Bölüm 578: Orman Katliami, Ortaya Çıkan Galip (2)

avatar
2746 11

Charm of the Soul Pets - Bölüm 578: Orman Katliami, Ortaya Çıkan Galip (2)


 

Bölüm 578: Orman Katliami, Ortaya Çıkan Galip (2)


    ……


Sıkı ağaçlarla kaplı ormanda sürekli hafiften bir kan kokusu alınıyordu.

 

Çok hafifti bu koku, o kadar hafif ki Prenses Jin Rou ve Liu Zhang fark bile etmemişti. Sadece yıllar boyunca Hapishane Adasında yaşamış olan Chu Mu bu kokuyu fark etmişti.

 

Chu Mu, Prenses Ju Rou'nun durduğu yerin altında işine özel bir yolla bakılmış bir ceset durduğunu biliyordu. Kan kokusu o kadar hafifti ki Prenses Jin Rou'nun iblisi bile kokuyu alamıyordu.

 

"Yanıma gel." Dedi Chu Mu Prenses Jin Rou'ya. Böylesine güzel bir kadının hemen bir cesedin üstünde durmasına Chu Mu'nun gönlü el vermemişti.

 

"Ne oldu?" Diye sordu Prenses Jin Rou Chu Mu'nun yanına giderken.

 

"Orası güvenli değil." Chu Mu çok bir şey açıklamadı. Gözleri ormanın derinliklerine doğru kaydı.

 

"Endişelenmeyin prensesim. Buraya geldiğimizde ben zaten etrafı kolaçan ettim, yakınlarda bir sıkıntı yok." Dedi Liu Zhang hemen.

 

Prenses Ji Rou sadece kafasını salladı ama yine de içten içe Chu Mu'ya inanıyordu. Dinlenmek için onun yanını tercih etmişti.

 

"Panzehiri ye." Dedi Chu Mu.

 

"Bacağımdaki yaralar iyileşti." Dedi Prenses Jin Rou.

 

"Andaçlarla fark edilemeyen zehirleri olan bir sürü bitki dünyasından ruh hayvanı var. Bu korunması zor bir zehir. Bir de insanlar bazen zehir yaymak için ceset kokusunu kullanabilir. Baldırına bir bak. Eğer kabuğu morsa zehir vücuduna yayılmaya devam ediyor demektir." Dedi Chu Mu Prenses Jin Rou'ya.

 

Prenses Jin Rou'nun ruh dolu gözleri açıp kapandı, Chu Mu'nun bahsettiği şeyleri anlamadığı belliydi. Hemen yana çekildi ve bacağını açtı.

 

Gerçekten de ince beyaz baldırına bakan Prenses Jin Rou yara kabuğunun mor olduğunu gördü.

 

Prenses Jin Rou şaşkınlıkla Chu Mu'ya baktı, onun küçük detaylara bu kadar önem veren biri olduğunu bilmiyordu.

 

"Liu Zhang'a söyle doğu tarafına baksın. Ben de etrafa bir bakacağım durum nedir diye."
Dedi Chu Mu Prenses Jin Rou'ya.

 

Sonra da başını salladı. Panzehiri aldıktan sonra Liu Zhang'a gözcülük yapmasını söyledi.

 

Liu Zhang için Prenses Jin Rou'nun her söylediği çiğnenemez bir emirdii Hemen iblisine atladı ve gözcülük yapmaya gitti. Liu Zhang'ın iblisi oldukça çevikti. Birkaç gizli sıçramayla gözlerden kayboldu.

 

"Sen de dikkatli ol. İblisin savaşa hazır olsun, küçük buz tilkini de uyandır." Diye nasihat etti Chu Mu.
Prenses Jin Rou kaşlarını çattı, Chu Mu'nun neden bu kadar gergin olduğunu anlayamıyordu. Yakınlarda tehlike olmasa gerekti.

 

Bütün bunları söyleyen Chu Mu çevik bir şekilde bir dala sıçradı ve gözden kayboldu.

 

Prenses Jin Rou aptal değildi. Hemen aurasını sakladı ve Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisi ve Karanlık Şeytan Budiste dikkatli olmalarını söyledi.

 

Beş dakika sonra Prenses Jin Rou'nun ruh andacı kendilerine doğru koşan birini sezdi. Bu koşan kişi Liu Zhang'dı.

