Bölüm 203: Genç Neslin En Güçlüsünü Hedeflemek

avatar
6108 18

Charm of the Soul Pets - Bölüm 203: Genç Neslin En Güçlüsünü Hedeflemek


 

Çeviri: bebebiskuvisi

 

 


Prenses Jin Rou, Jia Şehri Lordu’nun anlamsız zırvalarını fark etmedi bile. Chu Mu’ya ve mutasyon geçirmiş Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne bakmaya devam etti. Yüzünde peçe olsa da, yaşadığı şaşkınlık görülebiliyordu.


“Bu şeytan tilki…” Prenses Jin Rou yavaş yavaş kendine geldi ama ifadesi değişmeye devam etti.


Bu kadar şaşırmasının nedeni, üç yıl önce Chu Mu’nun omzunda gördüğü özel Ayışığı Tilkisi’ni hatırlamasıydı. Hatta güverteden ufku izlerken o tilkiye sarılmıştı bile…


Üç yıl sonra, Chu Mu yanında bir Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’yle geri dönmüştü ve Kabus Sarayı’nda yükselerek bir anda göz kamaştırıcı bir yükselen yıldız hâline gelmişti.


Ama şimdi, bu Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi, gözlerinin önünde daha yüksek tür seviyesine sahip Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmüştü!


Bunların üçü de Şeytan Tilki türleriydi ve Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmesine daha demin, kendi gözleriyle tanık olmuştu!


“Bu bir tesadüf mü?” Prenses Jin Rou kendi kendine mırıldandı.


Chu Mu en baştaki Ayışığı Tilkisi’ni terk etmiş, daha sonra Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi yakalamış ve o da Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmüşse, her şey bir mantığa otururdu. Sonuçta Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi olağanüstü yetenekler sergilemişti ve buz yüzden mutasyona uğrama şansı çok yüksekti!


Ama Ayışığı Tilkisi’ni terk etmemişse ve o, önce Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’ne, sonra Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmüşse, öyleyse Chu Mu devamlı mutasyona sahip bir ruh hayvanına sahip demekti!


Devamlı mutasyona sahip bir ruh hayvanı! Bir tür mutasyonu, bir ruh hayvanı eğitmenini neredeyse yeni bir seviyeye yükseltebilirdi. Devamlı mutasyona sahip bir ruh hayvanı ise, tüm ruh hayvanı dünyasını sallardı, bilhassa şu anda hükümdar sınıflarıyla kıyaslanabilecek bir Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi olmuşken…


………


“Wuwuwu----------”


Üzerindeki Kraliyet Alevleri aniden yanmaya başladı ve Mo Xie’nin bedeni, Acınası Görünüş formuna geri döndü! Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmüş Mo Xie’nin, Acınası Görünüşü’nde de bir takım değişiklikler olmuştu. Kabarık, gümüş kürkü daha asilaneydi ve dokuz küçük kuyruğu, yürürken sallanıyordu. Artık çılgın ejderhalar gibi korkutucu değildiler ve rüzgarda dalgalanırken dayanılmaz bir sevimliliğe sahiptiler, insanların içinden onu kucaklayıp kuyruklarıyla oynamak geliyordu.


“Wuwu-----”


Gururlu, soğuk ve hükümdarların saldırganlığına sahip olan Mo Xie, Acınası Görünüş’e geri döndükten sonra, onurunu geri kazanmış sevimli bir çocuk gibi Chu Mu’nun kollarına atladı.


Chu Mu gülümsedi ve diğer insanların bakışlarına dikkat etmeden küçük Mo Xie’yi taşıyarak yavaş yavaş savaş alanından ayrıldı.


Tüm savaş boyunca, Chu Mu neredeyse hiç ruh gücü kullanmamıştı. Ama yine de ruh tekniği kullanmadan savaş alanına girerken kullandığı yolu takip ederek yürüyerek savaş alanından çıktı.


Ama daha öncekinden tamamen farklıydı. Hapis Adası Kralı’na bakanların bakışlarında, artık kontrolsüz bir şaşkınlık, hayranlık ve kıskançlık vardı!


Jia Feng, Jia Bölgesi’nin zirve uzmanlarındandı ama kaybetmişti. Bununla birlikte, kimse bu gerçeği umursamıyordu. Kimse Jia Feng’in kaybetmesini umursamıyordu. Kazansaydı bile, mükemmel savaşçı sınıfı Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin hükümdar sınıflarıyla kıyaslanabilir güçlü bir yeteneğe sahip mükemmel komutan sınıfı Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmesinin yarattığı etkiyi aşamazdı.


