Charm of the Soul Pets - Bölüm 354: Karanlık Şehirde Panik

---

 

Çeviri: bebebiskuvisi

 

 

Şehir merkezinin batı kısmında, insanlar buradan taşınmaya, geçici olarak başka yerlerde yaşamaya başlamıştı zaten. Sonuçta, seri katil olayından sonra, bilhassa her vaka acımasız ve tehlikeliyken, savaş gücüne sahip olmayan vatandaşlar burada yaşamaya cesaret edemezdi.

 

Son günlerde, Li Şehri'nin Hava Muhafızları da bölgedeki denetimlerini arttırmıştı. Düzeni korumak için uçan ruh hayvanı eğitmenleri de ara sıra sokaklarda siyah bir kedi gibi kaybolan bazı garip gölgeler görebiliyorlardı.

 

Henüz ne olduklarını bilmiyorlardı ve onları insanların sahipliğinden kaçan küçük hayvanlar olarak değerlendiriyorlardı.

 

Batı Sokağı soğuk ve bomboş olduğunda henüz zifiri karanlık bile çökmemişti. Batı Sokağı'nın gökyüzünde üç takım vardı. Çok yüksekten uçmuyorlardı. Yüksekten uçarlarsa, anormallikleri göremezdiler zaten.

 

"Lider, garip bir şey var, siyah bir ruh hayvanını delice süren bir ruh hayvanı eğitmeni var!" Bölgeyi izleyen bir Hava Muhafızı konuştu.

 

"Gutong Sokağı'nda mı? Chu Chen'in geçmek zorunda olduğu yer değil mi orası? Olabilir mi..." Dong Qing aniden bir şey fark etti ve konuştu. "Çabuk, beni takip edin, gidip kontrol edelim!"

 

Dong Qing'in Ufuk Tüy Kuşu'nun uçma hızı en yükseğiydi. Kanatlarını çırptığında, elli metre ileri gitti ve Gutong Sokağı'na yöneldi.

 

Ufuk Tüy Kuşu yaklaşık yüz metre yukarıdan uçuyordu. Bu yükseklikte, Batı Sokağı'nı kesen ufak kestirmeler bile görülebiliyordu. Bu yerleşim bölgesinde bir şey göremese de, gariplikler hissedilebiliyordu.

 

Yaklaşık beş dakika sonra, Ufuk Tüy Kuşu'nu süren Dong Qing nihayet Gutong Sokağı'na yaklaştı.

 

Dong Qing, Chu Mu'yu göremedi ama karanlık ara sokaklarda epey fazla ceset buldu. Bunlar, çevrede yaşayan insanlardı!

 

"Kurtulan var mı bakın!" Dong Qing öfkelendi ve arkasındaki Hava Muhafızları'na kükredi.

 

Hava Muhafızları sokaklarda ölmüş vatandaşların cesetlerini gördüler ve hüzünlenerek canlı kalan olup olmadığını kontrol etmek için yere indiler.

 

Dong Qing uçmaya devam etti ve karmaşık Gutong Sokağı bölgesi boyunca uçmaya devam etti. Merkezden biraz daha uzaklaştığında otuzdan fazla ceset olduğunu fark etti ve tüyleri ürperdi!

 

Bir gecede hepsi savunmasız siviller olmak üzere otuz ceset. Hava Muhafızları'nın yardımcı kaptanı olarak inanılmaz sinirlenmişti.

 

Bir büyü okuyarak ruh sözleşmesi sembolü oluşturdu ve başka bir kanat tipi ruh hayvanı çağırdı.

 

"Git, buradaki kardeşine durumu anlat!" dedi Dong Qing ruh hayvanına.

 

“Yi~~~~~” Ruh hayvanı uzun bir çığlık attı ve kanatlarını çırparak görece daha kalabalık olan ana caddeye doğru uçtu.

 

   ……

 

"Önünde!" Birkaç kısa sokak lambası kümesinden uçarken, Dong Qing nihayet Chu Mu'yu buldu.

 

Ama Dong Qing'i korkutan şey, dağınık, dar ara sokaklarda, Chu Mu'nun Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nı kovalayan kara kedi şeytanlarına benzer on şey olmasıydı!

 

Gökyüzünden aşağı baktığında, Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın bazen dümdüz koştuğunu, bazen yıldırım hızına yönünü değiştirdiğini, bazen de zıpladığını ve duvarlardan ve çatılardan koştuğunu görebiliyordu...

 

Ve sürekli değişen bu hareketlerde, kara kedilere benzer yaratıkların bir düzine kadarı her yönden Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nı durmaksızın kovalıyordu.

