763. Bölüm: Ölüm Vaktin Geldi

"Büyük amca, fazla konuşma. Gidip Chu Qian'ı, Chu He'yi ve diğerlerini kurtaracağım. Şimdilik Barbar Vadisi'nde kalmalısın.” dedi Chu Mu.

Chu Qian, Chu He ve diğerleri, Krallık Efendisi Luo Hei ve Sun Qiming'in rehineleriydi. Eğer Chu Mu zamanında ortaya çıkmasaydı, Luo Hei ve Sun Qiming tarafından öldürüleceklerdi.

"Batı Bölgesi Şehri'ndeler. Batı Bölgesi Orduları Batı Krallığı'nda ve diğer bölgelerde kalan Batı Bataklıkları kuvvetlerini temizliyor. Krallık Efendisi Luo Hei ve Sun Qiming orada olmalı, bu yüzden Chu Qian da muhtemelen oradadır.” dedi Chu Tianheng.

Önceden, Chu Tianheng ve diğerlerinin Chu Qian ile Chu He'yi kurtarmak pek umudu yoktu. Sonuçta, Luo Hei ve Sun Qiming bir araya geldiğinde imparator sınıfı olan Chu Mu için bile biraz fazlaydı. Batı Bölgesi Şehri'ne gitmek sadece tuzaklarına düşmesine neden olurdu.

Chu Mu üç tane birinci sınıf Krallık Efendisi'yle kapışacak güce sahip olduğundan artık Chu Tianheng ve diğerleri rahatlayabilirdi. Chu Qian ve Chu He'nin kurtulma şansı vardı!

"Merak etme, yakında döneceğim!” dedi Chu Mu.

Chu Mu konuştuktan sonra Qian Qing'e döndü, "Burayı Qian Qing Hanım'a bırakacağım."

Qian Qing de güçlüydü. Bir Ruh İmparatoru olmadığı sürece işin altından kalkabilirdi.

"Hmm.” Qian Qing başını salladı ve fazla bir şey söylemedi.

"Mo Xie, Beyaz Kabus, hadi!” Chu Mu Mo Xie'nin üzerine atladı ve Beyaz Kabus'la beraber Batı Bölgesi Şehri'ne ilerledi.

……

Batı Bölgesi Şehri daha önce düşmüş ve Batı Bataklıkları tarafından fethedilmişti.

Şu anda, Batı Bataklıkları çoğunlukla temizlenmiş olmasına rağmen tüm şehri yeniden inşa etmek hala çok zaman ve para alacaktı.

Batı Krallığı ruh hayvanı eğitmenlerinin üssü bu şehirdeydi. Geceye yakın, ordu dinlenmek için savaşmayı bıraktı ve ertesi sabaha kadar bekledi. Sonuçta, Batı Bataklıkları yaratıkları gece savaşlarına alışıktı.

Geceye yakın, şehir duvarları çeşitli Batı Bataklıkları kertenkelelerinin yapışkan salgılarıyla kaplanmıştı. Duvarlarda her yirmi metrede elementsel ruh hayvanı olan bir ruh hayvanı eğitmeni duruyordu.

Şehir duvarlarından merkez plazanın ana sokağına kadar Batı Krallığı'nın ruh hayvanı eğitmenleri vardı. Bu ruh hayvanı eğitmenleri toplamda 20.000 kişiydi ve bir savaşçı sınıfının ortalam dövüş gücüne sahiplerdi.

Merkez plazaya ne kadar yaklaşılırsa ordunun sınıfı o kadar yükseliyordu.

Ortalama komutan sınıfı gücüne sahip yaklaşık 2000 kişi vardı.

Ortalama hükümdar sınıfı gücüne sahip yaklaşık 100 kişi vardı.

Bir krallığın gücü normalde bu kadar büyük değildi. Ordudaki bu insanların çoğu diğer krallıklardan gönderilen yardımlardı. Yoksa, sadece bir krallığın ordusuyla üçüncü sınıf Batı Bataklıkları'na karşı rekabet etmelerine imkan yoktu.

Tabii ki, en önemlisi, bölgenin acımasızca yerle bir edilmesine neden olan Batı Bataklıkları'nın derinliklerinde ortaya çıkan son derece güçlü bir insan uzmanıydı. Kendisi tek başına Batı Bataklıkları'nın yaklaşık yarısını tahrip etmiş, insanları devralarak Batı Bataklıkları'nın planlarının bozulmasına neden olmuştu.

Bu koşullarda, Batı Bataklıkları geri çekilme zorunda kalmıştı. Yoksa insanlar ile ruh hayvanları arasındaki savaş bu kadar çabuk bitmezdi.

Merkez plazanın en büyük altın çadırı, Krallık Efendisi Luo Hei'nin uyuduğu yerdi. Ana çadırda, üç küçük altın çadır vardı ve biri Qing Nan'ın sadık hizmetkarının bulunduğu çadırdı.

Qing Nan çitin dışını koruduğundan çadırının boş olması gerekiyordu.

Ancak, Sun Qiming, bütün bu çadırların içinde olan ruhları mühürlenmiş birkaç genç nesil üyeye baktı.

“Şimdi bile ortaya çıkmıyor, eğer bir daha yalan söylemeye cüret ederseniz birinizi öldüreceğim!" dedi Sun Qiming.

Sun Qiming'in adamları, Chu Ailesi'nin vebadan kurtulmak için ilaç aradıklarını biliyorlardı. Chu Mu bir Chu klanı üyesiydi, bu yüzden esirleri terk etmesine imkan yoktu.

Luo Hei ve Sun Qiming, Chu Mu'nun gelip onları bir şeyle takas etmeye çalışması için bu insanları yakalamıştı.

Sun Qiming'in dudakları seğirdi ve ruh andaçıyla Chu Qian ve Chu He'ye saldıran bir zihinsel enerji oluşturmak için odakladı!

İkilinin ruh andaçı mühürlüydü. Bir ruh imparatoru ile karşılaştırıldığında, zihinsel direniş kabiliyetleri çok daha zayıftı. Böyle güçlü bir zihinsel saldırı anında yüzlerinin solmasına neden oldu.

"Heng, gerçekten pervasızsınız. Size birkaç gün daha vereceğim ve eğer ortaya çıkmazlarsa artık ölümünüzü beklersiniz!" dedi Sun Qiming, soğukça.

Sun Qiming konuştuktan sonra çadırdan dışarı çıktı ve yardımcılarına dışarıda nöbet tutturdu. Hiç kimsenin girmesi mümkün değildi.

"Ne!!!! Bu ne!!!!!!”

"Böyle lüks bir ruh hayvanı, kimin?!!!?”

Uzaktaki bir odada, bir kargaşa çıktı.

Koyu kızıl bir havai fişek yaklaşınca daha çok kişi çığlık atmaya başladı.

Sun Qiming gözlerini kapattı, içten içe Batı Krallığı ordularının böyle bağırarak hiç adabı yok diye mırıldandı!

Sun Qiming başını çevirdi ve gözleri ana sokak boyunca ilerledi. Aniden göz alıcı asil bir tilki hükümdarının koştuğunu fark etti. Şaşırtıcı Günah Sembolü Cehennem Tilkisi Kuyrukları o koşarken sürekli sallanıyor, ihtişamlı ama tehditkar bir görüntü yaratıyordu.

”Bu..." Sun Qiming şaşırdı. Sırf aurasından bunun bir hükümdar sınıfı ruh hayvanı olduğunu söyleyebilirdi. Ancak verdiği baskı imparator sınıfı ruh hayvanlarından çok daha güçlüydü!!

Batı Krallığı'nda bayağı Ruh İmparatoru olmasına rağmen hepsinin kendi sorumlulukları vardı ve rastgele bir yerde ortaya çıkmazlardı. Sun Qiming, bu tilki hükümdarının arkasındaki siyah kıyafetli adamı hemen gördü ve bu adamın hangi uzman olduğunu tahmin etmeye çalıştı!

Cehennem hükümdarının hızı çok yüksekti, merkez plazaya yaklaşmak için şimşek ve yıldırım gibi koşuyordu.

Tilki hükümdarı, telaş yapmış Ruh Lordu ordusu tarafından biraz engellendi. Ancak, hükümdar sınıfı ruh hayvanları bu saldırıya dur diyemedi. Çok hızlı bir şekilde, tekrar Krallık Efendisi Luo Hei'in altın çadırına doğru atıldı.

"Kim o?”

Altın çadırın içinden soğuk bir ses geldi.

"Chu Ailesi'nden Chu Mu!” Chu Mu, Mo Xie'nin üzerinde otururken bir grup Ruh Lordu seviyesinde uzmanı geldi. Ancak, Chu Mu hepsini görmezden geldi!

"Hahah ~ ~ ~ ~ Gerçekten ortaya çıktı!!” dedi Krallık Efendisi Luo Hei.

Ardından, çadır açıldı ve Luo Hei tek başına dışarı çıktı, keskin gözleri Chu Mu ve Mo Xie'ye bakıyordu!

”Bu..." Luo Hei, Chu Mu'nun ruh hayvanına biraz kafası karışmış bir şekilde baktı. Açıkçası, bu Yedi Günahlı Tilki'yi görmemişti!

Luo Hei'in Chu Ailesi'nin korkak olanlarından bulduğu tek şey Chu Mu'nun dokuz kuyruklu bir imparator sınıfı ruh hayvanına sahip olduğuydu. Hangi tür olduğuna gelince, emin değildi.

"Buradayız, ailem nerede!” Chu Mu, Mo Xie'nin yanında durdu ve soğuk bir şekilde Krallık Efendisi Luo Hei'ye bakıp sordu.

"Hepsi benim elimde. Tek parmağımı oynatırsam ölürler. Söylediklerine dikkat etmelisin.” Krallık Efendisi Luo Hei ruh andaçıyla Chu Mu ile konuştu.

Burası ordularının ana üssüydü. Krallık Efendisi Luo Hei, yanlışlıkla rehine aldıkları haberinin sızdırılmasını istemedi.

Chu Mu'nun önceliği doğal olarak Chu Klanı'nından olanların hayatıydı. Bu yüzden, ruh hayvanından aşağı indi.

"Chu Mu, çok cesursun. Gerçekten ruhları gözümün önünden çalmaya cüret ettin ha? Bu genç yaşta imparator sınıfı ruh hayvanına sahip olmak gerçekten etkileyici. Ancak, siz çocuklar ruh imparatorlarının kurallarını anlamıyorsunuz. Bazı şeyler çalınamaz veya alınamaz, yoksa kendinize ölüm getirirsiniz!” Luo Hei ruh andaçıyla eğitici bir şekilde konuştu.

Chu Mu'nun ruh hayvanından korkmuyordu. Luo Hei kendi savaşmasa bile ortalam gücü hükümdar sınıfı olan 100 Ruh Lordu Chu Mu'nun korkunç bir ölümle yüzleşmesine sebep olabilirdi.

"10.000 ruhum var. Klanımdan olanları göster yoksa hiçbirini almayacaksın." Chu Mu konuşurken bir uzay yüzüğü çıkarttı.

Uzay yüzüğünün içinde kalan sadece 10.000 ruh vardı. Luo Hei ve Qiming'e göre, 10 bin ruh zaten yüksek bir rakamdı. Sonuçta, bu insanlar sadece normal bir sahte imparator sınıfına sahipti!

Luo Hei bunu hissettiği anda ruh andaçını dışarı yaydı. Chu Mu'nun uzay yüzüğüne ulaştığında gerçekten de ruh aurasının yıkıcı olduğunu keşfetti, bu da en az 10.000 ruh olduğu anlamına geliyordu!

Bu kadar uzun yaşamasına rağmen gerçekten de hiç 10.000 ruhu bir arada görmemişti. Sahte imparator sınıfı sadece yüksek yeteneği sayesindeydi ve konumdaki yükselişi yalnızca yüzde onluk bir şans ile gerçekleşmişti.

“Bu… ruh kaynağında olanların hepsi bu mu?” Luo Hei'nin gözleri bunları söylerken açgözlülükle parlıyordu.

Daha önce, Luo Hei ve Sun Qiming, birkaç bin ruh kaynağı için mücadele ediyordu. Eğer bu ruhları hemen alabilirse kendisi gibi bir Krallık Efendisi için çok büyük miktarda bir para olurdu. Sonuçta, Batı Krallığı'nın tümü için her ay fazladan 100 ruh veriliyordu. Bölgeden bin ruh almak yedi yıl gerektirirdi!

Luo hei ve Sun Qiming'in beklemediği şey, panter türlerinin 10.000'den fazla ruh yaratabilecek başka bir ruh kaynağına sahip olmasıydı. Her ay 1000 ruh daha yaratabilirdi. Bu temelde Batı Dünyası'nın gelirini ikiye katlıyordu. Bir imparator sınıfı yapmak biraz zaman alsa bile bu kaynakları, gücünü artırıp yenilmez bir hükümdar sınıfı oluşturmak için kullanabilirdi!

Luo Hei'in hemen niyetini açığa vurduğunu görünce Chu Mu alçakça güldü. Luo Hei gerçek miktarın 30.000 olduğunu bilseydi tüm Batı Krallığı düşebilir ve herkes ölebilirdi ama o yine de pes etmezdi.

Sahte imparator sınıfı oluşturmak için yaklaşık 10.000 ruh vardı. Bunları aldığında ikinci sınıf bir Krallık Efendisi olabilirdi! Luo Hei derin bir nefes aldı. Heyecanlı hislerini bastırıp çabucak ruh andaçıyla fazla uzakta olmayan Sun Qiming'le konuştu, "Git ve Chu Ailesi'nde olanları getir."

Sun Qiming hemen yanındaydı. Benzer şekilde ruh miktarını hissetti ve neredeyse salyaları akacaktı. Hemen arkasını döndü ve çadırın içine gitti.

Ardından, Chu Qian ve Chu He'nin bulunduğu altın çadır aniden açıldı ve öfkeyle konuştu, "Git... gitmişler!!"

"Ne gitmiş?” Luo Hei aptalca bağırdı.

"Chu Ailesi'nin insanları!!” dedi Sun Qiming.

Luo Hei ve Sun Qiming şokta iken Chu Mu gülümsedi.

Chu Qian çoktan Yaşlı Li tarafından kurtarılmıştı. Yani, Luo Hei ve Sun Qiming'in ölüm vakti gelmişti!