıldıktan üç gün sonra, Tianxia Şehri'ndeki tüm ruh imparatorları ve ruh hükümdar birlikleri kendilerini Ayrık Dünya Kapıları'na yerleştirmeye başladılar ve açılmasını bekledi.

Açıldığı anda, mühürlü yaratıklar ve koruyucu yaratıklar bir gelgit gibi dışarı çıkacaklardı. Kıdemli Liu aziz hayvanlarla, mühürlü ve koruyucu yaratıkların dışarı hücum ettmesini engellemek için Ayrık Dünya Kapıları'na  gitmeleri umuduyla zihinsel iletişim kurdu.

Ayrık Dünya Kapıları açıldığında, ruh imparatoru birliği ve ruh lordu birliği derhal Ayrık Dünya Kapıları'ndan Ölümsüz Şehri'nin eteklerine gitti. İçeri girdiklerinde, gözlerine çarpan ilk şey isyan eden yaratıkların büyük sürüsü değil, Ruh Sarayı'nın dört aziz hayvanıydı!

Dört aziz hayvan arasında Bin Dalga Canavarı en güçlü olanıydı. Kafası derin mor bir renkteydi ve görünüşte efsanevi Qilin'e benziyordu. Savaştığında, kötü niyetli ve şeytani bir şeydi. Ama sessizken, son derece güçlü olan doğru bir aura yayıyordu. Neredeyse yüz metre büyüklüğünde olan devasa canavarın vücudu da bu işe katılınca insanlar yanında son derece küçük kalıyordu. Gururlu kafası eğdiğinde, zayıf zihinsel dirençli insanlar dengede duramıyordu bile!

Ölümsüz Ming Kuşu asil, kutsal ve saftı. Bu da Ölümsüz Ming Kuşu, Ruh Sarayı ruh imparatorlarının birçoğunun içten içe çığlık atmasına sebep oldu. İçlerinde kötülük olanlarsa onun yanındaki dururken utanç duydular!

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu heybetli bir ruhtu. Havada yükseklere uçtu, zarafet dolu ve yakalanması zor bir rüzgar gibi canlıydı.

Tabii ki, herkes “Bağlayıcı Rüzgar Ruhu”nun uysal olduğunda sıcak bir esinti andırdığını ama öfkelendiğinde acımasız bir fırtına gibi olduğunu biliyordu!

Xuanzhen Böceği ağır yaralanmıştı fakat inatçı böcek tipi yaşam gücü, Ebedi Gece İmparatoru'nun Karanlık Aşındırma'sının altında hayatta kalmasını sağlamıştı. Kıdemli Liu Ayrık Dünya Kapıları'ndan girdiğinde, Xuanzhen Böceği'ni hemen Ruh Sarayı'na geri götürdü. Büyük katkıda bulunmuş olduğundan iyileşmesinin mümkün olacağını umuyordu.

Ancak, Ölümsüz Şehri'ndeki kaos, ruh imparatorlarının beklentilerini aştı!

Üç aziz hayvanın varlığı gerçekten de biraz kışkırtıcı etkiye sahipti ama mühürlü ve koruyucu yaratıkların sayısı çok fazlaydı. Dahası, Ayrık Dünya Kapıları'nın açıldığını hissettiklerinde bu yaratıklar kaçma şansından vazgeçmediler!

Beklendiği gibi, kapılar açıldıktan kısa bir süre sonra Ölümsüz Şehri sonunda kaynadı!

Aziz hayvanların baskısı olsa bile, başlangıçta sakin Ölümsüz Şehri aniden uzay parçalayıcı kükremelerle doldu!

Kükreme, cenneti ve dünyayı dolduran sınırsız öfkeyle oluştu. Ölümsüz Şehri'nin bir ucundan Ayrık Dünya Kapıları'na kadar estiler!

Üç aziz hayvan aynı anda auralarını serbest bırakarak büyük kini durduran kutsal bir ışık kalkanı oluşturdu.

Ancak, bu hala Ölümsüz Şehri'ndeki tüm mühürlü ve koruyucu yaratıkların aurasıyla kıyaslanamaz bir şeydi. Kin aurası sertçe insan kampına çöküp yüzlerini bembeyaz etti!

“Kin aurası çok ağır. Görünen o ki, komplocuların Ölümsüz Şehri ayaklanmasını yapabilmesinin sebebi sadece on yılı aşkın bir süredir komplo kurmaları değil...” Kıdemli Liu bir iç çekti. Derin gözleri kin aurasıyla kaplı antik şehre baktı!

“Yaşlı Kıdemli, bunun nedeni nedir? Bu mühürlü ve koruyucu yaratıklar antik aziz hayvanlara da mı aldırış etmiyor?” diye sordu Kıdemli Ting.

