Charm of the Soul Pets - Bölüm 671: Bin Düşman, Yalnız Gölge!

---

 

Bölüm 671: Bin Düşman, Yalnız Gölge!

 

Dokuz yeraltı şeytan alevleri Chu Mu'nun bedenini sarmıştı.

 

Şeytan Silueti!

 

Chu Mu'nun bedeni yanıp söndü, geriye sadece alevli bir silüet kalmıştı. Dokuz yeraltı şeytan alevleriyle birlikte muhafız yaratığın birden yanında belirdi!

 

“Chu Mu!” Ye Qingzi'nin içi nasıl Chu Mu'yu muhafız yaratığın yanında tek başına gördükten sonra rahat olabilirdi ki? Hemen o da mühürün merkez diyagramından dışarı çıktı.

 

“Gitme, güven ona!” Ye Wansheng hızla Ye Qingzi'yi geri çekti.

 

Ye Qingzi gitse bile bir anlamı olmayacaktı. Ellerinden gelen tek şey Chu Mu'nun muhafız yaratığı hızla öldürebileceğine güvenmekti.

 

Yedinci ruh andacı Ruh Lordu olan Chu Mu'nun Beyaz Kâbus teknikleri oldukça kuvvetliydi. Chu Mu, kaya muhafızların arasında isabetli bir şekilde bir siluet gibi belirdi!

 

“Beng! Beng!”

 

Kaya muhafızların elindeki devasa kılıç indi. Her bir kılıç bin kilogram ağırlığındaydı ve indiği yerlerde çukurlar oluşturuyordu.

 

Sunak özel bir kayadan yapılmıştı, burada çukur oluşması heykellerin saldırılarının dokuzuncu seviyeyi aştığını gösteriyordu. Bu kılıçlar birinin üstüne düşse şüphesiz geriye adamın kemikleri bile bulunamazdı!

 

Chu Mu kaya muhafızların saldırılarından kaçarak muhafız yaratığın arkasında belirdi!

 

Chu Mu'nun dokuz yeraltı şeytan alevleriyle yanan eli muhafız yaratığı omzundan tuttu ve neredeyse parmaklarını lacivert muhafızın içine geçirmişti.

 

Lacivert kayadan heykel muhafız zaten Si Tian tarafından ağır yaralanmıştı, bu yüzden kontrolü kolaydı.

 

Tabii ki Chu Mu sadece bunu yaparak mavi heykeli doğrudan öldüremeyeceğini biliyordu. Chu Mu'nun dokuz yeraltı şeytan alevleriyle kaplı eli mavi muhafızın sırtının derinliklerine girdi!

 

Yok Edilen Kalp!

 

Chu Mu'nun bu durumdaki tek etkili saldırısı!

 

Başarılı olamazsa mühür açılmayacaktı ve Kan Canavarı Sunağı'nın heykelleri herkesi öldürecekti!

 

“Chu Mu'nun bu hâli... Ben bunu sanki bir yerde gördüm...” Ye Wansheng dokuz yeraltı şeytan alevlerini dikkatle izliyordu.

 

Chu Mu'nun bu şeytani hâlinin Li Şehri'nde herkesi şaşırtan Yarı Şeytan'a benzediğini fark etti.

 

Tabii ki Chu Mu hâlâ insan şeklindeydi ve Kâbus Teknikler'i için ruh gücünü kullanıyordu. Enerjisi, gücü ve dövüş gücü Yarı Şeytan hâliyle bile kıyaslanamazdı.

 

Lacivert heykel zaten ağır yaralıydı. Chu Mu'nun tekniği çok başarılıydı, heykelin içinden kaya kristalini çekip almıştı!

 

Prenses Jin Rou ruh andacını kullanarak “Chu Mu çabuk geri gel, mühür başlamak üzere!” dedi.

 

İç kristal muhafızın içinden çıktıktan sonra yaşam gücü düşecekti ve mühür açılacaktı!

 

Mo Xie “Wuwuwu!” diye bağırdı. Chu Mu'nun orada tutsak kalmasından korkuyordu.

 

Chu Mu'nun elinde hâlâ muhafızın kristali vardı. Kristali parçalayarak mühürü açacağını düşünüyordu.

