Çeviri: bebebiskuvisi

"...Patron Gongguan, biri geliyor." dedi mavi giyen adam.

Adam yaklaşık otuz yaşındaydı ve kirli sakalı vardı.

Patron Gonggun denen adamın gözleri Chu Mu'nun koştuğu yöne düştü ve bir an sonra dedi ki: "Muhtemelen gezgin bir ruh hayvanı eğitmeni ve muhtemelen Vahşi Çöl Akrepleri konusunda bize yardım etmek istiyor, Shan Jing gidip bir sor..." Shan Jing başıyla onayladı ve Kılıç Kanatlı Yıldırım Aslanı'nı Chu Mu'ya doğru sürdü.

Chu Mu hemen uçarak yaklaşan Kılıç Kanatlı Yıldırım Aslanı'nı gördü ve Zhan Ye'ye ona yaklaşmasını söyleyip ilk konuşan oldu: "Görev için mi buradasınız?"

"En, bir görev takımıyız ve liderimiz Patron Guo Zhan Gong Guan. Ben Ruh Sarayı'ndan Shan Jing..." Shan Jing doğruca kimliğini söyleyip karşısındakinin kimliğini vermesini istedi.

Ruh hayvanı eğitmenleri için dış dünyada dolaşmaları ve gruplaşmaları çok yaygındı ve karşılaştıklarında yapılması gereken ilk şey kimliklerin söylenmesiydi. Ancak o zaman birbirlerini tanımadan güvenebilirlerdi.

"Gong Guan, Ruh Hayvanı Sarayı'nın sekizinci seviye unvanı değil mi?" Kendi Ruh Sarayı altıncı seviye unvan kimliğini Shan Jing'e teslim ederken kendi kendine düşündü.

"Chu Chen, Ruh Sarayı Saray Yardımcısı." dedi Chu Mu.

"Saray Yardımcısı, altıncı seviye unvan mı?" Shan Jing garip bir şekilde ona baktı. Shan Jing de bir Ruh Sarayı mensubu olduğundan Ruh Sarayı'nın unvan sistemini anlıyordu elbette. Chu Mu kimliğini söylediğinde onun unvan seviyesini bilmişti.

Unvan, belli bir seviyeye kadar gücü temsil edebilirdi. Görevler de bu unvan sistemine göre verilirdi.

Burası sekizinci seviye Büyüleyici Dünya olduğundan buraya gelmeye cesaret edebilenler sekizinci seviye unvana sahip olmalıydı. Sadece u da değil, sekizinci seviye unvan sahibi olan deneyimsiz ruh hayvanı eğitmenleri bile güvenliği artırmak için başkalarıyla birlikte buraya gelirdi.

Bu takım da böyle bir takımdı. Lider, Ruh Hayvanı Sarayı'ndan sekizinci seviye unvana sahip Guan Gong Guo Zhan'dı. Kalanları ise diğer oluşumlardan yedinci seviye unvana sahip kişilerdi.

"Altıncı seviye unvanınla buraya gelmeye mi cesaret ettin?" Yedinci seviye Saray Yöneticisi unvanına sahip Shan Jing'in sesi kasvetlendi.

"Buraya gelme amacın nedir?" Chu Mu bu küçümseme problemini çözebilmenin tek yolunun gerçek gücünü göstermek olduğunu bildiğinden Shan Jing'in ses tonunu önemsemedi.

"Buraya Arka Kum Bölgesi'ne geçecek bir yol bulmaya geldik ama önce Vahşi Çöl Akrebi kuşağından geçmeliyiz." dedi Shan Jing.

"Ben Vahşi Çöl Akrebi zehri toplamak için geldim." Chu Mu doğrudan amacını söyledi.

"Oh..." Shan Jing fazla coşkulanmadan konuştu.

Takım istediğiniz zaman, benzer güçte üyeler isterdiniz. Shan Jing bu adamın muhtemelen kibirli ve kendinden emin olduğunu ve sekizinci seviye Büyüleyici Dünya'ya girmeden önce yedinci seviye bir görev aldığını düşündü. Biri çok güçsüzse, takımı da geriye sürükleyebilirdi.

"Takıma katıl, daha fazla Vahşi Çöl Akrebi geliyor." Shan Jing tereddütlüydü ama Chu Mu'yu yine de davet etti.

Chu Mu başıyla onayladı ve pek bir şey söylemeden Zhan Ye'yi takıma doğru sürdü.

Kumlar, okyanus dalgaları gibi yuvarlandı. Kumda, kum tepelerinin üzerinde, çukurların içinde; gri akrepler her yerdeydi. Kaba bir tahminle dört yüz-beş yüz kadardılar.

