Bölüm 552: İkinci Alem, Kutsanmış Kutlu Bölgede Avcılık (2) 

"Kutsanmış Kutlu bölgenin kenarı, bir hükümdar rütbe zorluk seviyesi ile, en yüksek onur için meydan okumak isteyen birinci sınıfların seçimdir. Normal koşullarda, birinci sınıf uzmanlar bile bu seçeneği seçmez çünkü zorluk çok yüksek. Birinci sınıfın onurunu gerçekten elde etmek isteyen insanlar bile bunun yanlış bir ticaret olduğu kanaatinde." dedi turnuva rehberi.

Chu Mu şu anda duygusal bir kargaşa halindeydi. Kutsanmış Kutlu bölgeye bu kadar çabuk girme şansı olacağını hiç ummamıştı. Turnuva rehberinin konuştuğu kelimelerden birini bile anlamadı.

Eğer dörtlü kontrol yapabiliyor olsaydı, o zaman Chu Mu, ikinci sınıf uzmanlara karşı bir dezavantajlı olmaktan korkmak zorunda kalmazdı. Chu Mu, Kutsanmış Kutlu bölgedeki ilk ruh hayvanını geri alabileceğini düşünmese de, en azından bölgede bazı ipuçları bulabilirdi!

Chu Mu'nun anılarında, güzel bir çiçek denizi o yerde çiçek açmış, güzellikle taşmıştı. Zehirlenmeleri ve İnsanların kontrolü kaybetmesine neden olmuştu.

O genç kadın ruh hayvanına gelince, o mavi çiçek tomurcuğundan ortaya çıkmıştı. Chu Mu ne çiçeği olduğunu hatırlamıyordu ama o çiçek denizini bulsa, o çiçek tomurcuğu yerini hatırlayacağına ve insan şekilli ruh hayvan kökenini bulabileceğine emindi.

En ufak bir iz bile bulabildiği sürece, ilk ruhunu geri getirme umudu daha da yüksek olurdu. Bu, gücünü büyük ölçüde artıracak, aynı zamanda son on yıldaki büyük endişelerinden birini giderecek!

Kaybedecek zaman yoktu. Kutsanmış Kutlu bölge kıyaslanamaz derecede tehlikeli olsa ve birinci sınıf öğrencileri gerçekten bu yere girmeye cesaret edemese bile, Chu Mu girmek zorunda olduğuna karar verdi!

"Kutsanmış Kutlu bölgeyi seçiyorum!” Chu Mu, turnuva rehberine son derece emin bir sesle söyledi.

Chu Mu'nun seçimi hemen turnuva rehberinin gözlerinin pörtlemesine neden oldu.

Sormadan önce uzun bir süre Chu Mu'ya baktı: "Yanlış mı duydum? Yoksa sen mi yanlış duydun? Kutsanmış Kutlu bölge, hükümdar sınıfının en zor yeridir. Birinci sınıf uzmanlar bile bunu seçmeyecek!" Turnuva rehberinin vurgusu Chu Mu'nun kararını değiştirmedi ve Chu Mu kasıtlı olarak seçimini tekrarladı.

“Şaka mı yapıyorsun? Bu velet o kadar çılgın ki Kutsanmış Kutlu bölgenin istediği gibi dolaşabileceği bir yer olduğunu mu düşünüyor? Kutsanmış Kutlu bölgenin kenarında olsa bile, zorluk seviyesi dokuzuncu sıra bir Büyüleyici Dünyadan daha düşük değildir. Böyle bir ortamda avlanmak... Canına mı susamış?!" dedi ana hakem, Ruh Sarayı'nın eski ruh öğretmeni haberi duyduktan sonra şok olmuştu.

Kısa bir süre sonra, Chu Mu turnuva rehberi tarafından ana hakem, eski ruh öğretmeninin, önüne getirildi.

"Velet Chu Chen, zaten Zorlayıcı Kutsal Bölge'ye gittin. Denebilir ki, Zorlayıcı Kutsal Bölge'nin zorluk seviyesi Kutsanmış Kutlu Bölge'nin onda biri bile değildir. Mevcut gücünle Kutsanmış Kutlu bölgeye girmek, cehennemin kapılarından içeri adım atmaya eşdeğerdir. Bunu şu anda değiştirme fırsatın var. Bu yaşlı adamın tavsiyesini dinle ve başka bir seçenek seç." dedi eski ruh öğretmeni.

"Efendime iyi niyetleri için çok teşekkürler, ancak Kutsanmış Kutlu bölgeye gitmem gerekiyor." dedi Chu Mu.

