Charm of the Soul Pets - Bölüm 586: Öfke Alevleri, Gücü Dağları Yıkar

---

 

Bölüm 586: Öfke Alevleri, Gücü Dağları Yıkar

 

"Prenses, biraz oyalamanız lazım!!" Dedi Chu Mu Prenses Jin Rou'ya.

 

Prenses Jin Rou başını salladı ve savunma ruh hayvanını çağırdı.

 

Prenses Jin Rou'nun savunma hayvanı kaya tipi bir hükümdardı, tepeden tırnağa zırhla kaplıydı. Devasa bir şeydi, bir duvar gibi Chu Mu'nun önünde duruyordu!

 

Sonunda Yarasa Hükümdar Kan Canavarı saldırıya geçti. Yüz metre ötede duruyordu, ağzına kan kırmızısı bir ışın toplanıyordu. Enerji sınıra ulaştığında Yarasa Hükümdar Kan Canavarının ışını Chu Mu ve Prenses Jin Rou'ya doğru uçmaya başladı!!

 

Dokuzuncu seviye kan ışını geçtiği yerdeki kayaları havalandırıyordu.

 

"Beng!!!!!!”

 

Kan ışını Prenses Jin Rou'nun kaya tipi hükümdarına doğru uçuyordu!

 

Kaya tipi hükümdarın bedeni hemen İleri Seviye Kristal Kayayla kaplandı. Aynı anda sekizinci seviye ruh zırhının yıldızı da parladı, kan ışınının enerjisi tamamen engellenmişti. Kan ışını kaya tipi hükümdarda ancak bir çizik bırakabildi, hiçbir zarar verememişti.

 

"Dokuzuncu seviye son evre savunma!!" Pan isimli adam şaşırıp kalmıştı.

 

Prenses Jin Rou'nun kaya tipi hükümdarının savunması oldukça kuvvetli çıkmıştı. Yarasa Hükümdar Kan Canavarı gibi bir ruh hayvanı ikinci kademenin en güçlü yaratıkları arasında sayılırdı, saldırılarını çoğu engelleyemezdi. Pan isimli adam prensesin bu kadar güçlü olmasını, gücünü bu kadar iyi gizlemiş olmasını beklemiyordu.

 

Prenses Jin Rou bu Pan denen adamı tanıyordu. Bu adamın tam ismi Pan Zheng'di . Pan Zheng, Tianxia Şehrinde pek tanınmazdı.

 

Ancak Prenses Jin Rou onu çok iyi tanıyordu. Pan Zheng eskiden Ruh İttifakının bir üyesiydi ve ilk evrelerde olağanüstü bir güç sergilemişti, sık sık ikinci kademe Ruh İttifakı uzmanlarına meydan okurdu.

 

Son meydan okuma birkaç yıl önceydi, Pan Zheng Ruh İttifakında ikinci kademenin en güçlü uzmanına meydan okumuştu. Si Tian'a!

 

Pan Zheng kaybetmişti, bundan sonra ondan haber alan olamadı. Ruh İttifakını terk etmekle kalmadı, başka bir kuvvetten de ismi gelmedi.

 

Prenses Jin Rou karşısında Pan Zheng'i görünce çok şaşırmıştı, Ruh İttifakının bu gizli uzmanı katillerin başına geçmişti; ismi cismi bilinmeyen bir kadın için çalışıyordu.

 

“Chu Mu?" Prenses Jin Rou gerçek bir savaş söz konusu olursa Pan Zheng'in karşısında duramayacağını biliyordu elinden gelen tek şey kaçışı için Chu Mu'ya güvenmekti.

 

Prenses Jin Rou kafasını çevirip Chu Mu'ya baktığında birden Chu Mu'nun şeytan alevleriyle kaplı olduğunu gördü!!

 

Bu sefer Chu Mu'nun şeytan alevleri Beyaz Kabustan dolayı değildi, kendi vücudundaki bir enerjiden dolayı yanıyordu. Chu Mu'nun yanında duran Prenses Jin Rou soğuk alevlerin ne kadar ürkütücü olduğunu çok iyi hissediyordu!

 

Chu Mu efsununu söylerken Prenses Jin Rou'ya baktı ve "Koru beni," dedi.

 

Prenses Jin Rou hemen Chu Mu'nun çok güçlü bir saldırı tekniği için hazırlandığını anladı!

 

Pan Zheng'in çağırdığı iki ruh hayvanınına ve diğer adamın çağırdığı ruh hayvanına baktı.

 

Karşısında üç tane dokuzuncu faz orta seviye hükümdar gören Prenses Jin Rou hemen Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisini ve Kara Şeytan Budisti dağın ortasına doğru yolladı, rakibine yaklaşma fırsatı vermedi.

 

Yüz metre çok kısa bir mesafeydi, özellikle de dokuzuncu faz orta seviye hükümdarlar için. Prenses Jin Rou'nun Chu Mu için kazanmaya çalıştığı bu azıcık vakit çok önemliydi.

 

“Nie!!!!!!!!!”

 

Sonunda Beyaz Kabus tekniğinin hazırlanmasını bitirmişti. Chu Mu'nun üstündeki alevler Beyaz Kabus'un çığlığıyla daha da kuvvetlendi!

 

Dokuz yeraltı şeytan alevleri gökyüzüne doğru kalktı. Şeytan alevlerin on üç farklı leveli olduğunu görmek zor değildi, belirli bir şekli şemali olmayan on üç canlı gibi hepsi de tepeden düşmanlarına öfkeyle bakıyordu sanki!

 

“Wuwuwu!!!!!” Beyaz Kabusun ardından çifte Kraliyet Alevli Mo Xie de On Üç Cehennem hazırlığını bitirdi!

 

Mo Xie kafasını kaldırdı, kaotik Kraliyet Alevleri içinde gümüş kürkü adeta dans ediyordu!

 

Kraliyet Alevleri bir bir Mo Xie'nin üstünden sıyrılmaya, on üç heybetli tilki olmaya başlamıştı!!

 

Dokuz yeraltı şeytan alevlerinin beyazı, şeytan ateşi iblis alevlerinin parlak kırmızısı, kan alevlerinin bordosu, üç farklı renkteki alev on üç katman arasında dans ediyordu.

 

Alevlerin parlaklığı her yeri aydınlattığında peçeli kadının yüz ifadesinde bir değişme olmuştu. Bu tekniğin ne kadar güçlü olduğunu anlamıştı ve bunu durdurmak için bir efsun söyleyecekti ki birden Chu Mu'nun üstünde de şeytan alevleri olduğunu fark etti.

 

"Üçüncü bir On Üç Cehennem tekniği!" Peçeli kadın panik içerisindeydi artık!

 

İki sekizinci seviye ateş tipi tekniğin birleşimi zaten korkutucuydu. Üçü birleşirse dokuzuncu seviyeyle eşdeğer bir yıkım gücüne sahip olurdu!!

 

Bu saldırı karşısında Yarasa Hükümdar Kan Canavarı bile bir darbe dayanamazdı!!

 

Peçeli kadın artık daha fazla oyalanmaya cüret edemezdi. Boş gözleri birden Prenses Jin Rou'nun savunmasını delip geçen ve Chu Mu'nun zihin dünyasına giren iki zehirli hançer oldu!!

 

Birden dehşet bir zihinsel acı başladı. Bu güçlü zihinsel saldırı neredeyse Chu Mu'nun On Üç Cehennemini bölecekti.

 

"Genç efendi, bu Zehirli Zihin Isırığı, hemen tekniği bırakın ve ruh andacınızla zehirden kurtulun!" Diye bağırdı Yaşlı Li.

 

Zehirli Zihinsel Isırık korkunç bir zihinsel teknikti. Eğer vaktinde müdahele edilmezse zihne kalıcı hasarlar verebilirdi!

 

“Nie~~~~~~~”

 

“Wuwuwwu~~~~~~~”

 

Beyaz Kabus ve Mo Xie'nin teknikleri de limite ulaşmıştı. Eğer Chu Mu On Üç Cehennemini şimdi birleştirmezse ya tekniklerini bırakmaları gerekecekti ya da havada kaybolup gideceklerdi.

 

“Beng~~~~”

 

Büyük bir patlama oldu. Chu Mu'nun önündeki kaya tipi hükümdar daha fazla dayanamıyordu, karşısında üç tane ruh hayvanı vardı. Oracıkta düşüverdi.

 

Kaya tipi hükümdar düştükten sonra Chu Mu peçeli kadını net bir şekilde gördü.

 

Peçeli kadın kendisine boş gözlerle, duygusuzca bakıyordu. Ancak bu kendini beğenmişlik ve bu sahte üstünlük hâlleri Chu Mu'nun içerisinde bir tiksinmeye sebep olmuştu!!

 

Chu Mu dişini sıktı ve Zehirli Zihinsel Isırığı görmezden geldi. Bedenindeki dokuz yeraltı şeytan alevleri dalgalar gibi birleşti, Chu Mu'nun kalbindeki öfke alevleri körüklüyordu. Hemen bulutlara yükseldi, Beyaz Kabus ve Mo Xie'nin On Üç Cehennemiyle birleşecekti!!

