Bölüm 555: Rüyalarda Çiçek Denizi, Cazibeli Korkunç Kız

İkinci defa rüyasında çiçek denizine giriyordu. Birinci seferde Yasaklı Şehrin İblis Evinde, Toprak Zebanisi Rüya İblisinin Rüya Tuzağına düştüğü yerdeydi, kalbindeki en gizli en büyük kabuslar ortaya çıkmıştı.

Bu sefer Kabus Canavarının Yükselen Kabusu Chu Mu'yu az biraz da olsa bilinçli tutuyordu, rüyada kaybolup gitmiyordu.

Sonu gelmeyen kırmızı, turuncu, sarı ve yeşil çiçekler görüş alanını kaplayan rengârenk takım yıldızları gibiydi. Dans eden çiçekler arasındaki Chu Mu yavaş yavaş çiçek denizinde kaybolduğunu hissediyordu.

Chu Mu bu çiçekli dünyaya doğru yürüyordu. Rüzgârla birlikte sallanan sayısız ismi bilinmeyen çiçekler görüyordu, garip kökleri özel yollar çizmişti, yaprakları çiçek denizinin dalgaları arasında kaybolup gidiyordu.

İlerlemeye devam ediyordu. Bu huzurlu atmosferde tüm dikkati dağılmıştı. Etrafına bakınırken birden mavi bir leke dikkatini çekti. Gözlerini ayıramıyordu bu lekeden.

Daha yakından baktığında sanki kalbi yerinden çıkacaktı. Kutsal mavi tomurcuk yavaş yavaş açılırken Chu Mu hipnoz olmuş gibi onu izliyordu.

Sanki etrafında binlerce dansöz vardı, danslarıyla onunla flört ediyor, kıyafetlerini zaman zaman aralıyorlardı, ancak insanın kalbini çelen kutsal, eşsiz bir mavilikti. Diğer güzellikler ne kadar çekici olursa olsun onun yanında soluk kalıyorlardı.

Bu kutsal mavi çiçek Chu Mu'nun tüm dikkatini üstüne çekmişti, farklı farklı renklerde çiçekler açıyordu.

Chu Mu kendini bir ikilemde bulmuştu. Geriye kalan bilinci ona bunun bir rüya olduğunu söylüyordu, dikkatini eline geçirmiş kişi terk edilen kızdı. Tomurcuğun ölümcül bir zehirle dolu olduğunu biliyordu ama o anda o kadar saf ve temiz duruyordu ki; hiçbir kirliliğin bozmadığı bir güzellik. Hayatın temizliğinden doğmuştu.

Bu bir illüzyondu ve Chu Mu hiç istemiyordu bu illüzyona kapılmayı. Ama yine de etkilenmişti Chu Mu. Bu kızın çekiciliğinin ne kadar güçlü olduğuna akıl erdiremiyordu, olgun kalbini eline geçirmişti, on iki yıldır biriktirdiği öfke ve siniri bir anda böylesine gerçekçi illüzyonuyla yerle bir etmişti.

Yoksa ruhu güçlü değil miydi yeterince, ya da bu varlık insanların ötesinde bir şeydi...

“Lütfen, yardım et bana……”

Ruhuna doğru küçük ve acı dolu bir feryat koptu.

On yaşındaki bir çocuk nasıl bu feryadı görmezden gelebilirdi?

Hatta Chu Mu yirmi iki yaşındaki kalbiyle bile neredeyse bu feryada inanacaktı; evet gerçekten de acı içerisindeydi bu kız, birinin yardımını bekliyordu çünkü ah şu gözleri ne kadar masumdu! İmkânı yok yalan söylüyor olamazdı bu gözler.

Toprak Zebanisi Rüya İblisi rüya tuzağını kurduğunda amacı Chu Mu ve Mo Xie'nin anlaşmasını bozmaktı. O rüya Chu Mu'nun öfkesini katbekat arttırmıştı, bu sebeple kendisine ihanet eden kızı gördüğünde kalbi öfkeyle dolmuştu.

