Çeviri: bebebiskuvisi

Yirmi metre yukarıdaki Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan’ın tüyleri dağıldı. Üç yarasından taze kan akarken dengesini kaybedip yere çakıldı.

“Beng!” Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan sertçe yere çakıldı ve yerde bir yarık açıldı. Nihayet durmadan önce elli metre boyunca sürüklendi.

“Eriyik Gazap!” Mo Xie yere indiğinde hemen arkasını döndü ve gözlerinde şeytani bir parıltı ortaya çıktı.

Parlamaların kesişme noktası, Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan’ın düştüğü yerdi. Hemen o yarığın kenarında bir ateş nilüferi ortaya çıktı ve patlamayla birlikte ışık her yana yayılırken alev dalgası dümdüz ilerledi!

“Huhuhu---”

Şiddetli bir rüzgar uğuldadı ve alevlerin dalga dalga Nehir Bölgesi’ne kadar ilerlemesine neden oldu!

İzleyici koltuklarında oturanlar, beş yüz metre uzakta olsalar bile çılgın ve sıcak alevlerin dans edişini görebiliyorlardı!

Savaş alanının dışından, şok olmuş bir çığlık yükseldi. Chu Mu’nun Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı’nın misilleme yöntemi çok garipti ve kimse bunu beklememişti. Dahası, Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan’ın da yere çakılacağını ve kan dökeceğini beklememiştiler. Görünüşe göre, savaş gücünü tamamen kaybetmişti.

“Prenses, Kabus Prensi Chu’nun gücü gerçekten de olağanüstü. Beklenmedik bir şekilde ve kısa süre içinde, Jia Feng’in ikinci ana ruh hayvanını ağır yaraladı.” Jia Şehri Lordu’nun yüzünde hâlâ bir gülümseme vardı. Kayıtsız gülümsemesi, Eriyik Gazap’ın ortasında kalmış Jia Feng için endişelenmediğini gösteriyordu.

Prenses Jin Rou tek bir cümleyle basit bir cevap verdi ve bakışları, Chu Mu’nun Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin üstüne düştü. Birkaç ay önce, Chu Mu ile Tian Ji savaşında, Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi’nin altıncı evrenin üçüncü seviyesinde olduğunu hatırladı. O zamandan beri sadece bir seviye gelişmişti, ama hızı epey yükselmiş ve teknik kullanımında da daha usta olmuştu. Beklenmedik şekilde, havadayken Meşum Alev Pençesi’ni tam potansiyelle kullanabilmişti.

Neredeyse sekizinci aşamaya ulaşan bir güç. Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan’ın bedeninde yedinci seviye bir ruh zırhı olmadıkça, neredeyse sekizinci aşamaya ulaşan bir saldırıya karşı savunma yapamazdı.

Çok açıktı ki, alevlerin içinde kalan Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan, savaş gücünü tamamen kaybetmişti. Ama Chu Mu, Mo Xie Meşum Alev Pençesi’ni kullandığında, Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytan’ın Jia Feng’i korumak için kanatlarını kullandığını, bu sayede Jia Feng’in yaralanmaktan kurtulduğunu biliyordu.

“Huhuhu----”

Düzlüklerden esen şiddetli rüzgar, yavaş yavaş Eriyik Gazap’ın ateşinin soluklaşmasına neden oldu. Durmadan dalgalanan alevlerin içinden dışarı doğru kasvetli bir şekilde yürüyen figür görülebiliyordu…

Yıldızlı parlaklık yoğunlaşmış gibi, üstündeki ruh zırhı parlıyordu. Bu ruh zırhı, yanan ateşte su gibi canlı bir parlaklıkla dalgalandı ve dışarıdaki tüm alevleri kendinden uzaklaştırdı!

Büyü sözlerini okumaya başlamıştı zaten. Ortaya çıkan aura, çevredeki rüzgarı önce düzensizleştirdi, sonra dağıttı. Jia Feng’in gözleri buz gibiydi. Chu Mu’ya bakarken bir öldürme niyeti açığa çıkıyordu!

Jia Feng Kaotik Yıldırım Tüylü Şeytanı’nı geri çağırıp ikinci ruh hayvanını çağırdı.

Jia Feng’in hemen yanında bir ruh sözleşmesi deseni ortaya çıktı. Jia Feng çağırma büyüsünü okurken desenden garip bir soğukluk yayıldı!

Buz gibi aura yayıldı ve Jia Feng’in arkasındaki Eriyik Gazap’ın alevlerini çabucak söndürdü. Ardından buz yaprakları havaya uçmaya başladı!

“Sonunda onu çağırıyor. Jia Feng’in ana ruh hayvanı!”