 

Sonra da bu bir saniye içerisinde hareket edecekti. Ama kristal çıkar çıkmaz muhafızın yaşam gücü düşmeye başlamıştı. Yani harekete geçmek için daha da az vakti vardı.

 

Chu Mu ruh andacıyla “Orada durun, hareket etmeyin!” dedi.

 

Chu Mu bir saniyede geri dönemese bile kimsenin mühürden çıkmasını istemiyordu. Ne de olsa heykel muhafızlar çoktan saldırı mesafesine girmişti. Muhafızların çoğu kılıçlarını kaldırmış ve saldırmaya hazırlanıyordu.

 

Mühürden çıkmaları kimsenin işine gelmezdi. Başarılı olmazsa onlar da ölecekti!

 

Chu Mu'nun üstünde hâlâ dokuz yeraltı şeytan alevleri, hızla beyaz alevler içerisinde kayboldu.

 

Tayf Yer Değişimi!

 

Chu Mu Tayf Yer Değişimi'yle 100 metre seyahat edebiliyordu, hem de milisaniyeler içerisinde! Son 100 metrede ise Chu Mu Şeytan Silüeti'ni kullanabilirdi.

 

Arada bir engel yoksa vakit 100 metre için yeterdi.

 

Ama Chu Mu mühürün 100 metre yakınına geldiğinde normalden de büyük bir kaya muhafız belirdi, yüksek seviye bir hükümdardı. Chu Mu'nun hamlesini fark etti ve elindeki kaya kılıcı Chu Mu'ya doğru salladı!

 

Yüksek seviye hükümdar heykel muhafız!

 

Chu Mu canavar ve kaya tipi enerji patlamadan Şeytan Silueti'nin efsununu söylemeye vakit bulamadı.

 

Chu Mu şu anda insan formundaydı. Şeytan Silueti'ni söyleyemediği için yüksek seviye hükümdarın saldırısından da kaçamamıştı.

 

“Hong!”

 

Kılıç indi ve sunağın merdivenleri yarıldı. Devasa enerji Chu Mu'yu havaya fırlattı.

 

Üçü de Chu Mu'nun saldırıya uğradığını görmüştü, yüz ifadeleri hemen değişti.

 

İnsanlar gerçekten de bu heykellerin arasında yüksek seviye bir hükümdar olduğunu fark etmemişti!

 

O sırada yer altından koyu kırmızı bir çizgi fırladı!

 

Koyu kırmızı çizgiler havada ruh hayvanının önünde iç içe geçerek kırmızı bir mühür diyagramı çizdiler!

 

Mühür hemen onları içine aldı ve dışarıdan izole bir alan oluşturdu. Şimdi Kan Canavarı Sunağı'ndan bir adım uzakta olsalar bile dışarı çıkamıyorlardı!

 

Mühür buydu işte, içindeki tüm canlıları dış dünyadan izole ediyordu. Ölmeyeceklerdi ama bir daha gün ışığı da göremeyeceklerdi!

 

Mühür tamamlandığında içerideki üçü de sersemlemiş bir haldeydi. Kırmızı çizgilerin ötesini görebiliyorlardı. Chu Mu'nun alevleri hâlâ yanıyordu ve heykellerin arasında kalmıştı!

 

Heykellerin hepsinin bakışları değişmişti. Mühür belirince Kan Canavarı Sunağı'nı unutmuş gibilerdi. Şimdi hepsi gözlerini Chu Mu'ya çevirmişti!

 

“Chu Mu!”

 

Ye Qingzi mühürü kırmaya çalıştı. Chu Mu'nun heykeller tarafından parçalanmasını böyle hiçbir şey yapamadan izleyemezdi.

 

Ama mühür kırılmıyordu. Ye Qingzi ne kadar saldırırsa saldırsın mühüre etki edemiyordu. Artık dış dünyadan ayrılmıştı. Bir saniye içerisinde Kan Canavarı Sunağı'nın iç uzayına mühürlenecekti.

 

Ye Wansheng ve Prenses Jin Rou da sersemlemiş bir durumdaydı. Chu Mu'ya güvenmeyi tercih etmişlerdi. Chu Mu'nun zamanında dönebileceğine inanmışlardı. Ama sonuç farklı olmuştu.

