Charm of the Soul Pets - Bölüm 827: Uzayı Delen Soğukluk, Kanlı Kaynak

---

827. Bölüm: Uzayı Delen Soğukluk, Kanlı Kaynak

 

"Lafı açılmışken, buradan nasıl ayrılacağınızı biliyor musun?" diye sordu Chu Mu. Şimdi bir kahraman olmasına rağmen hala gerçekçiydi!

 

"Hiçbir fikrim yok. Yedi kişi yaşamamak niyetiyle geldik. Hayatta kalmanın tek yolu antik kutsal hayvanları uyandırmak ve tüm kaosu ortadan kaldırıp Ayrık Dünya Kapıları tekrar açılıncaya kadar beklemek…” Han Jinglin başını iki yana salladı.

 

“O zaman buradan ayrılmak için tüm antik kutsal hayvanları çağırmalıyız.” Chu Mu mırıldanmaya başladı.

 

“Tianxia Şehri'ni kurtarmak, bu... Bu çok heyecan verici!” Chu Mu'nun tüm antik kutsal hayvanlarını çağırmaya yardım edeceğini duyan Bayan Shan hemen heyecanlandı, yüzü parladı!

 

Ölümsüz Şehri'nin devriye yetkilisi olarak Bayan Shan, alem üyelerinin savaşının “adaletini” temsil ediyordu, her zaman alemde sansasyon yaratabilecek bir şey yapmayı hayal etmişti.

 

Bu kez, Ölümsüz Şehri'nde hapsolup çok şey yaşamış, şimdi de bunun çok önemli olduğunu öğrenmişti, onur için her şeyi riske atmaya cesaret etti!

 

“Shashasha~~~~” Küçük Gizli Ejderha başını uzatıp sadece sırtında nasıl saklanacağını ve çığlık attığını bilen bu kadına karşı tiksintiyle baktı. Sanki "SEN neden heyecanlanıyorsun?" der gibiydi.

 

Bayan Shan aslında Küçük Gizli Ejderha'nın bakışını anlamıştı. Ellerini kalçalarına koyarak öfkeyle, “Şeytan Bastırma Anıtı'nın yerini biliyorum ve kesinlikle en kısa, en güvenli rotayı gösterebilirim!” dedi.

 

Han Jinglin güldü ve “Soylu kadının rehberliğini izlemem ve önce Ölümsüz Ming Kuşu'nu uyandırmam gerekecek. Chu Chen, lütfen beni koru ve diğer organizmaların gelmesine izin vermemeye çalış. Bu benim tam dikkatimi gerektiriyor ve biraz zaman alabilir.”

 

"Han Kardeş, endişelenme ve işini yap." Bayan Shan hemen Chu Mu için cevap verdi.

 

Chu Mu sadece başıyla onayladı. İster kendisi için, ister Liu Binglan için, isterse de Tianxia Şehri'nin tamamı için olsun, Chu Mu bu önemli görevi üstlenmek zorundaydı ve doğal olarak her şeyini kullanmak zorundaydı!

 

Elbette Chu Mu, Bayan Shan kadar heyecanlı değildi.

 

Çünkü hain genç kadının Ölümsüz Şehri'ndeki astlarının, He Ting ve Yang Qi'den çok daha fazla olduğunu biliyordu. Bu muazzam görevi tamamlamak o kadar kolay değildi.

 

Han Jinling, tüm çabasını Ölümsüz Ming Kuşu'nu uyandırmaya verdi.

 

Kaynağın diğer ucundaki herkes, Han Jinling'in soylu kadının öğrettiği şekilde ilk kutsal ruh hayvanını uyandırmaya başlayışını izledi!

 

Bu işlem biraz zaman alabilirdi. Ruh imparatorlarının hiçbiri burada tamamen rahatlamayacaktı, hepsi, Han Jinling kaynakta durup büyüyü okurken bakıyordu.

 

Bayan Shan birden hareketlenip Chu Mu'yu sürükledi ve diğer altı Şeytan Bastırma Anıtı'nın basit bir haritasını çıkarmaya başladı. Kadın bir stratejist gibi davranarak konuştu, “Bundan sonra, bize en yakın olduğu için buraya gideceğiz. Arkaplandaki kişinin başka adamları olabileceğinden diğerlerinin antik kutsal hayvanlarını çağırmasına yardım etmeliyiz.”

 

“Veivei, dinliyor musun sen? Bu Tianxia Şehri'nin kaderiyle ilgili, dünyayı kurtarmak için önemli bir görev, lütfen daha ciddi olur musun?”

