Çeviri: bebebiskuvisi

Kaotik ve şiddetli rüzgardan uzaktaki Chu Mu'nun yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı. Planı işe yaramıştı. Bu onuncu evre Rüzgar Perileri'nden kurtulmasına yardımcı oldukları sürece muhtemelen Antik Rüzgar Ruhu'nun bulunduğu yere doğru ilerleyebilirdi.

Onuncu evre Rüzgar Perileri'yle uğraşan iki ruh hayvanı eğitmeni de çok güçlüydü. Fırtına Atları'na biniyor ve onuncu evre Rüzgar Perileri'nin sekizinci aşama rüzgar tipi teknikler kullanmalarını engellemek için Fırtına Atları'nın zihinsel tekniklerini kullanıyorlardı. Dahası, diğer ruh hayvanlarını da çağırdılar ve kısa süre içinde durumu kontrol altına aldılar.

"Siz ilgilenin. Zamanı gelmeden ruh hayvanlarımın savaş güçlerini boşa harcamak istemiyorum!" dedi Lu Shanli kayıtsızca.

Konuştuktan sonra bölgeyi araştırmak için ruh andacını serbest bıraktı.

Çok dikkatli biriydi ve dokuzuncu evre Rüzgar Perisi saldırdığı anda gözlerinde gümüş bir ışık parıltısı fark etmişti. Bu gümüş şeytani ışık anormaldi ve dahası, bölgede savaşın izleri vardı; Lu Shanli'nin burada biri olup olmadığını merak etmesi çok doğaldı...

Ama araştırdıktan sonra Rüzgar Perileri'nden başka bir varlık tespit edemedi. Kayıtsız gözlerle iki ruh hayvanının savaşını izledi. Savaş güçleri bayağı yüksekti ve Fırtına Atları'nın kontrol ve güç tipi saldırılarıyla birlikte çağırdıkları diğer ruh hayvanlarıyla onuncu evre Rüzgar Perileri'nden ikisini kolayca yendiler!

Üçüncüyü öldürmeleri de çok uzun sürmedi. Bu bölgedeki şiddetli rüzgar karmaşası bir dereceye kadar bu üç onuncu evre Rüzgar Perisi'nin rüzgar tipi auralarına bağlıydı. Onlar öldürültükten sonra rüzgar epey sakinleşti.

Savaşın ardından birkaç Kabus Sarayı üyesi bir arama yaptı ve daha önceki yerlerine dönmeden önce onları tehdit edebilecek hiçbir ruh hayvanı olmadığına emin oldu.

"Genç Efendi, gittiler. İlerlemeye devam edelim. Antik Rüzgar Perileri yakınlarda olmalı." Yaşlı Li'nin sesi geldi.

"Konuşma." Chu Mu ruh andacını kullanarak Yaşlı Li'yi durdurdu.

Yaşlı Li'nin kafası karıştı. Chu Mu'ya tam bir şey sormayı planlıyordu ki, onun baktığı yere baktığında aniden kaotik rüzgarın içinde iki metre ötede uzanan belirsiz bir figür fark etti. Tespit edilmesi zor gözleriyle, avının ortaya çıkmasını bekliyormuş gibi bölgeye bakıyordu!

Yaşlı Li bir şaşkınlık dalgasına kapıldı ve söylemek üzere olduğu şeyleri söylemekten vazgeçti.

Bir müddet sessizce bekledikten sonra figür nihayet hareket etti. Kaotik bir rüzgar akımıyla sarılı bedeni yavaşça rüzgarın içinde ortaya çıktı.

"Lu Shanli'nin Fırtına Şeytan Atı." Yaşlı Li ruh andacını kullanarak Chu Mu'yla konuştu.

"Evet, Lu Shanli belli ki işinin ehli." dedi Chu Mu.

Yabanda avlanırken arkada gizli bir koz bırakmak yaygın bir şeydi ama bunu bu kadar gizlice yapmak bir hayli zordu.

Lu Shanli ayrılırken Fırtına Şeytan Atı'nı sürerek gitmişti ama yine de şu anda buradaydı. Chu Mu düşman ayrıldıktan sonra dikktli bir şekilde inceleme yapmayı kendine düstur edinmemiş olsaydı muhtemelen Lu Shanli tarafından fark edilmiş olurdu.

Fırtına Şeytan Atı yavaşça ilerledi ve Lu Shanli'ye doğru koşarken ayakları zemine dokunmuyormuş gibi göründü.

"Kıdemli Lu?" Kabus Sarayı üyesi olan diğer üçü uzun süredir Lu Shanli'yle çalışmaktaydı ve Lu Shanli'nin böyle bir şey yaptığını gördüklerinde doğal olarak bir şey olduğunu düşünüp sormaya başlamışlardı.