 

Yüzlerce heykel muhafız ve devasa bir hükümdar ordusu!

 

Toplanma alanı heykellerin öldürme niyetine boğulmuştu ve yanında tek bir ruh hayvanı bile olmayan Chu Mu... Sonucu tahmin etmek için bir dahi olmaya gerek yoktu!

 

Mühürün içindekiler hiçbir şey yapamıyordu. Chu Mu'nun etrafının heykeller tarafından sarılmasını çaresizce izliyorlardı...

 

Koyu kırmızı mühür yoğunlaştıkça yoğunlaşıyor ve görüş alanını kapatıyordu. Bir saniye sonra Kan Canavarı Sunağı'nı göremez hâle gelecekler, iç uzaya gireceklerdi.

 

“Nie!” Beyaz Kâbus'un dokuz yeraltı şeytan alevleri şiddetle yanıyordu.

 

Tayf Yer Değişimi'yle mühürden çıkmaya çalışıyordu ama ne kadar denerse denesin bunu beceremiyordu.

 

“Hou!”

 

Zhan Ye pençelerini mühüre vurdukça vuruyor, özel enerjisiyle mühürü yarmaya çalışıyordu.

 

Ama sonuç aynıydı... Zhan Ye'nin saldırıları da boşunaydı!

 

Zhan Ye ve Beyaz Kâbus'a kıyasla Mo Xie çok sakindi.

 

Gümüş göz bebekleri koyu kırmızı bariyere kilitlenmişti. Alnındaki gümüş ay sembolünde Kraliyet Alevleri belirmeye başladı.

 

“Mo Xie, dışarı çıkma. Evrim geçirsen bile bu heykellerin karşısında duramazsın!”

 

Heykellerin içindeki Chu Mu Mo Xie'nin yaptıklarını hissetmişti.

 

Şu anda sekiz yüz tane düşük seviye hükümdar heykel vardı. Yüz tane orta seviye hükümdar vardı. Birkaç tane de yüksek seviye hükümdar vardı. Mo Xie sahte imparator olsa bile bu ordu karşısında duramazdı. Mo Xie daha onuncu fazda bile değildi!

 

Dokuzuncu faz orta evre sahte imparator sınıfı. Mo Xie'nin gerçek gücü onuncu faz üst kademe hükümdarla eşdeğer olurdu. Ay ışığıyla birlikte belki bir seviye daha yükselebilirdi.

 

Bu gücüyle belki yüz tane heykelin karşısında durabilirdi. Ama bin tane kaya heykel muhafız karşısında bir sahte hükümdar bile galip gelemezdi!

 

Chu Mu'nun ölümü ruh anlaşmasının bozulması anlamına geliyordu. Mo Xie hâlâ yaşayıp evrim geçirebilirdi ve ruh hayvanlarının kralı olabilirdi. Burada onunla ölmesine gerek yoktu...

 

“Wuwuwuwu!”

 

Diye bağırdı Mo Xie birden.

 

Mo Xie'nin bakışları sabitti. Bedenindeki ay ışığı serbest kaldı ve Gümüş Ay Tilkisi'nin mühür kırma özelliği pençelerinde ay ışığı olarak birikti.

 

Mühür Kırma!

 

Sonunda Mo Xie saldırıya geçti, pençeleri mühür yırtan hançerler olup koyu kırmızı mühürü parçaladı ve özel bir açıklık oluşturdu!

 

“Wuwuwuwuw!”

 

Gümüş kürkü havada dans ediyordu, Mo Xie'nin bedeni artık gözükmüyordu, sadece gümüş bir bulanıklıktı!

 

O sırada mühür de tamamlanmıştı!

 

Ye Wansheng, Ye Qingzi, Prenses Jin Rou, Zhan Ye ve Beyaz Kâbus, diğer ruh hayvanlarıyla birlikte koyu kırmızı mühür diyagramı içerisinde kayboldu.

 

Gördükleri son şey Mo Xie'nin dışarı fırlaması olmuştu, heykel muhafızlarının içine...

 

Mo Xie'nin uçuşunda sadece kararlılık görmüşlerdi. Ne akıl ne de mantık... Sadece kararlılık!