“Hapis Adası Kralı Chu Mu’nun Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi oldukça korkunç. Bana göre, bununla başa çıkabilmesi gerekir. İki zirve uzmanın en iyi ruh hayvanları arasında bir savaş! Eminim daha da muhteşem olacak!”

Jia Bölgesi insanları, Jia Feng’i oldukça tanıyordu. Jia Feng’in ne tür ruh hayvanlarına sahip olduğunu ve şimdi hangi ruh hayvanını çağırdığını biliyorlardı.

Chu Mu, Mo Xie’nin sırtından aşağı indi. Ezici auradan, Jia Feng’in çağırmak üzere olduğu ikinci ruh hayvanının birincil olarak hayvan tipi olduğunu anlayabiliyordu. Buna rağmen, bu ruh hayvanının sahip olduğu buz tipi güç, oldukça korkunçtu!

İki hayvan tipi arasında bir savaş. Chu Mu, Mo Xie’ye karşı tam bir güvene sahipti ama Şeytan Ateşinin Uğursuz Alevleri buzla karşı karşıya geldiğinde biraz zorlanacağı açıktı!

“Koruma Chu, ikinci ruh hayvanını farklı bir öznitelikten seçmeye gayret etmeli!” diye fısıldadı Jin Kui.

“Evet, onun muazzam buz tipi yeteneğe sahip bir Buz Perisi olduğunu hatırlıyorum.” Prenses Jin Rou en baştan beri gözlerini savaş alanından ayırmamıştı. Gözlerinden, ruh hayvanı eğitmenleri arasındaki savaşa dair yoğun bir ilgi duyduğu anlaşılabiliyordu.

Bir özniteliğin zıttı ortaya çıktığında, en iyi seçenek, öznitelik dezavantajını gidermek için ikinci ruh hayvanını çağırmaktı. Kurallar bağlamında da buna bir engel yoktu; çoktan Buz Perisi’ni çağırmış olmalıydı ama Chu Mu bunu yapmadı.

Chu Mu genellikle öznitelik bakımından ters bir ruh hayvanı çağrıldığında, öznitelik dezavantajını gidermek için kritik bir an gelene kadar ruh hayvanını değiştirmezdi. Zira, bir ruh hayvanının ters özniteliğe sahip bir ruh hayvanı karşısında dezavantajı konusunda temkinli davranabilmek için tecrübe kazanması gerektiğine inanıyordu. Sadece bu şekilde, öznitelik dezavantajları giderilebilirdi.

“Wuwuwuwu----”

Rakibin güçlü aurasını hissettiklerinde, Chu Mu ve Mo Xie aynı fikre vardı. Rakip ona çok ters bir ruh hayvanı olsa bile, Mo Xie ona karşı teke tek savaşmak istedi!

Sonunda Jia Feng çağırmayı bitirdi. Jia Feng’in önündeki ruh sözleşmesi desenindeki tüm buz yoğunlaşmaya başladı. Buzlar iç içe geçiyormuş gibi görünüyordu. Buz kristalleri yoğunlaşmaya başlayarak yavaş yavaş güçlü bir ana hat oluşturmaya başladı!

Şekil zaten oluşmuştu ve tüm buz kristalleri yoğunlaşarak kocaman buzdan heykele benzer vahşi görünümlü bir canlı oluşturdu. Bu geniş savaş alanında, buz kristallerinden bir zırhla kaplı olan bu canlı, heybetli bir his verdi. Düzlüklerde esen rüzgarla birlikte, kemik ısıran soğuk, dalga dalga dağıldı. Alanın dışında duranlar bile şiddetli hayvan tipi aurayı ve korkunç öldürme niyetini hissedebilirdi.

“Hou Hou Hou!!!”

Üç ardışık kükreme duyuldu. Aniden Nehir Bölgesi Arenası’nda garip bir ses dalgası patlaması olmuş gibi hissettirdi.

Tundra Buz Hayvanı!

Tepeden tırnağa fark edilebilir keskinlikte bir buz zırhıyla kaplıydı ve kocaman bir kar leoparına benziyordu. İnceydi ama vahşi bir enerjiyle doluydu. Bacakları buz rengi bir zırhla kaplıydı ve bileklerinde, oldukça keskin görünen ve soğuk bir ışıkla parlayan buz bıçakları çıkıntı yapıyordu!

Tundra Buz Hayvanı: Hayvan Dünyası’ndan - hayvan tipi - Boynuzlu Zırhlı Hayvan türü, Tundra Buz Hayvanı alt türü, yüksek komutan sınıfı bir ruh hayvanıydı.