"Bir şey yok, gereğinden fazla dikkatli davranmışım görünüşe göre. Savaşa hazırlanın." Lu Shanli Fırtına Şeytan Atı'na atladı ve kaotik rüzgar bölgesine daha fazla dikkat etmedi.

Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın Karanlık Dansı'nın yanı sıra Chong Mei'yle kullandığı Karanlık Dansı sayesinde, Chu Mu Lu Shanli'nin ruh andacı araştırmasından kurtulmayı başarmıştı.

Chu Mu onun bir yılan olduğunu düşündü. Lu Shanli'nin ruh andacı az önce onu süpürdüğünde, anormal bir karanlık aura hissetmişti.

Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı sadece sekizinci evrenin dokuzuncu seviyesindeyken Lu Shanli'nin ruh andacı Chu Mu'nunkinden daha güçlüydü. Bu koşullar altında, Lu Shanli'nin karanlık aurasının anormalliğini hissedebilmişti.

O zaman Chu Mu'nun kalbi sıkışmış ve hemen bir büyü okuyarak Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın Karanlık Dansı'nı kopyalamıştı. İki teknik birden kullanmasıyla, zar zor onun gözünden sakınmayı başarabilmişti.

Fırtına Şeytan Atı'nın izlemesi, Chu Mu'ya Kabus Sarayı uzmanlarının yöntemleri hakkında bir fikir verdi. Lu Shanli'nin önünde hileler yaparken fazlasıyla dikkatli olmak zorundaymış gibi görünüyordu, yoksa kendi oyunları kendi sonunu getirecekti!

"Bu insanların bu kadar dikkatli olmasına yol açan şey, sıradan bir şey olamaz. Ne tür bir hazine peşindeler acaba?" Chu Mu çenesini okşayarak düşündü.

Lu Shanli sık sık bu sekizinci seviye Büyüleyici Dünya'ya gelen biriydi. Yanındaki astlarının hepsi elitti ve Chu Mu'nun onların dengi olamayacağı öngörüsünde bulunup buna göre hareket etmesi en iyisi olacaktı. Bu insanları bu kadar dikkatli ve titiz yapan şey, bir ruh hayvanı da olsa, bir hazine de olsa, kesinlikle insanları kıskançlıktan delirtecek bir şeydi. Chu Mu'nun meraklı olması garip değildi bu yüzden.

Elbette bu merak sadece merak olarak kalacaktı. Chu Mu geçmişte hazineler ya da altın için birçok kişi öldürmüş olsa da, şu anki güç farkı aşikardı ve Chu Mu düşüncesizce davranamazdı.

Chu Mu Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın sırtına atladı. Acınası Görünüş'teki Mo Xie Chu Mu'nun omzuna uzanırken Şeytan Ağacı Askeri de ağır adımlarla arkasından takip etti. Chu Mu üç ruh hayvanıyla kaotik rüzgar bölgesinin derinlerine ilerlemeye devam etti.

İlerledikçe zemin daha kuru ve daha çatlak oldu. Yavan gecenin altında hiçbir şey gizli kalmadı ama başını kaldırıp yukarı baktığında tek gördüğü kaotik ve türbülanslı rüzgardı...

İnce kumlar rüzgarla birlikte yüzüne çarptı ve gözlerine doğru ilerledi. Bu korkunç bölgeye giren Chu Mu, sonunda rüzgar tipi bir ruh hayvanının ne kadar önemli olduğunu fark etti.

Bu bölgedeki rüzgar gücü, sadece rüzgardan ibaret değildi. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı ve Şeytan Ağacı Askeri bile bu rüzgar darbeleri yüzünden birkaç garip yara edindiler. Bu yaralar hafif yaralar olsa bile acı hissetmelerine neden oldu...

Hafif yaralar normalde ruh hayvanının savaş gücünü etkilemezdi ama uzun bir süre bu yaralardan acı çekmek hareketlerini epey kısıtlardı. Öte yandan, rüzgar tipi bir ruh hayvanı olsaydı bölgede bir koruyucu kalkan yaratıp bu yaralanmaları önleyebilirdi.

"Genç Efendi, ilerlemeye devam ederseniz ruh hayvanlarınız savaş güçlerinin sadece %80'ini sergileyebilecekler. Yavru Antik Rüzgar Ruhu'nun etrafında güçlü rüzgar tipi ruh hayvanları varsa, savaşırken oldukça kısıtlanmış olacaksınız." dedi Yaşlı Li.