Yine de Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanınının ortaya çıkardığı rüyalar Chu Mu'nun gerçek anılarını ortaya çıkarmıştı ve bu anılarla birlikte asıl duyguları da gelmişti. Büyüyen ya da küçülen bir şey yoktu. Ama Chu Mu kabusunun bu kadar kutsal ve hakiki olacağını beklemezdi. Chu Mu böylesine bir gerçeklik, böylesine bir dâhilik görmemişti...

Zihnindeki çekişme zor değildi ama zalimdi ve bu süreç kalpleri titreten cinstendi.

Sonu kötü bitmeye mahkum olan bir ilişki gibiydi ama yine de insan kapılıyordu işte, dayanamıyordu.

"Karanlık, durdur rüyayı!"

Diye bağırdı Chu Mu sonunda.

Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanının gözleri hemen karardı.

Rüya anında paramparça oldu, Chu Mu'nun anıları yavaş yavaş yıkılıyordu.

"Hui" diye hafifçe kişnedi Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı. Chu Mu'nun ruh hâlindeki büyük değişimi hissetmişti, kafasıyla Chu Mu'nun elinin tersini okşadı.

Chu Mu'nun sırtından soğuk terler boşalıyordu. Uzun süre gözleri hiçbir şeye odaklanamadı.

Kalbindeki dalgalanmalar yavaş yavaş sakinleşti. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanının yaptıklarını hisseden Chu Mu'nun yüzünde acı bir tebessüm belirdi ve Karanlık'ın burnunu okşadı, artık iyiydi.

"İyi misiniz genç efendi?" Yaşlı Li Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanının arkasından endişeyle Chu Mu'ya bakıyordu.

Chu Mu derin bir nefes aldı. Rüyasında gördükleri hâlâ çok canlıydı.

Gerçekten de dehşet bir histi. Chu Mu hain kızı gördüğünde onu hiç şüpheye düşmeden öldürebileceğini düşünürdü.

Ama Chu Mu yanılıyordu. Kızın insanları kandırmak için kullandığı cazibesi adamın ruhuna kadar erişebilen bir güce sahipti, ruh andaçının dayanamacağı bir şeydi!

"Gerçekten de dehşet biri." Chu Mu'nun ruhu titredi.

Kızın karakteri ve güzelliğine akıl sır ermezdi. Dehşet olan bu değildi ama, Chu Mu'yu asıl dehşete düşüren şey on iki yıldan sonra bile bu kıza karşı ister istemez hissettiği güven duygusuydu.

"Genç efendi, muhtemelen genç kızın zihin yaşı çok yüksek. En azından şu andaki ruh andaçınızla onun çiçek tipi cazibe tekniğine karşı gelemezsiniz. Görünen o ki genç efendi onu bulsa bile dengi olamayacak bu hâliyle." Dedi Yaşlı Li iç çekerek.

Yaşlı Li Chu Mu'nun ruh hayvanının böylesine ürpertici insan şeklinde bir ruh hayvanı olacağını düşünmezdi, sadece anısı bile insanı titretmeye yetiryordu.

Chu Mu sonunda çiçek denizini bulmuştu ve bu ortamdan yararlanarak anılarını tetiklemişti ancak genç kızın gücü kendisinden çok üstündü. Onu bulma gibi bir umudu yoktu ama daha zayıf olduğunu görmek bile sayıp sövmek istemesine yetmişti.

"Genç efendi, sinirlenmenin lüzumu yok. Çiçek tipi cazibe teknikleri iblis tipi zihin tekniklerinden zayıf değildir. Ayrıca sınıfı da çok daha yüksek. Ondan zayıf olduğunuz anlamına gelmiyor bu, sadece tekniği çok iyi. Genç efendinin endişelenmesine mahal yok. Sorunun kaynağını bulduğumuza göre bu gelişme hızınızla imkânı yok elinizden kurtulamaz!" Dedi Yaşlı Li.

"Eğer zihin yaşı benden yüksekse, yüz yüze gelsek bile ruh anlaşmamızı algılayamam ki?" Dedi Chu Mu.

"Eğer gerçekten de sınıfı sizden yüksekse algılayamayabilirsiniz. Ancak gücü de sizinkine yakınsa sanıyorum ki ruh bağlantınızı engellemenin birçok yolunu biliyordur. Konusu açılmışken, genç efendi hafızasında hiç ipuçlarına denk geldi mi acaba?" Dedi Yaşlı Li.

