796.Bölüm: Gizemli Kadın Uzman, Liu Binglan

Fang Li doğal olarak bu kamusal alanda zarar verecek hiçbir şey yapmaya cesaret edemedi. Chu Mu'ya baktıktan sonra hemen geri döndü.

Döndükten sonra, Lu Zideng'in kulağına bir şeyler fısıldadı. Lu Zideng'in yüz ifadesi biraz değişti ve Chu Mu'ya baktı. Garip ifade sergiledikten sonra önceden yaptığını yapmaya devam etti. 

Chu Mu bunu görmezden geldi ve her yerde Yaşlı Ruh Öğretmeni De'yi aramaya başladı.

Küçük Gizli Ejderha yedinci evreye ulaşmak üzereydi. Yedinci evre ruh eşyalarını birleştirmenin zorluğu çok yüksekti. Bu kalibrede yakındaki krallıklarda başka bir ruh öğretmeni bulamazdı. 

Ayrıca Chu Mu, Yaşlı Ruh Öğretmeni De'nin rüzgar tipi bir imparator sınıfı ruhu eşyası için takas yapmasına yardımcı olabilirdi. Bununla birlikte, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu büyük ziyafetten sonra imparator sınıfına ulaşabilirdi. Chu Tianren sarhoş bir şekilde Chu Mu'ya doğru sendeledi ve oturup Chu Mu'nun omzunu okşadı: “Velet, gerçekten hiç kendini göstermiyorsun…” 

Chu Tianren'i duyan Chu Mu, acı bir şekilde gülümsemeden edemedi. Chu Tianren'in ironik bir şekilde konuştuğunu biliyordu.

Gerçek şu ki, kısa bir süre önce birkaç Ruh Sarayı üyesi yalnız oturan Chu Mu'yu fark etti. Aralarında, birkaçı Chu Mu'yu daha önce görmüştü ve yavaşça Chu Mu'nun etrafında toplandı.

Chu Mu onları uzaklaştırmak için çok çaba harcadı. Ruh Sarayı'nın konum sahibi kadın ruh hayvanı eğitmenleri Chu Mu'ya alkol getirirken meraklı ve heyecanlıydı. Efsanevi Chu Mu'yu abayı yakmışlardı.

Yine de, onlardan kısa bir süre sonra Kabus Sarayı'ndan Jian Qin, bir grup Kabus Sarayı kadınını getirdi. Bu genç kadınlar Alem Savaşı'nın birincisini şahsen görmek istedi. Böylece, Chu Mu tekrar şamatayla çevrelendi ve artık vücudunda kalıcı parfüm kokuları vardı.

Jian Qin ve Kabus Sarayı kadınlarından sonra, Chu Mu'ya tamamen hayranlıkla takip eden bir başka kadın ruh hayvanı eğitmeni grubu geldi. Chu Mu'ya nefes alacak zaman dahi tanımadılar. 

Chu Mu nihayetinde bu kadın ruh hayvanı eğitmenlerinin, aralarından herhangi birinin Alem Savaşı'nın efsanesini cezbedebilecek mi diye bir yarışma başlattığını fark etti. Eğer Ting Lan, nezaketten Chu Mu'ya bunu söylemek için ruh andaçını kullanmasa karanlıkta kalacaktı. Normalde rahat ve asil olan genç bayanların çok agresif olmaları şaşırtıcı değildi. Gözleri cazibe dolu bir şekilde erkeğin ruhunu kolayca sürükleyebiliyordu.

Tabii ki, Chu Mu soğukkanlılığını koruma konusunda oldukça iyiydi. Pek çok entrikacı kadın tarafından ayartıldıktan sonra hâlâ ilgisiz kalabildi. Bu, rahat ve kibirli kadınların çoğunu ayaklarını yere vurdurtacak kadar kızdırdı. Sonuçta, normalde diğer durumlarda daha önce bir erkekle hiç başarısız olmamışlardı.

Genellikle, yetenekli bir adam çok fazla kadının dikkatini çektiğinde diğer birçok pervasız ve istekli erkek onu kışkırtmak için ortaya çıkardı. Bu provokasyon her zaman çok belirgin olurdu ve çoğu zaman insanlar konuyu anlamlandıramazdı.

Ancak, bu sefer genç nesilde, neredeyse bir imparator sınıfı ruh hayvanı olan bir uzmanı kışkırtmaya çalışacak ve kışkırtmaya cesaret edecek insan yoktu. Kim intihar etmek isterdi ki? En fazla yaptıkları, kibirli bir şekilde arkalarından alay etmeden önce dostane davranmaktı. Aslında gerçek bir provokasyon yapan kimse yoktu. 

