Çeviri: bebebiskuvisi

"Öğretmenim..." Gençler hâlâ korku içinde titriyordu. Gölgelerle kaplı adama berrak siyah gözleriyle baktılar ve kalp atışları hızlandı.

Bu, böylesine korkunç bir auraya sahip birini ilk görüşleriydi. Dördüncü evredeki Kan Emici Hayvan'dan bile daha güçlüydü!

Kıdemli ruh hayvanı eğitmeni ayağa kalktı. Tüm varlığı bir heykel gibiydi, konuşmak istese de ne diyeceğini bilemiyordu. Cisimsiz bir baskı alanı kapladı...

"Geri dönün, etrafta pek çok Kan Emici Hayvan var." Adam, kıdemli ruh hayvanına doğru yürüdü ve sakin bir sesle konuştu.

Chu Mu'nu sesini duyunca, kıdemli ruh hayvanı eğitmeni hafifçe iç geçirdi. Ama sözlerinin detaylarını duyunca, aceleyle çevresine bakındı.

Gerçekten!

Kırmızı gözler kayboluyor ve çalıların içinde ortaya çıkıyordu. Rüzgarın her esişi, korkunç kan kokusunu taşıyordu!

"Benimle gelin; benden fazla uzakta durmayın." dedi güçlü auralı adam.

Kıdemli ruh hayvanı eğitmeni şok oldu. Sonunda durumu anladı ve arkasını döndü, üç gençle birlikte onu takip etti. Adamın hemen arkasından yürüyorlardı.

“Hu hu hu hu~~~~”

Kan kokulu rüzgar dalgası esti ve etraftaki gözlerin sayısı daha da arttı. Dahası, yüksek güç seviyesine sahip birkaç Kan Emici Hayvan çalılıklardan çıktı ve belli bir mesafeden onları takip etmeye başladı. Her an saldırabilirlerdi.

Kıdemli ruh hayvanı eğitmeni endişeyle çevreyi izledi. Bu adamın neden böyle korkunç bir aura yaydığını artık anlıyordu. Rahatsız edici Kan Emici Hayvanları sindirmek için kendi görkemini kullanıyordu.

Aurasını kullanarak, normalde oldukça vahşi olan Kan Emici Hayvanlar'a korku aşılıyordu. Kıdemli ruh hayvanı eğitmeni şok oldu ve bu genç ruh hayvanı eğitmeninin hangi seviyede olduğunu bilmek istedi.

Üç genç, Kan Emici Hayvanlar'ın yaklaşmaya cesaret edemediklerini fark etti ve rahatladı. Merakla bu haşin ağabeye baktılar...

"Tamamdır, burası güvenli. Bir ruh hayvanı yakalamak istiyorsanız,  buralarda yakalayabilirsiniz. Demin Yuan Ormanı'na çok yakındınız." dedi genç adam.

"Ben...çok minnettarım...bu benim hatamdı ve neredeyse çocukları da yanımda götürüyordum..." Kıdemli ruh hayvanının yüzü duyguyla doluydu ve minnettarlığını ifade etmeye devam ediyordu.

"Şehir bu yönde, değil mi?" diye sordu genç adam, ileriyi işaret ederek.

"Evet, huş ağaçları boyunca ilerlersen onu görebilirsin." dedi kıdemli ruh hayvanı eğitmeni.

Genç adam başıyla onayladı. Başka bir şey söylemedi ve huş ağaçları boyunca yürümeye başladı.

Çocuklar haşin ağabeylerinin gittiğini gördüler ve görüş açılarından çıktıktan sonra hemen kıdemli ruh hayvanı eğitmeninin etrafını sararak heyecanla sordular: "O ağabey gerçekten de harika değil miydi? Kan Emici Hayvanlar bile ona yaklaşmaya cesaret edemediler..."

"Evet, aşırı güçlüydü. Bir ruh hayvanı bile çağırmadı ve ruh hayvanı sürüsünü sindirmek için sadece kendi aurasına güvendi; şehrimizdeki en güçlü ruh hayvanı eğitmenleri bile bunu yapamazlar." dedi kıdemli ruh hayvanı eğitmeni iç çekerek.

Bu dünyada çok güçlü ruh hayvanı eğitmenleri olduğunu biliyordu ama bu kadar genç birinin böylesine büyük bir güç elde edebileceğini duymamıştı.

Çoukların gözleri hemen parladı ve gözlerinde hayranlıkla adamın gittiği yöne baktılar.