 

Bayan Shan inanılmaz derecede sinirliydi çünkü Chu Mu o yokmuş gibi davranırken çok şey söylemişti. Ayrıca gülünç derecede sakin olan Chu Mu'nun dünyayı kurtarmak için çok fazla tutkuya sahip olmadığını gördü.

 

"Neredeyse yere değen kırmızı bulutun ne zaman ortaya çıktığını hatırlıyor musun?" Chu Mu son derece tuhaf bir şeytan bulutuna baktı ve sordu.

 

"Ben nereden bileyim, kimin umurunda ki, hem sen beni dinliyor musun?" dedi Shan.

 

Chu Mu kaşlarını çattı.

 

Yang Qi ile savaşırken gökyüzü hala karanlık ve kasvetli bulutlarla doluydu fakat şu anda olduğu gibi neredeyse tüm gökyüzünü kaplayan garip şeytani bulutların olmadığını hatırladı!

 

"Ölümsüz Ming Kuşu uyanana kadar ne kadar süre var?" Chu Mu bu konuda çok kötü bir hisse sahipti.

 

Bu, bir içgüdüydü ve Chu Mu'nun dışarıda uzun yıllar süren eğitim boyunca geliştirdiği çok doğru bir hayatta kalma sezgisiydi.

 

"Hala 15 dakika olabilir." Bayan Shan, Han Jinling'e derinlemesine baktı ve dedi.

 

Chu Mu'nun kaşları daha da çatıldı!

 

Şeytan bulutu yaklaşıyordu!!

 

Chu Mu uzaktan gelen aşırı bir keskin koku dahi alabiliyordu, büyük bir tehlikenin kokusu!

 

“Beni bu kadar tedirgin eden nedir! Sadece hayal mi ediyorum?" Chu Mu şeytan bulutunun giderek yoğunlaşmasını izledi ve kendine sordu.

 

Diğer mühürlü organizmaların ve savunma organizmalarının sesleri bile olmadan etrafındaki her şey sakindi.

 

Aslında, bir süreden beri yakınlarda tek bir kükreme sesi yoktu. Şeytan Bastırma Anıtı'nın etrafındaki on kilometrelik yarıçapta korkutucu bir sessizlik vardı!!

 

“Ses yok, evet, tek bir ses bile yok!!” Chu Mu ayağa kalktı ve bağırdı!

 

Chu Mu'nun sesi hiç yüksek değildi ama bu inanılmaz boş bölgeye yayıldı...

 

“Ne yapıyorsun, ses yok, yakınlarda hiçbir şey olmadığı anlamına geliyor. Daha iyi değil mi? Neden bu kadar takıntılısın!” dedi Bayan Shan.

 

“Bazı hayvanlar avı için pusuya yattığında yakındaki böcek ve kuşların hepsi sessizleşir. Bu, besin piramidinde daha düşük pozisyonlarda olanların yüksektekilerin yenilmez etkisinden korkmaktır. Ruh hayvanı dünyasında da aynısı geçerli ve ruh hayvan sınıfına dayanarak, etki çok geniş bir aralığa ulaşıyor!” Chu Mu aniden babasının ona söylediği bu bilgiyi anımsadı.

 

“Tek bir ses bile yok, bu normal değil. Hemen buradan gidelim.” Chu Mu ayağa kalktı ve Bayan Shan'ı Küçük Gizli Ejderha'nın sırtına çekti.

 

"Ne yapıyorsun? Hala Han Kardeş'i korumak zorundayız, antik kutsal hayvan Ölümsüz Ming Kuşu'nu uyandırıyor!” Bayan Shan, Chu Mu'nun delirdiğini, sırf Ölümsüz Şehri'ndeki bazı anormallikler yüzünden korktuğunu düşündü, hiç de kahraman gibi davranmıyordu.

 

“Zaman kaybetmeyin! Han Jinling'e bizimle gelmesini söyle!” Chu Mu çok katıydı ve buz gibi bir tonla sözlerini ortaya attı!

 

Chu Mu'nun davranışları Bayan Shan'ın donmasına ve tekrar konuşmaya cesaret edememesine neden oldu.

 

Chu Mu hemen Küçük Gizli Ejderha'ya Han Jinling'in önünde uçmasını ve Ölümsüz Ming Kuşu'nu uyandırmayı bırakmasını söyledi.

 

“Chu Chen Kardeş, sadece 15 dakikaya daha ihtiyacım var!” Han Jinling, büyüde bir mola verebileceği bir noktaya geldi ve doğrudan Chu Mu'ya dedi.

