Çeviri: bebebiskuvisi

"On dört Vahşi Çöl Akrebi, içlerinde dokuzuncu evre yok...Hayalet Kral!" Chu Mu bir büyüyle Hayalet Kral'ı çağırdı.

Hayalet Kral Elemental Dünyası'ndan bir ruh hayvanıydı. Vahşi kumullar Hayalet Kral'ın bölgesiydi, zira kumu kontrol etme yeteneği kesinlikle bu Vahşi Çöl Akrepleri'nden daha yüksekti.

Ve Vahşi Çöl Akrepleri'nin en tehlikeli kısımları olan boynuzları, pençeleri ve iğnesi, sekizinci aşamanın geç seviyesinde savunmaya sahip Hayalet Kral'a karşı etkisizdi. Hayalet Kral dilediği gibi hükümdar gücünü sergileyebilirdi!

Chu Mu bu görevi tamamlamanın çok uzun süreceğini bildiğinden, diğer ruh hayvanlarının savaş güçlerini korumak istedi ve ruh hayvanlarını çağırmadı. Bu on dört Vahşi Çöl Akrebi'yle başa çıkma görevi Hayalet Kral ve Mo Xie'nindi. Daha fazla Vahşi Çöl Akrebi ortaya çıkarsa, grup savaşı avantajından dolayı Şeytan Ağacı Askeri'ni çağıracaktı.

On dört Vahşi Çöl Akrebi, Chu Mu'nun iki ruh hayvanına zar zor tehdit oluşturabildiğinden savaş çabucak bitti.

Hayalet Kral'ın saldırıları güçlü olmadığından sadece iki tanesini öldürebilirken Mo Xie on iki tanesini öldürmüştü.

"Genç Efendi, dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi zehri yaklaşık on porsiyona denk olduğundan daha ilerilere gitmelisin."  dedi Yaşlı Li.

Chu Mu başıyla onayladı ve savaş alanındaki ölü Vahşi Çöl Akrepleri'nin zehirlerini şişeye aktarmak için ruh andacını kullandı.

Isı dalgaları yayılıp durdu. Derinlere yürüdükçe havanın kendisi yanıyormuş gibi sıcaklık yükseliyordu. Uzaklara bakıldığında kumlu zeminin ve tepelerin yakınlarında ışık bükülmeleri görülebiliyordu.

Hayalet Kral için bu çöl ortamı en iyi eğitim yeriydi. Vahşi Çöl Akrepleri'nin tümü Hayalet Kral'dan bir evre daha yüksekti. Normal koşullar altında, yedinci evre hükümdarlar en fazla sekizinci evre komutanlarla rekabet edebilirlerdi.

Böyle savaşmaya devam ederse, Hayalet Kral'ın güç seviyesi çok hızlı artacaktı!

"Dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi bulduk sonunda bir tane. Hayalet Kral, Şeytan Ağacı Askeri, Mo Xie."

Chu Mu'nun ağzının bir köşesi yükseldi. Dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi on zehir porsiyonuna eşdeğerdi. Sadece dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrepleri ruh hayvanları için gerçek bir meydan okuma yaratabileceğinen Chu Mu onlarla karşılaşmayı çok istiyordu.

Dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi'nin etrafında birçok yedinci ve sekizinci evre Vahşi Çöl Akrebi vardı. Bunlarla Şeytan Ağacı Askeri başa çıkabilirdi!

"Hükümdar Hayalet Dönüşümü!”

“Nong!!!!!!!!”

Hayalet Kral'ın hayalet ateşi yanmaya başlarken güçlü bedeni büyümeye başladı. Yüksekliği dört metreye ulaştı ve elinde sıkıca tuttuğu Hükümdar Hayalet Kıvrımlı Kılıç da üç metre uzunluğa ulaştı!!

Bu kez dönüşüm savunmaya yönelik değil, gücünü ikiye katlamaya yönelikti!

Hayalet Kral'a gerçek meydan okumalar ve öldürmeler gerekliydi. Sürekli savunma eğitimi de verilebilirdi ama kesinlikle şahsen savaşması ve öldürmesi kadar yararlı olmazdı.

Yedinci evrenin ikinci seviyesi ve dokuzuncu evrenin ikinci seviyesi; bu gerçekten garip bir güç farkını içeren bir savaştı. Dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi'nin karşısında, Hayalet Kral heyecanlı bir hükümdar kükremesiyle öne çıktı!

