Çeviri: bebebiskuvisi

Chu Mu birkaç adım geri çekildi ve bunu yaparken de Buz Perisi’ni çağırmak için bir büyü okudu.

Buz rengi desenin ortasında soğuk havayla birlikte, Buz Perisi’nin süzülen kar beyazı bedeni ortaya çıktı. Yüz Ağaç Dişi Şeytan’ın sayısız kökü ilerlerken Buz Perisi hemen bir büyüyü tamamladı ve birkaç tane aşırı sağlam Yükselen Buz Duvarı dikti. Beş Yükselen Buz Duvarı katman katman dizildi!

“Peng!!! Peng!!!! Peng!!!!!!”

Çelik zincir gibi kökler Yükselen Buz Duvarları’na çarptı. Yedinci aşamadaki Buz Duvarları’ndan üçü hemen paramparça oldu ve sayısız buz kristali parçası yere düştü.

Chu Mu bu sahneyi görünce başka bir büyü okuyarak Şeytan Ağacı Askeri’ni çağırdı.

Şeytan Ağacı Askeri ortaya çıktıktan sonra kökleri hızla bir araya geldi ve çabucak kalan iki Buz Duvarı’nın savunmalarını arttırmak için bir Kök Ağı oluşturdu.

Şeytan Ağacı Askeri’nin köklerinin savunması da eklenmiş olsa da, Buz Duvarları sayısız kökü durduramadı. Çok geçmeden Şeytan Ağacı Askeri ile Buz Perisi’nin menzillerine girdiler…

Sayısız kökün ruh hayvanlarına doğru fırladığını görünce, Chu Mu’nun ifadesi oldukça ciddileşti. İki ruh hayvanına hemen biraz geri çekilmelerini emretti ve omzundaki Mo Xie’yi harekete geçirdi.

Mo Xie Acınası Görünüş’ü koruyarak Chu Mu’nun omzundan aşağı atladı. Köklerin saldırısından birkaç kez sıçrayarak kurtuldu ve bir süre kökleri gözlemledikten sonra pençesiyle aniden saldırdı!

“Shua!!!!”

Kraliyet Alevli Pençe onlarca köke çarptı ama sadece birkaç tanesi kesildi, diğerlerinin üzerinde sadece hafif çizikler kaldı!

Yedinci aşamanın geç seviyesinde pençeler. Buna tekniğin etkisi ve Mo Xie’nin gücü de eklendiğinde, Kraliyet Alevli Pençesi’nin parçalayıcı gücü kesinlikle sıradan bir canlının dayanabileceği bir saldırı olmaktan çıkıyordu. Mo Xie tek pençe saldırısıyla sadece birkaç kök kesebilmişti; bu da köklerin sağlamlığının olağanüstü olduğu anlamına geliyordu!

“Bunlar Su Ağacı Kökleri ve ateş tipi zarardan korkmazlar. Bu ağaç tipi ruh hayvanı küçük tilkinin karşıtı. Savaşması için onu çağırman pek akıllıca olmadı.” dedi Yaşlı Li hemen.

Doğrusu, Yaşlı Li’nin de dediği gibi, Mo Xie ne kadar hızlı olursa olsun, aynı anda yapılan üç ağaç tipi teknikten sıyrılamazdı. Bu kadar çok kökle çevrelendiğinde, Acınası Görünüş’ü kaldıracak zaman bile bulamazdı. Alevlerini nasıl kullanırsa kullansın, kökleri yakamazdı da.

Bedeninin kökler tarafından bağlanması Mo Xie’yi açıkça kızdırdı. Acınası Görünüşü’nü kaldırmaya ve daha yüksek savaş gücüne sahip Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmeye çalışırken, bedeninden kavurucu bir sıcaklık dalgası yükseldi.

“Mo Xie, geri dön.” Chu Mu, Mo Xie’nin Acınası Görünüşü’nü kaldırmasına izin vermek yerine bir büyü okudu ve Mo Xie’yi ruh hayvanı bölgesine geri çağırdı.

Yaşlı Li’nin dediği gibi, Mo Xie’nin sıyrılma yetenekleri ve hızı daha yüksek bir seviyede olsa bile, Yüz Ağaç Dişi Şeytan’ın saldırılarından sıyrılamazdı. Sonuçta onun savaş gücü, zirve komutanı aşıyordu. Bir evrelik güç farkı ve öznitelik dezavantajı da, Mo Xie’nin su özniteliği de taşıyan bu ağaç tipi ruh hayvanını yenmesini çok zorlaştırıyordu.

Çevredeki sıcaklık aniden düştü ve sonunda Yu He’nin Buz Büyücüsü’nün tekniği geldi. Soğuk aurayla birlikte, Chu Mu’nun arkasındaki şehir kapısı bir anda dondu.

Chu Mu, Mo Xie’yi geri çağırdıktan sonra kaşlarını çattı, zira Yu He’nin aşırı güçlendirilmiş anormal ruh hayvanlarını yenmek için hangi ruh hayvanını çağıracağını bilmiyordu.