 

"Çok hızlı!" Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın karanlıktaki çevik hareketlerini izlerken, Dong Qing iç geçirmeden edemedi.

 

Bu kez, Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı Sha Hanım'a karşı yarışırkenki hızının iki katını kullanıyordu. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı yarış sırasında da bu hızı kullansaydı, Sha Hanım binlerce metre geride kalmış olabilirdi!

 

"Chu Chen gücünü saklıyormuş. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı belli ki Gelişmiş Hassas Sıyrılma'ya ulaşmış!" dedi Dong Qing sesssizce.

 

Ama şu anın şaşıracak zaman olmadığını biliyordu. Ufuk Tüy Kuşu'nu aşağı doğru sürdü ve çatıda koşan Chu Mu'ya ve Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'na yaklaştı.

 

"Kardeş Chu Chen, çabuk havaya sıçra!" Dong Qing, on şeytani yaratıkla uğraşmanın çok zor olacağını fark etti ve bu yüzden çabucak Chu Mu'ya bağırdı.

 

"Rüzgar Ejderhası Bağlaması!" Chu Mu bir büyü okudu!

 

Rüzgar Ejderhası Bağlaması, Chu Mu'nun ve Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın etrafını sardı. Saldırmak için sıçrayan üç şeytani yaratık, Chu Mu'nun ruh tekniği tarafından fırlatıldı. Chu Mu da bu fırsatı kullanarak Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'na havaya sıçramasını söyledi.

 

Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı, Karanlık Dansı'na çok uzun süre devam edemezdi. Chu Mu, durmak bilmeden onu kovalayan gölgeye benzer bu şeyler peşine düştüğünde kullanmıştı zaten. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın Karanlık Dansı sona erdiğinde çılgın saldırılara başlamıştılar.

 

Chu Mu buraya kadar tüm Gutong Sokağı boyunca kovalanmıştı. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı'nın hızıyla, bu vahşi ruh hayvanlarından kurtulmak bir sorun olmamalıydı. Özellikle, azami hızının üç katına ulaşabilmesini sağlayan Sınırları Aşmak Tekniği'ni kullanırken...

 

Ama Chu Mu'yu şaşırtan şey, bazı bilinmeyen teknikler kullanan bu şeylerin onları kovalamaya devam edebilmesi, ekildikten sonra bile tekrar peşinde ortaya çıkabilmeleri, asla geride kalmamalarıydı!

 

Neyse ki, son zamanlarda kaçınma ile ruh tekniğini birleştirmeyi öğrenmişti. İleri düzey sıyrılma yeteneğine sahip Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı olmasaydı, şimdiye çoktan kanlı bir ceset hâline gelmiş olurlardı.

 

“Hui~~~~~~”

 

Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı uzun bir kişneme sesi çıkarırken ön uzuvlarını geriye doğru çekti ve arka uzuvlarına güç bindirerek ileri atıldı. Gece göğünde otuz metre yukarı zıplarken Rüzgar Ejderhası Bağlaması onları korudu.

 

Dong Qing'in hava kontrolü de kayda değerdi. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı zirveye ulaştığında, Ufuk Tüy Kuşu altına geçmiş ve Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı sağlam bir şekilde sırtına adım atabilmişti.

 

“Sisi!!! Sisisisi!!!!!!!!!!!"

 

Yedi ya da sekiz siyah kediye benzer yaratık çatıyı atlama tahtası olarak kullandı ve pençelerini uzatarak gökyüzüne yükseldi. Alçaktan uçan Ufuk Tüy Kuşu'na her yönden saldırdılar.

 

"Koruyucu Işık!" Büyü bir anda tamamlandı. Dong Qing ellerini yukarı kaldırırken, Koruyucu Işık, Ufuk Tüy Kuşu'nun bedenini sardı.

 

Şeytani varlıkların pençeleri koruyucu katmana vurduğunda, güçlü olan yaratıklar bu katmanı deldi ve Chu Mu'nun Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı ile Dong Qing'in Ufuk Tüy Kuşu'nu keserek kızıl kanın her yana sıçramasına neden oldu!

 

"Havalan!"

 

Yaralar Ufuk Tüy Kuşu'nun biraz bocalamasına sebep olsa da, uçuş yeteneğini etkilemedi. Kanatlarını çırparak bir rüzgar fırtınası yarattı ve hızla havaya gönderdi!

 

Ufuk Tüy Kuşu yükselirken, yerdeki şeytani yaratıklar öfkeli tıslamalar çıkardılar.

 

Chu Mu yukarıdan baktığında bu şeyleri gördü. Onların garip bir şekilde karanlık ara sokaklara dağılıp kaybolduklarını gördüğünde, ifadesi ciddileşti.

 

"Yaralı mısın?" Dong Qing daha önceki hazcı tavrından tamamen farklı olarak ciddi bir şekilde sordu.

 

"Düş Hayvanım yaralandı. Bu şeylerin pençeleri zehirli. Ufuk Tüy Kuşun'a da bulaşmış olmalı. Arkadaşıma doğru uç, o bir ruh öğretmeni ve bunu tedavi edebilir." dedi Chu Mu.

 

Dong Qing ruh hayvanının yaralarına baktı ve yarasının gerçekten de sıra dışı bir yeşil renge döndüğünü gördü.

 

"Bu zehir ölümcül mü?" diye sordu Dong Qing.

 

"Bilmiyorum, ama önce tedavi edilmeleri gerek." dedi Chu Mu.

 

Dong Qing bir kasvet tabakasıyla kaplı, zalim ruh hayvanları tarafından altüst edilmiş şehir bölgesini izledi. Ufuk Tüy Kuşu'nu tedavi etmeden denetimini bitiremeyeceğini hatırladığında, ezcaneye doğru uçmaktan başka bir şey yapamadı.

 

Chu Mu ters yöne doğru kaçtığından on dakika boyunca uçmak zorunda kaldılar. Neyse ki, eczanenin yakınlarında o garip şeylerden yoktu.

 

Dong Qing Ufuk Tüy Kuşu'yla ezcanenin avlusuna indi. İndiğinde, avlunun bir köşesinde siyah gözler ortaya çıkarak Dong Qing ve Ufuk Tüy Kuşu'nu izledi.

 

Dong Qing tehlikeyi fark edipbir büyü okumaya başlamıştı ki, Chu Mu onu durdurdu: "O arkadaşımın ruh hayvanı..."

 

Avlunun gölgesindeki siyah kürklü Savaşçı Siyah Hayvan kibirli ve umursamaz duruşuyla yavaşça gölgeden dışarı çıktı.

 

Ye Qingzi'nin Savaşçı Siyah Hayvan'ı Chu Mu'yu tanıdı. Ufuk Tüy Kuşu'nun etrafında yavaşça bir daire çizdikten sonra önceki durduğu yere geri döndü ve gölgelerle birleşti.

 

Dong Qing, çok iyi gizlenen bu Savaşçı Siyah Hayvan'a baktı ve biraz şaşırdı. Chu Chen'in arkadaşı böyle dişli bir ruh hayvanına sahip olduğuna göre gerçekten özel biri olmalıydı.

 

   ……

 

Odanın kapısı yavaşça açılırken eşikte, ipek bir elbise içindeki Ye Qingzi ortaya çıktı.

 

Az öncesine kadar uyuyor olmalıydı. Saçları açılmış, göğsüne dökülüyordu. Narin yüzünde hâlâ biraz uyku sersemliği vardı...

 

Ye Qingzi tembel biri değildi, bu yüzden bazı ayarlamaların ardından uyanmıştı. Güzel gözleriyle, karanlığın içindeki Dong Qing ve Chu Mu'ya baktı.

 

"Buradasın..." Ye Qingzi hafifçe gülümsedi.

 

Ye Qingzi dışarı çıktığı anda Dong Qing onun güzelliğine kilitlenip kalmış, ona vurulmadan edememişti.

 

"Ruh hayvanlarımız zehirlendi. Qingzi, onları iyileştirebilir misin?" Chu Mu ruh andacını kullanarak ona Chu Chen ismini kullandığını söyledi ve kısaca olan biteni açıkladı.

 

Ye Qingzi panzehiri önceden hazırlamış gibi görünüyordu. Salona yürüdü ve bir dakika sonra elinde iki yeşil panzehir şişesiyle geri döndü.

 

"Ruh hayvanlarınızın yaralarının üstüne sürün, zehir çabucak dağılır." dedi Ye Qingzi.

 

Chu Mu şişeyi aldı ve Karanlık'ın yaralarına sürdü.

 

Dong Qing de aynı şekilde ruh hayvanının yaralarına sürdü, ama bunu yaparken Ye Qingzi'ye sık sık kaçamak bakışlar atmaktan kendini alamadı...

 

"Dün olanları hissetmiştim ama bugün bu kadar çoğunun dışarı çıkacağını beklemiyordum." Ye Qingzi, Chu Mu ve Dong Qing'i salona götürerek oturmaları için yer gösterdi.

 

"Onların ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu Dong Qing hemen.

 

"Biraz, ama tam olarak değil." dedi Ye Qingzi kibarca.