Ve neredeyse hepsi yedinci evredeydi. Liderin sekizinci, diğer tüm üyelerin yedinci seviye unvana sahip olduğu bir takım bu kadar çok akreple uğraşmakta zorlanmayabilirdi.

"İçeri gir ve savaşmaya başla. Kendini korumak için elinden gelenin en iyisini yap." Shan Jing havzaya girmiş Vahşi Çöl Akrepleri'ne bakarak Chu Mu'yla konuştu.

Chu Mu başıyla onayladı ve dört ruh hayvanı eğitmeninin ruh hayvanlarının koruma halkası içinde durduklarını fark etti.

Shan Jing takıma döndü ve diğer üçüne dedi ki: "Bu çocuğun ismi Chu Chen ve Ruh Sarayı'nın altıncı seviye unvanı olan Saray Yardımcısı, yani gücü ortalama olabilir. Yalnız başına ilerleyerek bir kaza geçirme ihtimaline karşı onunla beraber olalım."

"Oh, bırak katılsın. Bugünkü gençlerin nesi var? Her biri bir öncekinden daha cesur ve daha korkusuz. Bu kum bölgesi sırf büyüklüğü nedeniyle Antik Çöl'den birazcık daha güvenlidir sadece. Ama bazı tehlikeli bölgelere adım attığında ölürsün yine de." dedi mavi gömlekli ve sakallı adam.

Lider Guo Zhan pek bir şey söylemedi, sadece takımdaki kadın ruh hayvanı eğitmenine bakarak dedi ki: "Qing Qing ona göz kulak ol." Qing Qing yirmi altı-yirmi yedi yaşı civarındaydı ama çok çekici bir yüze sahipti. Chu Mu'nun ondan çok daha genç olduğunu anlayabildiğinden gülümseyerek dedi ki: "Lider, endişelenme, bu küçük kardeşle ilgileneceğim."

"Tamamen umutsuzsun, yakışıklı birini gördüğünde hemen heyecanlanıyorsun. Gençlerin kaçmasına bile izin vermiyorsun." Kirli sakallı Li He gülerek konuştu.

Qing Qing, Li He'ye bir bakış attı.

"Dalga geçmeyi bırak da savaşmaya başla." dedi Lider Guo Zhan.

Onların seviyesindeki hemen hemen tüm ruh hayvanı eğitmenlerinin on ya da o civarda ruh hayvanı vardı. Bu on ruh hayvanından birkaçı da olağanüstü olanlardan olurdu. İnsanlar takım pozisyonlarını genelde bunlara göre seçerlerdi. Pozisyonlar; ana saldırı, yardımcı saldırı, destek, savunma ve kontroldü. "Kontrol ve yardımcı saldırı." dedi Chu Mu.

"En, ruh gücünü ve ruh hayvanlarının savaş gücünü israf etmemek için iki ruh hayvanı çağır." dedi Lider Guo Zhan.

Chu Mu başıyla onayladı ve Şeytan Ağacı Askeri'ni çağırmak için büyü okudu.

Kanlı camgöbeği kökler kumlarda genişledi ve çabucak iç içe geçerek Şeytan Ağacı Askeri'nin kanlı Doğal Ağaç savaş zırhını oluşturdu. Ardından, Şeytan Ağacı Askerinin bedeni zırhın içinde ortaya çıktı!

“Nong~~~~~~”

Kan kehribarıyla yıkandıktan sonra, Şeytan Ağacı Askeri giderek daha kana susamış hâle geliyordu. Dört yüz-beş yüz kadar Vahşi Çöl Akrebi olduğunu fark ettiğinde heyecanlı bir kükreme koyverdi!

Chu Mu Şeytan Ağacı Askeri'ni çağırdığı zaman Vahşi Çöl Akrebi grubu nihayet ileri atıldı. Diğer takım üyeleri dikkatlerini Vahşi Çöl Akrepleri'ne vermeden önce Şeytan Ağacı Askeri'ne kısa bir bakış attı sadece.

Ön tarafta koşan yedinci evre Vahşi Çöl Akrebi'ydi. Bu güçsüz böcek tipi ruh hayvanları belli ki, yüksek evrede olan biri tarafından kontrol ediliyordu. Ölüm korkusuna kapılmadan kendilerinden daha yüksek seviyeli ruh hayvanlarına atılmaları bu sebeptendi.

Kuduran kumlar dalga dalga ilerliyordu. Keskin akrep pençeleri ve kuyruk kancaları güneş altında parlıyordu. Kumlarla birlikte devasa bir böcek tipi aura dalgası saldırıya geçiyordu. Dört ruh hayvanı eğitmeninin hepsi ruh hayvanlarını komuta ediyordu.

