Çeviri: bebebiskuvisi

Yedinci evrenin üçüncü seviyesindeki Alev Kuşu’nun tek bir teknikle yere çakıldığını görünce, Chu Jia’nın ifadesi değişti. Buz Perisi’nin gücünün bu kadar korkunç olacağını beklememişti.

“Ning, Bindirme!”

Chu Mu kayıtsız bir şekilde emir verdi…

Buz Perisi’nin Bindirmesi gecikmeli de kullanılabilirdi. Buz Kılıçları fırlatıldıktan sonra, Buz Perisi neredeyse bir anda Bindirme’yi kullanıp tekrar Buz Kılıcı Formasyonu oluşturabilirdi!

Chu Jia’nın sersemlemiş ifadesi, Buz Perisi uzun bir çığlık atıp soğuk aurayı arttırdığında daha da kötü oldu. Minik Siyah Kristaller hızla birleşti ve gökyüzünde yirmi Buz Kılıcı daha yarattı!

Buz Perisi’nin Mikro Kontrolü altında yörüngeleri ikiye bölündü. On tanesi alevleri yarı yarıya sönmüş Alev Kuşu’na uçarken on tanesi de garip bir yol izleyerek Işık Gergedanı’na doğru uçtu!

“Beng!! Beng!!”

Yirmi kılıcın gücü çok korkunçtu zaten ama bir de yedinci aşama teknik üzerinde Bindirme kullanılmıştı. Ama asıl şaşırtıcı olan şey, Buz Perisi’nin Mikro Kontrolü’nün iki farklı yerdeki iki farklı ruh hayvanına saldırabilecek seviyeye ulaşmış olmasıydı.

Işık Gergedanı, sekiz metrelik on Buz Kılıcı tarafından saldırıya uğrarken, Siyah Kristal Buz Duvarı’nı kırmayı başarmıştı.

Savunması çok yüksek olduğundan Buz Kılıçları ona büyük bir zarar vermedi ama doğrudan Chu Mu’ya saldırmasına engel oldu.

Alev Kuşu’nun savunmasıysa, Işık Gergedanı’ndan daha aşağıdaydı. Zıt öznitelikle birlikte, bedeni yere gömüldü. Kanatlarındaki alevler tamamen söndü ve savaş gücünü kaybetti.

Yan taraftan izleyen Chu Qian biraz afalladı. Altıncı evrenin yedinci seviyesindeki Buz Perisi’nin buz tipi kontrol yeteneklerinin bu kadar korkunç olacağını düşünmemişti. Daima su gibi sakin ve aklı başında olan Chu Mu’yu seyrederken o tanıdık olmayan ve gizemli duygu tekrar ortaya çıktı.

Chu Jia, Buz Perisi’nin kendi tür seviyesini aştığını fark etti ve yüzü kasvetlendi. Ama Işık Gergedanı’na doğruca Chu Mu’ya saldırma emri verirken Fırtına Perisi’ne de gökyüzündeki Buz Perisi’ne saldırmasını emretti.

“Hou---” Işık Gergedanı öfkeyle kükredi ve Hızlı Takip’i kullanırken bedenini Chu Mu’ya doğru ilerleyen altın bir piramide dönüştürdü.

“Rüzgar Ejderhası Bağlaması!” Chu Mu hemen bir büyü okudu. Işık Gergedanı koşarken, Chu Mu’nun Rüzgar Ejderhası Bağlaması tarafından havaya fırlatıldı.

Chu Mu Ruh Lordu seviyesindeydi ve Rüzgar Ejderhası Bağlaması, sekizinci evre komutan sınıflarını bile havaya fırlatabilecek kadar güçlüydü.

“Ning, Buz Dikeni!” Chu Mu fırsatları değerlendirmede çok iyiydi. Işık Gergedanı’nın havaya fırladığını görünce hemen Buz Perisi’ne bir emir verdi.

Buz Perisi’nin Buz Dikeni çok güçlüydü. Işık Gergedanı hâlâ havadayken on metre yarıçaplık bir Buz Dİkeni, soğuk bir rüzgar getirerek üzerine düştü.

