Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

723. Bölüm: Topluluk, Kabile, İmparatorluk

“Bu sorunla ben ilgileneceğim. Aile şehri Yedi Renkli Şehir'de olduğundan oraya gideceğim." dedi Chu Mu.

Yaşlı Li'nin daha önce bahsettiği ruh kaynağı Batı Bölgesi'nin komşusu Xiling Bölgesi'ndeydi. Chu Mu aile şehrinin ruh kaynağına bu kadar yakın bir şehirde olmasını hiç beklemiyordu. Chu Mu uzun vadeli bir ruh kaynağı elde etmek isterse gerçekten ailesine bayağı yardım etmeliydi.

"Mükemmel. Şimdilik yapacak bir şeyim olmadığından sana eşlik edeyim. Ailedekiler döndüğünü görünce eminim ki çok heyecanlanacaktır." dedi Chu Lang.

Ardından mağazayı Chu Shenghua'ya bıraktı.

“Bu uzay yüzüğünde birkaç ruh çekirdeği, ruh kristali ve kristal var. Bunu benden ufak bir hediye olarak alabilirsin." dedi Chu Mu. Daha sonra işine yaramayan bu uzay yüzüğünü ona verdi.

Yüzük resmen döküntüleri tutmak için kullanılıyor olduğundan Chu Shenghua'ya verdi.

Chu Lang ne hediye verildiğini bilmek istese de sormadı. Ne olursa olsun, Chu Mu'nun verdiği bir şey basit olamazdı.

Chu Lang hemen Buz Kanatlı Kaplan'ını uyandırıp Chu Mu'yu Yedi Renkli Şehir'e götürmeyi planladı.

Chu Lang ve Chu Mu ayrıldıktan kısa bir süre sonra kristal mağazasında şok dolu bir çığlık duyuldu.

Ses kalbini çoktan göreceklerine hazırlamış olan Chu Shenghua'dan geldi. Ancak, beklemediği şey yüzükte binden fazla ruh kristali ve kristal oluşuydu. Dahası, onlarca sekizinci sınıf ruh kristali ve kristal, hatta bir tane de dokuzuncu sınıf ruh kristali vardı!

Dokuzuncu sınıf kristaller pazar yerinde müzayedelerin bir parçası olduğundan işlerine hiç katmamışlardı. Bunun neresi ufak bir hediyeydi? Resmen geriye para kalacak şekilde büyük bir mağazayı almaya yeterdi!

Chu Shenghua sessizce iç çekti. Ailenin servetine servet katan bu genç adam güç bakımından ne kadar şaşırtıcı bir aşamaya ulaşmıştı?

    ......

Chu Lang'ın Buz Kanatlı Kaplan'ı olduğundan uçabilirdi. Bu tabii ki de daha rahattı. Normalde Chu Mu'yu Buz Kanatlı Kaplan'ında götürmeyi planlıyordu.

Ancak, Chu Mu'nun Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın yürüme hızının Buz Kanatlı Kaplan'ından çok daha hızlı olduğunu keşfetti. Tek yapabildiği Buz Kanatlı Kaplan Chu Mu'yu takip edebilmek için olabildiğince hızlı bir şekilde kanatlarını çırparken izlemekti.

Yoldayken Chu Mu'ya son birkaç yılda ailede neler olduğunu anlattı.

Yedi Renkli Şehir'i sayesinde aile büyük hızda gelişmişti ve çoktan bir sürü sekizinci sınıf toprağa sahipti.

Sekizinci sınıf toprakların kaynaklarının ne kadar zengin olduğunu söylemeye gerek yoktu. O topraklardan en azından her yıl bir tane orta seviye hükümdar bebek hayvan çıkıyordu. Daha önceki Chu Ailesi'nden tamamen farklıydı.

Bu kaynakları elinde tutan aile çeşitli paha biçilemez ruh eşyası satın alabilirdi. Amcasının nesli güç bakımından çokça güçlenmişti. En güçlü doğal olarak Chu Tianheng'di.

Chu Tianheng'in ruh hayvanlarının yeteneği az değildi ve çoğu kaynak bulamadığından uzun süredir yedinci sınıf darboğazında kalmıştı.

Ancak, bu birkaç yıl içinde, ruh eşyaları almış ve sık sık Yedi Renkli Şehir'in doğal felaketiyle savaşmıştı. Ana hayvanlarından biri de büyük bir vurgun yapmıştı. Şu anda, Chu Tianheng'in gücü büyük ölçüde artmıştı. Ruh hayvanlarının bir kısmı onuncu evreye ulaşmıştı ve kendisi de çoktan Batı Bölgesi'nde ünlü bir uzman olmuştu.

Birçok ruh hayvanı eğitmeni şansa güvenirdi ve şans yüzlerine güldüğünde güçlerinde artış olurdu.