 

“Buraya gelen son derece güçlü bir organizmayı hissediyorum. 15 dakika çok uzun. Burada uzun süre kalırsak hepimiz ölebiliriz!” dedi Chu Mu, çok ciddi bir şekilde.

 

Han Jinling, yakınlardaki şeytan bulutuna baktı ve özellikle ruh hayvanlarına çevreyi taramasını söyledi.

 

Ancak, Han Jinling hiçbir şey bulamadı.

 

"Chu Chen Kardeş, bir şey mi hissediyorsun?" diye sordu Han Jinling.

 

Chu Mu başını iki yana salladı. Hiçbir şey hissetmedi. Tamamen bir içgüdüydü ve babası Chu Tianmang'ın ona söylediği deneyime güveniyordu!

 

“Öyleyse ruh hayvanların mı bir şey hissediyor?” diye sordu Han Jinling tekrar.

 

Chu Mu tekrar başını iki yana salladı. Küçük Gizli Ejderha da yanlış bir şey hissetmiyordu.

 

“Chu Chen Kardeş, fazla düşünüyor olabilirsin.” Han Jingling güldü, “Ve güçlü bir organizma olsa bile ruh hayvanlarımın hepsinde çürük aura var, bu yüzden bizi önemsiz varlıklar diye fazla önemsemezler.”

 

“Hehe, bu normal bir fenomen. Eğitime çıktığımda, çok tehlikeli bir durumdayken ve hayatım tehdit altında olduğunda bilinçaltım her zaman çevrede yanlış bir şey olduğunu işaret ederdi ama gerçekte, hepsi sadece aklımdaydı.” Han Jinling, Chu Mu'nun ne hissettiğini anladı.

 

“Göksel çiyleri kaynağa çoktan damlattım ve büyüm neredeyse tamamlandı!” dedi Han Jinling.

 

Han Jinling'in söylediği gibi Chu Mu nasıl devam edeceğini bilmiyordu. Sonuçta, Chu Mu gerçekten de güçlü bir şeyin yaklaşmakta olduğuna dair ikna edici bir delile sahip değildi.

 

“Yine de içgüdülerime güveniyorum. Ben gideceğim." Chu Mu, sadece kahraman olmak ve Tianxia Şehri'ni kurtarmak isteyen Han Jinling'i ikna edemeyeceğini bildiğinden doğrudan belirtti.

 

"Bunu nasıl yaparsın!" Bayan Shan hemen bağırdı.

 

Han Jinling durdu ve Chu Mu'ya baktı.

 

Bir dakika sonra, Han Jinling uzamsal yüzüğünü çıkardı ve Chu Mu'ya bir parşömen verip “Bu uyanış büyüsüdür. Ben zaten ezberledim. Büyüm iki saat sürüyor ve bitirmemin biraz daha uzun sürmesi gerekiyor. Kanıtsız içgüdülerine dayanarak vazgeçemem; sonuçta, çok fazla kişi buna güveniyor. He Ting ve Yang Qi gibi daha fazla soysuz gelebileceğinden hiç kimse bu geri çekilmenin tüm şansımızdan vazgeçmek olup olmayacağını tahmin edemez. Erteleyemeyiz ve buna cesaret edemeyiz.”

 

“Ancak, düşüncelerin nedensiz değil. Güvenlik uğruna, bu parşömeni al. Eğer, bak eğer diyorum gerçekten dediğin olursa, ben, Han Jinling'in tamamlayamayacağı görev senin olacak.”

 

Han Jinling mantıklı bir insandı. Bunu söyleyebilmek ve Chu Mu'ya büyüyü vermek, onun aslında bir kahraman olmanın onuruna kör olan bir kişi olmadığı anlamına geliyordu.

 

Chu Mu da mantıklıydı ve daha fazlasını söylemedi. Parşömeni uzamsal yüzüğüne koydu ve “Umarım fazla düşünmüşümdür. Güvende kal!"

 

Han Jinling başını salladı ve daha fazla zaman kaybetmeyip büyünün son kısmını bitirmeye başladı.

 

Chu Mu, Küçük Gizli Ejderha'nın sırtına atladı ve özellikle kararlı Han Jinling'e baktı.

 

Bu noktada Bayan Shan tereddüt etmeye başladı. Han Jinling ile kalması gerekip gerekmediğini bilmiyordu. Sonunda, bir şekilde Chu Mu ile kalmaya ve ayrılmaya karar verdi, neden bunu seçtiğini bile bilmiyordu.

