Bölüm 706: İmparator Grubu, Chu Mu'nun Müttefikleri

Editör: Kinyas

“Chu Mu, sen Âlem Tahtı yarışmaları başlayana kadar bekle, Yüce Tahtı o zaman alacağım. Sana dördüncü koltuğun canavar tipini vereceğim.” Ye Wansheng omuzlarını silkti, muhteşem onur platformunda duran Chu Mu'yla alay ediyordu.

Chu Mu, Ye Wansheng'e bakarak kaşlarını kaldırdı, “Öğretmenin mirası tam olarak nedir? Nasıl böyle büyük konuşabiliyorsun?” diye sordu.

Ye Wansheng “Haha, sır bu!” diyerek gizemli bir şekilde güldü. Ama yine de kendine son derece güven duyuyordu.

Ye Wansheng söylemediğine göre Chu Mu'nun Ye Qingzi'ye sorması gerekiyordu.

Ye Wansheng Chu Mu'ya “Dört koltuk geldi.” dedi.

Chu Mu'nun bakışları fiyakalı kıyafetleriyle kendine doğru gelen dört adama döndü.

Dört koltuğun en yaşlısı Ruh Hayvanı Sarayı'ndan Hai Qiu'ydu. Gözlerinin kenarları kırışıklıklarla doluydu. Ondan sonra en yaşlı olan Kâbus Sarayı'nın Xie Tao'suydu, sonra Yaşlı Ting geliyordu ve en sonda da dört koltuğun lideri Tian Ting geliyordu.

Dördü hemen oraya gelmedi. Önce statüleri çok yüksek olan bir grup insanın yanına gittiler.

Ye Wansheng “Dört koltuğun statüsü onuncu seviye unvanı olanlardan bile yüksektir. Orada oturanların Krallık Lordları, Tianxia Âlemi'ndeki farklı krallıkları temsil ediyorlar. Dört büyük kuvvetin onuncu seviye unvan sahipleri de orada. Hepsi Ruh İmparatoru ve imparator sınıfından ruh hayvanları var.” dedi. Bir türlü susmuyordu. Chu Mu'yla konuşup duruyordu.

Tabii ki Ye Wansheng konuşurken yüzündeki gülümseme de eksilmiyordu, karşısında kocaman bir insan güruhu vardı.

Chu Mu gözlerini yukarıda oturan Ruh İmparatorları'na çevirdi. Farklı bölgelerden gelen Krallık Lordları'ndan başka Ruh Sarayı'nın Saray Lordları, Kâbus Sarayı'nın Saray Lordları, Ruh Hayvanı Sarayı'nın Saray Lordları da oradaydı. Bu grup Tianxia'nın en güçlülerinden oluşuyordu.

Chu Mu, bütün bu insanların Göklerin Altındaki Savaş'ının onur törenine geldiğini görünce şaşırmıştı.

Genç nesilin Göklerin Altındaki Savaş'ı büyük bir etkinlik olsa da bu kadar fazla Ruh İmparatoru'nun gelmesine hiç gerek yoktu. Belki de genç nesiln Göklerin Altındaki Savaş'ının başka bir anlamı vardı?

Chu Mu bu kadar Ruh İmparatoru'nun buraya genç nesli kutlamak için gelmediğini bilmiyordu.

İnsanlar Göklerin Altındaki Savaş bittikten hemen sonra Âlem Tahtı yarışmasının aday yarışmasının başladığını bilirdi!

Ye Wansheng de bu bilgiyi bir yerden öğrenmişti. Bu bilgiyi Chu Mu'yla paylaştı. Onuncu seviye unvanlı bu kadar insanın belirmiş olmasına şaşmamak lazımdı.

Âlem Tahtı Tianxia Âlemi'nin son onuruydu. Chu Mu'nun kazandığı sadece genç neslin son onuruydu!

Ye Wansheng “Chu Mu, Âlem Tahtı nasıl kazanılır biliyor musun?” diye sordu.

Chu Mu kafasını salladı. Nereden bilebilirdi ki?

Ye Wansheng “Bak şöyle oluyor. Onuncu faz bir imparatorun olması yetiyor. O zaman Âlem Tahtı yarışmasına girebiliyorsun...” dedi ve sonra da Chu Mu'ya garip bir bakış attı.

“Yarışmaya katılabiliyor olman yarışmada hayatta kalabileceğin anlamına gelmez. Sadece katılma izni kazanmış olursun. Ayrıca bir de adaylık yeterliliği var. Adaylık yeterliliği önceki Âlem Tahtı Kralı tarafından yollanan bir adaylık kartıyla belirlenir. Adaylık kartı öyle herkese yollanmaz ve kartı alanlara da bir görev verir. Görevi bitirirsen Âlem Tahtı yeterlilik sınavını geçmiş sayılırsın.

