Çeviri: bebebiskuvisi

“Chu Mu ikimiz de Ruh Sarayı’na katıldık. Haha, şimdiden üçüncü seviye unvana sahip olduk, gücümüzle altıncı seviye unvana ulaşarak yedinci seviye unvan için çabalamaya başlamak bizim için zor olmamalı. Ruh Sarayı’nda belli bir otoriteye sahip olursak ailemiz için koruma elde edebiliriz ve gelecekte Yang Ailesi çöplerinden korkmamıza gerek kalmaz. Belki tüm bölgeyi kontrol eden büyük bir aile bile olabiliriz.” dedi Chu Xing.

“Ruh Sarayı’nın unvan sistemi çok katı ama adil olduğu su götürmez. Sadece güçle hak edilen unvan ve meslek elde edilebilir.” Chu Mu başıyla onayladı.

“Chu Mu, şimdi ne yapmayı planlıyorsun? Göklerin Altındaki Savaş’ın başlamasına yarım yıl var hâlâ.” dedi Chu Ning.

“Rüzgar tipi ruh hayvanı sorunumu çözmeyi ve tüm ruh hayvanlarımı sekizinci evrenin yüksek seviyelerine ulaştırmayı planlıyorum. Ruh hayvanlarımdan birinin dokuzuncu evreye ulaşması için her şeyi yapacağım.” dedi Chu Mu.

Chu Mu Shen Yicheng ile gerçek manada karşı karşıya kalırsa onun rakibi olamayacağını biliyordu. Shen Yicheng’in iyileşmek için harcamak zorunda kalacağı bu yarım yılın avantajını kullanmalıydı. Yoksa, ikinci sınıf savaşına girerse, karşılaşacağı en olası sonuç dokuzuncu evre hükümdar tarafından tüm ruh hayvanlarının öldürülmesi olurdu.

“Rüzgar tipi ruh hayvanı mı? Hangi rüzgar tipi ruh hayvanını elde etmeyi planlıyorsun?” diye sordu Chu Ning.

“Ruh Sarayı’nın Yedi Diyagram Aziz Hayvanları’ndan biri olan Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu.” dedi Chu Mu.

“Yedi Diyagram Aziz Hayvanları mı? Onlar da ne?” Hem Chu Xing hem de Chu Ning meraklı ifadeler takındılar.

Ruh Sarayı’na daha yeni girmiştiler ve Ruh Sarayı’nın ruh hayvanı durumunu pek iyi anlamamıştılar. Dahası, üçüncü sınıf unvana sahip birinin, Ruh Sarayı’nın tüm sırlarını bilmesi imkansızdı.

Chu Mu hemen onlara Ruh Sarayı’nın bin yıllık Aziz Hayvan sistemini anlattı. Chu Xing ve Chu Ning yabancı olmadığından, Chu Mu onlara sekizinci evrenin yüksek seviyelerindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’yla bir ruh sözleşmesi imzalamak için Hafıza Sıvısı kullanma planından da bahsetti.

“Sekizinci evrenin yüksek seviyelerinde, orta seviye hükümdar sınıfı!! Bu...bu...gerçekten başarılı olabilir mi?” Chu Mu’nun açıklamasını duyduktan sonra ikisi de şok oldu.

Sekizinci evrenin yüksek seviyelerinde orta seviye hükümdar! Bu, onların ana ruh hayvanlarını bile kolayca öldürebilecek aşırı güçlü bir ruh hayvanıydı! Chu Mu beklenmedik şekilde böyle bir ruh hayvanı yakalayacaktı! Bunu daha önce duymuş olsaydılar, kesinlikle fantazi gözüyle bakarlardı!

“Ruh Sarayı’nın nihai onura elde etme nitelikleri olan ikinci sınıf uzmanlarını gördüm. Genelde bir ya da iki tane dokuzuncu evre orta seviye hükümdara sahipler. Diğer ana ruh hayvanlarının çoğu da sekizinci evrenin yüksek seviyelerinde orta seviye hükümdara ulaşmış durumda. Ruh hayvanlarım onlarınkine kıyasla çok eksik hâlâ. Bu insanlar bir darboğazda sıkışıp kaldıklarından yapabileceğim kadar sert bir eğitim yapıp bu güç farkını azaltmayı hedefliyorum.” Chu Mu durumunu açıkladı.

“Tianxia Şehri gerçekten canavarlar üreten bir yer. İkinci sınıf genç uzmanlarının hepsi, bizim oraların en ünlü bölge uzmanlarını fazlasıyla aşan güçlere sahip. Birkaç yıl sonra, hepsi bir bölgeyi kolayca mahvedecek güçlere sahip olacaklar.” dedi Chu Ning.

“Peki sekizinci evrenin yüksek seviyelerindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu ne zaman yakalamayı planlıyorsun? İzleyebilir miyiz?” diye sordu Chu Xing.

“Elbette. Bu gece yapalım. Sekizinci evrenin yüksek seviyelerindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun teslim olmasını sağlamak için bir ruh hayvanı savaşı düzenleyeceğim.” dedi Chu Mu.

“Öyle söylesen de, hangi ruh hayvanınla savaşmayı planlıyorsun? Tahmin ettiğim kadarıyla, ruh hayvanlarından hiçbiri sekizinci evrenin yüksek seviyelerinde orta seviye hükümdar sınıfına ulaşmamış olmalı, öyle değil mi?” diye sordu Chu Xing.

Tekli kontrolde, Chu Mu Mo Xie’nin bunu yapabileceğini düşündü.

…………..

Chu Mu’nun bu geceyi seçmesinin nedeni, parlak bir dolunay olacak olmasıydı.

Mo Xie sekizinci evrenin yedinci seviyesine ulaşarak sekizinci evrenin yüksek seviyelerine geçmişti. Güç seviyesi bakımından, sekizinci evrenin dokuzuncu seviyesindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’ndan çok da kötü değildi.

Savaş gücü bakımından, düşük seviye hükümdardı ama Ayışığı Özü’yle orta seviye hükümdara yükselecekti. Böylece savaş gücü bakımından Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’na eşit olacaktı. Karşılaştırılacak bir sonraki şeyse, saf savaş yeteneğiydi.

Mo Xie, Chu Mu’nun en güçlü ruh hayvanıydı. Sadece güç ya da tür seviyelerinden dolayı değil, savaş yeteneğinden dolayı. Kendisiyle aynı güç seviyesine ve savaş gücüne sahip bir ruh hayvanı karşısında, Mo Xie kaybetmezdi. Çok sayıda yüksek seviyeli teknik bilen Bağlayıcı Rüzgar Ruhu karşısında bile değişmezdi bu!

……………

Parlak ay ışığı Ruh Sarayı’nın savaş alanına döküldü ve parlak zemin görkemli bir ışık yansıttı. Geniş savaş alanına çok sayıda gümüş mücevher yerleştirilmiş gibi görünüyordu!

Ruh Sarayı’nın savaş alanlarının çoğunun çevresinde güvenlik önlemleri alınmıştı ve bunlar, dokuzuncu aşama ve altındaki saldırıları savunabilirdi. Bu yüzden, Chu Mu’nun Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun geniş ölçekli yıkım gücünün Ruh Sarayı’na zarar vereceğinden endişelenmesine gerek yoktu.

İzleyici koltuklarında sadece dört kişi oturuyordu: Chu Xing, Chu Ning, Ye Qingzi ve Ye Wansheng. Hepsi de Chu Mu’nun Beyaz Kabus’a ve Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne sahip olduğunu biliyordu. Dahası, hepsi Chu Mu’nun güvendiği insanlardı, onların önünde bir şeyler saklamak zorunda değildi.

“Wu wu wu wu~~~~~~~”

Chu Mu’nun omzunda uzanan küçük Mo Xie esnedi. Ruh Sarayı’na girdiğinden beri sürekli pineklemekte ve uyumaktaydı. Savaşma fırsatı bulamadığından son zamanlarda tembelleşmişti.

“Uyuklamayı bırak da biraz egzersiz yap!” Chu Mu omzunda tembelce uzanan küçük tilkiyi okşarken konuştu.

“Wu wu~~” Mo Xie ufak bedenini esnetti ve zemine atladı. Atlarken gümüş kürkü dalgalandı. Temiz ve çevik hareketleri cazibesini yansıttı.

“Li Şehri’nde küçük tilkinin yedinci evreye geçtiğini hatırlıyorum. Neredeyse bir yıl geçti, güç seviyesi biraz artmış olmalı.” dedi Ye Wansheng çenesini okşayarak.

Ye Wansheng’in iyileşme yeteneği çok güçlüydü ve birkaç gün içinde kendi başına hareket edebilir duruma gelmişti. Chu Mu’nun sekizinci evre Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu yakalamak için sekizinci seviye Hafıza Sıvısı’nı kullanacağını öğrenince izlemeye gelmişti.

Chu Xing ve Chu Ning, Ye Kardeşler’le daha önce tanıştıklarından onları tanıdılar.

Savaş alanındaki Chu Mu, içinde sekizinci evrenin yüksek seviyelerindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu bulunan yüzüğü Mo Xie’den yüz metre ileri koydu. Bu, standart düello mesafesiydi ve Chu Mu sekizinci evre Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu adil bir şekilde yenmek istediğinden Mo Xie’ye mesafe avantajı verecek şekilde küçük hileler yapmaya çalışmamıştı.

Yüzüğü koyduktan sonra yan tarafta durdu ve bedenini geren küçük Mo Xie’ye baktı. İyi huylu bir şekilde, “Hazır mısın?” diye sordu.

“Wu! Wu!!” Küçük Mo Xie kendine güven içinde başını salladı.

“Savaşa hazırlan!” dedi Chu Mu.

“Wu~~~~~~~~~~~”

Mo Xie kafasını kaldırdı ve gümüş şeytani gözlerini parlak dolunaya dikti. Gümüş ay ışığına bulanan zarif ve yumuşak kürkü rüzgar olmadan dalgalanmaya başladı!

“Hu hu hu hu hu hu~~~~~~~”

Bir anda Kraliyet Alevleri ortaya çıktı ve Mo Xie uzun uzun ulurken döne döne aşağı inip Mo Xie’nin ayaklarının altında toplandılar.

Enerji dalgasına benzer bir şeytani aura aniden Mo Xie’nin etrafına yayıldı. Yukarıdan bakıldığında, bu alanda ortaya çıkan derin çatlaklar görülebilirdi!

Şeytani auranın salınımından sonra, ayaklarının altındaki alevler nilüferler gibi açıldı. Alev nilüferleri içsel tohumlardan görkemli bir şekilde açıldı ve Mo Xie’nin bedeni hızlıca büyümeye başladı. İçsel alevlerin etkisiyle, küçük ve narin bedeni hızlıca güzelliğin ve gücün mükemmel bir kombinasyonu olan Dokuz Kuyruklu Tilki’ye dönüştü!

Uzun, gümüş kuyruklar alevlerin içinde dans etti. Mo Xie’nin Acınası Görünüş’ü kaldırılırken dokuz kuyruğu havalandı, yayıldı, birbirine sarıldı ve dans etti; kuyrukların hiçbiri aynı şekilde değildi, taşıdıkları etkileyici öldürme niyeti dışında elbette!

…………….

“Chu Mu’yu tanımıyor olsaydım, o sevimli ve ufak tilkiyle bu kibirli, etkileyici ve zarif Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ni bağdaştıramazdım.” dedi Ye Wansheng Mo Xie’ye bakarak.

“Gerçekten de öyle.” Diğerleri de bunu kabul ettiler. Mo Xie Acınası Görünüş’teyken, insanlar sadece sevimli, tatlı ve güzel bir evcil hayvan görürdü ve kalpsiz olmayan tüm kadınlar ona vurulurdu.

Ama Acınası Görünüş’ü kalktığında, Mo Xie’nin büyük gücü, güçlü düşmanlarının kalplerini titretirdi! Bu birbirine tamamen zıt iki durum, Mo Xie’nin iki farklı doğasını yansıtıyordu!

……………

Mo Xie birkaç adım ileri çıktı ve patilerindeki alevler kaybolmadan önce zeminde görünür bir iz bıraktı!

Gümüş göz bebeklerini yüz metre ötedeki uzamsal yüzüğe dikti. Savaş başladığında birazcık bile tembellik göstermeyecekti ve bedenindeki etkileyici şeytani aura, savaşma arzusu olarak görülecekti!

Chu Mu Mo Xie’ye bir bakış attıktan sonra yavaşça büyü okumaya başladı. Ruh andacını uzamsal yüzüğüne odakladı ve kilidi açarak sekizinci evrenin yüksek seviyelerindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu serbest bıraktı.

“Qin~~~~~~~~~~~”

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu hapishaneden kurtulmuş bir mahkum gibi, kilit açıldığı anda dışarı fırladı!

Aurası fazlasıyla güçlüydü; herhangi bir teknik kullanmasına gerek olmadan rüzgar gücü bedenini çevrelemeye devam ediyordu. Bu rüzgar gücünün dışsal nesneler üzerinde bir etkisi yoktu ama ruh gücünü kullandığı anda sekizinci aşama Rüzgar Ejderhası Bağlaması’na dönüşüyor ve etraftaki nesneleri uçuruyordu.

“Qin!!!!!!!!!!!!” Bağlayıcı Rüzgar Ruhu etrafta daireler çizerek uçtu. Buranın özel olarak çevrelenmiş bir alan olduğunu anladıktan sonra öfkelendi ve keskin bir çığlık attı!

“Wu wu wu wu!!!!!!!!!” Mo Xie’nin gümüş ve şeytani gözleri Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’na kilitlendi ve savaşma isteğini yansıtan kışkırtıcı sesler çıkardı.

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu anormal şekilde öfkelendi ve bu da bedeni etrafında hareket eden rüzgar gücünü anormal derecede coşkun hâle getirdi. Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’nin beklenmedik şekilde onun hükümdarlık itibarını küçümsemesi, öfkesinin Mo Xie’ye yönelerek aşırı yoğun bir düşmanlık açığa çıkarmasına neden oldu!