Charm of the Soul Pets - Bölüm 842: Kan Kurt İmparatoru'nu Avlamak (1)

---

 

842.Bölüm: Kan Kurt İmparatoru'nu Avlamak (1)

 

“Bu... Ölümsüz Ming Kuşu Aziz Hayvanı! Buraya ne zaman geldi!”

 

Ruh imparatorlarının kalplerindeki karanlık bulutlar Ölümsüz Ming Kuşu'nun çarpıcı vücudunu görünce kayboldu ve yüzlerinde heyecan dolu bir gülümseme belirdi!

 

Hong Fa daha güçlü olsa da onun rakibi olamazdı!

 

“Demek Chu Chen buna hazırlanmış!” Xiang Yiyun dimdik göğüslerine yavaşça vurdu ve güzel yüzünde bir gülümseme belirdi.

 

“Chu Mu bilerek burada kaldı…”

 

O sırada, herkes Chu Mu'nun kodaman sınıfı yaratıkları avladığını fark etti!

 

Hiç kimse Chu Mu'nun Kan Kurt İmparatoru'nu nasıl yemlediğini bilmese de Ölümsüz Ming Kuşu'nun bulutlarda saklandığını ve Hong Fa'ya gizlice saldırdığını fark etti!

 

Ölümsüz Ming Kuşu ve Bağlayıcı Rüzgar Ruhu Aziz Canavarları son derece hızlı ruh hayvanlarıydı. Kan Kurt İmparatoru'nda Felaket Örümcek İmparatoru'nunki gibi bir kaçış tekniği yoktu. İki aziz hayvan el ele verirse kesinlikle bu kodamanı yenebilirdi!

 

“Bu veletlerin bağırsakları çok büyük! Ancak, bir kodamanı öldürme şansı gerçekten var. Eğer öyleyse, büyük bir düşmandan kurtulmuş olacak!”

 

Tüm ruh imparatorları, daha büyük bir zafer şansı sağlamak için diğer antik aziz hayvanları çağırmaya odaklanmıştı. Diğer kodaman düzeyindeki yaratıkları avlamayı gerçekten düşünmemişlerdi çünkü şu anki aziz hayvanlar dezavantajlı durumdaydı. Büyük bir kavga çıkarsa bu iki aziz hayvan, büyük yaratıklar tarafından öldürülecekti.

 

Ancak, Chu Mu beklenmedik bir şey yapmıştı ve bu mantığı bir kodaman düzeyinde yaratık avlamak için kullandı!

 

Başarılı olması gerçekten iyi olabilirdi çünkü bir kodamanı öldürmek bir aziz hayvan çağırmaya eşdeğerdi!

 

    ...

 

Hong Fa'nın iki orta seviye imparatoru Ölümsüz Ming Kuşu'nun tekniklerini durduramadı. Havada çabucak kan izleri ve iki ceset belirdi.

 

 Küçük Gizli Ejderha kanatlarını çırptı. Ejderha pençelerinin üzerinde birkaç kan lekesi vardı fakat pençelerin içinde artık iki içsel kristal duruyordu.

 

Küçük Gizli Ejderha, yerdeki bin dalga benzeri enerji dalgasına bakarken belli bir irtifayı korudu. Kargaşayı izlerken çok mutlu görünüyordu.

 

Küçük Gizli Ejderha'nın sırtındaki Chu Mu, ağzından kan tüküren Hong Fa'nın üstüne basıyordu. Hong Fa'nın üzerindeki hazineleri yağmalamaya başladı.

 

Üzerinde sadece iki yüzük vardı. Bunlardan biri her zaman üzerinde taşıdığı uzay yüzüğü, diğeri ise bir izleme yüzüğüydü.

 

Hong Fa, sıradan uzay yüzüğünde çok fazla ruh taşıyordu.  Toplamda elli bin ruh.

 

Elli bin ruhun yanı sıra, elli bin ruha denk gelen iki tane ikinci sınıf imparator ruh kristali vardı.

 

Toplamda, Hong Fa'nın üzerinde toplam yüz bin ruh vardı. Bu miktar ruh imparatorları arasında oldukça büyük bir servet kabul edilirdi!! Sonuçta, çoğu ruh imparatoru ruhları veya ruh eşyalarını elde ettiğinde onları depolamaz, daha ziyade hemen ruh hayvanlarını güçlendirmek için kullanırdı.

 

Ruh imparatoru seviyesinde, her bir ruh hayvanı eğitimcisinin ondan fazla ruh hayvanı olurdu ve her birinin güçlendirilmesi gerekiyordu. Bu bir ton kaynak gerektirecekti, yani çok fazla parası olduğunu iddia edecek hiçbir ruh hayvanı eğitmeni yoktu.

 

İzleme yüzüğüne gelince, Chu Mu bir arama yaptı. Üzerinde hain genç kadından yoğun bir aura keşfetti. Muhtemelen Hong Fa bunu ondan almıştı ve üstünde hain genç kadından daha da yüksek sınıfta bir zihinsel iz vardı.

