Çeviri: bebebiskuvisi

"Genç Efendi! Savaştan vazgeçin!!" Yaşlı Li'nin sesi aniden Chu Mu'nun zihninde yankılandı.

"Genç Efendi, Zhan Ye'nizin savaş gücü zar zor düşük seviye hükümdara ulaşıyor. Rakibiniz yüksek seviye hükümdar. Belki Cesur Sızlayan Kalp ile savaşın ilerleyen zamanında gidişatı değiştirebilirsiniz ama kesinlikle devam etmemelisiniz!" Yaşlı Li'nin sesi aşırı endişeliydi.

Chu Mu Zhan Ye'nin Yeniden Doğuşu'nu kullanarak savaşa devam etmeyi plnlıyordu ama Yaşlı Li'nin bağırmasıyla durdu. Tarifsiz bir nedenden dolayı Zhan Ye Parçalanmış Organ Yeniden Doğuşu'nu durdurdu.

"Neden?” Chu Mu, Yaşlı Li'nin çok garip olduğunu hissettiğinden sordu.

"Normalde devam etmek istemenizde sorun yok ama bu sefer beni dinlemelisiniz. Bu adamla savaşmaya kesinlikle devam edemezsiniz. Ruh hayvanınızın anormal yeteneğini de ona gösteremezsiniz!" Yaşlı Li'nin sesi biraz keskinleşti.

Chu Mu bir kez daha afalladı. Yaşlı Li'yi hiç bu kadar duygusal görmemişti. Her zamanki tavsiyelerini önündeki gizemli adam için değiştirmiş olabilir miydi?

Chu Mu bunu daha önce de düşünmüştü, ama rakibin başka bir amacı olsydı, sahip olduğu güçle ona meydan okumasına falan gerek yoktu!

Yaşlı Li'nin tavrının değişmesi, Chu Mu'ya yanlış bir şey olduğunu fark ettirdi. Hemen kalbindeki savaş alevlerini bastırdı ve Zhan Ye'nin Parçalanmış Organ Yeniden Doğuşu'nu kullanmasına izin vermedi!

Gizemli adam kayıtsızca Chu Mu'ya baktı. Chu Mu'nun hâlâ savaşma niyetine sahip olduğunu düşünüyor gibiydi ve ölmek üzere olan Mo Ye'yi tarıyordu. Bu savaşın artık anlamsız olduğunu gördüğünde gözleri hemen tekrar ifadesizleşti. Savaşmadığı zamanlarda sanki ruhu yokmuş gibiydi.

"Gidelim. Zaman kaybı." Gizemli adam bir adım attı ve en başta yürümekte olduğu yöne doğru ilerlemeye başladı.

İmparator Mo Ye onu yakından izledi ve mücadeleci Zhan Ye'ye daha fazla bakmadı.

Kumun üstünde, yıldız ışığının altında yürüyen bu adam yürüyen bir ceset gibiydi. Uzaktaki kum tepelerine doğru yürürken, yürüdüğü bir yön yokmuş gibi görünüyordu...

Bu güçlü adam bu şekilde yavaşça Chu Mu'nun görüş alanından kayboldu...

Olayların tüm seyri boyunca, Chu Mu sürekli kalbindeki savaş arzusunu bastırmıştı. Zhan Ye Cesur Sızlayan Kalp'e sahipti ve gücünü durmadan artırabilirdi. Yek kontrol senaryosunda, aynı güç seviyesinde olup da Zhan Ye'nin rakibi olabilecek başka bir ruh hayvanı yoktu. İmparator Mo Ye'nin gücü seviyesinin üzerindeydi ama Zhan Ye'nin değil miydi sanki?

Ama ona savaşmaya devam edemeyeceğini söylemişti!

"Zhan Ye, Parçalanmış Organ Yeniden Doğuşu." Chu Mu derin bir nefes aldı. Adam tamamen ayrılıncaya kadar emri vermemişti.

Karanlık Kesik oldukça acı vericiydi. Savaş çoktan sona ermişti ama Chu Mu Zhan Ye'nin bu ciddi yaradan dolayı acı çekmesini istemiyordu.

"Hou" Zhan Ye kafasını salladı ve yavaşça Chu Mu'ya doğru yürüdü. Beklenmedik bir şekilde bedeninden kan damlarken Parçalanmış Organ Yeniden Doğuşu'nu kullanmak istemiyordu.

Savaşmıyorken Parçalanmış Organ Yeniden Doğuşu'nu kullanmanın anlamı yoktu. Zhan Ye iyileştirme yeteneğiyle bedenini iyileştirmeyi daha çok istiyordu.

"Endişelenme, kesinlikle onunla tekrar karşılaşacağız. O zaman geldiğinde onu ve onun imparator Mo Ye'sini ayaklarımızın altına alacağız." Chu Mu Zhan Ye'nin rekabetçi kalbini yatıştırdı.

