Çeviri: bebebiskuvisi

Tundra Buz Hayvanı, savaş sırasındaki zamanlama konusunda çok yetenekliydi, Mo Xie uçtuğunda hemen Ölüm Saldırısı’nı kullandı. Birden hızını arttırdı ve hâlâ dengesini bulamamış Mo Xie’ye atılırken parlayan soğuk bir ışık yarattı.

Havadaki Mo Xie hemen bedenini ters çevirdi. Pençelerinde suya basmış gibi muhteşem alev hâleleri tutuşurken, düşerken aniden zıpladı. Herkesin nefesi kesilirken, Mo Xie oldukça zorlu bir şekilde de olsa saldırıdan kaçındı.

Havada sersemleyen pek çok hayvan tipi ruh hayvanı için, düşmanının takip eden saldırılarından kaçınmak çok zordu. Bu nedenle Mo Xie dengesini kaybettiğinde, Alev Dansı’nı kullanarak saldırıdan muhteşem biçimde kaçınması, gerçekten çok etkileyiciydi. Bu insanlara, sıradan bir uzmanla zirve bir uzmanın farkını gösterecek bir şeydi. Bir ruh hayvanının üstünlüğüne sadece tür seviyesi ya da güç seviyesiyle karar verilemezdi. Tekniklerini ne kadar iyi kullandıkları, savaş becerilerini ne kadar iyi kavradıkları daha önemliydi.

Şeytan Ateşinin Uğursuz Alevleri’ne karşı Buz Aurası. Nehir Bölgesi Arenası’nın soğuk rüzgarının ortasında, iki enerji durmaksızın çarpıştı.

Zemin zaman zaman kalın bir buz katmanıyla kaplanırken, zaman zaman kuduran alevler içinde yanıyordu. Mükemmel savaşçı sınıfı ile mükemmel komutan sınıfı arasındaki savaş, insanları büyülüyordu. İki yüce ruh hayvanı arasındaki savaşta göz kamaştırıcı ve muhteşem buz ve ateş tipi tekniklerin ya da hayvan tipi tekniklerin karşı karşıya gelmesi veya gelmemesi önemli değildi.

Boşluk Atılımı, Takip Eden Saldırılar, Hassas Sıyrılma, Kritik Saldırılar, Teknik Kombinasyonları, Öznitelik Hakimiyeti…

Yüksek komutan sınıfı süper ruh hayvanının mutlak hızı, ruh ekipmanı, teknikleri ve saldırı yetenekleri bir komutan sınıfından daha güçlüydü. Bu durum, iki ruh hayvanı arasındaki savaşın daha muhteşem bir hâle gelmesine neden oldu ve izleyicilerde iç çekmeler ve şaşkınlık dalgaları ortaya çıkardı.

Nehir Bölgesi Arenası’nda akan nehir suyu kalın buz kristalleriyle kaplanıp donmuştu zaten. Tundra Buz Hayvanı şaşırtıcı bir şekilde nehrin üstünde duruyordu…

Düzlüklerde yetişen çimenler ise, alevler tarafından çoktan yakılmıştı. Şiddetli alevlerin ortasında, tepeden tırnağa savaşma arzusuyla dolu kibirli Mo Xie duruyordu. Şeytani gümüş gözleriyle sert Tundra Buz Hayvanı’na bakıyordu. Bedeninde bir sürü yara olsa da, kibirli tavrı değişmemişti.

Ama Mo Xie’nin nefes nefese kaldığını gördüğünde, Chu Mu’nun kaşları çatıldı!

Mo Xie uzun yıllardır onun yanındaydı ve Chu Mu onun devamlı mutasyonundan gelen anormal yeteneğini biliyordu. Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi, savaşçı sınıfını ve benzer seviyedeki ruh hayvanlarını aşan bir ruh hayvanıydı. Mo Xie’nin kendi anormal yetenekleri de buna eklenince, pek çok üstün komutan sınıfı ruh hayvanıyla karşı karşıya kalsa da, kendi başına kolayca onlarla başa çıkabilecek bir seviyeye ulaşıyordu.

Ama şu anda, mükemmel komutan sınıfı Tundra Buz Hayvanı’nın karşısında, hızı hâlâ avantajıyken diğer tüm fiziksel özellikleri ondan düşük kalıyordu!

“Meşum Alev Pençesi!”

Mo Xie aniden ve çabucak Tundra Buz Hayvanı’nın saldırısından sıyrıldı ve hem alevlerini hem de ruhunu kattığı pençe saldırısıyla Tundra Buz Hayvanı’nın zırhına vurdu!

Ama Uğursuz Alevler’in pek etkisi olmadı ve buz zırhı da onun tam karşıtı olduğundan, güçlendirilen saldırı sadece bastırılmış bir Uğursuz Alev etkisi gösterebildi. Böyle bir saldırı, Tundra Buz Hayvanı’nın bedeninde sadece hafif bir yara bırakabilirdi.

“Hou!” Tundra Buz Hayvanı hemen döndü ve sıyrılma zamanını kaybetmiş Mo Xie’ye ardışık saldırılar yapmaya başladı!