Buz Perisi Yükselen Buz’a sahipken, Buz Büyücüsü yüksek seviyeli Siyah Kristal’e sahipti. Tür seviyesi bakımından Buz Büyücüsü biraz daha güçlüydü ve ikisi de buz tipi kontrole sahipti.

Aslında, ateş tipine sahip Mo Xie, bitki tipi ruh hayvanlarına karşı belli bir öznitelik avantajına sahipti. Ama ortalama alevlerden korkmayan bitki tipi ruh hayvanlarının karşısında, hayvan ve şeytan öznitelikleri çok güçlü olsa da, tamamen dezavantajlıydı. Bu durum da, Mo Xie’nin Yüz Ağaç Dişi Şeytan’ın köklerini parçalayamamasına ve ona yaklaşamamasına sebep oluyordu.

Yedinci evrenin üçüncü seviyesindeki Sağlam Kaya Generali’n gelince, Chu Mu onunla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu. Zhan Ye’yi çağırsa bile, altıncı evredeki Zhan Ye’nin Sağlam Kaya Generali’nin korkunç gücü altında tek saldırıda öldürülmeyeceğinin bir garantisi de yoktu.

“Şehirden ayrıl. Beyaz Kabus’u çağırmazsan muhtemelen dengi olamazsın. Ama Beyaz Kabus’u da çağıramazsın, Ruh Sarayı, üyelerinin şeytani ve uğursuz ruh hayvanlarıyla ruh sözleşmeleri yapmasına izin vermez.” dedi Yaşlı Li.

Chu Mu da Beyaz Kabus olmadan Yu He’ye karşı savaşmakta çok zorlanacağını fark etmişti. Şehre geri çekilmeye karar verdi ve şehir muhafızlarının yanında durdu. Yu He’ye karşı savaşmaya devam etme niyeti göstermedi.

Yu He, Chu Mu’nun geri çekildiğini görünce yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı. Üç ruh hayvanının arkasında, Chu Mu’nun yirmi metre önünde durdu. Alaycı ve kibirli bakışlarıyla Chu Mu’ya baktı. “Ruh Sarayı’nda harekete geçmek istemedim sadece. Ruh hayvanlarınla beni incitmek mi istiyordun?”

Chu Mu orada durarak Yu He’ye baktı ama onunla anlamsızca konuşmaya çalışmadı. Orada sessizce durdu ve ona doğru gelen Ruh Sarayı mensuplarını bekledi.

“Genç Efendi...sen...sen iyisin, değil mi?” Saray Efendisi Tang hızla Chu Mu’nun yanına geldi ve biraz korkarak sordu.

Saray Efendisi Tang akıllıydı ve Yu He’nin serbest bırakıldığını öğrendikten sonra, onun Chu Mu’ya bela çıkaracağını tahmin etmişti. Bu nedenle Yu He’yi takip etmeleri için insanlar yollamıştı.

Gerçekten de Yu He Chu Mu’yu bulmuş ve dahası, şehir kapılarının hemen dışında olay çıkarmıştı. Bu bilgi ona ulaştıktan sonra, Saray Efendisi Tang hemen onu durdurmak için harekete geçmişti.

“Onu serbest bırakman için sana kim izin verdi?” Chu Mu, Saray Efendisi Tang’a baktı ve duygusuzca bir soru sordu.

“Bu...bu astınızın emri değildi. Bir Kıdemli’nin talimatıydı.” Konuşurken Yaşlı Tang’ın ifadesinde bir gariplik peydah oldu.

“Nasıl bu şekilde serbest bırakılabilir? Yedi Büyük Saray Efendisi’nden biri olan Yu ne yapıyor?” Yaşlı Li de hemen azarlar bir şekilde konuşmaya müdahil oldu.

“O...serbest bırakılmadı. Geçici olarak özgürlüğü bahşedildi sadece. İki ay içinde, Yu Lang ve Feng Ya’nın ölümlerinden yargılanmak için Li Şehri’ne gitmek zorunda. Bu iki ay için geçici olarak özgür bırakıldı.” dedi Saray Efendisi Tang.

Chu Mu’nun bakışları buz gibi oldu. Memnun bir gülümseme takınmış Yu He’ye baktı ve şaşkınlığa kapıldı. Bu Yu He, beklenmedik şekilde bir Ruh Sarayı Kıdemlisi’nden iyilik isteyebilecek nüfuza sahipti ve Li Şehri’ne tutuksuz bir şekilde gidebilme imtiyazını elde edebilmişti.

“Chu Chen, bir Ruh Sarayı Genç Efendisi olup olmaman önemli değil. Birkaç gün önce bana bir tokat attın ve ben bunu unutmayacağım. Adımı karalamanı da bana olan borcuna ekledim ve ben, Yu He, bu meselenin peşini bırakmayacağım. Bu yüzden, bugün buraya sana meydan okumak için geldim!”

