Çeviri: bebebiskuvisi

Kan Emici Ağaç Şeytanı Ormanı'nda...

"Delici Dal!"

"Gelişim!"

Delici Dal'ın ardıl tekniği olan Gelişim'le birlikte, sayısız küçük dal büyüdü. Bu küçük dallar sert halatlar gibi altıncı evrenin sekizinci seviyesindeki Kan Emici Ağaç Şeytanı'nın bedenini bağladı. Bu vahşi Kan Emici Ağaç Şeytanı'nın korkunç kan emici kolları sıkıca bağlandı ve onları kullanması için bir fırsat bırakılmadı.

"Kök Delişi!"

Chu Mu emir verdi ve Şeytan Ağacı Askeri kükreyerek köklerini çabucak otuz metre uzaktaki zeminden çıkardı. Yetmiş kök aniden aşırı keskin bıçaklara dönüştü ve  Kan Emici Ağaç Şeytanı'nın bedenini deldi. En baştan sona kadar, Şeytan Ağacı Askeri'nin Kök Delişi'ne karşı savunma yapma fırsatı bulamadı ve yaşlı adamlar gibi kükredikten sonra, bedeninde sayısız delik açıldı...

Delici Dal Gelişimi'nin küçük dalları yavaşça kaybolurken Kan Emici Ağaç Şeytanı sonunda yere tamamen cansız bir şekilde yere düştü.

Kan Emici Ağaç Şeytanı'yla ilgilendikten sonra, Chu Mu hızla ilerlemeye devam etti ve bir başkası karşısına çıktığında kızıl renkli kabuğunu parçalaması için Zhan Ye'nin pençelerini kullandı.

Bu, Chu Mu'nun bugün öldürdüğü beşinci Kan Emici Ağaç Şeytanı olsa da, henüz Kan Emici Ağaç elde edememişti...

"Gerçekten oraya gitmek zorundayım gibi." Chu Mu başını kaldırdı ve ormanın içinde iki yüz metre ilerisine baktı.

Chu Mu'nun durduğu orman yolu tamamen yeşil duruyordu ve ağaçlar pek uzun değildi. Gün ışığı ağaçların arasından geçip zemine ulaşabiliyor ve ormanı sakin ve huzurlu gösteriyor, insana doğayla yakın olduğu hissini veriyordu.

Ama Chu Mu'nun iki yüz metre ilerisi tamamen farklıydı. Güneş ışığı o ağaçlara ulaşamıyor, loş bir geceymiş gibi karanlık görünüyordu.

Ağaçlar uzun ve sıktı. Kökleri bükülmüş ve çapraşıktı ve birbirlerine çok yakındı. İnsana oldukça kasvetli bir his veriyordu. Böyle ormanlar, normalde ya Şaşırtıcı Dünyalar barındırırdı ya da çok tehlikeli ruh hayvanları. Aksi hâlde, atmosgeri bu kadar meyus edici olmazdı ve hiç değilse arada bir soğuk bir rüzgar eserdi.

Chu Mu şimdiye kadar sadece Kan Emici Ağaç Şeytanı Bölgesi'nin dış kısmında dolaşmıştı. Şimdiye kadar karşılaştığı Kan Emici Ağaç Şeytanları da sadece beşinci ya da altıncı evrede olmuştu.

Kan Emici Ağaç çok nadirdi. Sadece özel bir soya sahip birkaç Kan Emici Ağaç Şeytanı, diğer türlerle kaynaşabilen bu eşsiz ruh nesnesini oluşturabilirdi.

Beşinci ve altıncı evredeki Kan Emici Ağaç Şeytanları'nın bedenleri Kan Emici Ağaç'ı üretebilirdi ama güç seviyesi daha yüksek olanların bunu üretebilme ihtimalleri daha fazlaydı.

Kan Emici Ağaç Şeytanı Ormanı'nın iç kısmı çok ürkütücüydü. Chu Mu aslında bu kısma ayak basmayı planlamıyordu ama Kan Emici Ağaç'ı dış kısımda bulamamıştı. Zaman kazanmak için bunu yapması gerekiyordu.

Kan Emici Ağaç Şeytanı Ormanı'nın dış kısmındaki güneş ışığı oldukça ısıtıcıydı. Karanlık ormana yürüdüğü an ise, bir anda çevrenin sıcaklığının oldukça düştüğünü hissetti.

Belki bitkilerin renginin yeşilden griye ve siyaha dönüşmesindendi, ama Chu Mu buraya girdiği anda, farklı bir ormana girmiş gibi hissetmişti.

Kasvetli ormandan garip sesler çıkıyor, zaman zaman bazı garip çalılıklar sallanmaya başlıyordu. Siyah ruh hayvanı figürleri hızlıca önünde koşuyor ağaçların gelişmiş dalları arasında kayboluyordu. Çabucak asıl konumlarından kayboldular.