"En, çiçek denizinin bu kısmındaydı, merkezinde." Chu Mu başını salladı. Bunu söyledikten sonra da küçük bir ayrıntıyı hatırladı.

Özel bir yolda büyüyen bir ruh eşyası gördüğünü hatırladı, kutsal mavi tomurcuğun on metre ötesindeydi.

Chu Mu öncesinde bunun ne olduğunu bilmiyordu ama şimdi bunun Şeytan Ağacı Askerinın sınıfını yükseltebileceği pahalı bir ruh eşyası olduğunu hatırlamıştı!

Eğer bu ruh eşyası on iki yıldan beri buradaysa Chu Mu bir şey daha kazanmış olacaktı!

Chu Mu hemen Yaşlı Li'ye bu ruh eşyasından bahsetti.

"Kutsal Kök Mübarek Bölgesi bir Büyüleyici Dünya değildir, yani herkes giremez. Kutsanmış Bölgenin sınırsız olması bir yana çoğu insanın çiçek denizinin bu kısmından haberi bile yoktur. Bükük ruh kökü çok dikkat çeken bir ruh eşyası değildir, yani birinin almış olma ihtimali düşük. On iki yıl içerisinde daha da gelişmiştir bence. Genç efendinin Şeytan Ağacı Askerini geliştirmesi için muhteşem bir fırsat bu." Dedi Yaşlı Li heyecanla.

Chu Mu'nun anılarında genç kızın bıraktığı gölge yavaş yavaş yok oluyordu, bunun yerini Şeytan Ağacı Askerini yükseltecek olmanın sevinci alıyordu.

Gerçekten de tehlikeli yerlerde her zaman hazineler oluyordu. Chu Mu'nun Kutsal Kök Bölgesine yaptığı bu gezi gerçekten de çabasına değmişti!

Hatta buradan ayrıldıktan sonra gücünde bir artış daha yaşayabilirdi. Ne de olsa Bükük Ruh Kökü'nun fiyatı oldukça yüksekti, açık artırma evlerinde bile satılmayabilirdi bunlar.

Chu Mu'nun içi tekrar alev alevdi. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanının sırtında Şeytan Ağacı Askerini genç kızı ilk gördüğü yere doğru götürüyordu.

Çiçek Denizi çok büyük değildi. Chu Mu yavaş yavaş merkeze doğru geldiğinde ayaklarının altındaki doğaüstülüğü hissedebiliyordu. Havada kaçırılması kolay hafif bir koku da vardı.

Bu Chu Mu'nun bitki dünyasından ruh hayvanlarıyla olan ilk rodeosu değildi. Bu hafif kokunun bir illüzyon olmadığını biliyordu, çiçek tipi ruh hayvanları genelde hipnoz, kafa karışıklığı ya da yavaş zehirler gibi teknikler kullanırdı. Chu Mu andacıyla kendisini koruyor bir yandan da Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanına karanlık aurasını yayarak polenlerin burnuna girmesini engellemesini söylüyordu.

"Genç efendi, bu polenler Xu Ying gibi kokuyor, komutan sınıfından çiçek tipi bir ruh hayvanı. Onuncu fazda gibi duruyor. Önemli olan özelliği pamuk ipliğidir, hem iyi bağlar hem de iyi keser. Sıkı savunmaları belli bir seviyeye kadar delip geçebilir, bu yüzden en iyisi Şeytan Ağacı Askerinin bunu halletmesi daha olur."

Diye hatırlattı Yaşlı Li.

Chu Mu tabii ki bunu biliyordu. Zaten Chu Mu'nun komutan sınıfı Xu Ying'den kurtulması bir mesele değildi. Asıl önemli olan yakınlarda mini bir klan kurmuş olan bir çiçek tipi ruh hayvanı olmasıydı!

Kıymetli ruh eşyaları yanında her zaman büyük tehlikeler de getirirdi. Bu Chu Mu için bir başka zorluktu ve Chu Mu eşyayı almak için, gücünü arttırmak ve Göklerin Altındaki Savaşda galip gelmek için elinden geleni yapacaktı!!