Çeviri: bebebiskuvisi

“Ao~~~~~~~~~”

Kasvetli ormandan uzun bir çığlık yankılandı ve ağaç yapraklarını gözle görülür bir şekilde titretti.

"Bu çığlığı duydunuz mu?" dedi daha önce Chu Mu'yu kuşatanlardan olan Yaşlı Zheng.

"Neden bu kadar korkuyorsun? Sadece bir ruh hayvanı çığlığıydı, değil mi?" dedi kısa kollu giyen kaba adam.

"Daha önceki ruh hayvanı eğitmeninin Şeytan Ağacı Askeri'nindi sanki. Bu ses, güçlü bir vahşi hayvanınki gibiydi ve bu sesin Şeytan Ağacı Askeri'nden geldiğine oldukça eminim." dedi genç adam Ting Nan.

"Oh? Kan Emici Ağaç Şeytanı Bölgesi'nin iç kısmına girmiş olabilir mi? Öyleyse gerçekten intihar etmeye çalışıyor demektir." diyerek güldü Yaşlı Zheng.

"Onu bir türlü bulamamıza şaşmamalı. Demek Kan Emici Ağaç Şeytanı Bölgesi'nin iç kısmında saklanıyordu." dedi suçluların lideri olan esmer Kardeş Jiang. Yüzünde oldukça uğursuz bir gülümseme ortaya çıktı.

"Muhtemelen bizden çok uzakta değildir. Hadi onu yakalayalım." dedi kısa kollu giyen kaba adam. Konuştuktan sonra ruh hayvanını sesin geldiği yöne doğru sürerek diğerlerine liderlik etti. Diğerleri de ruh hayvanlarıyla onu takip ettiler.

   ……

Kasvetli ormanda, yirmi metrelik alandaki tüm ağaçlar Şeytan Ağacı Askeri tarafından kurutuldu. Ağaçların yaşam güçleri tamamen Şeytan Ağacı Askeri tarafından özümsenmişti ve besin hâline gelmişti.

Daha önceki savaşta, Şeytan Ağacı Askeri savaş gücünün üçte birini kaybetmişti. Durmaksızın özümsedikten sonra, savaş gücünün kaybettiği kısmını geri kazandı ve Chu Mu için, yaydığı vahşi hayvanlarınkine benzer büyük ve vahşi aura daha hissedilebilir oldu. Bu aura, gücünün yükselmesine neden oldu.

"Gelişme mi? Bu, Şiddetli Kan Göz Bebekleri'nin heyecan durumuna benzer bir güç artışı mı?" Chu Mu Şeytan Ağacı Askeri'ne baktı ve bir türlü ne olduğuna dair bir karar veremedi.

Şu anda gözleri kıpkırmızıydı ve bunun Damarlı kan Yağı ile kırmızı kehribarın karışımı nedeniyle ortaya çıkan özel bir etki olduğu çok açıktı. Ama Chu Mu bu güç artışının geçici olup olmadığı ya da onun eşsiz bir ruh nesnesinden gelen gerçek bir güçlendirme elde edip etmediği hakkında emin değildi.

"Ağaçları özümseyebilir ama bu ağaçların enerjileri çok az. Yüz tanesini özümserse, savaş gücü güç bela yenilenecek. Bu kesinlikle bir savaşta çok etkili olacaktır." Yaşlı Li gümüş sakalını sıvazladı ve Şeytan Ağacı Askeri'nin sahip olduğu bu tekniğin ne olduğunu düşünmeye devam etti.

"Bu tekniğin ne olduğunu henüz bulamadın mı?" diye sordu Chu Mu.

"Bu...bana göre, bu teknik biraz Kan Emme'ye benziyor..." Yaşlı Li sonunda bir cevap verebildi.

Chu Mu'nun dudaklarının köşeleri yükseldi. Yaşlı Li'nin sözleri, öylesine konuşulmuş sözler olduğundan Chu Mu Şeytan Ağacı Askeri'yle iletişime geçti.

Ama tam ona nasıl bir farklılık hissettiğini soraacaktı ki, ruh andacı bu yana doğru hızla gelen birkaç ruh hayvanı eğitmeni tespit etti.

“Hu hu hu hu~~~~~”

Doğal olmayan bir rüzgar esti ve ölü yaprakların sesiyle kırılan dalların sesini taşıdı...

Chu Mu birkaç kişinin yaklaştığını tespit etmişti zaten. Yüzünde şeytani bir gülümseme ortaya çıkarken öldürme arzusu da büyüdü. Bu adamlar belli ki, vahşi bir ormanda savaşmanın ne demek olduğunu anlamıyordu. Yoksa bu kadar gürültü yapmazlardı. Bu sesler, Chu Mu için neredeyse şu sözleri bağırıyordu: "Seni öldürmeye geliyoruz..."

"Mükemmel, hadi bu tekniğin etkisi neymiş görelim." Chu Mu ustalıkla bir ağacın üstüne çıktı. Üç ruh hayvanı ağaç gölgelerine saklandı ve sessizce suçlu ruh hayvanı eğitmenlerinin ortaya çıkışını bekledi.

Sesler gittikçe yakınlaştı. Aşağılık insanlar açığa çıkar ve kısa kollu giyen kaba adam en önde, dallar arasında ilerlerken, Chu Mu aniden onu yakalamaya karar verdi.

"Şeytan Ağacı, köklerini yüz metre kadar ileride beklet." Chu Mu, ağaçların arasında saklanan Şeytan Ağacı Askeri'ne emir vermek için ruh andacını kullandı.

Şeytan Ağacı Askeri sessizce gri renkli bir ağacın altında durdu. Önüne, küçük aralıklardan geçen güneş ışıkları dökülüyordu ama bu saklanmasını etkilemiyordu.

Hiç hareket etmesi gerekmeden, Şeytan Ağacı Askeri'nin kökleri sessizce kıvrılan engerekler gibi ilerledi ve yüz metre ötede bir kök tuzağı kurdu.

Kısa kollu giyen kaba adam sekizinci evrede bir Avcı Kurt'a biniyordu. Bedeninden, bu ruh hayvanının çeşitli güçlendirmelerden geçmiş olduğu ve savaş gücünün savaşçı sınıfı ruh hayvanlarıyla kıyaslanabilir olduğu görülebiliyordu...

Avcı Kurt'un yüzü kötücüldü ve soluk beyaz köpek dişleri açıkta duruyordu. Koşarken her an avına vahşice saldıracakmış gibi ağzı açıktı.

"Yakınlarda olması gerek. Bu velet uzağa kaçmış olamaz!" kaba adam durdu ve Chu Mu'ya dair bir iz arayarak çevresine bakındı.

Kısa kollu giyen kaba adam, dört arkadaşıyla yüz metre ötedeydi. Daima diğerlerinin önünde koşmaktan keyif alırdı, zira diğerlerininkinden çok daha hızlı bir Avcı Kurt'a sahipti. Kendi üstünlüğünü sergilemek isteyen kibirli bir adamdı.

Ama bu adam, elli metre ileride gri bir ağacın altında, bir çift siyah gözün ona baktığını bilmiyordu.  Soğuk yüzünde acımasız bir gülümseme vardı.

"Kök Bağlaması!"

Sonunda, Chu Mu emir verdi!

Kısa kollu giyan kaba adam, Avcı Kurdu'nun mevcut hızıyla koşmaya devam ederse, Şeytan Ağacı Askeri'nin yerleştirdiği tuzaktan ufak da olsa kurtulma şansı vardı.

Ama bu adam, kemiklerine kadar dikkatsiz olan tiplerden biriydi ve etrafta Chu Mu'yu ararken Chu Mu'nun kurduğu tuzağın üstünde durmuştu. Neredeyse boynunu, insan öldürmeye meyilli manyak Chu Mu'nun bıçağının önüne koymuştu. Chu Mu bile onu öldürmezse, bu adamın iyi niyetini karşılıksız bırakacağını hissetmişti.

“Hua~~~~~”

Ondan fazla Şeytan Ağacı Kökü, yapraklarla kaplı zeminden fırlayıp dans etti. Çabucak Avcı Kurt'un uzuvlarını bağladı ve uzuvlarını gerip birbirinden ayırdıktan sonra tüm bedenini bağladı!

“Awuuu!!!!!”

Avcı Kurt paniklemiş bir çığlık attı. Bacaklarını serbest bırakmaya ve kaçınmaya çalışırken on kök tarafından tamamen bağlandığını ve bir santim bile hareket edemediğini fark etti.

Kaba adamın yüzü değişti ve Avcı Kurdu'nun özgür kalmasına yardım etmesi için başka bir ruh hayvanı çağırmak isteyerek büyü okudu.

"Zhan Ye, Semavi Bölen Pençe!"

Karanlık öznitelik, Zhan Ye'nin karanlık orman içinde aurasını kolayca saklamasını sağlıyordu. Zhan Ye, aslında, Avcı Kurt'tan yirmi metre bile uzakta değildi!

Karanlık Saldırı'yı kullanarak, yirmi metreyi bir saniyenin altında katetti ve Zhan Ye'nin keskin pençeleri kaba adamın önünde ortaya çıktı.

Altıncı seviye tam teşekküllü saldırı ruh ekipmanı, Zhan Ye'nin pençelerinde parladı ve saldırı özelliklerini yükseltti. Semavi Bölen Pençe kullanıldı ve kaba adam Böcek Kozası savunma tekniğini tamamlamış olsa bile, yedinci aşama savunma, sekizinci aşama güce sahip Semavi Bölen Pençe'ye dayanamayarak kolayca parçalandı!

Mürekkep Zırhı Dikeni!

Zhan Ye bedeninin yakınındaydı zaten ve Mürekkep Zırhı Dikeni aniden dışarı çıktı. Tam ruh hayvanı eğitmeni büyüsünü bitirdiği anda, Mürekkep Zırhı Dikenleri savunmasını görmezden gelerek işe yaramaz beşinci seviye ruh zırhını deldi ve hem göğsüne hem de midesine saplandı!

“Hou!!!!!!!!”

Zhan Ye öfkeli bir kükreme koyverdi. Mürekkep Zırhı Dikenleri'ni açık bırakarak doğruldu ve adamı sırtında kaldırarak sertçe fırlattı. Aniden kan çizgisi havada döküldü ve büyüleyici kırmızı damlalar yerdeki kuru sarı yapraklara saçıldı.

Efendisinin ölümünden sonra, sekizinci evredeki Avcı Kurt nasıl canlı kalabilirdi? Şeytan Ağacı Askeri'nin kökleri öldürme niyetiyle ortaya çıktı ve sekizinci evre Avcı Kurt'un bedeninde sayısız delik ortaya çıkarken kanı döküldü...

Kaba adam diğerlerinden yüz metre ayrılmıştı sadece ama ruh hayvanı eğitmeni ve ruh hayvanı öldüğünde diğer dördü anca elli metre yaklaşabilmişti. Diğer dördünün önünde, kanlar içinde yatıyordu.

Dört kişi, önlerindeki sahne yüzünden afalladı; takım üyelerinden birinin bu kadar kolayca öldürüleceğini asla düşünmemiştiler!

"Benim için onu öldürün!!" Esmer lider o kadar öfkeliydi ki, alnındaki damarlar şişmişti. Hemen Kan Emici Ağaç Şeytanı'nı çağırdı!

Yaşlı Zheng'in çağırma hızı da çok yüksekti ve ruh hayvanını sürerken, o da Kan Emici Ağaç Şeytanı'nı çağırdı!

Altıncı evrenin dokuzuncu seviyesi, altıncı evrenin sekizinci seviyesi. İki Kan Emici Ağaç Şeytanı bir anda iki karanlık ağacın arasında duran Şeytan Ağacı Askeri'ne kilitlendi. Hemen dallarını fırlattılar!

“Ao~~~~”

Şeytan Ağacı Askeri'nin sıyrılma yetenekleri çok kötüydü ve dört dalın ona doğru uçtuğunu gördükten sonra, kaçınamadı ve karnının delinmesine müsaade etti.

Dallardan ağaç dikenler ortaya çıkar ve Şeytan Ağacı Askeri'nin kanını emmeye başlarken, Şeytan Ağacı Askeri de kollarını fırlattı ve altmış metre ötedeki Kan Emici Ağaç Şeytanları'nın karınlarına sapladı.

"Hmph, ölümünü mü arıyor? Kan Emme, tüm kanını em!" Esmer Kardeş Jiang küçümseyerek konuştu.

Şeytan Ağacı Askeri'nin kökleri ve dalları sadece delme yeteneğine sahipti ama onun Kan Emici Ağaç Şeytanı kan emebilirdi!

İki Kan Emici Ağaç Şeytanı'nın aynı anda emmesiyle, Şeytan Ağacı Askeri kısa bir süre içinde kanının ve savaşma gücünün yarısını kaybetti!

"Onu kuru bir ağaca çevir!" Yaşlı Zheng bağırarak Kan Emici Ağaç Şeytanı'na onun kanını emmesini emretti.

“Ao~~~~~”

Şeytan Ağacı Askeri aniden öfkeli bir çığlık attı ve kollarında hafif kımıldanmalar meydana geldi. Kımıldanmalar hızlanırken, dört dal tarafından delinerek oluşmuş yaraları iyileşme belirtileri göstermeye başladı!

Chu Mu şaşkın bir şekilde Şeytan Ağacı Askeri'ne baktı. Daha şimdi kanının neredeyse yarısını kaybetmiş durumdaydı ama dallarını kımıldattıktan sonra kan kaybı durmakla kalmamış, aksine hızla kan kazanmaya başlamıştı!

İki Kan Emici Ağaç Şeytanı tarafından kanı emilirken yaralarının iyileşebilmesi, Şeytan Ağacı Askeri'nin kan emme yeteneğinin, iki Kan Emici Ağaç Şeytanı'nın kan emme hızından iki kattan daha hızlı olduğu anlamına geliyordu!