Başlangıçta herkes Chu Mu'nun üç aziz hayvana öncülük ettiği savaştan sonra Ölümsüz Şehri'ndeki yaratıkların sakinleşeceğine inanıyordu. Dahası, Bin Dalga Canavarı da ortaya çıkmıştı. Ölümsüz Şehri'ndeki isyanı bastırmak an meselesi olmalıydı. Kapıları açtıktan sonra, aslen itaatkar yaratıkların anında gürleyen auralarla isyan etmesini hiç ummamışlardı. Üç aziz hayvanın kudretli ve öfkeli kükremelerini bile görmezden geldiler!

“Ölümsüz Şehri çok fazla yaratığı mühürledi ve şehrin sınırlarını aştı. Kayıtlara göre, arada bir Ölümsüz Şehri'nin arındırılması gerekiyor, böylece kin aurası şehirdeki mühürlü enerjiyi bastırması önlenebilir. Bu komplocular, Ölümsüz Şehri'nin mevcut yükü kaldıramayacağı gerçeğinden faydalanıp birkaç mührü açtı. 10 yıl önce mühürleri yok etmeye başladıkları gerçeğini de eklersek, nihayetinde bu ayaklanmayı başardılar. Aziz hayvanlar ayaklanmayı bastırabilir fakat sadece bir dereceye kadar. Çoğunlukla ayaklanmayı yavaş yavaş bastırmak bize kalmış. Ancak, komplocular Ruh Sarayımı'zın bile bilmediği şeyleri nasıl bildi?!" dedi Yaşlı Kıdemli Liu.

Ölümsüz Şehri'nin şu anki yükü idare edip edemeyeceği Ruh Sarayı'nın bile bilmediği bir şeydi. Ayrıca, kayıtlar birkaç yüz yıl öncedendi. Muazzam mühürlü şehrin bir gün aşırı yükleneceğini kim hayal ederdi?

“Bu dövüş kaçınılmaz!” Kıdemli Hai Qiu iç çekti!

“Şu anda avantajımız var. Önceki durumdan çok daha iyi. Bunun için sevinmeliyiz.” dedi Kıdemli Xie Tao.

İnsanlar gerçekten avantaja sahipti ve Ölümsüz Şehri'ndeki isyanı bastırabilirdi. Eğer kodamanlar Ayrılmış Dünya Kapısı'nı ve kırık uzayı aşmayı başarabilseydi insan kampı uzmanları bu mühürlü yaratıkların Tianxia Şehri'ne girmesini engelleyemezdi!

Ruh lordu insan kampında yaklaşık 4000 kişi vardı. Çeşitli krallıklardan toplanan bu kişilerin çoğu için Ölümsüz Şehri bir ilkti. İçeri girip ileriye baktıklarında şiddetli kin aurası ile dolu antik ve harap bir şehir gördüler. Ayrıca çok sayıda nadir ve tehlikeli yaratık gördüler, bu da kalplerini tedirgin etti!

Ruh lordlarının yüksek seviye hükümdarlar, zirve hükümdarları ile karşılaşmak için çoğu zaman şaşırtıcı bir dünyanın derinliklerine girmesi zorunluydu. Dahası, onlarla başa çıkmak için bir ekip gerekirdi. Ancak, Ölümsüz Şehri'nde, bu yaratıklar sadece daha güçlü olan yaratıkların haydutlarıydı!

Dahası, ruh lordlarının gözünde bir ölüm tanrısı gibi olan imparator sınıfı yaratıklar Ölümsüz Şehri'nde nadir bulunan varlıklar değildi! Binaların çatılarından kükreyen, kırık şehir duvarının altından koşan ve geniş ana caddeleri soğuk bir şekilde işgal eden yaratıklar imparator sınıfıydı!

İmparator sınıfı yaratıklar her zaman her yerde bulunamazdı. Ancak, şu anda, tek bir bakışta onlardan onlarca görmek mümkündü!

Bu şok edici sahne, ruh lordlarını sanki cehenneme adım atmış gibi hissettirdi!

“Hou hou hou hou hou hou!!!!!!!”

“Ao wu!!!!!!!!!!”

“Huo!!!!!!!!! Huo!!!!!!!!!!!!!!!!!"

Çarpıcı kükremelerden bir toz duvarı oluştu ve ruh lordlarına doğru koştular!

Sonunda, gerçek savaş patlak verdi!!

O anda insanlar Ölümsüz Şehri'nin hareket ettiğini keşfettiler.

Sayısız Ölümsüz Şehri canlısı onlara doğru koşuyordu, sanki antik ve büyük şehir onlara saldırıyormuş gibi görünüyordu!

O anki hızlarının ve kaçış yeteneklerinin pek faydası olmazdı. Dahası, büyük güçleri dev dalganın altında birer kum tanesine dönmüştü!