"Küçük Kardeş Chu Chen, Şeytan Ağacı Askerin biraz fazla ileride değil mi? Otuz civarında yedinci evre Vahşi Çöl Akrebi var. Ruh hayvanın kazara yaralanmasın." Qing Qing, Chu Mu'nun ruh hayvanına dikkat etmekte acele ederken çok rahattı.

Yedinci evre Vahşi Çöl Akrepleri Şeytan Ağacı Askeri'nin temel savunmasını kıramazdı. Chu Mu Şeytan Ağacı Askeri'ni yüzlerce yedinci evre Vahşi Çöl Akrebi'nin arasına atsa bile endişelenmezdi. Üstelik Yaşam Gücü Özümseme'ye de sahipti.

Takım da kötü bir takım değildi. Yüz tane yedinci evre Vahşi Çöl Akrebi bir tehdit oluşturamazdı.

Yüz tanesinin öldürülmesi de çok uzun sürmedi.

İkinci Vahşi Çöl Akrebi dalgası da yedinci evrelerden oluşuyordu. Bu kez, Qing Qing ve Shan Jing'in rüzgar tipi ruh hayvanları, düşmanlar iki yüz metre yarıçaplık alana girdiklerinde çılgınca güçlü rüzgar tipi saldırılar kullanmaya başladılar.

Bu iki yüz metrelik alandan geçerek takıma ulaşabilenler de Vahşi Çöl Akrepleri'nin üçte biriydi sadece. Kalanlar da hayvan tipi ruh hayvanları tarafından parçalandı.

"Hepsi bu şekildeyse bu Kum Havzası pek zorlu değilmiş." Qing Qing gülerek konuştu.

"Rahatlama, düşündüğün kadar basit değil." dedi Lider Guo Zhan gaddarca.

"Kum tepesinin üzerinde duruyorken diğer bölgelerden buraya doğru gelen pek çok Vahşi Çöl Akrebi gördüm. Boyutlarına bakılırsa, çoğu sekizinci evre, bazıları dokuzuncu evreydi. Yanılmıyorsam, sonraki Vahşi Çöl Akrebi dalgasından sonra bu akrepler gelecek." dedi Chu Mu.

Demin devasa havzaya baktığında sayısız Vahşi Çöl Akrebi görmüştü. Buradaki yedinci evre Vahşi Çöl Akrepleri, böcek ordusunun çok küçük bir kısmıydı kesinlikle.

"Neden daha önce söylemedin!" Li He, Chu Mu'ya bir bakış attı.

"Bunu bildiğinizi ve isteyerek burada kaldığınızı sanıyordum." Kısa bir şekilde yanıt verdi Chu Mu.

Lider Guo Zhan hemen kaşlarını çattı. Havzanın ortasındaydılar, bu yüzden görüşleri yakınlardaki kum tepelerince engelleniyordu, bu yüzden de yakınlarında ne kadar Vahşi Çöl Akrebi olduğuna dair bir fikirleri yoktu.

Ana amaçları havzadaki Vahşi Çöl Akrepleri'nin hepsini öldürmekle uğraşmadan bu bölgeden geçmekti.

"Hangi yön daha az yoğun?" diye sordu Guo Zhan.

“Zhizhizhizhi~~~~~~~~~”

Guo Zhan bu soruyu sorduğunda cevabı yakınlardaki akrepler verdi, zira kum tepelerindeki kıpırdayan bedenlere bakılırsa 'daha tenha' bir yön yoktu.

"Hay sikeyim, çıkış yolumuz için öldürüyor muyuz? Yooksa savunuyor muyuz?" dedi Li He tedirgince.

"Savunuyoruz. Gökyüzü yakında kararacak ve bu şeyler de doğal olarak geri çekilecek." Lider Guo Zhan hızla kararını verdi.

"Lider, savunmamızla birlikte dört taraflı bir formasyon oluşturmak zorundayız. Qing Qing bizi desteklemek zorunda, yani sadece üç tarafı kapatabiliriz. Çocuğun dördüncü tarafı almasına izin veremeyiz." Li He nezaketle falan uğraşmadan doğrudan konuştu.

Lider Guo Zan kaşlarını çattı ve düşünmeye başladı.

Qing Qing Vahşi Çöl Akrepleri'nin gittikçe yakınlaşmasını izledi. Büyüleyici gülümsemesi çoktan kaybolmuş, kasvetli bir hâl almıştı.

Shan Jing de harika görünmüyordu. Böyle bir savaş onları için kötüydü, zira Vahşi Çöl Akrepleri savunmalarına girerse tehlikede olanlar eğitmenler olacaktı. Sonuçta sayıları çok fazlaydı.

"Batı tarafını savunmama izin verin."

Chu Mu çok sakin bir şekilde konuşurken gülümsedi.