Ama belirtilmeliydi ki, Tundra Buz Hayvanı, yüksek komutan sınıfı ruh hayvanlarının çoğundan farklıydı. Savaşçı sınıfı içinde, kendi tür seviyesini aşan bir savaş gücüne sahip Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi, tüm dünyada savaşçı sınıfının en güçlü ruh hayvanı olarak bilinirdi.

Sadece birkaç tundrada yaşayan ve bulması oldukça zor olan Tundra Buz Hayvanı ise, aynı şekilde komutan sınıfındaki en mükemmel ruh hayvanı olarak bilinirdi!

Tundra Buz Hayvanı’nın çeşitli özellikleri, korkunç hükümdar sınıfıyla karşılaştırılabilecek kadar muhteşem olmasa da, komutan sınıfının içinde onun gibi bir rakiple karşılaşmak çok nadirdi. Oldukça korkunç bir savaş gücüne sahip Mavi Kabus bile, öznitelikleri bir kenara bırakılırsa, muhtemelen nadirlik ve savaş gücü bakımından Tundra Buz Hayvanı’ndan daha kötüydü.

Altıncı evrenin beşinci seviyesinde Tundra Buz Hayvanı!

Altıncı evrenin dördüncü seviyesinde Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi!

Mükemmel komutan sınıfına karşı mükemmel savaşçı sınıfı! Altıncı evrenin beşinci seviyesindeki Tundra Buz Hayvanı’nın öznitelik güçlendirmesinden geçtiği açıktı. Hayvan ve buz tipleri arasındaki eğitim oranı mükemmeldi. Bu Tundra Buz Hayvanı, gerçekten de bir hükümdar sınıfının savaş yeteneğine çok yakındı!

Beklendiği gibi statü yükseldikçe, karşılaşılan ruh hayvanları da daha güçlü oluyordu. Wangluo Şehri’nde sıradan bir yüksek komutan sınıfı bile, tüm aileler arasında kargaşa çıkarırdı. Yeteneği biraz daha iyi olursa, onun için yapılan savaş da daha şiddetli olurdu. Ama tüm bölgeyi kapsayan bir seçim sürecinden sonra, diğer uzmanların arasından sıyrılarak ön plana çıkan uzman, milyonlarca ruh hayvanı içindeki en iyisine ya da görülmesi ve yakalanması en zor olan ruh hayvanına sahip olurdu. Yoksa nasıl diğer ruh hayvanı eğitmenleri arasından sıyrılabilirdi ki?

“Tundra Buz Pençesi!”

Jia Feng hemen ruh hayvanına emir verdi.

“Hou!!!”

Tundra Buz Hayvanı vücudunu esnetip gerildi ve birden ileri fırladı!

Ölüm Saldırısı!

Tundra Buz Pençesi!

Hızı, Tundra Buz Hayvanı’nın gücünün en ideal durumuna ulaşmasını sağladı. Bir anda oldukça soğuk olan buz bıçağını Mo Xie’ye savurdu!

Buzlu hava yoğunlaştığında, buz saldırısından etkilenen maddeler, keskin bir cisim tarafından kolaylıkla kesilebilirdi. Tundra Buz Hayvanı’nın Tundra Buz Pençesi tekniğinin enerjisi, kesinlikle Meşum Alev Pençesi’nden daha güçlüydü!

“Shua!!”

Hız, güç ve buz gibi soğuğun üç katmanlı etkisi. Mo Xie Hassas Sıyrılma seviyesine ulaşmış olsa bile bundan kaçınamazdı. Bedeninde hemen bir donmuş pençe yarası ortaya çıktı.

Pençe yarası derin değildi ama ortaya çıkan buz zehri, Mo Xie’nin cildini aşındırmaya başladı!

“Hu Hu----” Mo Xie bir inleme sesi çıkardı. Yarasında aniden alevler ortaya çıktı ve buz zehrini yaktı!

“Altıkuyruk Kilidi!”

Mo Xie yan tarafa sıçradı ve hızı aniden arttı. Bedeni, Tundra Buz Hayvanı’nın bedeninin yanına geldi ve altı uzun, muhteşem kuyruğu, Tundra Buz Hayvanı’nın bedenine doğru ilerleyen bir kilit oluşturdu!

“Hou Hou!!” Tundra Buz Hayvanı aniden kükredi. Ön bacaklarını kaldırdı ve bedeni Altıkuyruk Kilidi tarafından sıkıştırıldığında biriktirmiş olduğu enerjiyi aktararak ön bacaklarını yere vurdu!

“Beng!”

Yüzey biraz göçtü. Korkunç enerji fırladı ve bedeni onunkinden daha küçük olan Mo Xie’yi uzağa uçurdu. Altıkuyruk Kilidi saldırısı işe yaramamıştı!