İlk adaylardan sonra bir de insanın gerçekleştirmesi gereken bazı gereklilikler vardır. Öncelikle itibar geliyor. Eğer itibarın düşükse, yeterince takipçin yoksa adaylık kazanamazsın. Sonra bölge geliyor. Eğer hakim olduğun bölge karmakarışık bir hâldeyse adaylık kazanamazsın. Sonra da güç geliyor. Ancak belli gereksinimleri yerine getirerek adaylık kazanabilirsin. Adaylık kazananların Taht Sarayı basamaklarına heykeli dikilir. Bu kişinin seçildiğinin göstergesidir.”

“Adaylık diye hor görme. Seneler boyu çalışıp da aday olamayan Ruh İmparatorları vardır.

Aday olduktan sonra dört koltuk için yarışabilirsin. Bu dört koltuk güce göre seçilir.

Kral dört koltuktan seçilir ama bir özel nokta var.” Dedi Ye Wansheng.

Chu Mu Âlem Tahtı'na ilgi duyduğu için tüm dikkatini vermiş dinliyordu.

Ye Wansheng “Kral dört koltuktan seçilir ama dört koltuğun hepsi de zayıfsa Krallık tahtı boş kalır. Yani her on senede bir dört koltuktan bir Kral seçilmez. On sene sonra dört koltuğun hepsi de görevden alınır. Kral seçilmeden elli yıl geçtiği dönemler olmuş.” dedi.

Chu Mu bu kuralın varlığından bihaberdi. Sonra Chu Mu'nun aklına Prenses Jin Rou geldi. Prenses dört koltuğun Krala ve Tianxia Âlemi'nin kanunlarına bağlı olduğunu ama dört koltuğun Kral'dan çok uzak olduğunu söylemişti.

Ye Wansheng ona bir de şu önemli bilgiyi vermişti; “Kral Tianxia Şehri tarafından değil de Wanxiang Şehri tarafından atanır.”

Wanxiang Şehri'nin ismini duyan Chu Mu bir süreliğine dalıp gitmişti.

Âlem Tahtı'ndan hâlâ çok uzaktaydı. En azından şimdilik katılacak niteliklere sahipti. Ama ilk adaylığı elde etmesi imkânsız gibi bir şeydi.

    ...

Yaklaşık yüz Ruh İmparatoru toplanmıştı. Bunların hepsi o ya da bu bölgenin lordlarıydı.

Yüz Ruh İmparatoru'nun üstünde Tianxia Şehri'ne hakim olan dört koltuk vardı. Dört koltuk şu anda Ruh İmparatorları'yla konuşuyordu. Ruh andaçlarıyla sesi engelledikleri için onur platformunda duran Chu Mu onları duyamıyordu.

Kısa bir süre işleri bitmiş gibi tüm Ruh İmparatorları birden ayağa kalktı. Birkaç tanesi gitmek için hâlâ Göklerin Altındaki Savaş'ının bitmesini bekliyordu.

“Geliyorlar. Muhtemelen tebrik ve övgü mesajlarını verecekler.” Ye Wansheng Ruh İmparatorları'na baktı.

Beklendiği gibi otuz Ruh İmparatoru bir bir ayağa kalktı.

“Kâbus Sarayı'nın Saray Lordu Jia Cunding gençlere tüm iyi dileklerini iletiyor!” İlk Ruh İmparatoru geçerken yarışma yetkililerinden birinin güçlü ruh andacı onun ismini anons ediyordu.

“Bu iki Beyaz Kâbus imparatoru olan Jia!”

“Onu uzun süredir görmemiştim. Doğu bölgesine gittiği ve çok güçlendiği söyleniyor. Şimdi ne kadar güçlü bilmiyorum.”

“Beyaz Kâbuslar doğuştan zalimdir. Onları imparator sınıfına güçlendirmek diğer hayvanlara kıyasla daha zordur. Ama imparator sınıfına çıkarmayı başarabilirseniz... Dövüş güçleri korkunç seviyelere çıkar!”

Yüz binlerce insanın hepsi de Jia Cunding'in ismini daha önce duymuştu. Meşhur ruh hayvanlarını da tanıyorlardı. İnsanların gözlerinden gerçek uzmanlara karşı ne büyük bir saygı duydukları belli oluyordu. Bu genç nesil uzmanlarına karşı duyulan saygıdan çok daha farklıydı. Sürü psikolojisi, körü körüne takip ya da sahte heyecan ve gizli kıskançlık falan yoktu. İnsanlar gerçek uzmanlara karşı gerçek bir hayranlık ve saygı duyardı!

Chu Mu orada durmuş Jia Cunding'in ileri doğru yürümesini izliyordu. Adam çok yaşlı durmuyordu, hatta Chu Mu bu adamın yeni nesilden daha yeni çıktığını hissediyordu.

Jia Cunding Chu Mu'ya yürürken kibir dolu bakıyordu. Ancak ikisinin anlayabileceği bir şekilde konuşarak, “İmparator sınıfı ruh hayvanı olan gençler adete göre koruma altına alınmaz. Yani başka bir deyişle artık genç nesilden sayılmıyorsun. Sana bir tavsiye vereyim: Göze batmamaya çalış.”

Sözlerini bitiren Jia Cunding hemen gitti.

Chu Mu demek istediklerini anlamamıştı ama Jia Cunding'in kendisine karşı bir düşmanlık beslediğini hissetmişti. Gözlerindeki kibiri gizlemiyordu.

Muhtemelen Jia Cunding'in Kâbus Sarayı'nın yenilen üç uzmanıyla bir bağı vardı.

“Mavi Krallığın Krallık Lordu Zhao Qinghe...” Aynı ses bir Ruh İmparatoru'nun daha anonsunu yaptı.

Mavi Krallık Tianxia Âlemi'nin en büyük krallıklarındandı. Bu yüzden Mavi Krallık Lordu'nun statüsü diğer Krallık Lordları'ndan çok daha yüksekti!

Chu Mu, Zhao Cheng'in Mavi Krallık'tan olduğunu hatırlıyordu. Bu adamın da adı Zhao olduğuna göre muhtemelen ikisi akrabaydı.

Mavi Krallığın Krallık Lordu Chu Mu'ya karşı çok dost canlısı davranmıştı, Jia Cunding'in tam tersiydi. Gözlerinde hayranlık ve övgü vardı.

“Yeğenim onun takım lideri olduğunu söylemişti. İlerde başın derde girerse gel beni bul. İmparatorlarla ilgili sorun olursa bana sorabilirsin. İkinci mesleğim alimliktir.” Mavi Krallığın Krallık Lordu Zhao Qinghe Chu Mu'nun omuzlarını sıvazladı.

“Genç efendi, Mavi Krallığın Krallık Lordu inanılmazdır. En az beş tane imparatoru var. Jia Cunding onun yanında çöp kalır.” Yaşlı Li'nin sesi duyulmuştu.

Chu Mu hayretler içerisinde kalmıştı. Mavi Krallığın Krallık Lordu ne kadar dost canlısı biriydi, bir iş adamını andırıyordu. Ama demek bu kadar güçlüydü... O da kaba olmamak için hemen, “Mavi Krallığın Krallık Lordu'na en içten şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Mavi Krallığın Krallık Lordu gülümsedi ve kafasını salladı. Sonra o da gitti.

    ...

Herkes Göklerin Altındaki Savaş'ının nihai onurunu kazananın önceki kazananlara kıyasla farklı bir muamele gördüğünü görebiliyordu.

Geçmiş Göklerin Altındaki Savaşlar'ında ancak birkaç Ruh İmparatoru gelip tebrik mesajlarını sunardı. Ama bu Göklerin Altındaki Savaş'ında tebrik etmek için düzinelerce Ruh İmparatoru gelmişti!

Ruh İmparatorları'nın resmi bir pozisyonu olmasa bile bunlar çok yüce uzmanlardı. Resmi pozisyonu olan Ruh İmparatorları'nın altında ise milyonlarca insan olurdu.

Bu kadar fazla Ruh İmparatoru'nun bu delikanlıya karşı tebrik mesajlarını iletmesi Ruh Sarayı'ndan Chu Chen'in potansiyelinin neredeyse sınırsız olduğunun bir göstergesiydi. Bu uzmanlar tarafından saflarına alınmış sayılırdı!

Yaşlı Li “Genç efendi, bu Ruh İmparatorları sizi artık genç nesilden görmüyorlar. İmparator grubuna girdiniz bile. Gelecekte göreceksiniz ki imparatorlar arasında hem kurallara göre savaşan hem de karanlıkta savaşan insanlar olduğunu göreceksiniz.” dedi.

Chu Mu da bunu hissedebiliyordu. Ruh Sarayı'nda Chu Mu ara sıra bu seviyedeki insanları görürdü. Bu insalar genç nesle hep çocuklara bakar gibi bakardı. Gülüp geçerlerdi ama hiç umursamazlardı.

Ama bu imparatorların yüz ifadeleri farklıydı, Chu Mu'yu aralarına alıyor ve iyi dileklerini belirtiyorlardı. Hâl ve tavırları çok farklıydı. Artık genç ve yaşlı nesil arasındaki o bariyer sanki yoktu. Sanki hepsi aynı gruptandı.