Eski ruh öğretmeni o kadar kızmıştı ki sakalını yoldu. Kızgın bir tonla dedi ki: "Eğer sen, velet, tavsiyemi dinlemeyeceksen ve ölüm arıyorsan, o zaman bu yaşlı adam seni durdurmayacak!" Konuşmadan sonra, eski ruh öğretmeni onu görmezden geldi. Kollarını salladı ve ana hakem koltuğuna geri döndü. Chu Mu'nun dinleyip dinlemediği umrunda değildi, görevini yapmıştı.

Chu Mu, bu eski ruh öğretmeninin içtenlikle onu düşündüğünü biliyordu, bu yüzden Kutsanmış Kutlu bölgeye gitmeden önce eski ruh öğretmenine saygıyla eğildi.

Eski ruh öğretmeni Chu Mu'ya hızlıca bir bakış attı. Bu veledin Kutsanmış Kutlu Bölge'ye gitmekte hâlâ kararlı olduğunu gördüğünde Chu Mu'yu bu aptalca kararından vazgeçirmek için Saray Lordu Yu'yu aradı.

Saray Efendisi Yu aceleyle yola çıktı ama Chu Mu'yu gitmemeye ikna edemedi.

Chu Mu zaten kararını vermişti ve bunu değiştirmezdi. Başka bir iz bulamazsa, turnuvanın gereksinimlerine göre hareket eder ve av bölge meydan okumasını tamamlamak için bir ruh hayvan bulurdu. Ancak, bir iz olduğu sürece, hemen aramaya giderdi!

Herkes, Chu Mu'nun Kutsanmış Kutlu bölgeye gireceğini öğrendikten sonra, her biri onu caydırmaya çalıştı.

Kutsanmış Kutlu bölgenin zorluğu, genç bir uzmanın üstesinden gelebileceği bir şey değildi. Hatta bir uzman, Li Hen, Kutsanmış Kutlu bölgeye girmiş ama o bile gerçekten sefil bir durumda geri gelmeden önce Kutsanmış Kutlu bölgenin dış alanını geçememişti. O andan itibaren, o yere bir adım bile atmaya cesaret edemedi.

Chu Mu şu anda sadece üçüncü sınıf üyesiydi. Gücü ikinci sınıfın nihai onurunu elde etmesine izin verse bile, Kutsal Kutsal Bölge gibi sembolik bir yer, birinci sınıf üyelerin bile girmeye cesaret edemediği bir yerdi. Böyle bir eylem, üç ruh hayvanıyla onuncu aşama sahte hükümdar ile karşılaştığı seferden çok daha çılgındı!

"Chu Chen, ne yapacağını bildiğinden gerçekten emin misin?" Yarışmasını tamamladıktan sonra, Ting Lan aceleyle ona doğru ilerledi ve ona ciddice sordu.

Chu Mu, önünde bir cenaze töreni yapacakmış gibi duran bu insanlara baktı ve normal koşullarda komutan sınıfı zorlukta bir görevi ve daha sonra elde etmesi gereken onurunu nasıl alacağını anlatacağını bilmiyordu. 

Ancak, ilk ruhunun kaybı zaten Chu Mu'yu çok uzun süre engellemişti. Bu ruhu kaybetmek, ruh hayvanı eğitmenliği yoluna son derece büyük bir engel teşkil ediyordu ve onu düzeltmesi gerekti.

"Chu Chen, daha normal bir şey yapamaz mısın?" dedi Ye Wansheng.

Ye Wansheng biraz alay ediyor olmasına rağmen, o gerçekten herkesin kalplerinde olanı söyledi.

Chu Mu'nun neden her zaman insanların kafasını karıştıracak şeyler yaptığını gerçekten sormak istediler. Neden Ölüm tanrısının önünde fazla dolaşmanın onu ölüm tanrısı için bir kurban haline getireceğini bilmemesi miydi?!

Chu Mu, herkesin onu gerçekten umursadığını biliyordu ama onlara gitmek zorunda kalmasının sebebini açıklayamadı. Sonuçta, sadece herkesten özür dileyip ve bir teşekkür edebildi. Başka bir şey söylemedi ve kutsal altın basamaklardan adım adım çıktı, bir seferde bir adım yürüdü, bilinmeyen ve gizemli Kutsanmış Kutlu Bölgenin büyük girişine doğru.

Chu Mu'nun kararlı adımlarını görünce, herkes hayrete düştü. Chu Mu'nun yürüyen figürüne baktılar. Anlaşılmaz bir hareketti…

"Chu Mu bana söyleyebilir misin?" Tıpkı Chu Mu son adımını atarken, Ye Qingzi'nin ruh andaç sesi aniden iletildi.

Ye Qingzi, Chu Mu'yu durdurmaya çalışmamıştı, çünkü Chu Mu'nun gözlerinde kolayca gizlenemeyen bir sır olduğunu görebiliyordu.

Ye Qingzi, bu adamı bir karar verdikten sonra bir şey yapmamaya ikna edemeyeceğini biliyordu. Dahası, bu konu Chu Mu'nun kalbinin derinliklerini içeriyordu.

