Bölüm 582: Katillerden de Yüksek Katil

Shen Yichen'in buz gibi öldürme niyetini hisseden Chu Mu arkasını dönmedi. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanını daha da hızlandırdı ve sıkı ormanın içine daldı.

Chu Mu Shen Yichen'in iblisinin Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanından yavaş olmadığını biliyordu. Ama Chu Mu vahşi doğada kendinden hızlı birçok rakiple karşılaşmıştı. Shen Yichen gibi rahat bir hayata alışık biri Chu Mu'yu durduramazdı!

Gerçekten de Shen Yichen Chu Mu'nun çizdiği zikzakları takip edemedi ve giderek geride kaldı.

"Kaçamazsın. Buradaki herkes benim adamım. Vahşi doğaya ne kadar alışık olursan ol kaçamazsın!" Shen Yichen'in acelesi yoktu, sanki bir fareyle oynuyordu.

Havzada toplamda elli katil vardı. Elli katilin ellisi de on yıldır eğitim görüyordu ve hepsinin de kovalama ve öldürme yetenekleri keskindi.

Tüm havza katillerin kontrolleri altındaydı, büyük bir ağ kurmuşlardı. Shen Yichen katillere yavaş yavaş bu ağı kapatma emrini verirse Chu Mu'nun vahşi doğada ne kadar iyi olduğunun bir önemi yoktu, önünde sonunda etrafı sarılacaktı. Prenses Jin Rou bile kaçamayacaktı!

Karanlık ormanda Chu Mu Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanıyla ağaçlar arasındaki gölgelerde saklanıyordu.

Shen Yichen'in saldırısına uğrayan Chu Mu güçlü yeteneklerini kullanarak kaçmıştı, peşindekilerden kurtulmuştu.

Ancak Chu Mu bu katillerin ne kadar iyi bir takım olduğunu fark etmişti. Saldırılarından kaçıp duruyordu ama bunlar hep küçük ağlardı. Havzadaki katillerin hepsi her bir yönden yavaş yavaş yaklaşıyordu. Eğer bir kaçış planı bulamazsa bu yavaş yavaş küçülen tuzağın içinde kalacaktı.

Chu Mu bir seferde en fazla dört katille başa çıkabilirdi, bu dört kişi de Shen Yichen ve lider gibi katiller değilse tabii. Kaçması oldukça zor olacaktı.

"Houhou!!!!”

Zhan Ye birden yukarıdan sıçradı. Semavi Bölen Pençe yeşil gözlü bir iblisin boğazına indi!

Katil hemen Mo Yie'yi fark etti ve diğer iki iblise Mo Yie'ye saldırmalarını emretti.

"Si!!!!!!!”

Birden Semavi Bölen Pençe katilin arkasında belirdi ve katilin ruh zırhını paramparça etti, katilin göğsü kanlar içindeydi!

Aynı anda Mo Ye'nin saldırdığı yeşil gözlü iblis de sahte bir gölge oldu, diğer iki iblis boşa saldırmıştı!
Hayal Yansıması!!!

Bu Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanının en ustaca kullandığı becerisiydi. Ay ışığyla aydınlanan ormanda kullandığı hayal teknikleri gerçekle rüyayı birbirine karıştırıyordu!

Katillerin buna karşı gelmesi mümkün değildi. Göğsü parçalanan katil acı dolu bir feryat patlattı.

Sahibinin saldırı altında olduğunu gören dokuzuncu faz yüksek evre yeşil gözlü iblis hemen oraya doğru sıçradı ve Parçalayan Pençesini kullandı!

Daha da ölümcül darbe indirmek için Zhan Ye ne kaçtı ne de saldırıya karşı geldi. Yeşil gözlü iblisin kendisine doğru geldiğini gören Zhan Ye bunu görmezden geldi, boğazında siyah bir ışın birikiyor ve bu ışın hâlâ yerde olan katile boşalıyordu!!

"Beng!!!!!!!!!”

Yıkıcı enerji patladı. Katil zaten ağır yaralıydı, yani savunma büyüsü hiçbir işe yaramadı, Mo Ye'nin ışını paramparça etmişti bu büyüyü. Kara enerji hemen katilin göğsünü parçaladı ve organlarını mahvetti!

"Zhan Ye, gidelim!”

Chu Mu bu saldırıdan sonra hiç düşünmeden geri çekilme emrini verdi.

Zhan Ye yeşil gözlü iblisin Parçalayan Pençesinden kaçmadığı için mürekkep zırhında çatlaklar vardı.

Yine de Zhan Ye dayanıklı bir hayvandı, bu saldırı onun için hiçbir şeydi. Ön uzuvları sertçe yere basıyordu, yeşil gözlü iblis uçup gitmişti. Sonra da güçlü vücuduyla sıçradı ve Chu Mu'yla birlikte ormanda kayboldu...

"Sousou!!!!!”

Etraftaki katiller hemen toplandı.

Mo Ye'nin kaçan vücudunu ve yoldaşlarının çürüyen cesedini gördüler. Böylesine sıkı bir takipten sonra rakiplerinin aurası tamamen kaybolmuştu, artık takip edecek bir şey kalmamıştı.

Katil öldükten sonra yardımcı lider hemen oraya geldi.

Buz gibi gözleriyle adamının cesedine bakan yardımcı liderin yüzü ciddileşmişti.

"Efendim, Ruh Sarayından Chu Chen düşündüğümüzden de güçlü çıktı!" Dedi katillerden biri.

Katillerin üssünde üç lider ve altı yardımcı lider vardı. Büyük liderlerden biri hiç kimse fark etmeden öldürülmüştü!

Katillerin her biri Yeraltı Sarayındandı. Hepsi de sıkı eğitimler almış ruh hayvanı eğitmenleriydi. Her biri ustalıkla saklanabiliyor, kovalayabiliyor, pusu kurabiliyor ve öldürebiliyordu, hangi ortamda olduklarının bir önemi yoktu. Hepsi düşman üssüne sızabiliyor ve rakiplerinin liderini öldürebiliyordu.

Ancak hiçbiri ikinci kademe üyeler arasında bu kadar iyi bir uzman olmasını beklemezdi!

Bu uzman elini kolunu sallayarak hiçbir ses çıkarmadan kendi üslerinde liderlerini öldürmüştü, bir de kovalama sırasında adamlarından birini öldürmüştü!

Katiller kendilerini oynanan oyuncaklar gibi hissediyordu.

"Herkese söyleyin çok dikkatli olsunlar. Alınan her bir nefes, yansıyan her bir ışığa dikkat edeceksiniz. Engelleri, kör noktaları, her şeyi güçlendirin. Rakibimiz öldürmekten çekinmeyen biri. Kaç defa elimizden kaçtı, bu ortamı ve coğrafyayı çok iyi kullanıyor." Dedi yardımcı lider.

Ay hâlâ gökte asılıydı. Gecenin ikinci yarısına girilmişti ancak havzada gölgeler oynaşıyor, ışıklar parıldıyordu.

Kara ormana sessizlik hakim olmasına rağmen ara sıra kulakları çınlatan kan dolu çığlıklar insanın ruhunu titretiyordu!

"Tenekeler sizi, gerizekalılar sürüsü!! Nasıl yakalayamadınız şunu hâlâ! Bir de Yeraltı Sarayının elitlerinin de elitleriyiz dersiniz. Nasıl düşük kademe bir çöp sizi böyle oynatır?!" Shen Yichen liderlere sayıp sövüyordu!

Shen Yichen en fazla yarım saate Chu Mu'yu yakalayacaklarını düşünüyordu. Ancak iki saat geçmesine rağmen Chu Mu'yu yakalayamamıştı, ancak hareket edebileceği alanı sınırlamışlardı...

Shen Yichen'i en çok kızdıran da Chu Mu'nun bu iki saat içerisinde katillerden dokuzunu öldürmüş olmasıydı. Eğer daha fazla oyalanırlarsa elli adamının ellisini de öldürecekti bu adam!

İki liderin yüzünden düşen bin parçaydı. Bu adamın çok tehlikeli biri olduğunu fark etmişlerdi. Ancak Ruh Sarayından Chu Chen'in bu kadar da güçlü biri olmasını beklememişlerdi. Profesyonel katillerden bile daha yetenekli biri çıkmıştı!

"Lider Shen, paniklemeyin. Moral bozmak gibi olmasın ancak bu Ruh Sarayından Chu Chen düşündüğünüz kadar basit biri değil. Vahşi doğada hayatta kalma yetenekleri, öldürme teknikleri ve kovalama yeteneklerinin hepsi üst kademe. Baş liderimizle kıyaslanacak derecede." Dedi lider ciddi bir ses tonuyla.
Katillerin de kendi aralarında bir hiyerarşisi vardı. Normal katiller üyeydi, takım liderleri vardı, yardımcı liderler, liderler ve bir de baş lider vardı.

"Sizin baş lideriniz Zhuo Xiao değil mi?!" Dedi Shen Yichen öfkeyle, "Evet. Güç bir yana, bence Ruh Sarayından Chu Chen'in vahşi doğadaki hayatta kalma ve öldürme yetenekleri baş liderimizden aşağı kalır değil. Daha geniş bir coğrafi alan verilse adamlarımızın hepsini üç gün içerisinde öldürürdü..." Deneyimli bir katil olan liderin tahminleri çok doğruydu!

"Herkesi üç günde öldürebilir diyorsun ha!!" Shen Yichen şok içerisindeydi.

Diğer lider kafasını salladı ve "Ben iki günün yeterli olacağını düşünüyorum. İki saatte çoktan dokuz kişiyi öldürdü. Baş liderimiz bile genç nesil arasında bu kadar dehşet birinin olmasını beklemiyordu. Shen Patron, onu görmezden geldiğimiz falan yok. Siz bu adamın gücünü hafife almışsınız ya da bu adam gücünü çok iyi saklamış." "Ne demek istiyorsunuz siz, geri çekilelim mi diyorsunuz?" Dedi Shen Yichen öfkeyle.

Chu Mu ne kadar güçlenirse Shen Yichen'in öfkesini kontrol etmesi o kadar zorlaşıyordu.

"Emir verildiğine göre ölecek olsak bile biz elimizden geleni yaparız. Ben sadece daha büyük bir çevreden bahsediyordum. Böylesi bir durumda ne kadar adamımız olursa olsun öldürmesini engelleyemezdik. Ancak uzun bir süre önce delinmesi imkânsız bir ağ kurduk. Bu oluşumdan baş liderimiz bile zor kaçtı. Bu Chu Chen imkânı yok kaçamaz. Bize bir saat daha verin," dedi lider.

"Bir saat içerisinde önümde diz çöküyor olmasını istiyorum. O Kabus Sarayı Prensesiyle birlikte. Onun önemini biliyorsunuzdur. Eğer bunu yapamazsanız kendinizi öldürün, efendinizi daha fazla gereksiz şeylerle meşgul etmeyin!" Dedi Shen Yichen.

"Merak etmeyin, her şey kontrol altında." Dedi mavi kıyafetli lider.