 

"Prenses, çabuk gitmeliyiz buradan, yakınımıza pusu kurmuşlar!" Dedi Liu Zhang çılgınca.

 

Prenses Jin Rou ciddiyetle çevresini kolaçan etti ve soğuk bir ses tonuyla, "Geç kaldın." dedi.

 

Liu Zhang etrafına bir bakındığında ormanın gölgelerinden ortaya çıkan yeşil gözlerle karşılaştı.

 

Yeşil gözler bir anda Prenses Jin Rou ve Liu Zhang'ın etrafını sardı, kaçacak yer yoktu!

 

"Bu... Bu nasıl mümkün olabilir, nasıl bu kadar hızlı hareket edebilirler?!" Liu Zhang bembeyaz olmuş suratıyla bir efsun söylüyordu.

 

Böylesine bir durumda ellerinden gelen tek şey savaşmaktı. Ancak Liu Zhang rakiplerinin kaç kişi olduğunu bilmiyordu. Bu pusudan kurtulup kurtulmayacakları belli değildi.

 

Prenses Jin Rou daha sakindi. Algılama yeteneği Liu Zhang'dan daha kuvvetliydi. Hepsini seçtikten sonra Prenses Jin Rou üç katil ve on ruh hayvanı olduğunu tespit etmişti. Bu ruh hayvanlarının hepsi dokuzuncu faz yüksek evre komutan sınıfındaydı ve hepsi de aynı türdendi.

 

Hepsinin aynı ruh hayvanı olması Kabus Sarayı Kabus Adalarında eğitim görenleri akla getiriyordu.

 

Hayvanların komutan sınıfında olmasına rağmen hepsinin yüksek evrede olması bu insanların hayvanlarının büyüme evrelerine abandığını gösteriyordu. Eğitim kampları gibi yerlerde bu sık görülen bir şeydi. Sıralamanın yükseltilmesi için büyük miktarda para gerekirdi. Faz ve evreler ise zaman ve savaşlarla yükseltilebilen şeylerdi. Bu yüzden bu üyeleri eğitirken liderin amacı tüm üyelerinin ruh hayvanlarını onuncu faza yükseltmek olurdu. Böylece saldırı ve güçleri bir sinerji içinde olurdu.

 

"Sen bir yöne dikkat et." Dedi Prenses Jin Rou Liu Zhang'a.

 

Prenses Jin Rou hemen sonrasında da Kara Şeytan Budistine saldırıya geçme emrini verdi!

 

Kara Şeytan Budistinin gizlenme yetenekleri bu katillerin ruh hayvanlarından çok daha güçlüydü. Dokuzuncu faz yüksek evre komutan sınıfından bir hayvan sekizinci sınıf orta evre orta seviye bir hükümdâr gibiydi. Dokuzuncu faz orta evre orta seviye hükümdâr olan Kara Şeytan Budisti bu hayvanlardan üç seviye daha yüksekti!

 

"Shua!!!!!!”

 

Kara Şeytan Budistin saldırıları kararlı ve netti. Yaklaşan yeşil gözlü canavarlardan birinin kalbini paramparça etmişti!

 

Ani ölüm!!

 

Prenses Jin Rou'nun Kara Şeytan Budisti bir iblisti ancak saldırıları canavar tipi ruh hayvanlarından aşağı kalır değildi. Kullandığı bir teknikle yeşil gözlü hayvanı öldürmüştü!

 

“Wuwuwwu!!!!!!!”

 

Kara Şeytan Budistten sonra Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisi de saldırıya geçti!

 

Kocaman bir iblis aurası buz gibi soğukla birleşince elli metrelik alandaki tüm bitkiler donup kalmıştı.

 

Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilkisi ileri atladı, yeşil gözlü şeytanın yanından garip bir şekilde geçip gitmişti!

 

İliklere kadar işleyen bir soğuk yayıldı. Yeşil gözlü canavar bir şey yapamadan üstünde iki pençe izi belirmişti, vücuduna ve içine doğru bir soğukluk yayılıyordu!

 

Yeşil giyen katil ruh hayvanının donduğunu fark edince hemen onu geri çekmeye çalıştı.

 

Ancak bu katil efsun söylerken yeşil gözlü iblisi birden buz heykeli oluvermişti!