 

“Varlıklarına el koymak için Tianxia rekabet yetkililerini temsil edeceğim. Sana gelince, hayatta kalmanın bir faydası olduğunu sanmıyorum.” Chu Mu, kanla kaplı Hong Fa'ya bakarken haklıymışçasına konuştu.

 

Hong Fa'nın gözleri pes etmiş bir ifadeyle doluydu. Şu anda kafasına basan kişi belli ki onu kolayca ezip öldürebilecek biriydi. Yine de kendi ihmalinden dolayı tuzağına düşmüştü!

 

Bu eşi görülmemiş bir utançtı!

 

Her ruh imparatorunun büyüyüşü güçlüklerle doluydu. Hong Fa bugün bu noktaya ulaşmak için kendi gücüne güvenmişti. Ancak, Tianxia Şehri'ni düşmanı yapmayı seçtiğinden çoktan ölmeye hazır olmalıydı!

 

    ...

 

Wanxiang Şehri, çiçek bahçesi çardağı.

 

Güzel kadın başını eğdi, yanında duran kadın efendiye hiçbir şey söylemeye cesaret edemedi.

 

Kadın efendi hala altın maske takıyordu. On altı Mücerret'ten birinin önünde, Long Jue'nin sakin kalmasına rağmen şu anda, birisi öfkeden elinin zaman zaman titrediğini hissedebilirdi!

 

“Di Ji bugün biraz rahatsız; Kıdemli Long Jue lütfen dönün. Di Ji az önce söylediklerinizi dikkate alacaktır.” Güzel kadın, kadın efendinin ruh halinin iyi olmadığını gördü. On altı Mücerret arasında ikinci sırada yer alan keskin Long Jue'nin bir şey fark edeceğinden korkuyordu. Bu nedenle, bu adamın burada daha uzun süre kalmasını istemiyordu.

 

"Elbette. O zaman ben biraz dinleneyim.” Adam başını salladı. Ayrılmadan önce kısaca vedalaştı.

 

Kadın efendi, Long Jue'nin gidişini izledi. Altın maske takmasına rağmen yüzündeki kasveti görmek mümkündü!

 

“Gerçekten de işe yaramazdı!” Kadın efendi çoktan Hong Fa'ya ihmalkarlık etmemesini hatırlatmıştı çünkü Chu Mu'ya kesinlikle aziz canavarlarlar eşlik edecekti.

 

Nihayetinde, Hong Fa uyarısını dinlememiş ve rakip tarafından kolayca öldürülmüştü!

 

“Hong Fa bir dahiydi. Yeterince kurnaz olmaması, sabırsız ve kibirli olması yazık oldu. Böyle bir kişi yalnızca yem olarak kullanılabilir. Ölürse ölmüştür. Onun için pişmanlık duymaya gerek yok, efendim.” dedi güzel kadın.

 

“Pişmanlık? Üzerindeki izleme yüzüğü Chu Mu tarafından alındı. Bu yüzük zihinsel etkileşimi artırabilir ve eğer ruh andaçı biraz daha güçlü olursa konumumu hissedebilir!” kadın efendinin sesi son derece soğuktu!

 

“Konumunuzu hissetmek? Onunla hala özel bir zihinsel bağınız mı var?” diye sordu güzel kadın, kafası karışmış bir şekilde.

 

Kadın efendi elini salladı, cevap vermek istemediğini gösterdi. Kimsenin fare dediği bu adamla bir ruh anlaşması imzaladığını, onun ruh hayvanı olduğunu bilmesini istemiyordu!

 

Tabii ki, kadın efendi şimdi Chu Mu için hissettiği horluğu yeniden değerlendirmek zorundaydı çünkü Chu Mu artık sadece duvarı eşelemiyor, aynı zamanda yavaş yavaş tüm durumun kontrolünü ele geçirmeye başlıyordu!

 

“Bu Chu Chen basit değil. Efendim onunla dikkatlice ilgilenmek zorunda.” Güzel kadın Chu Mu'ya karşı küçümseyici tutumunu da değiştirmişti.

 

Kadın efendi, bu turda Chu Mu tarafından yenildiğini açıkça biliyordu. Bu planı son derece titizlikle düşünen ve zamanını bekleyen kişi olarak yüzüne kocaman bir tokat yemişti. Bu son derece rahatsız edici bir duyguydu!

 

    ...

 

Ölümsüz Şehri.

 

Zalim, vahşi ve kana susamış Kan Kurdu'nun kibirli Hong Fa nedeniyle yok olma ihtimali vardı!

 

Bir zirve imparator sınıfı ruh hayvanıyla kıyaslandığında, Kan Kurt İmparatoru'nun hayatı Hong Fa ve ruh hayvanlarından çok daha önemliydi. Bu nedenle, Kan Kurt İmparatoru Ölümsüz Ming Kuşu'nun ortaya çıktığını görünce savaşa devam etmeye cesaret edemedi ve Ölümsüz Şehri'nin derinliklerine kaçmaya başladı.

