Charm of the Soul Pets - Bölüm 650: Ruh Sarayı mı? Beyaz Kâbus mu? Tüm Savaş Alanını Şok Eden Hayvan

---

 

Bölüm 650: Ruh Sarayı mı? Beyaz Kâbus mu? Tüm Savaş Alanını Şok Eden Hayvan

 

“Saflaştıran Zırh!”

 

Su Ayı bir efsun daha söyledi ve normalde çok da etkisi olmayan teknik savaş alanının kilit tekniği hâline gelmişti. Ruh hayvanının gücünü bir seviye arttırıyordu!

 

Kısa bir süre sonra Kara Savaş Canavarı ve Mor Kaftanlı Düş Hayvanı da Saflaştıran Zırh'ın koruması altına girdi. Kara Savaş Canavarı'nın gerçek gücü dokuzuncu faz yüksek evredeydi. Tundra Buz Canavarı bir seviye düşünce Kara Savaş Canavarı'yla aynı seviyede olmuşlardı. İkisi arasındaki savaş artık daha eşitti.

 

Ancak gizemli bir dövüş yeteneği sayesinde Kara Savaş Canavarı kemik hançerleriyle Tundra Buz Canavarı'nın vücudunu yardı ve aurasıyla yavaş yavaş bastırdı.

 

Su Ayı ikinci Saflaştıran Zırh'ı kullandıktan sonra savaşın gidişatı tamamen değişmişti. Chu Mu ve Ye Qingzi'nin daha güçsüz ruh hayvanları karşı saldırıya geçmişti!

 

“Ne dehşet bir şey! Gerçekten de Kâbus Sarayı'nın iki en güçlü uzmanını bastırabildiler!”

 

Durumun değiştiğini gören insanlar şok içerisindeydi.

 

Ruh Saraylı izleyeciler öncesinde Chu Mu ve Ye Qingzi'nin cesurluğuna hayran olmuşlardı. Ama şimdi bu ikisinin sadece cesur olmadığını anlamışlardı. Kâbus Sarayı'nın en güçlü ikisinin karşısında durabilecek güce de sahiplerdi!

 

En çok hayran oldukları şey ise bu ikisinin önceki turlarda kendilerini bu kadar iyi gizlemiş olmalarıydı. Neredeyse herkesin adını bildiği Chu Chen bile sadece ikincil ruh hayvanlarını kullanmıştı. Bu kurnazlık ve sakinlik herkeste olan bir şey değildi.

 

“Bak şu işe. Size bir de Kâbus Sarayı'nın en güçlü ikisi derler. Ruh Sarayı'ndan iki kişi öylece çıkageldi ve siz ikinizi ne hâle soktu! Demin siz tezahürat yapmıyor muydunuz? Niye sustunuz birden? Dilinizi mi yuttunuz?” Luo Bing Kâbus Saraylılar'la dalga geçmeye başlamıştı.

 

Tabii ki Luo Bing “öylece çıkagelen” bu iki kişinin Ruh Sarayı'nda eşi bulunmayan insanlar olduğunun farkındaydı.

 

Kâbus Saraylılar bir şey diyemiyordu. Sinirli bir şekilde kendi uzmanlarını izliyorlardı.

 

    ...

 

“Başka hayvanlar çağıralım. Böyle devam edersek ruh hayvanlarımız kaybedecek.” Xing Yang daha fazla sakinliğini koruyamadı.

 

Zayıflatan Yağmur ruh hayvanlarını savunma yapmaya zorlamıştı ve sürekli yaralanıp duruyorlardı. Böyle devam ederlerse ağır bir yara sonrasında dövüş güçleri büyük bir darbe alırdı. Bu bir ruh hayvanı kaybetmekle eşdeğer bir şeydi.

