Çeviri: bebebiskuvisi

Wang Xuan’ın yüzü de sertleşti. Ruh Sarayı’ndan Li Heng’i sinirlendirmek zorunda olduğunu bilseydi, Luo Peng için yalvarmazdı. Neyse ki, Ting Lan konuşmuştu. Yoksa sadece Luo Peng’in başı belaya girmekle kalmayacak, Avcı Birliği’nde onun ardında duranlar bile bundan nasibini alacaktı!

Wang Xuan korkmuş ve ter içinde kalmış Luo Peng’i tuttu ve takım arkadaşlarına onu götürmelerini söyledi. Li Heng’in buna çok takılmayacağını umarak hemen Li Heng’den özür dilemek için geri döndü.

“Pekala, yapmanız gereken şeyleri sizinle tartışacak zamana sahip değilim.” Li Heng rahatsızlık duyarak Wang Xuan’ı uzaklaştırdı.

Wang Xuan bir uzmanın önünde fazla konuşmaması gerektiğini bildiğinden hızla ayrıldı.

“Ruh Sarayı’nda bu kadar kaba olmaya cesaret edebiliyorsunuz. Genç Efendi Chu, bu insanları bir dahaki sefer gördüğünüzde, her üç beş günde bir gelip sizi rahatsız etmemeleri için ruh hayvanlarından birkaçını öldürmelisiniz.” Li Heng acımasız bir adamdı.

Chu Mu başıyla onayladı ve aynı zamanda Li Heng’in Saray Efendisi Yu’nun sadece basit bir astı olmaması gerektiğini tahmin etti. Ting Lan’ın ve Wang Xuan’ın ona karşı olan tavrına bakılırsa, Ruh Sarayı içinde çok güçlü bir uzmandı!

“Bahsi geçmişken Genç Efendi Chu, sahip olduğun güçle Göklerin Altındaki Savaş’a katılmaman çok yazık olur. Üçüncü sınıfın nihai onuru bir hazine nadirliğindedir.” dedi Li Heng Chu Mu’ya.

“Katılmayacağımı söylemedim.” diye yanıt verdi Chu Mu.

Li Heng, Chu Mu’nun sözlerinin ardında yatanı anlamadan önce bir süre durakladı. Yüzünde şaşkınlık ortaya çıktı. “Genç Efendi Chu ikinci sınıf onuru için mücadele etmek istiyor olabilir mi?”

Chu Mu bu tahmini çürütmeyip başıyla onayladı.

Li Heng’in şaşkınlığı daha da arttı. Tianxia Şehri’nde yetişen bir uzmandı. Her türden kibirli uzmanı görmüştü ama yirmi yaşındayken ikinci sınıfın zirvesi için mücadele etmeye karar vermiş birini görmek çok nadirdi.

“Genç Efendi Chu, daha fazla düşünmeyecek misiniz? Üçüncü sınıfın onuru orta seviye hükümdar sınıfı ruh hayvanıdır. Sizin için en uygun ruh hayvanı olacaktır.” Li Heng, Genç Efendi Chu’yu daha fazla ikna etmeye çalıştı.

Li Heng bu gencin çok güçlü olduğunu kabul etmek zorundaydı ama ikinci sınıfta rekabet etmek inanılmazdı. Mevcut hâliyle, dünyanın tüm genç nesil yetenekleri arasında kolayca boğulabilirdi. En tutucu seçenek, üçüncü sınıfta yarışmaktı. Li Heng, onun şansını yükseltmek için birkaç Ruh Sarayı genci bile seçecekti!

“Hedefim ikinci sınıf.” dedi Chu Mu kararlı bir şekilde.

“İkinci sınıf mı?” Ting Lan yavaşça savaş alanına yürüdü ve kafa karışıklığıyla Chu Mu’yu izledi.

Ting Lan, Ruh Sarayı’nın ikinci sınıf uzmanıydı. Önündeki bu genç adam da ikinci sınıfta yarışmak istiyorsa, ya takım arkadaşı ya da rakip olmak zorundaydılar.

Ruh Sarayı’nın ikinci sınıf uzmanları çoğunlukla takım hâlinde hareket etmezdi. Sonuçta sadece bir onur vardı. Gerçek güce sahip olanlar onu başkalarıyla paylaşmak istemezdiler.

Li Heng, Genç Efendi Chu’nun kararını verdiğini ve onu üçüncü sınıfa katılma konusunda ikna edemeyeceğini anladığından gülerek dedi ki: “Genç Efendi Chu ikinci sınıfa katılmak istiyorsa Ting Lan Hanım’la daha yakın bir ilişki kurabilir. Size yardım edecektir.” Bunu söyledikten sonra biraz düşündü ve Ting Lan’a dönerek devam etti: “Yeri gelmişken, Ting Lan Hanım bir Bağlayıcı Rüzgar Ruhu istemiyor muydunuz? Ne yaptınız?”

“Şimdilik bir şey yok. Ben de gitmek üzereydim doğrusu. Kıdemli Li Heng’in boş zamanı varsa bana Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi’nde eşlik etmekle ilgilenir mi?” diye sordu Ting Lan.

Teng Hai, Ting Lan’ı bulduğunda, Ting Lan yanında Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi’ne götüreceği birini arıyordu. Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi inanılmaz tehlikeliydi. Ting Lan’ın mevcut gücüyle, ona orada rehberlik edecek bir uzmana ihtiyacı vardı, yoksa hayatı tehlike içinde olurdu.

“Yardım etmekten onur duyarım.” Li Heng memnuniyetle kabul etti.

“Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi de neresi?” İkisi arasındaki konuşmayı duyan Chu Mu araya girdi.

“Bu…” Yedinci seviye unvana ve üzerindeki unvanlara sahip olanların hemen hemen hepsi Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi’ni bildiğinden, Li Heng açıklamaya nereden başlayacağını bilemedi.

“Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi, Ruhu Sarayımız’ın Yedi Diyagram Aziz Hayvanları’ndan Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun yaşadığı yerdir. En yüksek seviyeli olan Bağlayıcı Rüzgar Ruhu olsa da, pek çok rüzgar tipi ruh hayvanına ev sahipliği yapar. Bazı antik uzmanlar, bu gizemli bölgenin derinliklerinde daha güçlü rüzgar tipi ruh hayvanlarının yaşadığını söyler ama şimdiye kadar keşfedilemediler.” Ting Lan gülümseyerek açıkladı.

Ting Lan bunun garip olduğunu hissetti. Sonrasında, Chu Mu’nun Ruh Sarayı’nın yeni bir üyesi olduğunu ve Ruh Sarayı hakkında pek bir şey bilmediğini hatırladı. Ama Li Heng’in ona olan tavrına bakılırsa çok büyük bir statüye sahipti.

“Genç Efendi daha önce Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi’ne hiç gitmediyse neden şimdi beraber gitmiyoruz! Ruh Sarayı üyelerinin hac yolculukları yedi kutsal bölgeyedir, en az bir kere gidilmelidir!” dedi Li Heng.

Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi!! Ruh Sarayı’nın Yedi Diyagram Aziz Hayvanları’ndan birinin yaşam alanı!

Bu ismi duyunca Chu Mu heyecanlandı. Ruh hayvanı kombinasyonunu mükemmelleştirmek için çok uzun saldırı menziline sahip bir ruh hayvanı arıyordu şu anda!

Yaşlı Li daha önce rüzgar tipi ruh hayvanı olarak Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun ona çok uygun olduğundan bahsetmişti. En önemlisi de orta seviye bir hükümdar olmasıydı, yani güç seviyesi yükseltildiğinde Hayalet Kral’dan bile daha korkunç olacaktı!

“Kutsal Bölgeler’e girmek için yedinci seviye unvana ve söz konusu bölgenin Yardımcı Saray Efendisi’nin iznine ihtiyaç var. Sadece altıncı seviye bir unvana sahip olduğunu hatırlıyorum!” dedi Ting Lan, Chu Mu’ya bakarak.

“Genç Efendi Chu’nun unvanı gerçekten altıncı seviyedeyse, öyleyse Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi’ne giremez.” dedi Li Heng.

Ruh Sarayı’nın kuralları çok katıydı. Chu Mu Genç Efendi statüsüne sahip olsa da, sırf bundan özel ayrıcalık alamazdı. Bir genç nesil üyesi olarak, fazladan hiçbir ayrıcalık alamazdı neredeyse. İstediklerini almak için kendi gücüne güvenmek zorundaydı.

“Görevimi teslim ettiğimde unvanım yedinci seviyeye yükselecek, beni burada bekleyin.”

Chu Mu bir göz atmak için Bağlayıcı Rüzgar Bölgesi’ne gitmeyi çok istiyordu, bu fırsattan vazgeçecek değildi.

“Oh, neredeyse unuttum. Genç Efendi Chu sekizinci seviye bir görevi tamamladı. Mükemmel öyleyse, biraz ilaç tedarikine ihtiyacım var hâlâ. Ting Lan Hanım, hazırsanız zaten bizi Kutsal Bölge Kapısı’nda bekleyebilirsiniz.” dedi Li Heng.

“Sekizinci seviye görev mi?” Ting Lan, Chu Mu’nun eğitimi için sekizinci seviye görevler alacağını beklemediğinden güzel gözleriyle ona baktı.

Vahşi doğa tecrübesi pek olmayan Ting Lan için, sekizinci seviye bir görevi tek başına tamamlamak çok zordu. Ama önündeki bu genç adam sekizinci seviye görevi tamamlamıştı bile. Gerçekten çok özel biriydi!

Chu Mu başıyla onayladı ve başka bir şey söylemeden savaş alanından ayrılıp Ruh Sarayı Büyük Salonu’na doğru ilerledi.

Bu işi Jia Jing halledebilirdi. Chu Mu topladığı zehirleri Jia Jing’e verdi ve evrak işleriyle uğraşması için onu gönderdi. Chu Mu’nun sadece altının kendi hesabına yatırıldığını ve istediği zaman kullanabileceğini onaylaması gerekiyordu.

Yedinci seviye unvanlar için kırk milyon altınlık alışveriş ve yirmi milyon altınlık bağış gerekiyordu. Yirmi milyon altın, Chu Mu için şu anda kabul edilebilirdi.

“Genç Efendi, yetmiş milyonluk ödül hesabınıza aktarıldı zaten. Aynı şekilde elli milyon altınlık bonus da. Hesabınızdaki yüz yirmi milyon altının içinden yedinci seviye unvan için gereken bağış için yirmi milyon altını almalı mıyım?” diye sordu Jia Jing.

Chu Mu çölde iki bin porsiyon zehir toplamıştı.Bin porsiyonu görev için gerekliydi, kalan bin porsiyon ise, Xuan Zhen Sarayı tarafından porsiyonu elli bin altına satın alınmıştı ve Chu Mu toplam yüz yirmi milyon altın kazanmıştı. Bağış için kullanılacak yirmi milyon hariç tutulduğunda dahi, yüz milyon altını vardı!

“En, oradan kullan. Jia Jing, ayrıca yedinci ve sekizinci seviye saf buz tipi ruh nesneleri aramama yardım et; fiyat elli milyon altın civarında olursa ve Peri türlerine uygun olursa en iyisi olur!” dedi Chu Mu.

“Peri türleri için uygun buz tipi ruh nesnesi, tamamdır, Jia Jing bununla ilgilenecek.” Jia Jing başıyla onayladı. Üç ay sonra, sonunda yapacak işleri olmuştu!

Chu Mu’nun buz tipi ruh nesneleri toplamaktaki amacı, sadece Buz Perisi’ni sekizinci evreye ulaştırmak değildi, kendi yüksek ruh sıcaklığı da bilincini yakmaya başlamıştı. Çoğu zaman, meditasyon yaparken tüm gece bu acıya katlanmak zorunda kalıyordu.

Bir ay içinde daha fazla buz tipi ruh nesnesi almazsa bilincinin tamamen yanabileceğini biliyordu.

Buz tipi ruh nesnelerinin başka bir kullanışlı özelliği daha vardı ki, Chu Mu onları kullandığında, Buz Perisi de aynı şekilde istifade ediyordu, Peri türlerine uygun bir ruh nesnesi aramasının sebebi de buydu.

Buz Perisi hâlâ yedinci evrenin dokuzuncu seviyesindeydi. Çölde Buz Perisi’ni kullanamamıştı doğal olarak. Yeterince savaşamadığından yedinci evre darboğazını aşmasının zor olacağını düşündüğünden de, sekizinci evreye ulaşması için elli milyon altın değerinde bir ruh nesnesi alacaktı.

Bu üç aylık eğitimde en çok gelişenler Mo Xie, Zhan Ye ve Hayalet Kral olmuştu. Diğer tüm ruh hayvanları sekizinci evreye doğru adımlar atmıştı ama sekizinci evre darboğazını kendi başlarına geçemediklerinden ruh nesnelerine ihtiyaçları vardı.

Chu Mu’nun tahminine göre, elli milyon altınlık bir ruh nesnesi, ruh hayvanlarını yedinci evrenin dokuzuncu seviyesinden sekizinci evrenin dördüncü seviyesine ulaştırmaya yeterdi. Ruh hayvanlarına daha fazla zaman tanırsa, kendi başlarına da sekizinci evreye ulaşabilirlerdi doğrusu. Housha Bölgesi’nde yaptığı sürekli savaşlar sadece gösteri için değildi.

Ruh nesnesi satın alma konusu ayrı tutulursa, Chu Mu yedinci seviye unvanı aldıktan sonra büyük salonda daha fazla kalmayarak Li Heng’le sözleştiği yere yöneldi…

Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi ne tür bir ruh hayvanı kutsal bölgesiydi ve orada yaşayan ruh hayvanları ne kadar cazipti?