Bir büyüye gerek kalmadan Hükümdar Hayalet Kıvrımlı Kılıç'ı havaya kaldırdığında yakındaki kumlu zemin bir kasırgaya dönüştü ve Hayalet Kral'ın kılıcını kaplayarak üç metrelik kıvrımlı kılıca ek on metrelik bir kum kılıcı oluşmasına sebep oldu!!

Dört buçuk metrelik dev, on metreden uzun bir kum kılıcı tutuyordu. Ne kadar güçlüydü öyle?

Hayalet Kral hemen Vahşi Çöl Akrebi'ne kilitlendi ve kavisli kılıcını aşağı savurdu!!

“Beng!!!!!!!!!!!!!!!”

Kılıç inerken Hükümdar Hayalet Kıvrımlı Kılıç'ı kaplayan kum patladı. Tüm kumlar darbenin enerjisiyle ilerleyen bir düzine metre uzunluğunda bir kum dalgasına dönüştü. Bazı yedinci evre Vahşi Çöl Akrepleri bu kum dalgaları tarafından vurulduğunda bedenleri parçalanıp kanları, böcek zırhları ve uzuvları etrafa dağıldı...

Dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi'nin tepki hızı çok yüksekti. Altı metrelik bedenini saldırı menzilinin kenarına taşıdı ve kalın zırhlı bedeniyle kum dalgasının dışına çıkıp saldırmak için hızla Hayalet Kral'a doğru koştu!

“Mo Xie.” Chu Mu Hayalet Kral'ın Vahşi Çöl Akrebi'yle tek başına savaşmasına izin veremeyeceğinden Mo Xie'yi destek olması için gönderdi.

Kaya tipi Hayalet Kral, çölün ortasında Vahşi Çöl Akrebi'ne mükemmel bir öznitelik karşıtlığı sağlıyordu. Başka bir öznitelik olsaydı, Chu Mu kesinlikle yedinci evrenin ikinci seviyesindeki Hayalet Kral'ın dokuzuncu evre bir komutanla savaşmasına izin vermezdi.

Savaş devam ederken, Hayalet Kral savaşta üstünlüğü kazanmak için güçlü savunmasına, saldırısına ve kaya kontrol güçlerine güvendi.

"Mo Dang Kılıcı!" Chu Mu emretti.

Bir hükümdar sınıfı olan Hayalet Kral'ın tüm teknikleri altıncı aşamanın üzerindeydi neredeyse. Bu da, Hayalet Kral'ın saldırılarının daha güçlü olmasına sebep oluyordu.

Kavisli kılıç inerken kahverengi ışık parladı. Kılıcın etrafında hızla beş metre genişliğinde pek çok Mo kayası ortaya çıktı. Hayalet Kral'ın kılıcını aşağı doğru savuruşu, büyük kayaların da düşerek darbeyi daha güçlü hâle getirmesine sebep oldu!

“Bengbengxiao!!!!!!!!!!’

Dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi, Hayalet Kral'ın tam kılıcını indirdiği yerdeydi. Kılıç dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi'nin zaten yaralanmış zırhını kesip açmakla kalmadı, aynı zamanda beş metre genişliğindeki Mo taşları da sertçe üzerine düşerek yaralı Vahşi Çöl Akrebi'ni yere çarptı ve etiyle kanının etrafa uçuşmasına neden oldu!

“Nong!!! Nong!!!!!!!”

Hayalet Kral'ın kılıcı dokuzuncu evre Vahşi Çöl Akrebi'ni kolayca ikiye böldü.

Yedinci evrenin ikinci seviyesinde, dokuzuncu evre bir Vahşi Çöl Akrebi öldürdü. Hayalet Kral bile savaşta bu kadar güç farkı olan bir rakibi yeneceğini düşünmezdi. Hükümdar gururu yavaşça yükseldi!

Aniden kavisli kılıcını havaya kaldırdı ve hayalet ateşi vahşileşip tüm bedeninde yanmaya başladı!

“Nong!!!!!!” Hiçbir şey, bir ruh hayvanının potansiyelini savaştan daha iyi bir şekilde harekete geçiremezdi! Mo Xie'nin desteğiyle Vahşi Çöl Akrebi'ni öldürdükten sonra, doğrudan büyümeye başladı.

"Yedinci evrenin üçüncü seviyesi! Hayalet Kral'ın gücünü bu kadar kısa sürede artırabildiğimize bakılırsa, buraya gelmek çok iyi bir kararmış gibi görünüyor." Chu Mu gülümsedi.