 

Ne Xing Yang'ın ne de Jiang Yiteng'in şifacı ruh hayvanı vardı. Savaşı uzatırlarsa ruh hayvanları ancak zayıflayacaktı. Kendi ruh hayvanlarını iyileştirebilen bir düşman karşısında böyle devam etmek imkânsızdı.

 

Jiang Yiteng'in yüzünden düşen bin parçaydı. En başta bu ikisini böcek gibi ezebileceğini düşünmüştü. Ama şimdi dediklerini gerisin geriye yutmak zorunda kalmıştı. Bu onun için çok ağır ve sinir bozucu bir şeydi.

 

Jiang Yiteng “Vakit harcamak istemiyorum. Ne de olsa bir tehdit oluşturan tek kişi Si Tian ve o benim zaten hangi ruh hayvanlarım olduğunu biliyor. Artık bir şey saklamama gerek yok.” dedi.

 

Xing Yang şok olmuştu: “Si'yi mi çağıracaksın? Dokuzuncu âleme saklamıyor musun?” diye sordu.

 

Jiang Yiteng “Fark etmez. Bunu dokuzuncu âlem için ısınmaymış gibi görüyorum!” dedi.

 

Xing Yang “Ama Zayıflatan Yağmur'un gitmesini beklemelisin yoksa Si'nin iki seviye zayıflayacak.” dedi.

 

Jiang Yiteng “Hıh. Böylesine önemsiz bir su tipi hayvan benim karşımda durabilir mi? Safsın. İki seviye zayıflasa bile ne olmuş? Onları yine de mahvederim!” diyerek güldü.

 

Jiang Yiteng'in yüzü buz gibiydi ve hâlâ gülümserken bir efsun söylemeye başladı.

 

Mavi yağmur yağmaya devam ediyordu.

 

Jiang Yiteng berrak bir beyaz şeytan aleviyle yanmaya başladı. Üstündeki şeytan alevleri yağmurdan etkilenmiyor gibiydi. Etrafa berrak bir soğukluk yayıldı ve insanların ruhuna kadar işledi!

 

Kâbus Saraylılardan biri “Bakın, genç efendi bir ruh hayvanı daha çağırıyor!” diye bağırdı.

 

Herkes şimdi Jiang Yiteng'e odaklanmıştı. Gerçekten de Jiang Yiteng beyaz alevler içerisindeydi ve bu bir Beyaz Kâbus çağırdığını gösteriyordu!

 

“Baksanıza, Zayıflatan Yağmur'a rağmen çağırıyor. Bu adam çok kibirli. Yoksa hâlâ daha güçlü bir ruh hayvanı mı var?” Luo Bing donakalmıştı.

 

Jiang Yiteng'le savaşırken, karşısında Zhan Ye'nin şu anda savaştığı Beyaz Kâbus vardı. Luo Bing başka bir Beyaz Kâbus görmemişti.

 

Beyaz Kâbusları'n çoğu efendisinin ruh gücünden beslenirdi. Ruh Lordu seviyesinde bir Beyaz Kâbus besleyebilmek bile bir mucize sayılabilirdi ve bu yüzden de kimse Jiang Yiteng'in bir Beyaz Kâbus'u daha olmasını beklemiyordu. Bu ruh tekniklerini kullanmaktan tamamıyla vazgeçmek demekti!

 

Dokuzuncu faz bir Beyaz Kâbus, bir Ruh Lordu'nun ruh gücünün yaklaşık yüzde ellisini tüketirdi. Bu yüzden iki Beyaz Kâbus demek Ruh Lordu'nun tüm ruh gücünün tükenmesi demekti.

 

Kâbus Saraylılar “Genç efendinin beşinci andaç Ruh Lordu olduğu söyleniyor. Yoksa doğru mu bu? Aksi halde nasıl iki Beyaz Kâbus besleyebilir ki? Ne de olsa güçlü bir Beyaz Kâbus ruh hayvanı eğitmeninin ruh gücünü tüketir!” diye bağırmaya başladı.