Chu Mu yavaşça koltuğuna geri dönerken, kim sitem etmeye cesaret edebilirdi ki?


………


Savaş bittiğinde, Chu Mu doğal olarak Prenses Jin Rou’ya rapor vermek zorundaydı.


Chu Mu’ya göre, Prenses Jin Rou her zaman sakin ve kayıtsızdı. Su havuzunu izlerken takındığı hafif melankolik bakış dışında, güzel gözleri hiçbir duygusu yokmuş gibi bir sakinlik ve bilgelikle maskelenmiş olurdu!


Ama bu sefer, Prenses Jin Rou’ya doğru yürürken, Chu Mu onun güzel gözlerindeki bakışları açıkça görebildi. Gözleri çok etkileyiciydi. Onlara bir kez bakan biri, bir daha göklerin altındaki dünyaya geri dönemez, o gözlerde esir olurdu!


Ama Prenses Jin Rou’nun bakışları, artık her zamanki sakinliğine sahip değildi. Chu Mu’nun anlayamadığı bir duyguyla beraber, şüpheler ve sorular vardı.


Chu Mu, Prenses Jin Rou’nun gözlerinden hiçbir şey anlayamadı. Sadece kalbinin derinliklerinde sakladığı çok şey olduğunu hissedebildi…


“Prenses.”


Chu Mu basit bir selam verdi ve garip bakışlarla onu izleyen Jin Kui’ye baktı.


“En, Muhafız Chu, büyük savaştan sonra yorulmuş olmalı, ruh hayvanınla beraber gidip dinlen..” Prenses Jin Rou sakin bir tonla Chu Mu’yla konuştu ve tür mutasyonundan bir kere bile bahsetmedi.


Chu Mu, Prenses’in ona soracak çok şeyi olduğunu biliyordu ama burası uygun bir yer değildi, bu yüzden başıyla onayladı ve ona yol gösteren Prenses’in kişisel hizmetçisini takip etmeye başladı.


“Savaş bittiğine göre, o hâlde birbirimize veda edelim.” Jia Şehri Lordu, Prenses Jin Rou’nun ayrılmaya niyetlenerek ayağa kalktığını gördü ve o da yavaşça ayağa kalktı.


Bu sözleri söyledikten sonra Prenses Jin Rou’yu selamladı ve onun ayrılışını izledi.


“Heng, bu kadın çok genç ama aynı zamanda çok sakin, böyle bir durumda bile hiçbir şey sormadı.” Prensesin ayrılışını izlerken, Jia Şehri Lordu’nun gülümsemesi kayboldu ve soğukça homurdandı.


Jia Şehri Lordu bunları söyledikten sonra, Mo Xie’nin kuyruğuyla vurarak göğüs kafesini kırdığı Jia Feng’i tamamen göz ardı ederek öfkeyle oradan ayrıldı!


………..


Kısa süre önce Luo Bölgesi Kabus Prensi’ni yenmiş ve yakın bölgelerde yaşayan herkese adını duyurmuştu.


Ama bu savaş çok daha kısa sürse de ve Chu Mu’nun sadece ana ruh hayvanı savaşsa da, etkileri çok daha büyük olmuştu!


Sonuçta on binlerce insanın gözleri önünde, Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi, Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmüştü!


Mo Xie altıncı evrenin dördüncü seviyesindeydi zaten! Bu mutasyon da, Chu Mu’nun ana ruh hayvanının altıncı evre bir hükümdar sınıfı olduğu anlamına geliyordu!


Altıncı evre hükümdar sınıfının gücü ne kadar korkunç olurdu? Böyle bir ruh hayvanı varken, birinci sınıf genç uzmanlardan hangisi Chu Mu’ya meydan okumaya cesaret edebilirdi?


Böylesine bir çılgınlık önce yakın bölgelere, sonra daha uzak yerlere yayıldı!


Bu savaş, Chu Mu’nun bu bölgelerdeki en parlak yükselen yıldız olmasına ve insanların tanıdığı pek çok birinci sınıf genç uzmanı aşarak bir anda en güçlü genç uzmanlardan biri olmasına neden oldu!