“Beng!!”

Siyah Kristal Buz Dikeni sertçe Işık Gergedanı’nın sırtına çarptığında onu sertçe yere çiviledi. Altlarındaki zemin patladığında Buz Dikeni parçalandı ve parçaları her yana uçtu.

“Dondurma!” Chu Mu, Fırtına Perisi’nin Buz Perisi’ne yaptığı Bin Rüzgar Kırbacı’nı görmezden gelerek ona bir emir verdi.

Bin Rüzgar Kırbacı sıkıştırılmış rüzgarlar yarattı. Bu rüzgar kırbaçları, düşmanın bedenine sertçe vuran rüzgar dalgaları oluşturdu!

Fırtına Perisi’nin yarattığı binlerce keskin rüzgar kırbacı Buz Perisi’ne çarptı.

“Pa!! Pa!! Pa!!!!”

Rüzgar kırbaçları birbiri ardına şeffaf bedene vurdular. Ama Buz Perisi’nin savunması yedinci aşamanın geç seviyesine ulaşmıştı. Böyle saldırılar anca bedeni üzerinde izler bırakabilirdi ve Elemental Dünyası’ndan bir ruh hayvanı için de deri üzerindeki izler pek önemli değildi.

Buz Perisi, yedinci aşama Bin Rüzgar Kırbacı’nın ona vurmasına izin vererek büyüsünü tamamladı. İstifini bozmadan Dondurma Tekniği’ni Işık Gergedanı’na karşı kullandı.

“Bu...Elemental İradesi!” Chu Qian güçlü Buz Perisi’ne bakarken küçük ağzı açık kaldı!

Elemental İradesi, Elemental Dünyası ruh hayvanlarına özgü bir teknikti. İrade yeterince güçlüyse, saldırı altındayken bile büyü yapmaya devam edebilirdi.

Dondurma Tekniği’nin büyü için gereken zamanı biraz uzundu. Buz Perisi’nin altıncı aşama tekniği tamamlanırken, Fırtına Perisi’nin Bin Rüzgar Kırbacı da nihayete erdi.

Soğuk hava yayılmaya başladı. Savaş alanında sayısız minik buz parçası ortaya çıktı. Bu parçacıklar, önce Işık Gergedanı’nın kafasını, sonra bedenini kaplayarak korkunç bir Dondurucu Aura’ya dönüştü.

Buz kristalleri, Işık Gergedanı’nı yutarken bedeninden bir parlama yayıldı ama buz kristallerinin toplanma hızı, erime hızından çok daha yüksekti.

Parıltı yavaşça soldu ve beyaz buz kristalleri Işık Gergedanı’nın bedenini tamamen kaplayıp onu dondurdu.

Dondurma Tekniği’nin etki alanı elli metreye yayıldı. Savaş alanının elli metrelik kısmı buzla kaplıydı ve bunun tam ortasında, hareket edemeyen Işık Gergedanı vardı!

Işık Gergedanı’nın tamamen donduğunu görünce, Chu Jia endişelendi.

Bindirme, Mikro Kontrol, peri büyülerinde uzmanlık, buz tipi teknik kullanımı ve Siyah Kristal’in etkisi. Buz Perisi’nin savaş gücü savaşçı sınıfını aşmıştı ve pek çok yüksek nitelikli komutan sınıfından bile daha korkunçtu!

“Devam etmeye gerek var mı?” Chu Mu, Chu Jia’ya kayıtsızca bakarken konuştu.

İki tane yedinci evre komutan sınıfıyla ilgilenmişti zaten ve Buz Perisi’nde sadece ufak yaralar vardı. Yedinci evrenin sekizinci seviyesindeki Fırtına Perisi, kesinlikle Buz Perisi’ne denk olamayacaktı.

Chu Jia’nın yüzü kaskatıydı. Tüm Büyük Chu Ailesi’nde onun üç ruh hayvanını tek ruh hayvanıyla yenebilecek olanların sayısı iki elin parmaklarını geçmezdi. Arka planı olmayan Chu Qian’ın genç erkek kardeşinin bu korkunç güçlü uzmanlardan biri olacağını nasıl düşünürdü? Bir anlığına ne yapacağını bilemedi.

Chu Qian’ın ise, savaşın başından bu yana şaşkınlığı hiç geçmemişti. Chu Mu’nun ortaya koyduğu sakinlik ve kendine güven, bir de mevcut gücüyle birleştiğinde, bu gizemli adamın bir ruhunu kaybetmiş Chu Mu olduğuna inanamıyordu.

“Elbette... Elbette...sadece altıncı evrenin yedinci seviyesindeki bir Buz Perisi beni nasıl yenebilir?” İsimsiz bir ruh hayvanı eğitmeni tarafından yenilmenin utancını nasıl kaldırabilirdi?

Utancı öfkeye dönüşürken, bir ruh hayvanını değiştirmek için büyü okumaya başlamıştı bile!

“Chu Jia, çöp ruh hayvanını geri çek!” Aniden bir ses ortaya çıktı ve bu ses biraz ağır olsa da, bir emir gibiydi.

Chu Jia ruh hayvanını çağırmak üzereydi ki, bu sesi duymasıyla bedeni titredi ve çağırma büyüsünü yarıda kesti. Gözlerini, savaş alanına girdiğini bile fark etmediği adama çevirdi.

Konuşan kişi siyah saçlıydı ve beyaz, güzel bir yüze sahipti, bedeni uzun inceydi. Gözleri kibir ve küçümsemeyle doluydu ama bakışlarındaki saldırganlık, onunla göz teması kuranları daha dikkatli olmaya zorlayacak kadar yoğundu.

“Ağabey...Ağabey, ben...bir anlığına dikkatsiz davrandım sadece. Bu üçüncü sınıf adamdan çabucak kurtulabilirim.” Chu Jia bu adamı gördüğünde hemen kekeleyerek konuşmaya başladı!

Adam yavaşça yürüdü. Savaş alanına doğru yürürken, bedeninden savaş alanındaki soğuk aurayı baskılayan bir alev aurası yayıldı.

Gülümseyerek dedi ki: “Ruh hayvanını geri çek, onun dengi değilsin!”

“Ağabey…” Chu Jia, ağabeyinden onun yanında duramayacak kadar korkuyormuş gibi görünüyordu.

Adam ortaya çıktığında, Chu Qian’ın yüzü solgunlaştı ve gözlerinde hem saygı hem de korku ortaya çıktı.

Chu Qian bu adamı bir bakışta tanımıştı: Chu Jia’nın ağabeyi Chu Yue!

Chu Yue, Büyük Chu Ailesi’nin genç neslinin olağanüstü bir üyesiydi. Wogu Bölgesi’ndeki insanların çoğu onu tanırdı ve yakışıklı görünüşünden etkilenen birçok kadın vardı. Ama söylentilere göre, birçok kızla ilişkisi olan bir zamparaydı.

“Bu adamın Buz Perisi gerçekten güçlü. Bazı güçlendirilmiş yüksek komutan sınıfları bile onun dengi olmayabilir. İsimsiz biri olmamalısın, bana ismini söyle!” Chu Yue’nin yüzünde bir gülümseme ortaya çıkarken Chu Mu’ya baktı.

“Chu Chen.” dedi Chu Mu kayıtsızca. Bu adamın davranışları ona biraz iğrenme hissettirmişti.

“Chu Chen? Bu ismi duymamıştım. Bir Buz Perisi kullanarak işe yaramaz kardeşimi yendiğine göre biraz yeteneklisin. Ama Büyük Chu Ailesi uzmanlarla doludur, maskaralık yapabileceğin bir yer değildir…” Chu Yue’nin bakışları sertleşirken devam etti.

“Küçük kardeşimin üç ruh hayvanını bir Buz Perisi kullanarak yenebildiğine göre, ben, Chu Yue de bir ruh hayvanı kullanacağım. Ne kadar istersen o kadar ruh hayvanı çağırabilirsin. Beni yenebilirsen, bu bir buçuk milyon altın değerindeki saf buz tipi ruh kristali senindir!”