Işık, aşırı yoğun gri renkli yapraklar tarafından engelleniyordu. Bazen ufak bir ışık parçası yapraklar arasındaki bir aralıktan sızıyor ve ölü yapraklarla kaplı geniş zemine düşüyordu. Ama bu, cansız ormana bir hayat belirtisi aşılayamıyor, bu canız atmosferi bozamıyordu.

Chu Mu, Zhan Ye ve Şeytan Ağacı Askeri'yle yüz metre içeri girdiğinde ruh andacını saldı ve etrafta kıpırdayan şeylere karşı daima teyakkuz hâlinde kaldı.

Chu Mu'nun ruh andacı, Ruh Lordu seviyesine ulaşmıştı. Normal koşullar altında, ruh andacını bir alanda kullandığında iki yüz metrelik bir alanda ruh hayvanlarını ve canlıları arayabilirdi. Aurasını saklayamayan ruh hayvanları, Chu Mu'nun algısından kaçamazdı.

Ama bu kasvetli ormanda, Chu Mu'nun ruh andacı da belli ölçüde etkilenmişti. Buna bitki tipi ruh hayvanlarının aurasının doğayla özdeş olması da eklenince, ruh hayvanlarının varlıklarını tespit edebilmek, onun için çok zorlaşmıştı. Hapis Adası'nda bu tür bir tetiktelik geliştirdiğinden çevresindeki şeyleri hissedebilirdi yine de.

“Sou~~~~~~”

Aniden on metre önündeki ölü yapraklar havaya uçtu ve pitona benzer bir nesne kıvrılarak Chu Mu'ya doğru fırladı!

"Şeytan Ağacı!"

Chu Mu zamanında kaçınamayacağını bildiğinden hemen Şeytan Ağacı Askeri'ne onu korumasını söyledi.

Şeytan Ağacı Askeri'nin tepkisi çok hızlıydı ve kollarını çabucak genişletmişti. Çabucak Chu Mu'nun bedenini sardı ve onu sürükleyerek yirmi metre geriye çekti.

“Peng~~~~~”

Piton benzeri nesnenin bedeni sertçe Chu Mu'nun az önce bulunduğu yere vurdu. Aniden derin bir iz ortaya çıktı ve iki yandaki kurumuş dallar parçalandı!

"Onu dışarı çıkarın!" Chu Mu hemen ruh hayvanını gördü. Piton gibi beden, devasa ve kalın bir sarmaşıktı. Bu tip sarmaşıklar kullanan ruh hayvanlarının çoğunluğu, Bitki Dünyası'nın asma tür yaratıklarıydı. Dahası asma tip yaratıkların ana bedeni, daima sarmaşıklarını savurduğu yerin yakınında olurdu.

Şeytan Ağacı Askeri kollarını Chu Mu'dan çektikten sonra yere vurdu. Daldan kolları yeraltı böcekleri gibi hızla asma tipi ruh hayvanının ana bedeninin olduğu yerde ortaya çıktı.

“Pu~~~~~”

Şeytan Ağacı Askeri'nin kolları aniden elli metre öteden, yeraltından dışarı çıktı. İki keskin ağaç matkabına dönüşerek asma tip ruh hayvanının ana bedenini delmek üzere harekete geçti!

Asma tip ruh hayvanının tepkisi çok hızlıydı. Çabucak sarmaşıklarını geri çekti ve keskin ağaç matkapları gibi onu delmek üzere ilerleyen Şeytan Ağacı Askeri'nin kollarını sardı.

"Demek bu bir Damarlı Kan Asması." Şeytan Ağacı Askeri bu asma tipi ruh hayvanıyla meşgulken, Chu Mu onun türünü belirledi.

Şeytan Ağacı Askeri belli bir hayvan özniteliğine sahipti ve kollarındaki güç, sıradan Bitki Dünyası ruh hayvanlarından çok daha güçlüydü. Asma tipi ruh hayvanları, öncelikle uzaktan sarmaşık saldırısı kullanırdı. Hayvan tipi bir ruh hayvanıyla karşı karşıyaysa onu doğrudan bağlar ve geriye sürüklerdi. Ama Şeytan Ağacı Askeri kökleriyle toprağı kazabilirdi ve büyük kol gücüyle, ruh hayvanlarını daha uygun bir mesafeye çekebilirdi.

Uzun kolları yukarı doğru fırladı. Ağaç matkabı kolları, sarmaşıklar tarafından bağlansa da, Damarlı Kan Asması'nı kendine doğru sürükleyebildi.

Onu çektikten sonra, Damarlı Kan Asması'nın ana bedeni ortaya çıktı. Kızıl renkli ağaç gövdesi nispetten genişti ve gövdesini birçok pitona benzer sarmaşık sarıyordu.

"Eh? Bu bir Damarlı Kan Asması gibi görünmüyor?" Chu Mu biraz garip görünen ruh hayvanına baktığıdna şaşkın bir ifade açığa çıkarttı.

Damarlı Kan Asması'nın bedeni tamamen dolanık sarmaşıktan oluşurdu ve ağaç gövdesinden bir bedene sahip olmazdı. Ama bu ruh hayvanının bir Kan Emici Ağaç Şeytanı bedeni vardı ve Damarlı Kan Asması'yla Kan Emici Ağaç Şeytanı birleşimi gibi hissettiriyordu.

"Yaşlı Li, bu şey de ne?" Chu Mu hayatında ilk kez gördüğü bu canlıyı Yaşlı Li'ye sordu.

"Bu...bir şey söylemek zor. Varsayımıma göre, Damarlı Kan Asması'yla Kan Emici Ağaç Şeytanı melezi olmalı. En azından dış görünüşü öyle görünüyor...gücü ise, muhtemelen yedinci evrede...Şeytan Ağacı Askerin onunla baş edemeyebilir." dedi Yaşlı Li.

Şeytan Ağacı Askeri'nin gücü, Bitki Dünyası'nın standart komutanlarına denkti. Damarlı Kan Asması da Kan Emici Ağaç Şeytanı da komutan sınıfı ruh hayvanlarıydı. Bu ruh hayvanı yedinci evredeyse, Şeytan Ağacı Askeri onu yenmekte zorlanacak demekti.

Yaşlı Li konuşmasını bitirdiği an, Damarlı Kan Asması ve Kan Emici Ağaç Şeytanı birleşimi olan yaratık keskin bir çığlık attı. Bedeni sallanırken, pitona benzer on sarmaşık ortaya çıktı. Kasvetli ormanın içinde elli metre uzataki Şeytan Ağacı Askeri'ne doğru fırladılar!

Şeytan Ağacı Askeri aceleyle kollarını geri çekti ve güçlü sarmaşıklardan ikisini tutup onları ikiye böldü. Ama hâlâ yedi sekiz tanesi bedenine doğru ilerlemeye devam etti.

“Pai!!!! Pai!!!! Pai!!!!!!!!”

Yedinci aşama güçlü sarmaşıkların beşi Şeytan Ağacı Askeri'nin sallanmaya başlayan bedenine vurdu. Ağaç kabuğu cildinin üzerinde beş derin yara açıldı.

"Ao!!" Şeytan Ağacı Askeri acı dolu bir çığlık attı. Ağaç kabuğundan yüzünde gözle görünür bir öfkeli ifade açığa çıkardı!

"Zhan Ye, Semavi Bölen Pençe!"

Zhan Ye savaşmaya hazırlanmıştı bile. Damarlı Kan Ağacı Şeytanı henüz sarmaşıklarını geri çekmeden Karanlık Saldırı Tekniği'ni kullandı ve karanlık ormanın ortasında siyah renkli bir ize dönüşerek pençeleriyle Damarlı Kan Ağacı Şeytanı'nın bedenine vurdu!

Zhan Ye zirve komutanı aşan, ekipmanları tam bir ruh hayvanıydı. Sadece altıncı evrede olsa da, savaş gücü yedinci evre komutanlardan daha güçlüydü. Semavi Bölen Pençe'nin gücü sekizinci aşamaya ulaşmıştı ve pençelerini savurduktan sonra, Damarlı Kan Ağacı Şeytanı'nın bedeninde derin bir yara ortaya çıktı.

"Kan Emici Ağaç'ın, dönüşüm geçirmiş ya da melez ruh hayvanlarında görülme olasılığı daha yüksektir. Onu yakalamalısın; kaçmasına izin verme." Yaşlı Li, Chu Mu'yu uyardı.

Yaşlı Li konuşmasını bitirdiği an, Damarlı Kan Ağacı Şeytanı, Zhan Ye'nin güçülü saldırısını hissetmiş gibi göründü. Yedi sekiz sarmaşığını savurdu ve Zhan Ye'yi geri uçurduktan sonra, beklenmedik şekilde kaçmaya karar verdi.

Yaşlı Li onu uyarmışken, Chu Mu onun kaçmasına izin veremezdi elbette. Hemen Zhan Ye ve Şeytan Ağacı Askeri'ne onu kovalamalarını söyledi...

Damarlı Kan Ağacı Şeytanı'nın kaçma hızı çok yüksek değildi. Ama Chu Mu'yu asıl rahatsız eden şey, ruh andacını saldığında çevrede Damarlı Kan Ağacı Şeytanı'nı koruyan birkaç altıncı ve yedinci evre Kan Emici Ağaç Şeytanı tespit etmesiydi. Bu, Damarlı Kan Ağacı Şeytanı'nı öldürmeyi daha da zorlaştırıyordu.

"Hayalet Kral, buraya gel!" Hemen bir büyü okudu ve Chu Mu'nun bedeninin etrafında siyah renkli bir hayalet sisi kıvrılmaya başladı. Yavaşça yana kaydı ve yoğun hayalet aurasıyla dolu kaya tipi bir çağırma desenine dönüştü!