“Nong!!!!! Bi!!!!!!!!!”

Hayalet Kral gelişmeyi yeni bitirdiğinden bedenindeki hayalet ateşi tamamen sönmemişti ve savaşmaya çok hevesliydi. İleri doğru adım atarak Şeytan Ağacı Askeri'nin savaş alanına ilerledi ve ellerindeki kılıcı savurdu!

Hayalet Kral orta seviye Karanlık Kaya Kristali kontrol ettiğinden kaya tipi saldırılar gerçekten güçlü değildi. Ama Hayalet Kral'ın gücü ile birleştiğinde yıkıcı bir hasar yaratabiliyordu.

“Long~~~~~~”

Hayalet Kral'ın gücü tüm kumlu zeminin göçmesine neden oldu. Her kılıç saldırısı büyük hasarlara neden oluyordu.

Çok geçmeden bu Vahşi Çöl Akrebi grubu öldürüldü.

"On gündür buradayım ama sadece doksan porsiyon toplayabildim. Bu hızla, tüm zehri toplamamız için en az üç ay gerekecek." Chu Mu elindeki küçük zehir şişesini sallarken kendi kendine konuştu.

Böyle bir görev, dış bölgelerde gezinildiği takdirde güvenli bir şekilde tamamlanabilirdi. Ama çok zaman alırdı.

Üç ay içinde birçok şey yapabileceğinden tüm bu zamanı sadece zehir için ayıramazdı.

Yüksek risk, yüksek ödül. Sonunda kararlı bir şekilde dış bölgeden vazgeçti ve yol boyunca gördüğü tüm Vahşi Çöl Akrepleri'ni görmezden gelerek derin bölgelere ilerledi.

Sarı kumlar uçuşuyor, rüzgar yavaşça şiddetleniyordu. Derinlerdeki kumlar eskisi gibi sakin değildi. Bakıldığında her zaman bir ya da iki kum kasırgasının çirkin şekiller alarak ilerledikleri ve arkalarında çamurlu ve kaotik kumlar bıraktıkları görülebilirdi.

Engin çölde, Chu Mu kumlar üzerinde koşarken Zhan Ye'yi sürdü. Ne kadar hızlı ya da dirayetli koşarlarsa koşsunlar sınırsız çölde ufacık görünüyorlardı.

"Zhan Ye, bekle." Chu Mu, Zhan Ye'yi durdurdu.

Zhan Ye durdu ve başını kaldırarak emirleri bekledi.

"Sağa ilerle, orada biri var gibi." dedi Chu Mu.

Zhan Ye başıyla onayladı ve Chu Mu'nun işaret ettii yöne doğru koşmaya başladı.

Gerçekten de büyük bir tepeye tırmandıklarında kum havzasında geniş bir grup Vahşi Çöl Akrebi'yle savaşan birkaç ruh hayvanı eğitmeni gördüler.

Vahşi Çöl Akrepleri'nin sayısı çok fazlaydı. Yukarıdan havzaya baktığında, Chu Mu her köşede yatan gri cesetleri görebiliyordu.

Daha fazla Çöl Akrebi ruh hayvanı eğitmenlerinin etrafında toplanıyormuş gibi görünüyordu.

"Buraya gelebilen bir takım güçsüz olmamalı." dedi Chu Mu. Bu mesafeden onların ne kadar güçlü olduklarını tespit edemiyordu ama böyle bir yerde hayatta kalabildiklerine bakılırsa hiçbiri ondan daha güçsüz olmamalıydı.

"Genç Efendi, onlara katılmayı deneyebilirsin. Vahşi Çöl Akrepleri'nin diğer malzemelerini topluyor gibi görünüyorlar. Onlara katılırsan ve tüm Vahşi Çöl Akrebi zehrini alıp alamayacağını sorarsan, zehir toplama görevini çok hızlı bir şekilde bitirebilirsin."  dedi Yaşlı Li.

Chu Mu başıyla onayladı. Bir takıma katılmak gerçekten zaman kazandırırdı.

Elbette onlara katılırken bir tuzağa düşmemek için kimliklerinden emin olmak zorundaydı.

"Her ihtimale karşı önce Genç Efendi'yi gizleyeyim."  dedi Yaşlı Li.

Yaşlı Li, Chu Mu'nun görünümünü değiştirdikten sonra Chu Mu Zhan Ye'yi Vahşi Çöl Akrepleri'yle sarılı ruh hayvanı eğitmenlerine doğru sürdü!