 

Ruh Sarayı'nda, kaynağın yansımasıyla ruh imparatorları Chu Mu'nun Han Jinling'e veda ettiği sahneyi gördü.

 

Hiçbir şey duyamıyorlardı ama az çok dudak okumayı bilen bir ruh imparatoru bilgiyi herkese aktardı.

 

“Chu Chen muhtemelen çok düşünüyor.” “Evet, Han Jinling'in ruh andaçı Chu Chen'inkinden daha yüksek, ancak hiçbir şey hissetmedi.” Birkaç genç ruh imparatoru tartışmaya başladı.

 

“Ama güvende olmak iyi bir şey.” dedi Kıdemli Ye Tao.

 

Liu Binglan, Chu Mu'nun böyle önemli bir zamanda aniden vazgeçip ayrıldığını görünce kafası karıştı.

 

Yine de Liu Binglan, Chu Mu'yu suçlamak istemedi. Daha çok, Chu Mu'nun güvende olmasını umuyordu.

 

    ......

 

15 dakika ruh imparatorları için inanılmaz uzun bir zaman gibi geldi. Çoğu zaman genç ruh imparatorları ne kadar kaldığını sormadan edemiyordu.

 

"Neredeyse, 5 dakikadan fazla olamaz." dedi Liu Binglan.

 

Şu anda, Liu Binglan da bir nedenden dolayı kötü bir hisse kapılmıştı. Önemli an ne kadar yakınsa, o kadar huzursuz hissetti. Belki Chu Mu'nun ayrılmasıyla bir ilgisi vardı!

 

Sakin yansımada, Han Jinling hala kaynakta duruyordu, kıyafetleri ve saçları, büyünün enerjisi nedeniyle havada uçuşup dans etmeye başladı. Etrafında, çok gizemli görünen sayısız antik işaret belirsiz bir şekilde ortaya çıktı!

 

Büyü gittikçe güçleniyordu. Ruh imparatorları, Han Jinling'in üst kademe imparator sınıfı Ölümsüz Ming Kuşu'nu uyandırmak üzere olduğunu fark etti!

 

“Veng~~~~~~~~~~~~~~”

 

Ruh sarayı kutsal kaynağında, yansımada bulantılar yaratarak hafif bir açıklanamayan dalgacık geçti...

 

Dalgalar görüşlerini etkiliyordu fakat kimse buna aldırmadı.

 

“Tuhaf, Han Jinling neden hareket etmeyi bıraktı?” Bir anda sessizlik bozuldu.

 

Dalgalanma ortaya çıktığında Han Jinling'in vücudu aniden sertleşti!

 

Bu his bir fotoğrafın donması gibiydi...

 

Herkes ona baktı, yansımayı izlerken göz kırpmaya dahi cesaret edemediler.

 

Yine de, kısa bir süre korkutucu bir sahne gördüler!!

 

Yansımada, Han Jinling'in kaskatı vücudunun kalçalarından aşağı kan püskürdüğünü ve sudaki yansımayı bulanıklaştırdığını gördüler!!

 

Bu çarpıcı kırmızı yayıldıkça, herkes Han Jinling'in vücudunun kalçasından ikiye bölündüğünü ve kaynakta yavaşça düşen iki parça haline geldiğini gördü!

 

Hepsi kendi gözleriyle görmüştü ve daha önce hiç hissetmedikleri bir ürpertinin içlerine girip tüm vücutlarına yayıldığını hissettiler!!

 

Uzayı aşan bir soğukluktu!!

 

Üç yüce ve Liu Binglan da dahil olmak üzere tüm ruh imparatorları şok içindeydi. Kaynak yavaşça kan kırmızıya dönerken gözlerine inanamadılar...

 

Kaynak, kan yüzünden kıpkırmızı oldu, korkunç bir kızıla büründü!!

 

Han Jinling'in üst bedeni kan suyundaydı, yüzü ruh sarayının kutsal kaynağının ortasına dikili bir şekilde elli ruh imparatorunun gözlerine bakıyordu. Muazzam bir uzay onları ayırıyordu fakat birbirlerine çok yakın görünüyorlardı.

 

Hatta antik kutsal hayvanı çağırmak üzereyken bastırılamaz bir heyecana sahip olan Han Jinling'in kanlı yüzündeki ifadeyi bile görebiliyorlardı.

 

Yine de, ceset olduktan sonra bu yüz kan suyunda donmuştu. Kanda, heyecanlı ve tutkulu kalan yüz, tüm ruh imparatorlarına baştan aşağı ürpertti!