 

Üç ateş tipi birleşti ve bir güçlü ateş tipi enerji oldu!!

 

"Huhuhuhu!!!!!!!!!!”

 

Sonunda On Üç Cehennem Alevi gökten düştü. Geçtiği yerlerde acı dolu bir ıslık ötüyordu, tüm gökyüzünü alevler kaplamıştı.

 

"Beng!!!!!!!”

 

Cehennem Ateşinin ışını da gökten düştü. Yoğun alevler peçeli kadını, Pan Zheng'i, gizemli genç adamı, Shen Yichen'i, yardımcı lideri ve çağırdıkları ruh hayvanlarını yuttu!!

 

"Beng!!!!”

 

İkinci On Üç Cehennem düştüğünde tüm tepe dümdüz olmuştu. Güçlü İblis Ateşi Şeytan Alevleri, Kan Kurutan Kan Alevleri ve Ruh Delen Dokuz Yeraltı Şeytan Alevleri!!

 

"Beng!!!!!!!!!”

 

"Beng!!!!!!!!” Üç ve dördüncü patlamalarla tüm dağ sallanmaya başladı!!

 

"Beng!!!!!!!!!!!!!”

 

On Üç Cehennem'in on üç saldırısı vardı. Bu sekizinci seviye teknikten üç tanesinin birleşmesi toplamda 39 Cehennem anlamına geliyordu!!

 

Alevler gökyüzünü kaplamıştı, dağ zirvesi alevden çiçeklerin büyüdüğü bir tarlaya dönmüştü. Bu güzel alevden çiçekler kadar sıra dışı yıkıcı bir güç daha görülmemişti herhalde!!

 

Prenses Jin Rou siyah elbisesiyle alevlerin kenarında duruyordu. Gözlerini zar zor açıyordu, alabildiğine alevle kaplıydı her yer!!

 

Prenses Jin Rou'nun kalbi de alevlerle birlikte yanıyordu sanki. Bu baş döndüren ölümcül teknik Chu Mu'nun eseriydi. Böylesine yıkıcı bir güç ikinci kademedeki kimse tarafından durdurulamazdı. Şu sözde gizli uzmanları bile bir darbede öldürebilirdi!!

 

Gözleriyle görmemiş olsa Prenses Jin Rou imkânı yok On Üç Cehennemin bu kadar etkili ve kuvvetli olduğuna inanmazdı!!

 

"Prenses, çabuk gidelim. Bu enerjinin alanını kontrol edemiyorum!" Chu Mu'nun yüzü birden bembeyaz olmuştu.

 

Prenses Jin rou hemen harekete geçti ve yavaş hareket eden kaya tipi hükümdarını geri çağırarak Yükselen Buz Tilkisinin üstüne atladı.

 

"İyi misin?" diye endişeyle sordu Prenses Jin Rou, Chu Mu tepeden tırnağa alevler içerisindeydi.

 

Chu Mu cevap vermedi, o da aceleyle Mo Xie'nin sırtına atladı ve uçurumdan atlama emrini verdi!

 

Tilkinin patileri Kraliyet Alevleri fırlata fırlata harekete geçti. Sanki havada koşuyordu!!

 

"Beyaz Kabus, gidelim hadi!"

 

“Nie~~~~~~~”

 

Beyaz Kabus da çok oyalanmadan harekete geçti. Chu Mu'yu koruyor, tepelerine düşmek üzere olan On Üç Cehennem alevlerini engelliyordu.

 

On Üç Cehennemin enerjisi hâlâ duruyordu!

 

Son ışın gökten düştüğünde tüm dağ sallandı. Yüce dağ çökmeye başlamıştı!!

 

Sıradağlar arasındaki en uzun dağ...

 

Bin kilometre öteden bile dağı saran alevleri görmek mümkündü. Alevler çoktan dağın üst tarafını yakmıştı, dağ çökmeye başlamıştı.

 

Nefes kesen bir manzara!

 

Büyüleyici Dünyanın diğer yarışmacıları da uzaktan bu dehşet verici manzarayı görebiliyordu. Ayaklarının altında sarsılan yeri hissediyor, ta uzaklardaki alevlerden gelen sıcaklığı hissediyorlardı!!

 

Sayısız insan olduğu yere çivilenip kalmıştı bu manzara karşısında! Ne dehşet bir savaş gerçekleşmişti de koca dağı çökertmişti?