 

Kâbus Sarayı'nın genç nesili arasında en fazla üç Kâbus sahip olunabilirdi ancak böyle bir şey için kişinin ruh andacının çok yüksek olması lazımdı. Yoksa gücü birazcık bile durgunlaştığında üç Beyaz Kâbus efendisine büyük zararlar verebilir ve hatta ruhunu yutabilirdi.

 

Ayrıca Beyaz Kâbuslar, Mavi ve Camgöbeği Kâbuslar'a kıyasla çok daha otoriter varlıklardı. İki Beyaz Kâbus yetiştirebilen neredeyse hiç genç yoktu. Jiang Yiteng'in şu anda söylediği efsun güçlü uzmanlar ve sıradan uzmanlar arasındaki farkı ortaya koyuyordu!

 

“Garip, kabus alevleri özel duruyor...” Kısa bir süre sonra insanlar Jiang Yiteng'in üstündeki kabus alevlerini fark etmeye başladı.

 

“Bu dördüncü seviye dokuz yeraltı şeytan alevleri değil mi?!”

 

“Vay be... Bunlar gerçekten de dokuz yeraltı şeytan alevleri!”

 

Kâbus Saraylılar şok içerisinde bağırmaya başlamıştı!

 

Dokuz yeraltı şeytan alevleri, Beyaz Kâbus'un dövüş gücünün üst seviye hükümdara ulaştığını gösteriyordu!

 

Üst seviye hükümdar!

 

Sekizinci âlemde bile yarışmacıların ruh hayvanları orta seviye hükümdardı. Üst seviye bir hükümdar şüphesiz Göklerin Altındaki Savaş'ının genç neslinin sınırlarını aşıyordu!

 

“Şimdi başı büyük belada! Jiang Yiteng gerçekten de gücünü saklıyormuş. Üst seviye bir hükümdarı varmış. Bu üst seviye hükümdarı uzun süredir yetiştiriyor olsa gerek. Onuncu fazda olmasa bile en azından dokuzuncu faz yüksek evrede var!” Luo Bing şok içerisinde konuşuyordu.

 

Kimse Kâbus Sarayı'nın Genç Efendisi Jiang Yiteng'in küstahlığını sevmezdi. Ama üst seviye bir hükümdar belirince insanlar bu adamın neden bu kadar küstah olduğunu anladı!

 

“Zi zi zi!”

 

Mavi yağmur Jiang Yiteng'in dokuz yeraltı Beyaz Kâbus'unun üstüne yağıyordu. Su tipi teknik bu üst seviye hükümdarını iki seviye düşürmüş olsa bile şeytani ve heybetli aurası hâlâ insanları titretmeye yetiyordu!

 

İki seviye zayıflamasına rağmen hâlâ bu haldeydi! Zayıflamış olmasa kim bilir ne kadar dehşet olacaktı!

 

Zayıflatan yağmur Jiang Yiteng'in Beyaz Kâbus'unu üst seviye hükümdardan orta seviye hükümdara düşürmüştü. Ama bu yine de dokuzuncu faz üst evre bir varlıktı!

 

Bu da Zayıflatan Yağmur olsa bile Beyaz Kâbus'un dokuzuncu faz üst evre orta seviye hükümdar olduğu anlamına geliyordu. Ayrıca bu Beyaz Kâbus doğuştan diğer varlıklardan bir seviye daha güçlüydü. Bu da gücünün dokuzuncu faz üst kademe orta seviye hükümdar olduğu anlamına geliyordu!

 

Dokuzuncu faz üst kademe orta seviye hükümdar, üstelik zayıflatan yağmura rağmen! Bu da normal şartlar altında gücünün onuncu faz orta seviye hükümdarlardan bile fazla olduğu anlamına geliyordu!

 

Onuncu faz orta seviye bir hükümdar tüm ikinci kademeyi silip süpürebilirdi. Herkes bu Beyaz Kâbus'un ne kadar dehşet olduğunun farkındaydı!

 

Kâbus Saraylıların tezahüratları tüm gökyüzünü doldurmuştu!

 

“Çok yaşa Kâbus Sarayı!”

 

“Çok yaşa Kâbus Sarayı!”

 

Her bir tezahürat diğerinden daha da yüksek sesle yapılıyordu. Bu atmosfer savaş alanından bile hissediliyordu!

 

“Kadın ruh hayvanı eğitmeni zaten dört ruh hayvanı kontrol ediyor. Chu Chen'in yedinci âlemde bir ruhunun yaralandığını duymuştum. Yani sadece üç hayvan kontrol edebilir. Bu yüzden geriye çağırabilecekleri sadece bir ruh hayvanı kaldı. Yüksek seviye hükümdar zayıflamış olsa bile savaş alanındaki tüm hayvanlardan bir seviye üstün. Chu Chen, dokuzuncu faz üst evre bir ruh hayvanı çağıramazsa kaybedecektir!” Ruh Saraylılar kedere boğulmuştu.

 

Dokuzuncu faz üst kademe mi? Chu Mu ve Ye Qingzi'nin ruh hayvanları destek tipi ruh hayvanları sayesinde zar zor dokuzuncu faz üst evreye ulaşmıştı. Nasıl dokuzuncu faz üst kademe bir ruh hayvanı çağırabilirlerdi?

 

    ...

 

Luo Bing uzun uzun “Sanırım kaybettik... Umut var sanmıştım..” diyerek iç çekti.

 

“İşte o hiç de öyle olmayabilir. ” Ting Lan gülümseyerek Shang Heng'e bir bakış attı.

 

Shang Heng'in yüzünde de gizemli bir gülümseme vardı. Diğerleri Chu Mu'nun asıl hayvanını bilmese de Ting Lan ve Shang Heng onu daha önceden görmüştü. Savaş, sırf Jiang Yiteng'in yüksek seviye hükümdarı ortaya çıktı diye bitmiş sayılmazdı.

 

Çünkü Chu Mu'nun da yüksek seviye bir hükümdarı vardı ve bu sıra dışı bir yüksek seviye hükümdardı!

 

“Hu hu hu hu hu!”

 

Jiang Yiteng efsununu bitirdikten sonra Chu Mu'nun bedeninde de dingin beyaz şeytan alevleri yanmaya başlamıştı!

 

Chu Mu, siyah kıyafetler giydiği için yanıp sönen dokuz yeraltı şeytan alevleri oldukça etkileyici bir manzara oluşturmuştu.

 

Hemen sonrasında Kâbus Saraylılar iyice coşmuştu. Morali bozuk Ruh Saraylılar ise Chu Mu'nun üstündeki şeytan alevlerini gördü.

 

“Beyaz... Beyaz renkli şeytan alevleri. Bu Beyaz Kâbus çağırması değil mi?!”

 

“Kör olmadım değil mi? Ruh Sarayından Chu Chen'in üstündeki o alevler şeytan alevleri mi?”

 

Herkes şaşkınlık içerisindeydi. Chu Mu gerçekten de bir Beyaz Kâbus çağırıyordu!

 

Chu Mu, dokuz yeraltı şeytan alevleriyle alev alev yanıyordu ve daha da şeytani bir ihtişama sahip bir Beyaz Kâbus yavaş yavaş geliyordu!

 

Bu manzarayı gören Ruh Saraylılar ve Kâbus Saraylılar birbirlerine şok içerisinde baktı ve gözlerine inanamıyorlardı...

 

Hepsinin aklından aynı şey geçiyordu: “Bu da ne böyle? Bu çocuk Ruh Saraylı değil mi? Yedi Diyagram Aziz Hayvanları'ndan birini çağırıyor olması gerekmez mi? Neden bir Beyaz Kâbus çağırıyor?!”

 

Savaşa alanındaki kimse gördüklerine inanamıyordu!