Bununla birlikte, Chu Mu hayatını dikkate almadan tam olarak ne yapmak istediğini bilmek istedi. Muhtemelen öleceğini açıkça bildiği kutsal bir bölgeye adım atıyordu. Kutsanmış Kutlu bölge Ruh Sarayı'nın yüce Kutsal Bölgesiydi; ancak, genç nesil üyeler için o yer cehenneme eşdeğerdi!

Chu Mu çıkarken durdu. Yukarıdan, Ye Qingzi'nin karmaşık gözlerine baktı. Acı bir gülümseme yüzünde belirdi ve ruh andacını kullanarak Qingzi Ye'ye  "On iki yıl önce onurumu nasıl kaybettiğimi anlatmıştım, hatırlıyor musun?”

Chu Mu sözleri Ye Qingzi'yi şaşırttı ve Chu Mu'ya ciddiyetle baktı!

Ye Qingzi, bu meselenin bu adamın kalbinin derinliklerinde çok derin ve derin bir yara olduğunu biliyordu. Çoktan iyileşmiş olsa bile, görmezden gelmeyi öğrenmiş olsa bile, bu konuyu ortadan kaldırmak imkansızdı!

"İlk ruhun mu? İlk ruhun bu Kutsanmış Kutlu bölgede olabilir mi?" diye sordu Ye Qingzi'ye korkuyla sarsılan bir ruh andaçı içinde.

Şimdiye kadar, Chu Mu sadece üçlü kontrol yapabilmişti. Chu Mu'nun Mahkum Adası Kralı olduğunda bir ruh kaybettiği birçok kişi tarafından biliniyordu.

O zamanlar, Batı Krallığı'ndaki sayısız insan, bu Mahkum Adası Kralının ilk ruhunu nasıl kaybettiğini tahmin etmişti. Ye Qingzi de bu konuda çok meraklı olmuştu ama Chu Mu bu konuda ona hiçbir şey söylememişti.

Chu Mu Hayalet Kralı uysallaştırdığındaki sevinç anında Ye Qingzi nihayet ilk ruhunun kaybını anlayabilmeye başlamıştı. O an, Ye Qingzi fark etti ki ruh hayvanları için sınırsız hayalleri olan bu adam için ilk ruhunun ihaneti sadece kayıp anlamına gelmiyordu. Daha da önemlisi onurunu kaybetmişti!!!

Chu Mu Ye Qingzi'nin bir şeyleri artık anladığını biliyordu ve ruh andacını kullanarak dedi ki: "Kaçan ruh hayvanı artık Kutsanmış Kutlu Bölgede olmayabilir fakat en ufak bir ipucu bile bulabilirsem sonuna kadar takip edeceğim. Sonra, on iki yıl önce kaybettiğim şeyi tekrar ele geçireceğim!”

Ye Qingzi'nin on milyonlarca nedeni olsa bile, Chu Mu'nun bu kararını durduramadı. Tek yapabildiği cehennem olarak bilinen yere doğru yürürken Chu Mu'yu izlemekti.

Kutsanmış Kutlu bölgenin altın girişine doğru yavaşça adım attı. Antik, muazzam kapıdaki çatlaklardan sızan aurayı hissedince derin bir nefes aldı ve duygularını dindirdi.

Chu Mu Kutsanmış Kutlu bölgenin tehlikeli olduğunu biliyordu. Bu kutsal bölgenin kenarında olsa bile, dokuzuncu seviye Büyüleyici Dünyalardan çok daha tehlikeliydi.

Ancak, on iki yıl olmuştu ve Chu Mu artık bekleyemezdi!

Altın Kapı yavaş yavaş eski ve tuhaf bir ışığa doğru açıldı. Yumuşak bir güneş ışığı, olağanüstü alandan vücuduna dökülmeye başladı. Çarpıcı figürünü ve istikrarlı ve sağlam yüzünü vurguladı.

"Merak etme, geri döneceğim.” Chu Mu döndü ve onun hakkında endişeli insanlar üzerinde gözlerini gezdirdi. Yüzünde bir gülümseme belirmişti.

Güneş ışığının aydınlatılması altında gülümseme daha doğal ve özgürdü. Yine de pek çoğu biliyordu ki bu onu gördükleri son seferdi. Bu genç ruh hayvan eğitmenine acımadan edemediler.

Kutsanmış Kutlu bölge, orta yaşlı uzmanların bile hayatlarını kaybedecekleri bir yerdi. Sadece Ye Qingzi neden Chu Mu'nun bu yoldan gitmesi gerektiğini anlıyordu. Ayrıca, Chu Mu'nun bu girişten geri çıkacağına gerçekten inanan sadece Ye Qingzi'ydi!