 

Prenses Jin Rou'nun bu saldırıları iki katili çok etkilemişti, Prenses üç katili ve sekiz ruh hayvanını bastırmayı başarmıştı.

 

Üç katil hemen gerçek bir ikinci kademe uzmanıyla karşılaştıklarını anladılar.

 

Hiç düşünmeden ruh hayvanlarını geri çektiler ve ormanın içine kaçtılar.

 

Katiller geldikleri gibi gitmişti.

 

Liu Zhang hâlâ şok içerisindeydi, Prenses Jin Rou'nun o iki yeşil canavarı öldürüşü aklından çıkmıyordu.

 

Liu Zhang Prenses Jin Rou'nun üçüncü kademenin en iyi üyelerinden biri sanıyordu. İkinci kademeye girmesinin sebebinin güçlü korumaları olduğunu düşünüyordu.

 

Prenses Jin Rou'yla ilgili dolaşan söylentiler de bu yöndeydi. Kimse Prenses Jin Rou'nun gerçek gücünden bahsetmiyordu.

 

Ama bu kısa savaşta Liu Zhang Prenses'in gerçek gücünü görmüştü, Liu Zhang'ın güçlü olarak gördüğü rakipleri anında korkutup kaçırmıştı!

 

"Prensesimiz de gizli bir uzmanmış." Liu Zhang'ın kendine gelmesi epey bir vakit almıştı. Prenses Jin Rou da büyük kuvvetlerin arasında gizlenen bir uzmandı!

 

"İleride başka ne buldun?" Diye sordu Prenses Jin Rou.

 

"Şey... İleride bir grup katil kamp kurmuş. Birkaç katil buldum ama daha fazlası vardır. Çok sıkı bir orman oluşumu kurmuşlar, yarışmacıları bekleyen kocaman bir ağ gibi!" Dedi Liu Zhang telaşlı telaşlı.

 

"Peki bu ağ ne kadar büyük, kaç kişilik çözebildin mi?" Diye sordu Prenses Jin Rou.

 

"Gizlenme yetilerim güçlü olsa bile ne kadarlık bir alanı kapladıklarını anlamak çok zor. Ormanın her yerinde ruh hayvanları ve ruh hayvanı eğitmenleri var. Gözlerinden bir sinek bile kaçamaz, derinlere girmek çok zor olacak. Ben dışarıdan tuzaklarını fark ettim, ancak bu tuzağın ne kadar derinlere kadar gittiğini tuzağa düşmeden fark etmek... Bunu ikinci kademedeki kimse yapamaz..." Dedi Liu Zhang.
Prenses Jin Rou bir şey demedi. Durum çok iç açıcı değildi. Chu Mu yeni bilgilerle gelene kadar o da sonraki adımını planlamaya koyuldu.

 

Kısa bir süre sonra, Chu Mu geri geldi.

 

"Sen... Nereye gittin sen? Pusuya düştüğümüzde neden burada değildin?" Chu Mu'nun sonunda geri döndüğünü gören Liu Zhang sinirlenmekten kendini alamamıştı.

 

Chu Mu Liu Zhang'ın söylenmelerini görmezden gelerek Prenses Jin Rou'nun yanına geldi.

 

Liu Zhang söylenmeyi bırakmadı ama Chu Mu'nun arkasında iriyarı bir Şeytan Ağacı Askeri görünce sözleri ağzına dizildi, şok olmuştu!

 

Liu Zhang'ı şaşırtan şey Chu Mu'nun Şeytan Ağacı Askeri değil de askerin elindeki üç cesetti!!

 

Bu üç ceset kendilerine saldıran yeşil kıyafetli üç katildi!!

 

Prenses Jin Rou da şaşırmıştı. Önce cesetlere sonra da Chu Mu'ya baktı, "Onları öldürdün mü?"

 

"Eh, bir oluşumdan çıktıklarını görünce işlerini halledeyim dedim." Chu Mu başını salladı.

 

Prenses Jin Rou güçlüydü, belki de Chu Mu'dan da güçlüydü ama deminki savaşta iki ruh hayvanı öldürebilmişti. Eğer bu katiller kaçmak istese onları tutamazdı bile, bırakın öldürmeyi!

 

Ancak Chu Mu onları rahatlıkla öldürmüştü!!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44340 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr