Editör: Kinyas

Bölüm 709: Tian Ting, Sen Hâlâ Ölmedin Mi?

Chu Mu,Tian Ting'in Mo Xie'den şüphelenmesini bırakmasının sebebinin bir kıdemli yaşlının yanlışlıkla söylediği bir şey olduğunu bilmiyordu.

O zaman kıdemli yaşlı insanları el altından Chu Mu'yu korumaya yollamıştı. Tian Ting'in Chu Mu'yu hedeflediğini duyunca Chu Mu'nun Ruh Sarayı'nın majestelerinin oğlu olduğunu söylemişti.

Majesteleri statüsü Ruh Sarayı'nda büyük bir yere sahipti. Bir de geçici süreliğine Ruh İttifakı'nda da bir pozisyona gelmişti, On Altı Mücerret'in Mücerret Yıldızı olmuştu. Statüsü Tian Ting'den bile yüksekti.

İttifak Efendi'si bunları açığa çıkartmamak için Tian Ting'i görevden almıştı. Tian Ting Chu Mu'ya karşı bir şey yapacak olsa sinirleri kolay bozulan Mücerret Yıldız hiç düşünmeden onu mahvederdi.

Bunların hepsi İttifak Efendi'sinin emirleriydi, bu meselelerin büyümesini istemiyordu. Tian Ting de kıdemli yaşlıya Chu Mu'nun Ruh İttifakı'nın bir hazinesine sahip olduğunu ve bunu geri vermesi gerektiğini söylemişti.

Kıdemli yaşlı hazinenin olduğunu sorunca Tian Ting sakinmiş gibi davranarak bunun sadece önemli bir şey olduğunu söylemekle yetinmiş.

Tian Ting eğer emirleri bizzat İttifak Efendi'sinden aldığını ve bu eşyanın değerini söylese bu yaşlı tilkinin işin peşini bırakmayacağını biliyormuş. Eğer bunlar ortaya çıkarsa başı çok belaya girermiş. 

Dokuzuncu âlemde Chu Mu imparator sınıfından bir ruh hayvanını, Yedi Günahlı Tilki'yi çağırmıştı.

Kıdemli yaşlı bunu görünce hemen Tian Ting'in bahsettiği hazinenin Chu Mu'nun Yedi Günahlı Tilki Yoz Cehennem Hükümdarı olduğunu düşünmüştü.

Ama Tian Ting'in düşünceleri böyle değildi. Şüpheleniyordu ama emin olamıyordu. İttifak Efendi'sinin ruh hayvanı yumurtasının kısıtlandığını ve sonraki on sene içerisinde çatlamayacağını söylediğini hatırlıyordu. Ama bu imparator sınıfından Yedi Günahlı Tilki'nin belirmesi de çok ani olmuştu.

Peki bu kıdemli yaşlı nasıl biriydi? Konu psikolojik savaş olunca Tian Ting deneyimsiz kalıyordu.

Bu yüzden Chu Mu Yedi Günahlı Tilki'yi çağırınca kıdemli yaşlı sakinliğini korumuş ve şöyle demişti: “Görünen o ki bu ruh hayvanı gerçekten de çok yetenekliymiş.”

Kıdemli yaşlının dediklerini duyan Tian Ting bu Yedi Günahlı Tilki'nin Chu Mu'ya majesteleri tarafından verildiğini düşünmüştü.

Yedi Günahlı Tilkiler kusursuz hükümdarlardı ve Ruh Lordu seviyesindeyken de ruh anlaşması yapılabilirdi. Yedi Günahlı Tilki nadir bulundurdu ama imparatorlara ve Tian Ting'in seviyesindeki insanlar için çok da muhteşem bir hayvan değildi.

Tian Ting o zaman kıdemli yaşlı ve majestelerini kınamıştı. Genç nesilden birine gizliden gizliye ne kadar güçlü bir ruh hayvanı vermişlerdi. Bu yarışmanın kurallarına aykırıydı.

Tian Ting dört koltuğun lideriydi. Eğer genç nesilden birinin ruh hayvanları yaşlılardan gelmişse ödül alamazdı.

Ama Tian Ting kıdemli yaşlıyı gücendirmek istemiyordu, sonuçta onun sorular sorması hiç yararına olmazdı. Bu yüzden olayı görmezden geldi.

Yedi Günahlı Tilki Chu Mu'ya majesteleri tarafından verildiğine göre Tian Ting Mo Xie'yi listeden silmişti.

Bu yüzden de Tian Ting Chu Mu'ya yumurtayı vermesini söylediğinde İttifak Efendi'sinin bahsettiği yumurtanın çoktan çatladığının farkında değildi. Yumurtadan çıkan hayvan Chu Mu'yu takip etmişti ve bir Yedi Günahlı Tilki'ye evrilmişti!

Tabii ki Chu Mu'nun sakinliğini koruması çok elzemdi. Eğer Chu Mu Tian Ting'in tehditi yüzünden Mo Xie'yi asla vermeyeceğini söylese o zaman her şeyi açığa çıkarmış olurdu.