 

Ne yazık ki, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu, Kan Kurt İmparatoru'nu kasıtlı olarak rüzgar bağlayıcı dünyaya çekmişti. Burada iki aziz hayvan olduğunu fark ettiğinde vücudu sürekli olarak rüzgârın bağlanmasıyla engelleniyordu!

 

“Aovu Aovu!!!!!!!!!”

 

Kan Kurt İmparatoru çılgınca uludu. Uluması, Ölümsüz Şehri'ne kadar yankılanan rüzgar bağlayıcı dünyasını deldi!

 

Belli ki, tek tabanca Kan Kurt İmparatoru diğer kodamanlardan yardım istiyordu!

 

Kodamanların hepsi son derece zekiydi. Şu anda hepsinin ortak bir hedefi vardı - Ayrık Dünya Kapıları'nı yok etmek. Aynı zamanda, Yedi Diyagramlı Aziz Hayvanlar'ın ortak bir düşmanı vardı.

 

Bu nedenle, diğer kodamanlar ulumasını duyduklarında hemen yardım etmek için yanına geleceklerdi. Aksi takdirde, tarafları zayıflardı!

 

“Ming~~~~~~~” Ölümsüz Ming Kuşu havada tur attı ve Chu Mu'ya bağırdı!

 

“Buraya saklanmaya gelmeden önce birkaç kodaman tarafından izlendiğini mi söylüyorsun?” diye sordu Chu Mu.

 

“Ming~~~~” Ölümsüz Ming Kuşu dezavantajlıydı ve diğer yaratıklar tarafından kovalanmıştı. Eğer kodaman saflarında kanat tipi olsaydı Ölümsüz Ming Kuşu onları atlatamaz ve Chu Mu'nun Kan Kurt İmparatoru'nu pusuya düşürmesine yardım etmek için buraya gelemezdi.

 

“Bir daha ki sefere daha erken söyle…” Chu Mu acı bir şekilde güldü.

 

Bu sefer pusu başarılı olmuştu. Ancak, Ölümsüz Ming Kuşu'nu kovalayan başka kodamanlar vardı. Kan Kurt İmparatoru'nun uluması, diğer kodaman saflarını aziz hayvanların yeri hakkında bilgilendirmeye eşdeğerdi. Diğer kodamanların gelmesi muhtemelen uzun sürmezdi!

 

"Kan Kurt İmparatoru'nu gelmeden önce öldürebileceğinden emin misin?" Chu Mu hemen iki aziz hayvana sordu.

 

“Ming~~~” Ölümsüz Ming Kuşu, bunu yapma şanslarının olduğunu belirtti fakat bu şans çok büyük değildi.

 

“Qin~~~~~~” Bağlayıcı Rüzgar Ruhu, Kan Kurt İmparatoru'nu öldürebileceğini belirtti.

 

İki aziz hayvanın verdiği farklı cevaplar Chu Mu'yu suspus etti.

 

“Onu öldüremezsen bile ağır yaralamalısın, böylece en azından bir süre sana tehdit oluşturmaz.” dedi Chu Mu.

 

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu'nun altın girdabı göklerden indi. Resmen paramparça olmuş zemini gökyüzün havalandırdı ve havayı bulanık bir renge çevirdi!

 

Kan Kurt İmparatoru son derece hızlıydı. Chu Mu, hareketlerini görebilmek için Diğer Göz Bebeği'ni kullanmak zorundaydı!

 

Bu zirve imparatoru sınıfı kurt son derece kurnazdı. Kaçarken sürekli yol değiştirmiyordu. İki aziz hayvanın tekniklerini atlatmak için birçok kez hafif yaralar almışlığı oldu!

 

Gerçekten Kan Kurt İmparatoru'nu öldürme gücüne sahiplerdi. Ancak, bu biraz zaman gerektiriyordu ve şu anda diğer kodamanların varacağı zaman gelmişti.

 

Hala havada olan Chu Mu'ya gelince, tek yapabildiği uzaktan izlemekti.

 

Ölümsüz Şehri mühürlü birkaç bölgeye ayrılıyordu. 5000 metre havadan, görüşünün çoğu çürük aurayla kaplı olsa da diğer birkaç bölgedeki durumu görebiliyordu.

 

Güney mühürlü bölgeler on binlerce olmasa da, binlerce muhafız ve mühürlü yaratıkla doluydu. Bu yaratıklar, büyük ve küçük antik sokakları kapsayan bölgelerde çok düzenli bir şekilde dolaşıyordu...

 

Chu Mu aniden o bölgedeki siyah noktalara benzeyen mühürlü bir yaratık ordusunun bir sinyal almış gibi hızla dağılmaya başladığını keşfetti!

 

Hemen ardından bu bölgedeki sokaklarda dolaşan yüz metre yüksekliğinde bir toprak dalgası gördü. Çok sayıda mühürlü taş evi yok etti ve Şeytan Bastırma Anıtı'na yaklaşmaya başladı!

 

“Bu Felaket Örümcek İmparatoru!!!” Chu Mu kaşlarını çattı. İlk gelenin bu çirkin kodaman olmasını hiç beklemiyordu!