Bu savaşın felaket ölçeği muhtemelen Batı Cephesi'nin Kış Uykusu Issızlığı Savaşı'nı aşacaktı!

    .....

Antik gökyüzünün altında, çiçekler hala parlak bir şekilde çiçek açıyordu ve insanlar koşuşturmaya devam etti. Bazen, bir kaç bin yıllık bu şehrin titreşmesine neden olan bir uzamsal sarsıntı meydana geliyordu.

“Bugün n'oluyor? Sanki sürekli bir dizi küçük deprem oluyormuş gibi.”

“Evet! Ruh çekirdeğini rafıma koydum ama bu sarsıntılardan biri her şeyi mahvetti, sabahki işte eser meser kalmadı!” 

    .....

“Canavar Dövüş Arenası'nın sarsıldığını hissediyor musun?”

“Yedi Kaya Dev Canavarı deprem tekniği kullanıyor olabilir mi?”

“Ama dokuzuncu evre komutanı bu kadar beceriye sahip olamaz, değil mi?”

    .....

“Yakın zamanda Tianxia Şehri'nde büyük bir şey oldu.”

“Saçma sapan konuşma. Bu iyi değil.”

“Chen Ailesi'nden duyduğuma göre sekizinci andaç ruh lordu aile lordu üç büyük oluşum tarafından askere alınmış. Aile ustası gizlice ailesine geri döndü ve ailesine Tianxia Şehri'nden ayrılmasını söyledi. Bu büyük bir şey olduğu anlamına gelmez mi?”

“Şimdi sen bahsedince hatırladım, ben de birkaç kişinin, ruh lordu kıdemlilerinin artık birkaç yerde görülmediğine dair laflar ettiğini duydum.”

    .....

Tianxia Şehri'nin sokakları ve caddeleri bu söylentilerle doluydu. Toplum dedikodu yapmayı ve abartmayı severdi.

Ancak, bu sefer inançlarını ne kadar abartsalar da gerçeğin seviyesine ulaşamayacaklarını ummalarının bir yolu yoktu. Bu sefer gerçeklik ve etkileri muhtemelen insanların hayal ettiğinden on binlerce kat daha korkutucu oldu!

Tianxia Şehri'nin üst düzey adamları sınırlı savaş gücü olan bu insanları başka yerlere taşımaları gerektiğini bilmiyorlardı.

Ancak, Tianxia Şehri artık güvenli değilse Tianxia Bölgesi'nde gidecek başka bir yer kalmazdı. Onları taşındırtmayarak, felaket patlak verdikten sonra tüm şehrin birlikte çalışıp ayaklanmaya karşı savunmasının mümkün olacağını umuyorlardı.

Gerçekte, hayatlarına devam eden bu insanlar son derece minnettar olmalıydılar, çünkü eğer Chu Mu'nun dört kodamanı öldürmek için yarı şeytana dönüşmesi olmasaydı, bugün muhtemelen sayısız Ölümsüz Şehri yaratıklarını şehirden çıkarıp onları bu insanların üstüne sürerdi.

    .....

Ama ayaklanmayı en düşük noktaya kadar bastıran kişi dikdörtgen bir tabuta benzeyen buz yatağında yatıyordu.

Çıplaktı ve buzla kaplıydı, sanki sayısız yıldır donmuş bir ceset gibiydi.

Buz tabutunun yanında çiçek tipi ruh imparatoru Xiang Yiyun vardı. Kızın beyaz yüzünde kırmızı bir iz görülüyordu. Ruh andaçını kullanarak ruhun eşyalarını ruhuna girmesi için yol gösteriyordu.

Liu Binglan çoktan tüm ruh gücünü harcamıştı ama Chu Mu'nun ruhunun sıcaklığını düşürmesi için sürekli birisine ihtiyacı vardı. Bu nedenle, bu görev Xian Yiyun'a verildi.

Ruh gücünün yarısı tükendiğinde, Chu Mu'nun vücudundaki buzun titremesini hissedebildi. Bu onun uyanışının işaretiydi!

Xian Yiyun gülümsedi ve aceleyle iyileşmekte olan Liu Binglan'ı bilgilendirmek için bir hizmetçi kız çağırdı.

Ama geri döndüğünde, Xian Yiyun Chu Mu'nun gözlerini açtığını gördü. Şaşırtıcı bir şekilde Chu Mu'nun gözlerinde titreyen gümüş şeytani bir ışık keşfetti. İnsanın ruhunu büyüleyebilecek parlak bir ışıltı yaratıyordu. Sonra kayboldu ve gözleri orijinal siyah rengine döndü! 

Xiang Yiyun bir an için şaşkına döndü. Chu Mu'nun şeytani bir doğayla dolu gözlerinin ona baktığını keşfettiğinde kalbi şiddetle çarpmaya başladı ve yüzünde bir telaş belirdi!