Tabii, bu şeylerle karşılaşmak beraberinde büyük tehlikeler getiriyordu. Öyle herkes Chu Mu gibi çılgınca sık sık Büyüleyici Dünyalar'a giremezdi. Normal insanlar bir iki kez gittikten sonra cesaretlerini kaybederdi. Tabii ki de, şans konusunu açmaya hiç gerek yoktu...

Chu Ailesi'nin ikinci sıradaki uzman Chu He'ydi. Chu He genç nesildendi ve aslında oldukça yetenekli bir ruh hayvanı eğitmeniydi. Zamanında, gücü Chu Xing'inkinden aşağı kalmıyordu.

Bölgeler krallıkların hükmündeydi ve bir bölgedeki en büyük güç muhtemelen yalnızca onuncu evre zirve hükümdarıydı. Dahası, bu güce sahip insanlar genellikle krallık şehrinde olurdu. Küçük yerlerde, özellikle de Batı Bölgesi gibi oldukça ırak ve gariban yerlerde kalmayı sevmezlerdi. Burada belki de bir zirve hükümdarı bile yoktu.

Chu Mu bu yüzden, yalnızca bir ruh hayvanıyla dahi gücünün bölgede en iyi on arasında yer alacağını tahmin etti.

    ......

Chu Lang ve Chu Mu yaklaşık üç günde Yedi Renkli Şehir'e ulaştı.

Chu Mu aslen Yedi Renkli Şehir'in sekizinci sınıf Gangluo Şehri'nden çok daha müreffeh ve görkemli bir dokuzuncu sınıf şehir olduğunu düşündü.

Ancak, şehri gördüğünde şok olduğu ortadaydı.

Şehri aklındaki görkemden çok geride kalıyordu. Dahası, sekizinci sınıf bir şehirden birazcık büyük olmasının yanı sıra içi çok sıradandı, hatta biraz göz zevki bozuyordu...

Sokaklar çatlaklarla doluydu, taş evlerse hem alçak hem de eskiydi. Kalabalık gürültülü olduğundan insanların nizam bilmediği ortadaydı. En önemli yer olan şehir duvarlarında bile çöküş izleri vardı.

"Ehem... Yedi Renkli Şehir görünüşte pek bir şeye benzemese de karı oldukça iyi." Chu Lang konuşurken hafiften zorla gülümsedi. Şu anki yüz ifadesi sanki uzun süre sonra yakın akrabaları ziyarete gelmiş de evinin kırık dökük durumundan utanıyormuş gibiydi.

Batı Bölgesi nihayetinde Luo Bölgesi Tarikatı'nın Luo Bölgesi'yle kıyaslanamazdı. Chu Mu bu koşulları anladı.

Aile her geçen gün daha çok refaha ulaşmıştı fakat kuruldukları şehir burasıydı. Aradan geçen birkaç yıl muhtemelen böyleydi. Ailedekileri döktükleri alın teri Gangluo Şehri'ndeki onlarca yıldan daha çoktu.

Engebeli ana caddeden geçerken aşırı sade ve kaba dükkanlar gördü. Çoğunda kristal, ruh kristali, ruh çekirdeği ve birkaç enerji taşı takas ediliyordu. Belli ki, burası birçok cevherin olduğu bir şehirdi. Yoksa, şehrin bu kadar yıkık dökük olmasıyla muhtemelen ziyaret eden olmazdı.

Şehrin en büyük dezavantajı doğal afetler ve çevresindeki yaratıkların çok vahşi oluşuydu. Birinci amca doğal felaketlerin ve etraftaki gizli tehlikelerle başa çıkılırsa Yedi Renkli Şehir'in kesinlikle Batı Şehri'nden çok daha gelişeceğini keşfetti.

Chu Mu tam bir şey söyleyecekti ki yoldan geçen bir arabadan biri başını çıkarttı. Chu Mu'nun Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'na baktı ve şok olmuş bir ifade sergiledi.

"Chu Lang, yanındaki kim? Tanıştırsana.” Başını arabadan çıkartan kadın hiç resmiyete takılmadan sordu.

“Bu Chu Mu, benim küçük kuzenim. Genç Bayan Xiao Yi yine Yedi Renkli Şehir'e gelmişsiniz. Avlanmak için Qing Feng Sulak Alanı'na gitmeyi mi planlıyorsunuz?” Chu Lang samimi bir gülümseme takınıp arabadaki kadınla konuştu.

"Sen de bildiğin halde soruyorsun. Şehirde dolaşıp birkaç şey almak istiyorum. Sen sizinkilere git de benim geldiğimi söyle. De ki ihtiyacı olan şeyleri hazırlasınlar..." Genç Bayan Xiao Yi kibirle konuştu.

Konuştuktan sonra Chu Mu'ya baktı fakat Chu Lang'ın tanıştırmasını beklemeden arabayı ilerlemeye devam ettirdi.

Kadının arabası iki Yabani Yıldız Şeytan Atı'nca çekiliyordu. Dahası, evreleri ve aşamaları çok yüksekti. Sırf bakınca bile statüsünün bu bölgede düşük olmadığı anlaşılıyordu.