Zhan Ye başıyla onayladı. Ruhu Chu Mu'nunkine bağlıydı ve güçlü olmak için kazanmanın gerekmediği zamanlar olduğunu biliyordu. Böyle bir yenilgi, Zhan Ye için hiçbir şey değildi. Bir sonraki sefer bıçaklar çekildiğinde, Zhan Ye bu imparator Mo Ye'nin kibirli yüzünü parçalayacaktı!

"Konuş. Neden onunla savaşmamı engelledin?" Chu Mu ciddi bir sesle sordu.

"Genç Efendi, bu adam ruh hayvanı dünyasında bir şeytan. Bu şekilde ifade edeceğim; onunla savaşmaya devam etseydiniz ona Zhan Ye'nin altı Parçalanmış Organ Yeniden Doğuşu'nu ve Cesur Sızlayan Kalp'in sınırsız gücünü göstermiş olurdunuz. Zhan Ye'nin olağanüstü savaş gücünü gördüğü an bu adam sizi öldürmeye ve ruh hayvanınızı çalmaya çalışacaktır!" dedi Yaşlı Li.

Chu Mu hemen kaşlarını çattı. Bir ruh hayvanı yedinci evreyi aştığı an, bir ruh hayvanı eğitmeniyle ruh sözleşmesi imzalaması inanılmaz zorlaşırdı. O adam Chu Mu'yu öldürse bile, Zhan Ye'yle bir ruh sözleşmesi imzalaması hemen hemen imkansızdı.

"Bu adamın yedinci evrenin üzerindei ruh hayvanlarıyla ruh sözleşmesi yapabilmesine olanak sağlayan özel ruh sözleşmeleri olabilir mi?" diye sordu Chu Mu.

"Tam olarak öyle! Bu yüzden ona şeytan dedim! Onun ilgisini çekecek bir ruh hayvanını ona gösteremezsin. Zhan Ye'nin özniteliği aşırı anormal ve daha güçlü bir imparator Mo Ye'ye sahip olsa da, sıradanın altı katı yaşam gücünü, Parçalanmış Organ Yeniden Doğuşu'nu ve Cesur Sızlayan Kalp'i gördüğünde, bu şeytanın onu elde etmeye çalışmayacağı garanti edilemez!" dedi Yaşlı Li.

Chu Mu'nun kalbi sıkıştı. Durum böyleyse, savaşmaya devam etmemek gerçekten çok akıllıcaydı!

"Yine de asıl sorun bu değil. Onun gözlerini sen de gördün. Savaş olmadığı zaman ruhunu kaybeder. Bir savaş ortaya çıktığında tüm benliği hayata döner. Zhan Ye'nin onun Mo Ye'siyle savaşması bir sorun olmasa bile onun savaşma arzusunu tutuşturmaya yeterdi. Kendini bir savaşa adadığı anda da kuralları umursayacak biri değildir. Bu adamın onuncu evre ruh hayvanlarına sahip birinci sınıfın ultra güçlü uzmanlarından olduğunu bilmelisin!"

"Ruh Sarayı Genç Efendisi kimliğinizi açığa çıkaracak olsaydınız, belki size dokunmaya cesaret edemezdi ama bu da kesin değil. Öldürme niyeti açığa çıkardığı anda bunu hızlıca gerçekleştirecektir...Bu riski alamayız." dedi Yaşlı Li.

Chu Mu derin bir nefes aldı. Kalbi bir felaketten kurtulduğu için heyecandan titriyor falan değildi. Bunun yerine kalbinde başka, yoğun bir duygu kabarıyordu!

Bu, birinci sınıf bir uzmandı!! Onuncu evre ruh hayvanları olan gerçek bir uzmandı!!

"Kim o?" Chu Mu bu adamın ismini hatırlamak istedi.

Bunun nedeni, Chu Mu bu adamın kayıtsız ve ilgisiz bakışlarının yerine korku dolu bakışlarını görmek istediğindendi!

Ruh hayvanı dünyasının şeytanı! Bu unvan ona ait olmalıydı! Dahası, sadece ona ait olmalıydı!!

"Ruh İttifakı'nın en güçlüsü, Qin Ye!" Aniden titrek ve boğuk bir ses çıktı.

Lider Guo Zhan'ın yüzü oldukça nahoştu. Soğuk terler alnından sızıp duruyordu ve bu gizemli adam ayrılana dek kalbindeki gölgeden kurtulamamıştı!

"Lider? Ruh İttifakı mı? Bu yüzden mi şimdiye kadar böyle davrandın? Onunla bir düşmanlığın olabilir mi?" Li He hemen liderin yanında yürüdü ve onun oturmasına yardımcı oldu.

Chu Mu arkasını döndü ve Guo Zhan'ın durumunu gördü. Daha iyi anladığından Lider Guo Zhan'ın yanına yürüdü. Önüne gelip oturdu ve dedi ki: "Ruh İttifakı mı? O, Ruh İttifakı'ndan mı?"

