Çeviri: bebebiskuvisi

Chu Mu başıyla onayladı. Ruh andacı bağlantısını devam ettirdi ve Hafıza Sıvısı’nın diğer yarısına Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun anılarını boşalttı, ardından Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’na içirdi.

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu, Chu Mu’yla olan ruh bağlantısı yoluyla, Chu Mu’nun ona ruhunu geri verdiğini hissetti ve Hafıza Sıvısı’nın kalan yarısını çılgınca içti. Chu Mu’nun ruh andacı vasıtasıyla, kendisini kendi ruhuyla yıkadı.

Hafıza damgası ruh sözleşmesi imzalamaktan çok farklı değildi; tek fark, Chu Mu’nun ruh sözleşmesi büyüsü okumaması ve Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun ruhuna kendi damgasını zorla basmamasıydı.

“Genç Efendi, Hafıza Sıvısı’nın ruh üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun hafızası ona geri dönmüş durumda ama anıları paramparça olacak. Bu durumu, geçmişi yavaşça hatırlayarak, yani zamanla çözebilir yalnızca.” dedi Yaşlı Li.

“Hafızası silindikten sonra bile yapmak zorunda olduğu şeylere sıkı sıkıya bağlı kaldı. Hatıra parçalarını geri aldıktan sonra hatırlayacağına inanıyorum.” dedi Chu Mu.

İşini bitirdikten sonra ruh andacını geri çekti.

Nedendir bilinmez, ruh andacını geri çektiğinde, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’yla arasında ruh sözleşmesi kadar güçlü olmasa da bir ruh bağlantısı kurulduğunu hissetti…

Görünüşe göre, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun ruhunu iki kere yıkadıktan sonra bir değişiklik olmuştu. Bu değişiklik ruhun evrimine benzese de bir şey eksikmiş gibi görünüyordu.

“Qin”

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu hafif bir çığlık attı ve boş gözlerine bir miktar parlaklık ve canlılık geldi.

Chu Mu yavaşça yana yürüyerek ruh hayvanı yüzüğünü aldı. Sonra Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’na dönerek dedi ki: “Geri dön. Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’ne geri döneceğim ve seni orada serbest bırakacağım. Yapman gerekenleri yapabilirsin böylece.”

“Qin” Bağlayıcı Rüzgar Ruhu başıyla onayladı.

Chu Mu’nun bir büyü okumasına gerek kalmadan, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu ruh hayvanı yüzüğünün alanına doğru ilerledi…

Yoğun bir parıltıyla birlikte ufak ve narin bedeni savaş alanından yavaşça kayboldu. Chu Mu ruh andacını ruh hayvanı yüzüğüne soktu ve ona sekizinci seviye iyileştirici ilaç yolladı.

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu iyileştirici ilacı aldıktan sonra boş ruh hayvanı yüzüğünün bir kenarına kıvrıldı ve yavaşça ruhunu yeniledi. Hafifçe ruhsuz görünen göz bebeklerinde özel bir parıltı dolaşsa da, bu parıltı güçlü bir şekilde kök salmadı.

Chu Mu zihinsel olarak tükenmiş Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’na baktı ve iç çekti. Hiçbir şey söylemeden ruh hayvanı yüzüğünü parmağına taktı.

“Genç Efendi, bu dünya görüşünüzün gerçekten bir manası olduğunu düşünüyor musunuz? Gerçekten güçlü bir ruh hayvanı eğitmeninin başka yöntemler kullanmak zorunda kalacağı zamanlar olur. Prensiplerinden kaynaklanan kısıtlamalar yüzünden isimleri dünyadan silinip giden birçok güçlü ruh hayvanı eğitmeni vardır.” dedi Yaşlı Li kısık bir sesle.

“Bilmiyorum. Ama doğru olduğunu düşündüğüm şeyleri yapacağım.” Chu Mu sekizinci evrenin yüksek seviyelerinde orta seviye hükümdarı yakalayamadığı için pişmanlık duyuyordu. Ama Chu Mu’ya göre, ruhunu kaybetmiş bir ruh hayvanı savaşmaya olan inancını da kaybederdi. Ruh hayvanı eğitmeni tarafından kontrol edilen bir kukladan farkı kalmazdı.

“Ai…” Yaşlı Li iç geçirerek dedi ki: “Genç Efendi’nin gücü belli bir seviyeye ulaştığında hâlâ bu prensiplerini koruyor olursa, Hapis Adası Tanrısı’nın kökenlerinden bahsedeceğim.”

“Hapis Adası Tanrısı…” diye mırıldandı Chu Mu.

Chu Mu, Hapis Adası Tanrısı’nın onun yanından geçtiği zamanı hâlâ hatırlıyordu. Başka bir dünyanın en güçlü yaratığıyla karşılaşmış gibi derinden şok olmuştu. Sınırsız bir gizeme sahip olduğu gibi sınırsız bir güç hissi de veriyordu.

Hapis Adası Tanrısı kafasının üstünden geçtiğinde, ki mesafe on metre bile değildi, kafasını kaldırıp ona bakacak kadar bile yeteneği yoktu. O zaman, bu on metre ona göklerin dokuz katı kadar yüksek gelmişti.

Sonraki yıllarda durmaksızın büyümüş, güçlenmişti. Ama Hapis Adası Tanrısı’yla kendisi arasındaki azalan farkın ne kadar önemsiz olduğunu bile bilmiyordu. Ama durmaksızın tırmanmaya devam edecekti…

………..

“Başarılı olamadı yani. Ruhani ruh hayvanı eğitmenleri olasılığı biraz artırabilmeli hiç değilse…” dedi Ye Wansheng seyirci koltuklarından aşağı doğru yürürken.

Aşağıya indikten sonra Chu Mu’ya veda ederek ayrıldı. Kendi ruh hayvanlarının iyiliği için sıkı çalışmaya devam etmeliydi.

Chu Xing ve Chu Ning Chu Mu’yu rahatlatmak niyetindeydi ama onu savaş alanının ortasında tek başına dikilirken gördüklerinde bir süre tereddüt ettiler ve sonunda yürümeye karar verdiler. Ye Wansheng’in arkasından onlar da savaş alanından ayrıldılar.

Ama Ye Qingzi ayrılmadı. Sessizce oturarak arkasından Chu Mu’yu izledi. Bir şeyler düşünüyordu…

……………

Bir süre geçtikten sonra Chu Mu derin düşüncelerinden uyandı. Arkasını döndü ve sessizce onu bekleyen Ye Qingzi’ye baktı.

Ye Qingzi Chu Mu’nun ona baktığını hissetti ve güzel gözlerinde büyüleyici bir parıltı ortaya çıktı. Gülümseyerek dedi ki: “Sonraki birkaç günde, ruhunun sıcaklığını düşürmene yardımcı olacak birkaç buz tipi ruh nesnesi hazırlayacağım. Ama sekizinci seviye buz tipi ruh nesneleri olacaklarından onları hazırlamam için biraz zaman gerekecek!”

“Sadece bunu söylemek için mi bunca zaman bekledin?” dedi Chu Mu, Ye Qingzi’nin yanına yürürken.

“Mhm.” Ye Qingzi başıyla onayladı.

“Başka bir şey?” dedi Chu Mu flörtöz bir tonda.

Ye Qingzi hemen Chu Mu’nun bakışlarındaki değişikliği fark etti. Başka biri olsaydı, bu flörtöz ve çapkın bakışla sakinliğini kaybetmeden yüzleşebilirdi ama söz konusu Chu Mu’yken biraz rahatsız hissediyordu kendini. Bu rahatsızlık davranışlarına ya da ses tonuna yansımasa da kalbinde bir tuhaflığa neden oluyordu. Bu da güzel yanaklarının biraz pembeleşmesine sebep oluyordu.

“Ben...Sana söylemeden önce hazırlamayı bitirmeliyim!” diye mırıldandı Ye Qingzi kısık sesle. İlaçlarla ilgili şeylerden her zaman bahsedebileceğinden burada özel olarak beklemesine gerek yoktu. Belli ki, onunla konuşmak istiyordu sadece…

Chu Mu her zaman soğukkanlı olan Ye Qingzi’nin yüzündeki nadir ifadeye bakarken gülümsedi. Ye Qingzi’nin hemen yanına oturdu ve Li Şehri’nden ayrıldıktan sonraki yarım yılını ona anlatmaya başladı…

………….

Ye Qingzi, Chu Mu’nun Li Şehri’ndeki dünyayı sarsan Yarı Şeytan olduğunu biliyordu zaten. Ama Chu Mu, Ye Qingzi’nin bunu bir sır olarak tutacağından emin olduğundan inkar etmeye ya da kendini savunmaya çalışmadı.

Yarı Şeytan dönüşümünün ruhuna aşırı derecede zarar verdiği konusuna gelince, Ye Qingzi o zamandan beri bu konuda aşırı endişeliydi. Ne de olsa, Chu Mu daha önce de ondan ruh sıcaklığını düşürecek buz tipi ruh nesneleri hazırlamasını istemişti.

Bundan dolayı, Ye Qingzi Ruh Sarayı’na girdikten sonra, Ye Wansheng’i iyileştirmenin yanı sıra, zamanını Chu Mu’nun ruh sıcaklığını düşürecek buz tipi ruh nesneleri hazırlamaya harcadı.

Ye Qingzi, yarım yıllık eğitimden sonra sekizinci seviye ruh nesneleri hazırlayabilir hâle gelmişti.

Uzmanlaştığı karıştırma yeteneklerinden dolayı, hazırladığı ruh nesneleri dışarıdan satın alınanlardan daha etkiliydi ve Chu Mu’nun fiziksel durumunu, ruh hayvanlarını ve ruhunu göz önüne alıp daha uygun ruh nesneleri hazırlayabiliyordu. Chu Mu da böylecek kendisine %100 uygun ruh nesneleri edinebiliyordu.

Zaman geçtikçe, Ye Qingzi Chu Mu’nun tam zamanlı doktoru olma sorumluluğunu da üstlenmeye başladı. Onun için içinde birkaç yönergenin olduğu bir program hazırladı. İçeriğinden bahsetmek gerekirse, ayda iki tane buz tipi ruh nesnesi kullanılacak, her gün sessiz yetişim sırasında ruhu iyileştirmek için sekizinci seviye buz tipi ruh kristali özümsenecek, bedende kalan şeytan alevi aurasından kurtulmak için yatmadan önce buz banyosu yapılacak gibi talimatlar içeriyordu.

Chu Mu Yarı Şeytan sorununu kontrol altına alamazsa, Göklerin Altındaki Savaş başlamadan önce aklını yitireceğini düşünüyordu.

Chu Mu’nun üzerine aşırı titizlenen Ye Qingzi, Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’nin mühürlenmiş olmasını fırsat bilerek ve Chu Mu’yu ruhunun durumunun ciddiyeti hakkında sık sık uyararak bir ay boyunca dinlenmeye ikna etmeyi başardı. Ve bu bir ay boyunca, Chu Mu Ye Qingzi’nin söylediklerini yapmak zorunda kaldı.

Böylece, bu zaman zarfını, ana hedefinin Buz Perisi’ni güçlendirmek olduğu bir dinlenceyle geçirdi.

……………

Bir ay hızlıca geçti.

Ye Qingi’nin ilgisi net sonuçlar verdi ve Chu Mu bedeninin daha serin olduğunu hissedebilmeye başladı. Ruhu da bir derece güçlenmişti, altıncı andaç Ruh Lordu olmaya yaklaşmıştı.

Buz Perisi ise, Chu Mu onu güçlendirmeye çalıştığından ve kendisi için iki tane sekizinci seviye buz tipi ruh nesnesi kullandığından sekizinci evrenin beşinci seviyesine ulaştı.

Bu bir ayda büyük ölçüde güçlendi. Şu anda savaşacak ortam bulamasa da, durmaksızın savaşmaya başladığında güç seviyesi çok hızlı bir şekilde artacaktı.

…………..

Bir ay sonra, Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’nin girişi nihayet açıldı.

Açıldıktan sonra, kutsal muhafızlar Chu Mu’nun daha öne rüzgar çukurunda yakalamış olduğu genç Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu hemen serbest bıraktılar. Chu Mu’nun sadece onu tekrar bulmak için aynı yere gitmesi gerekecekti.

Chu Mu sekizinci evrenin yüksek seviyelerindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu serbest bırakacaktı ama genç Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu da yakalamayı denemek zorundaydı. Sonuçta, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu edinmeyi çok istediği bir ruh hayvanıydı.

“Chu Chen, yedinci seviye unvana sahip. Uzamsal yüzüğünü ve ruh hayvanı yüzüğünü çıkar.” dedi kutsal muhafız.

“Bu ruh hayvanı yüzüğünde sekizinci evrenin yüksek seviyelerinde olan bir Bağlayıcı Rüzgar Ruhu var. Onu serbest bırakabilir miyim?” dedi Chu Mu ruh hayvanı yüzüğünü işaret ederek.

İki kutsal muhafız meraklı ifadeler takındılar. Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’nde bir ruh hayvanını serbest bırakmak normalde onların göreviydi; ama ruh hayvanı yüzüğüne sekizinci evrenin yüksek seviyelerinde bir Bağlayıcı Rüzgar Ruhu koymak da kurallarca yasaklanmamıştı.

“Ruh hayvanı yüzüğünü içeri götürebilirsin. Onu serbest bıraktıktan sonra içine istediğin ruh hayvanını yerleştirebilirsin. Ayrıldığında, içinde sadece bir tane ruh hayvanı olduğundan emin olmak için yüzüğü inceleyeceğiz.” Kutsal muhafızların lideri Zhuo Nong Chu Mu’ya doğru yürürken sıradan bir şekilde konuştu.

Chu Mu başıyla onayladı. Zhuo Nong’un ona kasten iyi davrandığının farkında olarak ona teşekkür ettikten sonra, sekizinci evrenin yüksek seviyelerindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun içinde olduğu ruh hayvanı yüzüğüyle birlikte Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’ne girdi.

Bu kez sadece genç bir Bağlayıcı Rüzgar Ruhu yakalamak için gelmemişti, aynı zamanda yeni bir eğitim gezisi -uzun süreli- için de buradaydı!