“Zaman, iki ay sonrası ve yer, Li Şehri. Kabul etmeyebilirsin ama o zaman bana iftira attığını kabul etmeli ve sana bir tokat atmama izin vermelisin!”

Yu He konuşurken Chu Mu’ya doğru birkaç adım attı ve bakışlarını Chu Mu’dan hiç ayırmadı.

Yu He’nin eylemleri, herkesin görebileceği kadar açıktı. İftiraya uğramış bir insanın kızgın tavrını sergiliyordu.

Chu Mu insanların meydan okumalarını rastgele kabul etmezdi. Ama bu adam Ye Wansheng’i acınası bir duruma düşürdüğünden bu kadar kolay kurtulmasına izin vermeyecekti.

Dahası, Yu He gibi genç nesil uzmanlar, Chu Mu için aşılması gereken hedeflerdi. Bu kez, bu meydan okumayı kabul etmeyi canı gönülden istiyordu!

“Ruh Sarayı tarafından bir katil olarak cezalandırılmadan önce, ben, Chu Chen, naçiz arzunu yerine getireceğim.” dedi Chu Mu kayıtsız bir şekilde.

“Hmph, birini suçlamak istiyorsan bahane hakkında endişelenme. Senin gibi, genç uzmanlarla ilgilenmek için böyle adice yollar kullanan insanlar, en sevmediğim türdeki insanlar. Ruh Sarayı ve Elemental Tarikatı nihayetinde bana adalet sağlayacaklar.” Yu He saygı görmek için kendini dürüstlüğe adamış bir insan gibi davrandı. Çevredeki insanlar bu sözleri duyduğunda, Yu He’nin haksızlığa uğrayan taraf olduğunu hissettiler.

Chu Mu soğukkanlı bir şekilde Yu He’yi izledi ve bu kez hem akıllı hem de güçlü bir düşmanla karşı karşıya olduğunun farkına vardı.

Pratik, meydan okuma ve eğitim. Yukarı tırmanırken bu olağanüstü genç uzmanları basamak hâline getiremezse, nasıl Prenses Jin Rou ya da Li Shanli seviyesindeki uzmanları aşabilirdi? Anca bunu yapabildiği zaman gerçek uzmanların arasına girecekti!

Prenses Jin Rou ile savaştığı zaman, Chu Mu onun tam gücünü kullanmadığını hissetmişti. Ay ışığı Mo Xie’nin gücünü arttırmasaydı ve Beyaz Kabus Öfke Toplama sayesinde güçlenmeseydi, belki de Prenses Jin Rou sadece Yükselen Buz Lanetli Şeytan Tilki ve Beyaz Kabus’la Chu Mu’nun tüm ruh hayvanlarını yenecekti…

Chu Mu hâlâ gerçek uzmanların seviyesinde olmadığını biliyordu. Bu Yu He, Batı Krallığı’nda karşılaştığı zirve uzman denilen kişilerden bariz daha güçlüydü gerçekten de. Chu Mu’ya göre bu bir sınırları aşma ve meydan okuma adımıydı. Onu yenebilirse, genç neslin en üst seviyesine biraz daha yaklaştığı anlamına gelirdi.

“Genç Efendi, küçük tilkin, açık bir şekilde Yüz Ağaç Dişi Şeytan tarafından bastırıldı ve Beyaz Kabus’u da çağıramazsınız. Risk almak ve bu meydan okumayı kabul etmek iyi olmayacak. Çağırdığı az sayıdaki ruh hayvanlarının hepsi çok güçlüydü.” dedi Yaşlı Li.

“Endişelenme, kaybetsem bile önemli değil. Bu koşullar altında, beni öldürmeye cesaret edemez.” dedi Chu Mu.

Doğrusu, Yu He’ye karşı savaşacağı zaman, Beyaz Kabus’u da Mo Xie’yi de kullanmayı planlamıyordu.

Chu Mu’nun kendi niyetleri vardı. Ruh Sarayı’ndan ve diğer oluşumlardan insanlarla sürekli olarak temas kurması gereken bir zaman geleceğini düşündüğünde, Mo Xie’nin devamlı mutasyona sahip olma meselesini saklaması gerekeceği için, Genç Efendi Chu Chen ismini kullanmaya karar verdi. Savaşları sırasında Beyaz Kabus’u çağırmayacak ve Acınası Görünüş’teki Mo Xie’yi, Buz Perisi’ni, Zhan Ye’yi ve Şeytan Ağacı Askeri’ni kullanacaktı.

Chu Mu kimliğini kullanırken ya da bu oluşumlar etrafında değilken, Beyaz Kabus’u, Acınası Görünüş’ü kaldırmış Mo Xie’yi, Hayalet Kral’ı ve Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı kullanacaktı…

Böyle yapsa bile gerçek açığa çıkabilirdi belki ama en azından çift kimlik kullanırken açığa çıkması o kadar kolay olmazdı.