"Lider, onu tanıyor musun?" Diğerleri böyle bir uzmanın Shan Jing ve diğerlerinin bilgisini aştığını söyleyebilirdi.

Guo Zhan acınası bir kahkaha attı. Tüm varlığıyla biraz bezgin görünüyordu. Uzun süre sonra dedi ki: "Onu nasıl tanımazdım ki..." Guo Zhan durakladıktan sonra acı dolu bir sesle devam etti: "Takımımı tamamen yenen kişiyi nasıl tanımazdım?"

"Takımın mı? Demek istediğin..." Shan Jing'in yüzü aniden değişti.

Lider Guo Zhan başıyla onayladı.

Göklerin Altındaki Savaş!! Gerçekten de Göklerin Altındaki Savaş'tı!!

Lider Guo Zhan daha önce Göklerin Altındaki Savaş konusunu konuşmaya istekli değildi, ama hiç kimse liderin tüm takımının son Göklerin Altındaki Savaş'ta tamamen yenilmesini beklememişti!

Dahası, tüm takımını tamamen yenen kişi az önceki yürüyen cesede benzer Ruh İttifakı'ndan Qin Ye'ydi!

"Altı yıl önce, son derece güçlüydü..." dedi Chu Mu.

"Güçlü. Aşırı güçlü. İkinci sınıfın sınır lordu olduğunda sayısız genç uzman yarışmadan çekildi. Biz üçümüz ise, ona meydan okuyan birkaç kişi arasındaydık. Sonuçta...sonuçta...hepsi benim hatamdı. O zamanlar bu şeytanı hor görmemeliydim, yoksa sonları böyle olmazdı..." Bu noktaya geldiğinde Guo Zhan'ın gözleri biraz nemlendi.

(ÇN: Sonları böyle olmazdı derken ruh hayvanlarından bahsediyor.)

Guo Zhan otuz yaşındaydı zaten ve insanlarda verdiği ilk izlenim sakin ve kararlıydı. Oldukça güvenilir ve yetişkin bir adam olmalıydı ama şu anda bastırılması zor bir üzüntü sergiliyordu.

Ruh hayvanlarının ölümü!

Ruh hayvanı eğitmenlerinin yıkımı! Sayısız uzman böyle bir yıkımdan sonra kendini toparlayamazdı. Gerçekten değerli ruh hayvanları olan biri olarak, Chu Mu bir aile üyesini kaybetmenin acısını ve umutsuzluğunu anlayabiliyordu.

Önündeki adamın gözyaşlarını görünce Chu Mu babasını düşünmeden edemedi...

Şimdi neredeydi?

Şu anda dünyanın bir köşesinde tükenmiş bir şekilde oturuyor muydu? Yeni ruh hayvanları için, ondan çalınan onuru için ve ölmüş ana ruh hayvanları için, çaba harcamayı bırakamazdı...

Chu Mu, Chu Tianmang'ın oldukça ağır bir görev sırtlandığını biliyordu. Çocukken ona ihanet eden bir ruh hayvanından dolayı umutsuzluğa kapılarak her şeyden vazgeçtiğini düşündükçe kendinden çok utanıyordu.

Birinin tüm ruh hayvanı sözleşmelerinin mahvolması ve üç ana ruh hayvanının mühürlenmesine kıyasla, bir ruh hayvanının ihaneti nasıl karşılaştırılabilirdi?

Chu Mu Xia Guanghan tarafından kaçırıldığını hatırladı. Chu Tianmang sadece sekizinci evre Mo Ye'ye sahipti ve bunun dışında, Chu Mu onun başka bir ruh hayvanı çağırdığını hatırlamıyordu.

Chu Tianmang doğuya doğru ilerlemişti ve onun gibi bir ruh hayvanı eğitmeni yolunda ilerlemeye başlamıştı. Belki bir zamanlar kolayca yenebileceği düşmanlarla karşılaştığında sessizce katlanmak ve ödül vermek zorunda kalmıştı...

Ama Chu Mu onun hâlâ hayatta olduğuna emindi. Ruh hayvanı dünyasının zirvesinde kesinlikle bir kez daha duracak ve kana bulanmış onurunu ve ihtişamınıı geri kazanacaktı!

O zaman geldiğinde, onun görmesini istediği şey, hain bir ruh hayvanının gölgesinde kalıp her şeyden vazgeçmiş bir korkak değildi! Bunun yerine, cesaretle yaşayan ve uzmanların zirvesine adım atan bir Chu Mu görmesini istedi; heyecan gözyaşları dökeceği ve aşırı gururlanacağı bir oğul!!

O anda, Chu Mu'nun gözleri eşsiz bir kararlılıkla doldu!

Ruh İttifakı'nın en güçlüsü? Ne olmuş yani! Onu aşacağım, kesinlikle aşacağım!!!