“Beng---”

Mo Xie ilk saldırıdan kaçındı ama yerde bir delik açıldı!

“Beng-----”

Mo Xie ikinci saldırıdan da sıyrıldı ama ardından gelen şokun enerjisi Mo Xie’yi uçurdu.

“Beng---------”

Mo Xie’nin havaya uçmasıyla beraber üçüncü saldırı başladı. Mo Xie Alev Dansı’nı kullanmış olsa da tamamen sıyrılamadı ve karnına darbe alıp daha yükseğe uçtu. Uzaktaki nehre düştü!

“Bang!!!”

Nehirdeki buz katmanı çok kalın değildi. Mo Xie yukarıdan hızla buza çarptığında buz kırıldı ve elli metrelik nehir buzunun üzerinde hemen çatlaklar ortaya çıktı…

“Gezhi Gezhi----”

Çatlaklar büyümeye devam etti ve sonunda tüm nehir boyunca uzanan buz katmanı tamamen parçalandı. Sayısız kalın buz parçası ortaya çıktı ve birçoğu nehir akıntısında bata çıka sürüklenmeye başladı!

Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin nehre gömüldüğünü görünce, Jia Feng’in yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı. Sonuçta komutan sınıfı, komutan sınıfıydı. Jia Feng, Chu Mu’nun Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’ni çok iyi eğittiğini inkar edemese de, öznitelik bakımından zıttı olan Tundra Buz Hayvanı’nın rakibi olamazdı!

“Yenilgiyi kabul et, sen benim rakibim değilsin!” Jia Feng en baştan beri nehrin diğer tarafında duruyordu ve bakışları Chu Mu’nun üzerindeydi.

Tundra Buz Hayvanı, Mo Xie ile savaşırken, Chu Mu Şiddetli Kan Göz Bebekleri dahil hiçbir ruh tekniğini kullanmamıştı. Aynı şekilde Jia Feng de ruh tekniği kullanmamıştı. Savaş, sadece iki mükemmel ruh hayvanı arasında geçmişti!

……….

“Savaşçı sınıfı Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi, Tundra Buz Hayvanı’yla onca yara almasına rağmen bu kadar uzun süre savaşabildi; Kabus Prensi Chu gerçek bir dahi. Daha güçlü bir ruh hayvanına sahip olsaydı kesinlikle avantajı elde ederdi.” Jia Şehri Lordu’nun yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı. Bu sonucu önceden tahmin etmiş gibi bir ifade takındı.

Jia Şehri Lordu, Jia Feng’in ruh hayvanlarını bildiğinden dolayı en baştan beri sakinliğini korumuştu. Jia Feng’in ana ruh hayvanı olan Tundra Buz Hayvanı, hükümdar sınıfı ruh hayvanlarının da yaşadığı Jia Bölgesi Tundrası’nda ele geçirilmişti. Bu ruh hayvanının yeteneği, hemen hemen tüm komutan sınıfı ruh hayvanlarını aşıyordu ve buz tipi yetenekleri de sıradan buz tipi Elemental Dünyası’ndan ruh hayvanlarıyla kıyaslanabilir seviyedeydi. Buna ruh çekirdekleri, ruh kristalleri, ruhani nesneler ve öznitelik güçlendirmeleri de eklendiğinde, gücü ve büyümesi tahmin edilebilirdi ve ayrıca, altıncı seviye bir ruh pençesine ve ruh zırhına da sahipti.

Böyle bir ruh hayvanını yenmek, korkunç hükümdar sınıfları için bile zordu. Üstelik karşısındaki de, sadece savaşçı sınıfı olan Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’ydi.

“Mhm, Tundra Buz Hayvanı gerçekten çok güçlü!” Prenses Jin Rou başıyla onayladı ve başka bir şey söylemedi.

“Prenses, kaybederse direkt elenmiş olmaz mı? Yolculuğumuzda kaybedenler bize eşlik edemez!” diye sordu Jin Kui, yumuşak bir sesle.

Prenses Jin Rou başını sallayıp dedi ki: “Daha en başta kısıtlı savaşlardan hoşlanmadığını söylemişti. Savaş sırasında, ruh tekniği ya da öznitelik dezavantajını yok edecek bir şey kullanmadı. Yanlış tahmin etmiyorsam, zıt özniteliğe sahip, daha güçlü bir ruh hayvanının karşısında savaşabilmesi için Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’ni eğitiyor sadece. Ruh hayvanlarını böyle güçlendiriyor…”

“Eğitim mi? Bu savaşın asıl amacı kazanmak değil mi?” Jin Kui şaşkın bir ifade ortaya çıkardı.

“Hapis Adası Kralları’nın hepsi, katliamın ortasında hayatta kalmış insanlardır. Onların kazanma kavramları, öldürmektir. Yarışmalarla katliamlar aynı şeyler değiller!” Prenses Jin Rou yorumda bulundu.

“Yani prenses, Chu Mu’nun Jia Feng’in ruh hayvanını sadece eğitim partneri olarak kullandığını mı söylemek istiyor?” diye sordu Jin Kui.