Onlar gibi bir ruh hayvanına bile sahip olmayan genç ruh hayvanı eğitmenleri için, yabanda böyle güçlü birini görebilmek ve onun gücünü tespit edememek, arzularını uyandırmış, harika düşüncelere kapılmalarına neden olmuştu. Genç kalplerinde ve zihinlerinde, silinmesi zor bir anı bırakmıştı.

Belki de gelecekte aşacakları uzman olarak bu genci kendi hdefleri hâline getireceklerdi.

   ……

Gelip geçen ve bu insanlara zor zamanlarında yardım eden kişi, Chu Mu'ydu elbette. Yuan Ormanı'nda bir aylık eğitim yapmıştı. O güçsüz insanlara muazzam bir baskı veren vahşi aurasını tamamen bastırmıştı.

Ama onları duymak ona iyi gelmişti, onlardan uzakta olsa bile konuştuklarını duyabiliyordu. Bilinçsizce kendi geçmişini hatırladı.

Yedi ya da sekiz yıl önce, o da onlar gibiydi. Ruh hayvanları için onlar gibi istekliydi ve onlar gibi uzmanlara hayrandı.

İşin aslı, Chu Mu şimdi ulaştığı seviyeye ulaşacağını hiç düşünmemişti. En başta tek amacı, ailesinin en güçlüsü olmak ve ailesi için mücadele etmek istemesiydi.

Ama şu anda, gücü Chu Ailesi'nin en güçlüsü olan Chu Ming'i aşmıştı bile. Başk bir yere göç etmiş ailesinden uzaklaşmaya devam ediyordu.

   ……

Gün ışığı üzerine düşerken, Chu Mu kafasını kaldırdı ve huş ağaçlarının sık yapraklarına baktı. Küçük kasabaya baktı ve içinde aniden anlaşılmaz bir şekilde eski hatıraları geldi.

Yolları Chu Mu'yla kesişen o insanlar, Chu Mu'yu hedefleri bellediler. Aynı şekilde, Chu Mu da hedef olarak kendine aşacağı uzmanlar belirlemişti.

Uzun zaman önce, tek bir ruh hayvanı bile çağıramasa da hedef olarak babasını belirlemişti. Kabus Sarayı'ndaki zalim hayatının ardından, Xia Guanghan'a karşı kalbinde büyük bir öfke ortaya çıkmıştı.

O zamanlar, on yıl içinde Xia Guanghan'ı aşacağına dair yemin etmişti.

Ama, şu an ulaştığı noktaya bakılırsa, Xia Guanghan'ı aşması çok uzun sürmeyecekti. Chu Mu'nun bunun için gereken zamanı bir ya da iki yıl kısaltmıştı zaten; en iyi ihtimalle, Göklerin Altındaki Şehir'e ulaştığınd Xia Guanghan' karşı savaşabilecekti!

Xia Guanghan'ı ciddi şekilde yaralamıştı zaten. Bu iki yıl gücünü arttırması için en iyi zamandır, ondan sonra güçlenmesi kesinlikle zorlaşacaktı.

   ……

"Yaşlı Li, Sonsuz Okyanus'ta gizemli ve güçlü bir yaratık var. Onu duymuş muydun?" Geçmişi hatırlayınca, Chu Mu güçlü ve gizemli yaratığı düşündü.

"Oh, ondan bahsediyorsun. O tüm zamanını orada geçirir ve Sonsuz Okyanus'ta bir tanrı gibi yaşar. Kabus Sarayı'nın zirve uzmanları bir kez onunla savaşmaya çalıştı ama geri püskürtüldüler." dedi Yaşlı Li.

"Ne tür bir ruh hayvanı o? Tür seviyesi ne?" diye sordu Chu Mu.

"Tür seviyesi mi? Buna cevap vermek kolay değil. Belki on güç seviyesini aşmıştır, belki de insanların sınıflandırma sistemini tamamen aşmıştır..." dedi Yaşlı Li.

Chu Mu oldukça tuhaf gözlerle Yaşlı Li'ye baktı.

Chu Mu, onun iş ruh hayvanlarına geldiğinde gerçekler hakkında durmaksızın anlaşılmaz şekilde konuştuğunu ya da yalan yanlış konuştuğunu bilirdi. Bir ruh hayvanı hakkında her şeyi söyler, şeceresini sayardı, ama Sonsuz Okyanus'un gizemli ruh hayvanı hakkında birkaç cümleden fazlasını etmedi. Bu gerçekten de onun doğasına uygun değildi.

Yaşlı Li, Chu Mu'nun bakışlarını hissetmiş gibi göründü ve kedi yüzü biraz sıra dışı oldu. Aceleyle dedi ki: "Sadece bu kadarını biliyorum. O ruh hayvanının, herkesin tanıdığı, hakkında bir şeyler bildiği bir ruh hayvanı olduğunu mu sanıyorsun?"

"Peki, öyleyse Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha hakkında konuşalım mı? O ruh hayvanını biliyor musun?" diye sordu Chu Mu.

Geçmişte, Chu Mu, Yaşlı Li'nin kişiliğine güvenmiyordu. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha konusunda başkalarıyla konuşamayacağını hissediyordu. Ta ki, şimdi hatırına gelip de meraktan sorana kadar.

"Camgöbeği Gizli Ejderha ha? Anlatabileceğim bir sürü hikaye var; Ruh İttifakı'nın Lideri, yirmi yıldan daha önceki bir zamanda 'Ejderha Bölgesi' denilen bir yere girdi. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'nın bir tanrıya dönüşebilme yeteneğini kullandı ve oradan çok önemli bir şey çalarak Ruh İttifakı'na geri döndü." dedi Yaşlı Li.

"Bir şey mi? Nasıl bir şey?" diye sordu Chu Mu, kafası karışık bir şekilde.

"Ben de bilmiyorum. Ne olursa olsun, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha için çok önemliydi. Ejderha yumurtası, ejderha kalbi, oğlu, kızı ya da başka bir şey olabilir..." dedi Yaşlı Li.

Chu Mu bir şey söyleyemedi. Başını indirdi ve düşünmeye başladı.

"Ruh İttifakı bu şeyi ele geçirdikten sonra, zorla Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'ya boyun eğdirdi. O andan itibaren, genç Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha, Ruh İttifakı'nın kozu oldu. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha bir tanrıya dönüştüğü her seferinde onun yumurtasını çalarlardı. Ayrıca, yenemeyecekleri güçlü bir düşmanla karşılaştıklarında, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'yı kullanırlardı..." dedi Yaşlı Li.

"Kimseyle ruh sözleşmesi imzalamadı mı?" diye sordu Chu Mu.

"İmkansız. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'nın tür seviyesi, insanların ruh sözleşmesi imzalayamayacağı seviyede. Ejderha türleri insanların üzerindedir ve ruh hayvanlarının tanrısı unvanına sahiptirler. Ruh İttifakı insanları, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'yı kontrol edebilmelerini sağlayan o aşırı önemli şeye bile bir tanrıymış gibi davrandılar." dedi Yaşlı Li.

"Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha ne kadar güçlü?" diye sordu Chu Mu.

Chu Mu daha önce Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha ile gizemli ruh hayvanının savaşını görmüştü ama o savaşın ve yıkımın seviyesinden, onların gerçek güçlerini anlayamamıştı.

"Ruh Sarayı'nın Yedi Diyagram Aziz Hayvanları vardır. Yedi Diyagram Aziz Hayvanları birleşirse, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'yı bastırabilirler. Elbette, birkaç tanesi ölümden kaçamaz. Kabus Sarayı da bir Kabus Atası'na sahip. Kabus Atası'nın gücü, belki Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'dan biraz daha güçlüdür ama Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'yla savaşırlarsa, kesinlikle ölecek olan Kabus Atası olur." dedi Yaşlı Li.

"Neden?"

"Bu biraz karışık ve net bir şekilde açıklayamam. Kısacası, Kabus Atası uzun zamandır ortaya çıkmadı." dedi Yaşlı Li.

"Elemental Tarikatı, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha'yla başa çıkabilecek bir ruh hayvanına sahip değil, ama Ruh Hayvanı Sarayı'nde bir tane var. Ama çok gizemli ve Ruh Hayvanı Sarayı her zaman gösterişten uzak olmuştur. Nasıl bir büyük yaratık sakladıklarını kimse bilmiyor. On yıl önce, bazı bilgiler sızdırıldı ama bu söylentilerin doğru olup olmadığını kimse bilmiyordu...garip, Genç Efendi neden aniden bunları soruyor?" Yaşlı Li konuşmayı aniden kesti.

"Sebebi yok, sadece anlamak istiyorum." Chu Mu başını salladı ve gerçeği söylemedi.