Chu Mu kadına baktı ama hiçbir şey demedi. Emrivaki tavrı onu rahatsız etti.

"Kendisi Bölge Efendisi'nin kızı olur. Ayrıca bölgemizin genç nesil uzmanları arasında en iyi beşte yer alıyor. Arada bir Yedi Renkli Şehir'e gelir ve avlanıp eğitim almak için Qing Feng Sulak Alanı'na gider. Geldiğinde onu karşılayan biz oluruz. Oldukça sık ziyaret eder." diye açıkladı Chu Lang.

"Qing Feng Sulak Alanı?" diye sordu Chu Mu.

“Qing Feng Sulak Alanı ailemizin gelişimi için büyük bir engel. İçinde yüksek evre ve aşamaya sahip yüksek sınıf ruh hayvanları yaşıyor. Ailemiz orayı temizlemesi için defalarca paralı asker tuttu. Aksi takdirde, malların bölge boyunca taşınması büyük ölçüde engellenir..." dedi Chu Lang.

Chu Lang konuşmayı bitirdikten sonra Yaşlı Li'nin sesi yankılandı, "Qing Feng Sulak Alanı Batı Sulak Alanı'nın sınırında. Batı Sulak Alanı gerçekten bir yasaklı bölgeye yakın ve dokuzuncu sınıf Büyüleyici Dünya olur..."

"Dokuzuncu sınıf Büyüleyici Dünya. O zaman orada imparator sınıfı yaratıklar vardır ha?" Chu Mu aceleyle sordu.

“Evet. Gerçekte, Büyüleyici Dünyalar'ın sınıf ayrımı o kadar katı değil ve imparator sınıfının altındaki ruh hayvanı eğitmenleri girebilir. Sonuçta, bu ruh hayvanı eğitmenleri için en yüksek olan onuncu sınıf Büyüleyici Dünya."

“O zaman nasıl ayrılıyor?" diye sordu Chu Mu.

"İnsan dünyasında, Büyüleyici Dünyalar'ın çoğu karışık Büyüleyici Dünyalar'dır. İçerideki türler aslında gerçek bir skalaya ulaşmamıştır. Aksine, yasaklı bölgelerdeki ruh hayvanı türlerinin çoğu devasa sistemler oluşturmuştur. Örneğin Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi'nin Şiddetli Rüzgar Şeytan  İmparatorluğu ve Büyük Kırık Diken Vadisi'nin Semavi Şeytan Böceği İmparatorluğu gibi.

Bu imparatorluklarının altında "kabile" ve "topluluk" kavramları bulunuyor.

Benzetme yapacak olursak topluluk şehir olur. Siz insanlar şehirleri on sınıfa ayırıyorsunuz. Onuncu sınıf şehire bölge şehri deniyor ve altnıdakilere sadece şehri diyorsunuz: Dokuzuncu sınıf şehir, sekizinci sınıf şehir gibi.

Gerçekte, dokuzuncu sınıf şehir, sekizinci sınıf şehir, yedinci sınıf şehir isimleri yalnızca günlük isimler. Bunlara dokuzuncu sınıf bölge şehirleri, sekizinci sınıf bölge şehirleri vb... denmeli. Yani sınıflı şehirlerin ait olduğu bölgeler de aynı sınıfta olmalı. Mesela, Yedi Renkli Şehir dokuzuncu sınıf şehir ve bölgesi dokuzuncu sınıf bölge.

Birinci sınıf topluluk sizin birinci sınıf bölgenize eşdeğer ya da sizin deyişinizle birinci sınıf şehir. Dokuzuncu sınıf topluluk ise dokuzuncu sınıf bölgeye eşdeğer ve dokuzuncu sınıf Yedi Renkli Şehir ile aynı sayıda nüfusa ve toprağa sahip.

Onuncu sınıfın üstünde ise birinci sınıf krallık bulunuyor. Birinci sınıf krallık bir kabileye eşdeğer." dedi Yaşlı Li.

Chu Mu'nun kafası başta, sadece küçük bir bölgede olan bir bölge şehrinin neden en yüksek onuncu sınıflar arasında yer alması yüzünden karışmıştı. Yani dokuzuncu sınıf şehirler, sekizinci sınıf şehirler ve yedinci sınıf şehirler yalnızca küçük bölgelerdi.

"Yedi Renkli Şehir'in felaketi sahte imparatorları olan bir birinci sınıf kabileden geliyor!

Dahası, Qing Feng Sulak Alanı'nın kaynağı olan Batı Sulak Alanı daha da korkunç. Alt seviye imparatorları olan üçüncü sınıf bir kabile!

Dokuzuncu sınıf topluluğa eşdeğer küçük bir bölgede zirve hükümdar dahi olmaz. Bu devasa kabilenin dibinde yaşamak gerçekten çok korkutucu. Birkaç yıl geliştikten sonra yine taşınmalısınız..." dedi Yaşlı Li.