Prenses başka bir şey söylemedi. Bakışlarını en baştan beri sakin olan Chu Mu üzerinde tuttu.

Prenses Jin Rou’nun, Chu Mu’ya dair tahmini yanlış değildi. Tundra Buz Hayvanı çağrıldığında, bu savaşın doğası değişmişti gerçekten.

Mo Xie’nin, Jia Feng’in ikinci ana ruh hayvanı Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan’ı o kadar kısa sürede ağır yaralaması şanstan değildi. Chu Mu tüm gücünü kullanarak savaşı çabucak bitirmek istemişti sadece.

Jia Feng ikinci ruh hayvanını çağırdığında, Chu Mu da öznitelik dezavantajından kurtulmak için Buz Perisi’ni çağırmayı planlamıştı. Mo Xie ve Buz Perisi, en güçlü buz ve ateş koordinasyonuna sahipti. Hapis Adası’nda birlikte çalışarak çok sayıda üç ruh hayvanı olan rakibi yenmişlerdi, Jia Feng’i yenmek de sorun değildi!

Ama Tundra Buz Hayvanı’nın ortaya çıkışıyla, Chu Mu bu fikrinden vazgeçmişti.

Hapis Adası’ndan döndüğünden beri, isimsiz yaşlı hizmetçinin üç ruh hayvanı dışında, Mo Xie gerçekten de güçlü bir rakiple karşılaşmamış, kendini yetiştirme yönteminden mahrum kalmıştı ve bu yüzden, Tundra Buz Hayvanı Mo Xie için gayet uygun bir rakipti. Chu Mu da bu şansı boşa harcamak istememişti.

“İkinci ruh hayvanını çağır!” Jia Feng acele etmeden Chu Mu’ya bağırdı. Chu Mu’ya bakarken kendine güveniyordu ve böylesine net bir Chu Mu’ya saldırma fırsatını kullanmasına gerek yokmuş gibi davranıyordu. Çabucak saldırmak yerine Chu Mu’ya ikinci ruh hayvanını çağırması için zaman tanıyordu.

“Buna gerek yok!” Chu Mu, Jia Feng’in bakışlarına karşılık vermedi. Bunun yerine, bakışları nehrin üzerinde sabitlenmişti.

Devamlı mutasyona sahip bir ruh hayvanı, sadece özel bir soya ya da bünyeye ihtiyaç duymazdı. Aksine, ihtiyaç duyduğu tek şey, sürekli güçlenmek arzusuyla yanıp tutuşan bir kalpti!

“Hua----”

Akıntılı nehrin ortasında, nehir suyu aniden patladı ve havaya yükseldi.

Su dalgasının içinde, nehrin derinliklerinden sıçrayan gümüş renkli bir figür vardı. Sertçe yere indiğinde, uzun ve şık kürkü tamamen ıslaktı ve soğuk su damlaları vücuduna yapışmıştı. Üzerinden sular damlıyordu…

“Wu Wu Wu!!!” Mo Xie başını kaldırdı ve uludu.

Aniden pençelerinden bir alev dalgası yükseldi. Kavurucu sıcaklıktaki Şeytan Ateşinin Uğursuz Alevleri, vücudundaki soğuk suları buharlaştırdı. Bir an içinde gümüş-beyaz kürkü kuruyarak tekrar dalgalanmaya başladı. Gösterişli gümüş-beyaz altı kuyruğu açıldı ve şiddetli rüzgarla beraber dalgalandı!

Şeytani aurasını ve uğursuz alevleri serbest bıraktıktan sonra, daha demin ıslak ve perişan görünen Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi, tekrar şeytani bir çekiciliğe sahip ve vahşi doğal görünümüne kavuştu. Hatta geriye yenildiğine ya da acı çektiğine dair bir iz bile kalmadı!

Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin böyle coşkulu bir savaşma arzusuna sahip olduğunu gördüklerinde, hemen seyircilerin gözleri parladı. Jia Şehir Lordu en başta Chu Mu’nun ruh hayvanlarını övüyormuş numarası yapıyordu ama Jia Feng’den şüphe etmiyordu. Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin savaşa geri döndüğünü gördüğünde sözleri kesildi ve gözlerinde şaşkın bir ifade ortaya çıktı.

Chu Mu, savaşma arzusuyla dolu Mo Xie’ye bakarken yüzünde bir gülümseme ortaya çıktı. Hapis Adası’ndaki kanlı sahneler aklına geldi…

Üç gün ve üç gece süren savaşlardan sonra Buz Perisi ve Şeytan Ağacı Askeri ağır yaralanmıştı. Yüzlerce ruh hayvanı cesedi yayılmış ve kanlı bir yol oluşturmuştu. Ve yolun sonunda, tamamen kana bulanmış gümüş-beyaz bedeniyle, kibirli Mo Xie duruyordu.

Mo Xie kibirli, kayıtsız ve aşırı vahşi bir doğaya sahipti. Savaş konusundaki irade gücü kesinlikle Mo Ye’den az değildi. Böyle ihmal edilebilir yaralar onu nasıl savaşmaktan alıkoyabilirdi?