Genç nesli aşma onuru, ruh hayvanı alanında pek çok kişiye ait değildi. 

Chu Mu sarhoş Chu Tianren'e baktı ve biraz dalgın olduğunu gördü… nedenini anlamadı ve sordu: “Neden ruhun bağlanmış gibi hissediyorum?” 

“Haha, daha az önce Ruh Sarayı'ndan birkaç eski arkadaşımla konuştum…” Chu Tianren sarhoştu. Bir an tereddüt ettikten sonra fısıldadı: “Ruh Sarayı'nın son derece güçlü bir kadın ruh hayvanı eğitmeni olduğunu duydum.”

Chu Mu, Chu Tianren'in ona bir şey söylemek üzere olduğunu hissetti, bu yüzden ciddiyetle dinledi.

“Hepsi ona kadın canavar ya da başka bir şey diyor. Ana hayvanlarından biri, yoğun yıldız ışığıyla kaplı bir kutsal kaplan.” dedi Chu Tianren. 

“Eh...” Chu Mu'nun ağzı açık kaldı. Chu Tianren kendi annesinden bahsetmiyor muydu? 

“O gün Lu Zideng tarafından kandırıldım ve bir milyon Semavi Şeytan Böceği olan bir ordu tarafından kovalandım, güneye insan topraklarına kaçmaya cesaret edemedim. Krallıklara bir felaket getirmekten korkuyordum. Böylece daha da kuzeye gittim ve altıncı sınıf bir kabileyle karşılaştım. Neredeyse hayatımı kaybettim!” dedi korkmuş gibi görünen Chu Tianren. 

“Evet, sonra gizemli bir uzman seni kurtardı. Bana daha önce söylemiştin.” dedi Chu Mu.

"Evet. Ama sana bir peri aurası olduğunu ve tablo kadar güzel olduğunu söylemedim, değil mi?” Chu Tianren hala sarhoştu. Hatta gözlerindeki kızgınlık bile görülebiliyordu. 

Chu Mu şaşkına döndü ve hayret içindeydi. 

“Haha, sen de inanamıyorsun, değil mi? Bu doğru. Ben de inanmadım. Böyle tehlikeli bir yasak bölgede böyle bir peri ortaya çıktı. Gerçek şu ki, yıllardır kahpenin teki olmama rağmen daha önce onun kadar güzel bir kadın görmedim. Sanki bir rüyadaydım…” Chu Tianren tekrar içkisinden yudumladıktan sonra sarhoş bir şekilde devam etti, “Az önce, şu Ruh Sarayı insanlarına sordum ve bana Ruh Sarayı'nda aşırı yüksek konumlu bir kadın olduğunu söylediler. Dahası, yıldız ışığıyla kaplı son derece gizemli bir yaratığı kontrol ediyor.”

Chu Tianren, Chu Mu'nun şokunu gördü ve ifadesinin biraz sıra dışı olduğunu hissetti. Ancak şöyle devam etti: “Bu Ruh Sarayı insanlarından kadının ihtişamını doğrulamamış olsaydım ben de inanmazdım. Bu arada, senin de Ruh Sarayı'yla bir bağın yok mu? Gelecekte onu görürsen, beni yanında getirmelisin ki hayatımı kurtardığı için ona teşekkür edeyim. Tabii ki, birazcık başarılarımdan bahsetmen gerekiyor… ” 

Chu Mu  yüzünde gari bir ifadeyle alçak bir sesle konuştu: “... Üçüncü Amca, yanılmıyorsam karşılaştığın kadın uzman annem olmalı.” 

Chu Tianren sersemledi, sonra gülmeye başladı. Chu Mu'nun omzunu tokatladı ve şöyle dedi: “Şaka yapma. Çok genç görünüyor. Nasıl annen olabilir?”

“Beni 18 yaşındayken doğurduğundan eminim. Neden bu kadar genç göründüğüne gelince, bunun çok erken yaşlarda ruh imparatoru düzeyine ulaştığından dolayı olduğuna eminim… şimdilik bunun hakkında konuşmayalım. Üçüncü Amca, önce onunla nerede karşılaştığını söyle!” dedi Chu Mu, aceleyle. 

Liu Binglan, Chu Mu için Dünyalı Ölümsüz Buz'u aramaya gitmişti. Ancak, uzun yıllar aramıştı. Eğer yaşlı kıdemli, Ölümsüz Buz Toprağı'nı teslim etmesine yardım etmiş olmasa Chu Mu başına bir şey geldiğine inanırdı.

Yine de Chu Mu, Büyük Kırık Diken Vadisi'nde olmasını hiç beklemedi, hatta Chu Tianren yolun sonuna varmışken ona yardım etmişti. 

“Eğer o senin annense o zaman Chu Tiancheng'in kadını olmaz mı?” Sonunda Chu Tianren ayağa kalktı ve sonra aniden lanet okudu. 

“Üçüncü Amca, bunları söylemen beni pek mutlu etmiyor…” Chu Mu'nun yüzü karanlıktı.

“Sadece homurdanıyorum. Gerçekten!" Chu Tianren acı bir şekilde gülümsedi. O kadın uzmanın kimliğini bulmak için büyük acılar yaşadı ama nihayetinde sarhoş olduğu ve Chu Mu ile böyle konuştuğu için bir duvara çakılmıştı. 

Bu, kadın uzmanın yengesi olduğu anlamına geliyordu. Bu gerçekten büyük bir şanstı. 

Chu Mu daha önce annesini gördüğünde, o gerçekten insanların tarif ettiği kadar güzeldi. Chu Tianren'in romantik ve kararsız doğası cidden ona karşı hayranlık duymasına sebep olacaktı. Ama şimdi, Chu Mu Chu Tianren'in ne düşündüğünden endişe etmiyordu. Bunun yerine Liu Binglan'ı bulmak istedi. 

“Bu… o zamanlar bana yardım ettikten sonra hemen ayrıldı. Hiçbir şey söylemedi. Dört ay oldu, nerede olabileceğini kim bilebilir?” dedi çaresizce Chu Tianren. 

“...” Chu Mu ne diyeceğini bilemedi. 

Büyük Kırık Diken Vadisi'nde Liu Binglan'ı beklenmedik bir şekilde sıyırmıştı. Ancak, Chu Tianren onunla karşılaştığında altıncı sınıf kabileye girmek üzere olduğunu söylemişti. Bu, Liu Binglan'ın muhtemelen Dünyalı Ölümsüz Buz'u aramaktan vazgeçmediği anlamına geliyordu. Bu da, Chu Mu'nun yüreğinde dalgalanmalar yarattı.

“Çok garip. Annen çok zarif ve ılımlı. Neden Chu Tiancheng'e baksın ki?” Chu Tianren hala bu soruyu anlamaya çalışıyordu. 

Chu Mu, Chu Tianren'e ne diyeceğini bilemedi. Babasına karşı her zaman biraz kızgın olan bu adamı görmezden geldi. Böylece Yaşlı Ruh Öğretmeni De'nin koltuğuna doğru yürümeye başladı. 

Yaşlı Ruh Öğretmeni De onun geldiğini görünce sıcak bir şekilde gülümsedi. 

"Kıdemli De." Chu Mu kibarca selam verdi. Chu mu bu yaşlı adamı aramak için uzun bir süre harcadıktan sonra şimdiye kadar gelmediğini fark etti. 

“Bu istediğin rüzgar ruhu kristali. Senin için takas ettim.” Kıdemli De özü sözü birdi ve imparator sınıfı rüzgar tipi kristali çıkartıp Chu Mu'ya verdi.

"Teşekkürler Kıdemli De." Chu Mu kristali sakladı. Sonra Liu Binglan'ı sordu.

Liu Binglan, Ruh Sarayı'nda ortaya çıkarsa Yaşlı Ruh Öğretmeni De muhtemelen bu konuda biraz bilgi sahibi olurdu. 

“Bundan pek emin değilim. Majesteleri normalde her zaman Wanxiang Şehri'ndedir. Sadece bir etkinlik sırasında Tianxia Şehri'nin Kutsal Bölgesi'ne gelir. Büyük Kırık Diken Vadisi'nde göründüğünü söyledin. Ama bunun olasılığı yüksek olmamalı, değil mi? Yaşlı kıdemlilerimiz normalde böyle tehlikeli bir yere gitmesine izin vermez.” dedi Yaşlı Ruh Öğretmeni De. 

Chu Mu acı bir şekilde güldü. Ailesini görmesi gerçekten zor gibi görünüyordu. 

Chu Mu'nun, Chu Tianmang'ın nerede olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Dahası, Dünyalı Ölümsüz Buz'dan dolayı, Liu Binglan muhtemelen son birkaç yıldır yasak bölgeleri dolaşarak geçirmişti. Muhtemelen onlarla görüşmeden önce yeterince güçlü olana kadar beklemesi gerekecekti. 

“Endişelenmene gerek yok. Majestelerini koruyan özel bir aziz hayvan var. Yaşlı kıdemliler tehlikeleri yerlere ayak basmasına izin vermese de, yasak bölgelerin aşırı derinlerine girmediği sürece ona hiçbir şey olmazdı. Sadece gücünüzü artırmaya odaklanmanız gerekiyor.” dedi Yaşlı Ruh Öğretmeni De, gülümseyerek.