Aslında, Luo ve Jia Bölgeleri gibi nispeten güçsüz bölgelerde, Chu Mu’ya karşı savaşacak bir genç uzman bulmak neredeyse imkansızdı.


Tek olasılık, iki büyük güç, Kabus Sarayı ve Luo Bölgesi Tarikatı’ydı.


Luo Bölgesi Tarikatı ve Kabus Sarayı’nda sayısız genç uzman vardı ve içlerinde Ruh Lordu’na ulaşan ama bunu saklayan birinci sınıf uzmanların olması bile mümkündü. En azından Chu Mu daha önce böyle Ruh Lordu seviyesine ulaşmış birini görmüştü ki, o da Kabus Prensi Hakimi Lu Shanli’ydi.


Normalde Chu Mu’nun ünü, Lu Shanli gibi karakterlerle kıyaslanamazdı ama Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüşmesi, Chu Mu’nun gücünün hızla büyük oluşumların süper genç uzmanlarına yaklaştığını gösteriyordu.


Ruh hayvanı dünyasının başlıca güçleri, dikkatlice eğitilmiş sayısız uzmana sahipti. Kendilerini kendi yetişimlerine adamış arka planlarına ve nüfuzlarına güvenen dahiler, kendi yaşıtlarını aşmak için her yerde, özellikle de neredeyse tüm dünyaya yayılmış Kabus Sarayı, Ruh Hayvanı Sarayı, Luo Bölgesi Tarikatı gibi ağır toplarda savaşırladı!


Genç nesilde, on binlerce ruh hayvanı eğitmeni varken, zirveye ulaşabilmek için ne kadar güçlü olmaları gerekirdi?


Diğer ünlü, birinci sınıf uzmanlara kıyasla Chu Mu’da farklı olan şey, dayanacak bir arkası olmaması, sadece kendi gücüne güvenmek zorunda olmasıydı. Böyle bir uzmanın yarattığı şok, “Ya ne olacaktı?” cümlesinin yarattığı duygularla bağdaşmıyordu. Sonuçta, bir gencin sadece kendi gücüne güvenerek buralara kadar gelmesi imkansızdı!


Bu nedenle Chu Mu hakkında pek çok söylenti, pek çok şehre yayıldı. Bazıları Chu Mu’nun süper güçlü bir uzmanın kendini gizleyen çırağı olduğunu söylerken, bu söylenti, insanlara Chu Mu’nun seviyesine ulaşmak konusunda kendine güvenmelerini sağlıyordu. Daha ufak bir kısım insansa, Chu Mu’nun Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin Kraliyet Alevli Dokuz Kuyruklu Cehennem Tilkisi’ne dönüştüğü için çok şanslı olduğunu, yoksa bu seviye bir güç elde etmek için en az birkaç yıl daha harcaması gerektiğini düşünüyordu!


Yayılan söylentilerin ne olduğuna bakılmaksızın, Hapis Adası Kralı, şimdi Tian Ji’yi yenen Hapis Adası Kralı’ndan farklıydı. Gerçek bir üst düzey uzman olmuştu ve diğer bölgelere girdiğinde, piramidin en tepesindeki gerçek uzmanlar dışında, muhtemelen bölgelerinin en iyilerinden biri olduğunu düşünenler artık ona meydan okumayacaktı!


…………


…………


Bu bir bölgeyi sarsacak haberler Jia Bölgesi’nde yayılırken, Chu Mu dinlenme odasına geri döndü ve Kabus Sarayı’nın kontrolünden nasıl kurtulabileceğini düşünmeye başladı!


Chu Mu aslında Prenses Jin Rou’yu iyi tanımıyordu, ona karşı sahip olduğu olumlu izlenim, sadece ilk karşılaştıklarında gösterdiği iyi kalplilikten dolayıydı.


Chu Mu, her zaman melankolik ve sakin bir his veren Prenses Jin Rou da dahil, yetkiye sahip tüm insanların kurnaz ve çıkarcı olduğunu düşünüyordu. Prenses Jin Rou’nun ona olan bakışlarındaki şüpheden, Ayışığı Tilkisi evresinde Mo Xie’yi görmüş olan Prenses Jin Rou’nun da, onun devamlı mutasyona sahip bir ruh hayvanı olması ihtimalini düşünmüş olduğunu anlayabiliyordu.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr