Çeviri: bebebiskuvisi

“Siz ikiniz oldukça endişelisiniz. Elemental Tarikatı şubesiyle ilgili acil bir durum mu var?”İsmi Hua Cheng olan genç adam yürüdü ve sordu.

Chu Mu, bu iki insanı inceleyerek kibarca söyledi: “İki arkadaşımızın izlerini arıyoruz. Buradan geçtiklerini düşünüyorum.”

“Bu iki arkadaşınız isimleri nedir? Belki size yardımcı olabiliriz.” Diğer genç adam söyledi.

Chu Mu, Ye Qingzi’ye baktı. Ye Qingzi doğal olarak bu iki kişinin isimlerini bilmiyordu. Bu yüzden biraz düşündü ve dedi ki: “Özel kişiler oldukları için, bize sadece lakaplarını söylediler. Elemental Tarikatı’nda bu lakaplara sadece onlar sahip değil, bu yüzden tek bildiğimiz onların Li Şehri Elemental Tarikatı’ndan oldukları.”

“Oh.. Li Şehri ha?” Hua Cheng tek kaşını kaldırdı ve belirsiz bir şaşkınlıkla baktı.

Li Bölgesi’nin Li Şehri’nde, Elemental Tarikatı’nın oldukça büyük bir şubesi vardı. Oraya girebilenler ya güçlü insanlardı ya da arkaya sahip insanlardı. Bu Langhe Şehri’ndeki küçük Elemental Tarikatı şubesiyle kıyaslanamazdı.

“Li Şehri’nden geldiklerine göre, bulunmaları çok kolay olmalı. Ancak, Elemental Tarikatı’nın işleri genelde oldukça karışıktır. Anlamak kolay olmayacak. Siz ikiniz buraya çok uzaklardan seyahat etmişşiniz gibi, aile hizmetkarıma seslenip biraz dinlenmeniz için sizi yakındaki binaya götürmesine ne dersiniz? Elimize önemli bir bilgi gelirse, sizin için onu soruştururuz. Ne düşünüyorsunuz?” Genç adam kibarca sordu.

Ye Qingzi, Chu Mu’ya düşüncesini merak ediyormuş gibi baktı.

“Tabii ki, öyleyse siz ikine teşekkürler!” Chu Mu başıyla onayladı.

“Hehe.. Uzaklardan gelen herkes benim misafirimdir. İkimiz uzak yerlerden gelenlerle arkadaş olmayı severiz. Konuşurken birçok şey öğrenebiliriz, bu yüzden konuşurken bu kadar kibar olmanıza gerek yok.” Hua Cheng güldü ve ayrıca insanlara yardım etmek için hevesli olan genç bir ustaymış gibi, nazik ve sevimli bir görünümle söyledi.

Ye Qingzi bir şey söylemek istedi, ama o an yapabileceği başka bir şey olmadığından öneriye uydu.

Çok geçmeden iki aile hizmetkarı Chu Mu ve Ye Qingzi’nin yanında saygıyla yürüyerek onları çok da uzak olmayan bir binanın yanına getirdi.

“Onlara inanıyor musun?” Yürürlerken, Ye Qingzi aniden andacını kullanarak Chu Mu’ya sordu.

“Arkadaş edinmeyi seven insanlara inanırım, ama bunlar farklı.” Chu Mu söyledi.

“En.. Davranışları biraz sahte gibiydi.” Ye Qingzi maceraya yeni başlamış saf bir kız değildi. Kendisinin görebileceği ve hassasça analiz yapabileceği birçok şey vardı.

Ayrıca Ye Qingzi kardeşiyle birçok yeri ziyaret etmişti ve her türlü insanı görmüştü. Bu iki kişi iyi rol yapmıştı ve niyetlerini gizlemişti, Ye Qingzi hala sahte duygular hissediyordu.

“Bu bizim genç üstadımızın işletmesi. Henüz yemek yediğinizden emin değilim, eğer yemek yemediyseniz isteğiniz şeyi buyurabilirsiniz.” Aile hizmetkarı kibarlıkla Chu Mu ve Ye Qingzi’ye herhangi bir yemeği isteyebileceklerini söyledi.

Bu bina şehrin hareketli bir yerindeydi. On metre uzunluğa sahip ve ahşaptı. Şehrin bu bölgesinde bina oldukça zarifti.

“Siz ikiniz, endişelenmenize gerek yok. Genç Efendi Hua Cheng ve genç Efendi Lu Tao, Elemental Tarikatı şubesinde pozisyonlara sahipler. Böyle bir şeyi öğrenmek onlar için kolaydır. Eğer çok uzaktan değilseniz, Langhe Bölgesi'nden Hua Cheng ve Lu Tao'nun isimlerini duymuş olmalısınız.” Yaşlı aile hizmetçisi iki genç efendiyi övmeye çoktan başlamıştı.

“Her iki genç efendi de, elemental ruh hayvanlarını kontrol etmek için güçlü yeteneklere sahip, Langhe Bölgesi'nin en üst düzey genç uzmanlarıdır. Eğer zamanınız varsa, iki genç efendiyi de savaşta görebilirsiniz… ” Yaşlı hizmetçi çok profesyonel bir şekilde söyledi.

Ye Qingzi iki genç efendinin sergiledikleri numaraları biliyordu. Eğer tecrübesiz bir genç kızı kandırmayı deneselerdi, bu dostluk ve hizmetkardan gelen övgüler onu şaşırtır ve merak uyandırırdı. Gerçekten de bir miktar güç ve etki sahibi olmaları durumunda, bu iki deneyimli zampara tarafından hazırlanan tuzağa düşerlerdi.

Ne yazık ki, Ye Qingzi bu tuzağa düşmedi. Genç Efendi Hua Cheng ve Lu Tao aslında kimdi? Langhe Şehri’nin en üst düzey uzmanı da kimdi? Onun yanında oturan kişi, Batı Krallığı'nın bütününde üst düzey bir genç uzmandı. Yöresel olarak tanınan bu genç erkekler, sözünü etmeye bile değmeyen bir gruptu.

………………..

Elemental Tarikatı binasında Hua Cheng ve Lu Tao, Ye Qingzi’nin güzelliği ve tavırları hakkında yorum yapmaya başladı.

“Yüksek kaliteli, kesinlikle yüksek kaliteli. Yakından daha da mükemmel. O yüzü, o bedeni, o tavırları. Bu kadın, memur genç kızlardan da, zengin tüccarların kızlarından da, ünlü öğretmenlerin öğrencilerinden de daha iyi. Onu elde etmek zorundayız.” Hua Cheng’in gözleri parlıyordu.

“Endişelenme, kaçamayacak. İlk önce istedikleri şeyi öğrenelim.” dedi Lu Tao.

Bu genç efendilerin ikisi de ağlarına sayısız kadın düşürmüştü. Deneyimli oldukları bakışlarından anlaşılıyordu. Birkaç bakışmadan ve biraz yüz yüze konuşmadan sonra, farklı farklı kadınları tam olarak değerlendirebilirlerdi. Ama Ye Qingzi’yi tam olarak anlayamamıştılar, bu da onu elde etme arzularını uyandırmıştı. Deneyimlerinden, böyle kadınların gerçek hazineler olduklarını biliyorlardı.

“Şimdi ne yapacağımızı planlamalıyız, ona bilgiyi verirsek buradan ayrılır ve her şey sona erer.” dedi Hua Cheng.

“Bu önemsiz bir mesele, hehe.” dedi Lu Tao gülerek.

…………….

Chu Mu, yaşlı hizmetçinin muazzam bir motivasyonla işe yaramaz şeyler hakkında durmaksızın konuşmasından bıkmıştı. Ayağa kalktı ve canlı caddeyi izlemek için yan tarafa yürüdü.

Ye Qingzi de onun boşboğazlıklarını duymak istemediğinden yavaşça Chu Mu’nun yanına geldi, konuşmuyor, Ye Wansheng’i düşünüyordu.

“Endişelenme. İsteyerek teslim olması, kendine güvendiği ve kendini koruyabileceği anlamına gelir, sadece ruh hayvanlarının incinmesini istemedi. Konuşma yeteneğiyle onları ikna edebilir.” Chu Mu Ye Qingzi’nin çok endişeli olduğunu gördü ve onu rahatlatmaya çalıştı.

“En, sağ ol.” Ye Qingi gergince gülümsedi.

Chu Mu ise, Ye Qingzi’den gelen bu teşekkür karşısında garip hissetti…

“Seni de yolundan alıkoydum.” dedi Ye Qingzi.

“Önemli değil. Yavaşça seyahat ederek ve bir şeyler öğrenip eğitim yaparak doğuya ilerlemeyi düşünüyordum. Tianxia Şehri’ne ulaştığım sürece sorun olmayacak.” dedi Chu Mu.

“Sen de mi Tianxia Şehri’ne gidiyorsun?” diye sordu Ye Qingzi şaşkın bir şekilde.

“En, ruhumda bir sorun var. Orada tedavi görmem gerek.” dedi Chu Mu.

“Üzgünüm, ruhundaki sorunu unutmuştum neredeyse. Langhe Şehri’nde Buz Ruhu Çimeni yapabilecek malzemeler var mı araştırayım.” Ye Qingzi özür diledi.

Ye Qingzi, Chu Mu Tianxia Şehri’ne gidiyor olsa bile, doğuya gitmesi gerektiğini, Li Şehri gibi Langhe Şehri’ne gitmenin de onu yolundan saptıracağını biliyordu.

Ve bu kez, Ye Kardeşler, Elemental Tarikatı gibi büyük bir gücü gücendirmişti. Bu konu Chu Mu’nun da başını kolayca ağrıtabilirdi, bu yüzden Ye Qingzi, yaptıklarından dolayı Chu Mu’ya çok minnettardı.

“Endişelenme, bir süre boyunca bir şey olmayacak. Önce kardeşinin sorununu çözelim.” dedi Chu Mu.

“Ama ruhundaki acı dayanılmaz değil mi?” Ye Qingzi, Chu Mu’nun ruhunu araştırmak için ruh andacını kullandığında, ruhunun sıcaklığının sürekli ateş zehriyle yanmaya benzer bir sıcaklıkta olduğunu görmüştü. Normal bir insan olsaydı, uzun zaman önce kül hâline gelmiş olurdu.

“Daha önce dayanabildim, artık çok fazla hissetmiyorum.” dedi Chu Mu.

Ye Qingzi bir şey söylemek isteyerek küçük ağzını açtı ama bir şey söyleyemedi…

Ruhu cayır cayır yanan bir adam; Ye Qingzi nasıl yorum yapacağını bilmiyordu…

Chu Mu Ye Qingzi’nin aşırı endişelenmesini istemediğinden konuyu değiştirdi: “Tianxia Şehri’nde ne yapacaksın?”

“Genç nesil uzmanlar Gökler Altındaki Savaş’a katılmak için orada toplanıyor. Kardeşim ve ben, eğitim için Gökler Altındaki Savaş’a gitmeden önce dünyayı dolaşmak istemiştik. Sen de o savaşa katılmak istiyorsun, değil mi?” diye sordu Ye Qingzi.

“Gökler Altındaki Savaş’ın ne anlama geldiğini bilmiyorum, bu yüzden katılıp katılmamak benim için önemli değil. Tianxia Şehri’ne ulaştıktan sonra bakacağım.” dedi Chu Mu.

“Gökler Altındaki Savaş çok önemlidir. Yakında anlayacaksın. Chu Mu, biliyorum ki, gücünle Tianxia Şehri’nde tüm dünyaya kendini hayran bırakabilirsin.” dedi Ye Qingzi, Chu Mu’ya bakarak.

Chu Mu güldü ve başını salladı.

Chu Mu kendini biliyordu. Yarı Şeytan durumu olmasa, Prenses Jin Rou ve Kabus Sarayı Hakemi Lu Shanli gibi insanlarla karşılaştığında kazanma şansı bulamazdı ve o savaş, sadece bu iki uzmanla olmayacaktı.

Dahası, Kabus Sarayı’nda hâlâ bir sürü uzman vardı. Kabus Sarayı dışında, Ruh Sarayı, Ruh Hayvanı Sarayı, Elemental Tarikatı gibi oluşumlar da vardı. Luo Bölgesi Tarikatı gibi bölge yöneticilerinin oluşumları da kayda değerdi. Dünya genişti ve uzmanlar bulutlar kadar çoktu. Chu Mu, Batı Krallığı’nda kendine rakip bulamadığı için tüm dünyayı yenebileceğini düşünmüyordu.

“Chu Mu, Ruh Lordu değil misin? Neden sadece üç tane ruh hayvanı çağırıyorsun?” Ye Qingzi bunca zamandır merak ettiği soruyu sormadan edemedi.

Ye Qingzi bu durumun farkına varmıştı zaten. Ayrıca Chu Mu hakkında bir sürü farklı hikaye duymuştu. Bazıları Chu Mu’nun bir ruhunu kaybettiğini söylerken, bazıları da çok güçlü olduğu için dördüncü ruh hayvanını çağırmaya ihtiyaç duymadığını, aslında tüm ruh hayvanlarından daha güçlü bir ruh hayvanını sakladığını söylüyordu…

Şöhret bir kere yükseldiğinde, her türden haber önü alınamaz bir şekilde yayılırdı. Bunlar yavaş yavaş doğru olanı örtbas ederdi, bu yüzden Ye Qingzi, şimdi bile Chu Mu’nun neden dört ruh hayvanı çağırmadığını anlamıyordu.

“Bir ruhumu kaybettim.” dedi Chu Mu hafifçe.

Doğrusu, Chu Mu’yu diğer uzmanlardan ayıran şey bu kayıp ruhuydu. Daha az ruha sahip olmak, daha az güç anlamına gelirdi. Mümkün olursa, Tianxia Şehri’ne vardığında, kayıp ruh hayvanını bulma konusunda Liu Binglan’dan yardım istemek isterdi. Bir ruhunun sürekli işgal edilmesi, Chu Mu için çok ağır bir yüktü.

…………..

“Siz ikiniz, genç efendi aradığınız kişiyle ilgili sorular sorduğundan, Elemental Tarikatı’ndan insanlarla başı belaya girdi. Bir sorun olabilir. Bu yüzden Elemental Tarikatı Meydanı’na gitmelisiniz. Ama endişelenmeyin. Genç Efendi Luo Tao da Hua Cheng de kimliği olan insanlar. Karşılarındakiler onların ünlerini kıskanan ve kasıtlı olarak hatalarını arayan insanlar olmalı, hehe…” Yaşlı hizmetçi selam vererek Chu Mu ve Ye Qingzi’yle konuştu.

Chu Mu da Ye Qingzi de soğukça güldü ve genç efendilerin oyununu tahmin etti. Ama onları Elemental Tarikatı şubesine götürecek olmaları iyi bir şeydi, bu yüzden zaman kaybetmek istemiyorlardı.