Bu rüzgarlı bölge, rüzgar tipi bir ruh hayvanının bölgesi olduğundan Chu Mu'nun yüzü biraz nahoştu. Kendi savaş gücü %20 azalırken, rüzgar tipi ruh hayvanlarınınki artıyordu. Bu koşullar büyük bir güç farkına neden oluyordu.

"Çevre sorununun üstesinden gelmek için bir yöntem düşünmek zorundayım." dedi Chu Mu.

Chu Mu bu sekizinci seviye Büyüleyici Dünya'yla başa çıkma konusunda oldukça gergindi. Çevre tarafından kısıtlanmaya devam ederse sekizinci seviye görevi nasıl tamamlayabilirdi?

"Genç Efendi, bir rüzgar tipi ruh hayvanına sahip olmalısınız. Gelecekte, elemental ruh hayvanları tarafından kendi bölgesi hâline getirilmiş pek çok Büyüleyici Dünya'yla karşılaşacaksınız. Böyle çevresel kısıtlamalar ölümcül olacaktır." dedi Yaşlı Li.

"Biliyorum." Chu Mu başıyla onayladı.

İlerlerken şiddetli rüzgar karşıdan esmeye devam etti ve Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın gözle görülür bir şekilde yavaşlamasına neden oldu; Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın her bir adımı bin jin ağırlığındaydı sanki.

“Hu hu hu hu~~~~~~”

Aniden Chu Mu'nun önünde iki tane on metre uzunluğunda siyah rüzgar orağı ortaya çıktı! Bu rüzgar orakları muazzam keskinliğe sahipti ve düzensizce uçtuklarından yerde derin izler bıraktılar!

"Şeytan Ağacı Askeri!" Chu Mu bunu görünce Şeytan Ağacı Askeri'ne bir emir verdi.

Şeytan Ağacı Askeri'nin kökleri yeraltından fırladı ve iç içe geçerek göğe uzandı. Çabucak Chu Mu'nun önünde bir Kök Ağı savunması yarattı.

“Shi!!!!!!!! Shi!!!!!!!!!!”

İki rüzgar orağı geçerken Kök Ağı parçalara ayrıldı. Rüzgar oraklarının gücü yüksek değildi ama Chu Mu'ya doğru uçmayı başardılar!

“Hui~~~~~~~” Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın ağzında bir Yıkım Işını yoğunlaşmaya başladı. Rüzgar oraklarından biri indiği anda fırladı ve yoğunlaşmış rüzgardan oluşan tekniğe çarptı.

Diğer rüzgar orağı ilerlerken Şeytan Ağacı Askeri Chu Mu'nun önüne geçti. Doğal Ağaç'ı iç içe geçirmeyi başardı ve hemen kalın bir Doğal Ağaç Duvarı oluşturdu. Rüzgar orağı onun üzerinde sadece yüzeysel bir iz bırakabildi.

"Genç Efendi, onuncu evre Fırtına Perisi!" diye uyardı Yaşlı Li.

"Ne kadar zamandır bu bölgede yaşıyordur? Nasıl onuncu evreye ulaşabilir?" Chu Mu korkuya kapıldı.

Fırtına Perileri savaşçı sınıfı ruh hayvanlarıydı ve savaş güçleri Rüzgar Perileri'nden bir seviye daha yüksekti!

Onuncu evredeki bir savaşçı, dokuzuncu evre komutanla mücadele edebilirdi; dahası, bölge avantajına sahipti; kuşkusuz daha önce karşılaştığı Dehşet Kurdu'yla uğraşmak kadar zor olacaktı onunla uğraşmak!

“Hu~~~~Hu~~~~~”

Chu Mu tam saldırmak üzereyken, Chu Mu'nun kısıtlı görüşüne çevik bir figür girdi. Ardından Fırtına Perisi'nin olduğu yerde kayboldu.

"Genç Efendi, deminki ufaklık bir Antik Rüzgar Ruhu'ydu!" diye bağırdı Yaşlı Li hemen. O, yüz milyon değerinde bir şeydi!

Chu Mu da onu gördü ve yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı.

Bu Antik Rüzgar Ruhu'nun yanında sadece bir tane onuncu evre Fırtına Perisi varsa, yüz milyonu elde etmek pek zor olmayacaktı. Sonuçta Mo Xie'nin gücü epey artmıştı. Yine o Dehşet Kurdu'yla karşı karşıya gelse bile geçen sefer olduğu gibi zor bir durum düşmezdi.

Ama Chu Mu daha adam gibi sevinememişken rüzgarlı bölgede başka bir çift göz ortaya çıktı!

İkinci onuncu evre Fırtına Perisi!!!