Hızlıca düşünen Chu Mu, Tian Ting'i oyalaması gerektiğine karar verdi. Hemen konuşmaya başladı, “Neyden bahsettiğini bilmiyorum. Bende sadece Gizli Ejderha yumurtası var. O da kısa süre önce çatladı.”

“Aptala yatma. Gizli Ejderha yumurtası da neymiş? Hemen kısıtlı ruh hayvanı yumurtasını ver. Yoksa seni mahvederim!” Tian Ting sabırsızdı.

“Kısıtlı ruh hayvanı yumurtası mı? Bende böyle bir şey ne arasın!” Chu Mu gerektiğinde rol kesebiliyordu. Şimdi haklıymış gibi davranıyordu, kendine olan güveni tamdı.

Tian Ting de sinirliydi, hemen Chu Mu'nun yakasına yapıştı.

Chu Mu ürkmüş duruyordu, sanki aranan eşya ondaydı. Tian Ting aptal olsa bile bu yüz ifadesini yanlış anlaması imkânsızdı.

Karşısındaki velet aptala yatıyordu. Tian Ting'i ciddiye almıyordu. Yoksa burası Ruh Sarayı olduğu için kendisine zarar veremeyeceğini mi düşünüyordu?

“Tian Ting efendi genç nesil cahildir. Onu biraz eğitmeniz yeter. Ruh tekniği kullanmaya gerek yok.” O sırada boğuk bir ses duyuldu.

Tian Ting ürkmüştü, hemen arkasını döndü. Avluda saçlarına kır düşmüş orta yaşlı bir adam belirmişti. Bir de ruh andacı bariyerini aşmıştı, hem de fark edilmeden!

Adam Tian Ting'in yanına geldi ve elini omzuna koydu, öfkesini kontrol altına almasını söylüyordu.

Tian Ting ürkmüş gibi görünüyordu, derin bir nefs aldı!

Chu Mu birden bire beliren bu adama hayretler içerisinde bakıyordu. Kral haricinde Tian Ting muhtemelen Tianxia Şehri'nin en güçlüsüydü. Ama şimdi daha önce hiç görmediği daha yaşlı bir adam Tian Ting'in öfkesini tamamen kontrol altına almıştı. Bir de adam çok garip duruyordu!

“Genç efendi, bu ihtiyar Kıdemli Yaşlı Liu'dur. Herhalde biri sizi kurtaracak!” Yaşlı Li'nin sesi duyuldu.

Chu Mu hemen “Kıdemli Yaşlı Liu çok güçlü mü?” diye sordu.

Yaşlı Li “Güçlü hem de normal bir güce sahip değil! Adamın ikinci ruh hayvanları bile Tian Ting'i yenmeye yeter.” dedi.

İkincil ruh hayvanları dört koltuğun lideri Tian Ting'i yenebiliyor muydu? Chu Mu şok olmuştu. Bu kadar sıcakkanlı gözüken bir ihtiyarın bu kadar güçlü olmasını hiç beklemezdi!

Chu Mu “Güvenilir biri midir?” diye sordu.

Yaşlı Li “Aile adı Liu. Sizce?” diye sordu.

Chu Mu çok gerildiği için bu detayı gözden kaçırmıştı!

Yaşlı Li “Ona doğruyu söylemen en iyisi olur. Böylece sana yardım edebilir. Bir şeyleri gizlemen aleyhine olabilir. Sonuçta küçük tilkini kurtarmak için ona ihtiyacın var. Tian Ting'le başa çıkması kolay değildir. Ruh hayvanı yumurtasının içinden küçük tilki çıktığını anlamamış olabilir ama istediği şeyi vermezsen hemen Yedi Günahlı Tilki'ni hedef alır. Belki de daha sonra bu tilkinin sürekli evrim geçirdiğini anlar!” dedi.

“Evet.” Chu Mu başını salladı ve dikkatini hemen diğer iki adama verdi.

    ...

“Kıdemli Yaşlı Li, Ruh İttifakı'na raporumu sunmak için Göklerin Altındaki Savaş'ın bitmesini bekledim. Zaten kibarca yzun süredir bekliyorum. Sizin gelip beni durdurmanız... Yoksa İttifak Efendi'mizin istediği şeyi siz kendiniz mi almak istiyorsunuz?” Tian Ting sakinleşmiş, kıdemli yaşlıyla konuşuyordu.

“Tabii ki hayır.” Kıdemli Yaşlı Liu'nun yüzünde dostane bir gülümseme vardı “Chu Chen, Hapishane Adası'ndayken yanlışlıkla sana ait olmayan bir şey almış olabilir misin?”

Kıdemli Yaşlı Liu kasıtlı olarak Chu Mu ve Tian Ting'in arasına girmişti. Böylece hem Chu Mu'yu koruma altına almıştı hem de onunla ruh andacını kullanarak konuşabiliyordu.

Kıdemli yaşlı ciddi bir sesle “Tian Ting'i kontrol altında tutabilirim ama Ruh İttifakı'ndan başka uzmanlar gelirse seni koruyamam. Ruh İttifakı'nın olan şeyi geri vermen en iyisi olacaktır.” dedi.

Kıdemli yaşlı çoktan İttifak Efendi'sinin istediği şeyin çok özel bir şey olduğunu tahmin etmişti. Kıdemli yaşlı biraz vakit kazanabilirdi ama eğer İttifak Ustası'nı kızdırırsa o zaman kimse onun öfkesine karşı bir şey yapamazdı.

Chu Mu ruh andacını kullanarak “Veremem. Zaten benle bir ruh anlaşması imzaladı!” dedi.

Kıdemli yaşlının yüzü sakindi ama içten içe şok olmuştu, “Yoksa Yedi Günahlı Tilki mi?” diye düşündü.

Kıdemli yaşlı Chu Mu'yla fazla konuşmamaya özen gösteriyordu. İç çekerek arkasını döndü ve Tian Ting'e, “Birazcık konuştum onunla. Merak etme, İttifak Efendi'si istediğini alacak.”

“Yine mi beklemem lazım? Efendi yoksa siz İttifak Efendi'mizi küçümsüyor musunuz?” Tian Ting inatçıydı.

Artık bekleyemezdi!

Kıdemli yaşlı “Chu Chen genç ve kanı fokur fokur. Durumun ciddiyetini anlamamış. Onunla konuştum, durumu anladı ve sana şimdi istediğini verecek. Böylece dostane ilişkimiz zarar görmeyecek. Zaten eşya şu an üstünde değil. Chu Chen eşyanın değerli olduğunu bildiği için onu gizlemiş. Gidip alması gerekiyor. Sen evine git. Ben sana eşlik edeyim.” diyerek güldü.

Tian Ting “Hıh. İttifak Efendi'mizin belirlediği son teslim tarihi yaklaşıyor. Eğer yumurtayı vermezseniz İttifak Efendi'mize bunu bildirmekten başka şansım kalmaz, o zaman da gelip işi kendisi halleder.” dedi ve arkasını dönüp gitti.

Tian Ting, Chu Mu ve kıdemli yaşlının istediği şeyi çalacak olmasından korkmuyordu. Ne de olsa bu İttifak Efendi'sine aitti. Dokunmaya cüret eden ölürdü. Buna Ruh Sarayı'nın kıdemli yaşlıları da dahildi!

    ...

Tian Ting hemen gitmişti. Tabii ki giderken yüzünde sinir ve öfke vardı.

Ruh Sarayı'nın kıdemli yaşlısı gizemli bir şekilde belirmese bu mesele çoktan bitmişti. Bu mesele çok uzamıştı!

Tian Ting kendi kendine eğer ileride eline fırsat geçerse Chu Mu'ya dersini vereceğim diye karar verdi!

Tian Ting gittikten sonra kıdemli yaşlı Chu Mu'nun önünde durdu ve bir ruh andaç bariyeri kurdu.

“Asıl ismin Chu Mu değil mi?” Kıdemli yaşlı Liu'nun yüzünde bir gülümseme vardı. Gözlerinde iyilik vardı ve yüzünden ne kadar yaşlı olduğu anlaşılıyordu.

“Evet.” Chu Mu başını salladı. Şakaklarına kır saçlar düşmüş yaşlı adama bakıyordu. Bir süreliğine ona nasıl hitap edeceğini bilemedi çünkü annesinin hayatıyla ilgili çok bir şey bilmiyordu.

“Ben annenin üvey babasıyım. Hatta sen daha minicikken seninle ilgilendiğim de oldu” Yaşlı adam önemli şeylerden değil de Chu Mu'nun bebekliğinden bahsediyordu.

“Hiç hatırlamıyorum inanır mısınız. Ama madem annemin üvey babasısınız, o zaman benim de dedem sayılırsınız.” Chu Mu ‘dede'sini oldukça sevmişti.

“Ruh Sarayı'ndayken daha üç ya da dört yaşındaydın. Sonrasında baban seni aldı Batı Krallığı'na götürdü. Batı Krallığı uzak olduğu için iletişim de zor tabii. Yabancı birine dede demek sana garip geliyorsa bana kıdemli yaşlı da diyebilirsin.” Kıdemli yaşlı, Chu Mu'nun ne düşündüğünü tahmin edebiliyordu.

“Yok sıkıntı değil.  Dedemin beni böyle koruyor olmasına gerçekten çok minnetkarım.” Chu Mu saygısız biri değildi.

Dedesi gelmiş olmasa başı büyük belada olacaktı. Chu Mu dedesine en içten teşekkürlerini sundu.

Kıdemli yaşlı Liu Chu Mu'nun kendisine dede dediğini duyunca yüzündeki gülümseme daha da büyüdü. Ama sanki kibarlıktan böyle diyormuş gibi gelmişti. Chu Mu'nun gerçekten de kendisini dedesi olarak görmesini umuyordu.