Çeviri: bebebiskuvisi

…….

Karanlık bir gece...Hafifçe soğuk ve hayaletimsi ay ışıkları, Wangluo Şehri’nin sessiz karanlığına düşüyordu. Wangluo Şehri’nin boş sokaklarında ve sokakları birbirine bağlayan dar yollarında, birkaç siyah figür hemen ardından kaybolmadan önce bir anlığına görülebiliyordu…

Siyah bulutlar hafifçe hareket etti ve yıldız ışıkları düşmeye başladı. Işık sızıntılarının içinde, siyah kanat tipi canlılar sessizce uçarken boş şehirde soğuk bir esintiye sebep oldular.

Düzensiz binaların arasından, Düş Hayvanı zarif ve güzel bedeniyle sokaklar arasında manevralar yapıp Yang Ailesi Malikanesi’ne doğru koşuyordu.

Gece, Düş Hayvanı’nın cennetiydi, çünkü diledikleri gibi hayal dünyalarını inşa edebiliyorlardı.

Dahası, karanlık tipi Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı, gecenin sevgilisiydi. Zekaya ve şeytani bir doğaya sahipti ve ayrıca, diğer tüm önemsiz ve çirkin ruh hayvanlarına tepeden bakmasına neden olan bir vahşiliğe ve kibre de sahipti. Onun yarattığı hayal dünyaları, sahte değil, en gerçek dehşeti yansıtırdı.

Chu Mu, Wangluo Şehri sokaklarında hareket eden altıncı evrenin birinci seviyesindeki Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’na biniyordu. Altıncı evreye ulaştıktan sonra vücut şekli pek değişmemişti. Ama çatal boynuzları ve kuyruğuna kadar uzanan beyaz tüyleri bir değişim geçirmişti. Karanlık özniteliğe sahip olması, Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı şeytani ve karanlık bir doğaya sahip yapıyordu. Siyah tüylerinde dolaşan yıldırımlar ise, ona vahşilik katıyordu.

Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nın gece içinde kaybolma yeteneği de vardı. Chu Mu yavaşça Yang Ailesi Malikanesi’ne yaklaşırken gecenin içinde koşan gecenin sevgilisi, tamamen geceyle bir olmuş gibi göründü. Yang Ailesi Malikanesi dışındaki güçlü tespit etme yeteneklerine sahip ruh hayvanları bile, Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nın Gece Dansı’nı fark edemedi.

“Karanlık, bu adamların gücünü hissetmelerine izin ver.” Chu Mu, Yang Ailesi Malikanesi’ne bakarak konuştu.

Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nın çatal boynuzları arasında gözle görülebilir bir karanlık enerji dalgalanmaya başladı.

“Yeraltı Rüyası!”

Yeraltı Rüyası, Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nın ileri seviye tekniğiydi. Sadece geceleri kullanılabilen şeytan tipi bir hayal tekniğiydi!

Rüyalar, Yang Ailesi üyelerinin düşüncelerine sızmaya başladı. Devriye gezen Yang Ailesi Muhafızları, karşı konulmaz bir uyku hissetti ve onlara eşlik eden ruh hayvanları bile esnemeye başladı.

Düş Hayvanı’nın teknikleri, şeytan tipi teknikler arasındaki en garip olanlardan biriydi. Wangluo Şehri’nde bir Düş Hayvanı’na sahip neredeyse kimse yoktu ve bu yüzden, Yang Ailesi üyeleri altıncı evre bir Düş Hayvanı’nın yirmi korumanın hepsini hayal dünyasına daldıracağını tahmin bile edemezdi.

“Chong Mei - Yeraltı Rüyası!”

Chu Mu’nu simsiyah gözlerinde yıldız ışıklarına benzer bir parıltı ortaya çıktı. Bu parıltı yavaşça yayılırken karanlık, hayali bir saldırıya dönüştü. Çabucak ilk tekniğe dayanabilen insanlar, ruh hayvanlarıyla beraber yere yığıldılar…

“Huhuhu---”

Yavaşça koyu mavi alevler yükseldi. Soğuk parlaklık sakince yanmaya başladı ve rüyalara dalmış korumaların acı hissetmeden küllere dönüşmesine neden oldu. “Kabus Prensi Chu, yirmi katil ve otuz Şeytan Görevlisi harekete geçmeye hazır.” dedi katillerin lideri He Lang.

Konuşurken kül olan bedenlere baktı ve şaşırdı. Bu Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı tavsiyede çağırmamış olsa bile, onun rüyaları kontrol etme gücü çok korkunçtu. Üstelik Chu Mu’nu kendisi de yedinci andaç Ruh Öğretmeni’ydi. Birlikte Yang Ailesi korumalarıyla kolayca ilgilenebiliyorlardı…

“En, şeytanları serbest bırak.” Chu Mu başını sallayarak He Lang’a emir verdi.

“Emredersin!” He Lang hemen onu selamladı ve emri tüm Kabus Sarayı üyelerine iletti.

Şeytanların çoğu, gizlice kontrol edilebilecekleri ve çaba harcamadan öldürebilecekleri özel kısıtlama yeteneklerine sahipti.

Bir katil olarak, şu anda ihtiyaçları olan şey, Kabus gibi yıkıcı ve şeytani ruh hayvanları değil, düşmanları gizlice öldürebilecek şeytan tipi ruh hayvanlarıydı. Bu şekilde, düşmanlar ruh hayvanlarını çağırmadan önce olabildiğince fazlasını öldürebilirlerdi.

Karanlık gece sessizdi. Sadece Yang Ailesi içinde arada sırada kargaşa sesleri duyulabiliyordu. Ama onlar, henüz Yang Ailesi’nin tüm dış savunmasının Kabus Sarayı şeytanları tarafından dağıtıldığını bilmiyordu.

“Yi-----”

Chu Ailesi ve Kabus Sarayı uzmanlarının hepsi kendilerini göstermişti zaten. Şiddetli bir öfke sesi gökyüzünde yankılandı ve yüzden fazla ruh hayvanı eğitmeni hemen menzilli ruh hayvanlarını çağırdı…

Yang Ailesi Malikanesi’nin etrafında, parlak çağırma desenleri ortaya çıktı ve malikanenin etrafında muhteşem bir ışık çemberi yarattı.

Bir sonraki an, ıslık sesleri ortaya çıktı!

Elli Kabus Sarayı üyesinin hepsi Mavi ve Camgöbeği Kabusları’nı çağırmıştı. Hepsi ruh alevleriyle birlikte altıncı seviye bir ateş tipi teknik olan Eriyik Gazap’ı kullandı ve Yang Ailesi Malikanesi bir ateş sağanağına tutuldu. Camgöbeği ve mavi ruh alevlerinin malikaneyi sarmasıyla birlikte hemen tiz çığlıklar duyulmaya başlandı!

“Huhuhuhuhu---”

Şiddetli rüzgarın esmesiyle bir ölüm perisinin sesine benzer çığlık duyulmaya başlandı. Hemen on metreye uzanan bir hortum, milyonlarca dans eden rüzgar bıçağını beraberinde getirdi…

Ateş tipi teknikler sönmeye yüz tutmadan önce, rüzgar tipi teknikler devreye girmişti. Malikanenin büyük kısmı, her yana dağılmış ateşin altında çöktü. Alevler ve yıkıntılar arasından, Yang Ailesi üyelerinin sıçanlar gibi kaçıştıkları görülebiliyordu…

Şeytan alevleri ve rüzgar sadece başlangıçtı. Bunların ardından çabucak alan etkili yetenekler yağmaya başladı!

Gökyüzü buzla kaplandı. Bir kar ve buz dünyası hâline geldi ve ardından Yang Ailesi’ni dondurarak o kaosun ortasındaki her şeyin parçalanmasına neden oldular!

Yeryüzü bölündü ve yukarı doğru fırlayan kaya kuleleri evleri yıktı. Ruh hayvanlarını zamanında çağıramayan bazı ruh hayvanı eğitmenlerini bile öldürdüler.

Göz kamaştırıcı altın ışık, ışık ve ateş tiplerinin birleşimiyle yandı. Yang Ailesi konutu ne kadar geniş olursa olsun, hangi tarafında ne kadar açıklık olursa olsun, kimsenin kaçacak bir yeri yoktu!

Yüzlerce ruh hayvanı tekniği, onları yaylım ateşine almıştı. Durmak bilmez saldırılar altında, tüm Yang Ailesi çabucak yok edildi. Yandılar, dondular, parçalandılar. Uykularında yeraltına gömülenler bile vardı…

“Hayvan tipi ruh hayvanları, saldırın!” Katillerin lideri He Lang yüksek sesle bağırdı.

Bir anda, Wangluo Şehri korkunç hayvan kükremeleriyle doldu. Yüzden fazla Chu Ailesi ve Kabus Sarayı uzmanı vardı ve hepsinde iki ya da daha fazla yakın dövüşte usta hayvan tipi ruh hayvanı vardı. Hepsi çağrıldıktan ve savaşa sürüldükten sonra, kükremeler daha da sağır edici oldu!

“Longlonglong!!”

Yüksek dış duvarlar yıkıldı ve hayvan dalgası önlerine çıkan engelleri yok ederek ileri doğru atıldı.

Soykırım savaşı böylece başladı ve tüm Wangluo Şehri şaşıp kaldı. Her sokakta ve her caddede korku dolu çığlıklar duyulabiliyordu. Yang Ailesi’nin yakınlarında yaşayan varlıklı tüccarlar, bölgenin dumanla dolması yüzünden sersemlediler.

Wangluo Şehri’nde yaşanan bu kargaşa, doğal olarak hem Qin Ailesi’nin hem de Zhou Ailesi’nin alarm durumuna geçmesine neden oldu. Bu iki aile, sorunların tavsiyede çözülmüş olduğunu düşündüklerinden bu sessiz gecede savaş alevlerinin yeniden tutuşacağını öngörememişti.

Kan kızıl ve göz kamaştırıcıydı. Uzaktan gözlemleyen iki aile de müdahale etmedi. Elbette bunun nedeni, biri müdahale ederse, diğer ailenin buna kayıtsız kalmayacak olmasıydı!

……

Savaşın alevleri şehri aydınlattı ve şehrin dumanla dolmasına sebep oldu!

Dolunay zirveye ulaştığında, savaş, büyük çaplı bir çarpışmaya dönüştü. Chu Tianheng, Chu Ailesi Muhafızları’na liderlik ederek onları Yang Ailesi’nin iç kesimlerine götürdü ve yıkıntılar arasında Yang Ailesi’nin ruh hayvanı eğitmenleriyle kafa kafaya savaşmaya başladılar!

Chu Tianheng’in yedinci evrenin yedinci seviyesindeki Mo Ye’si, Yang Mancan’ın yedinci evrenin sekizinci seviyesindeki Kan Kanatlı Üç Gözlü Hayvanı ile karşı karşıya geldi. Bu iki en güçlü hayvan tipi ruh hayvanının etkisi çok büyüktü. Bu iki ruh hayvanının savaşında, sık sık çevredeki beşinci evre ruh hayvanları zarar gördü.

Yang Kuo’dan daha güçlü olan Chu Ming ise, bu katliamın kilit ismiydi. Sekizinci evre komutan sınıfı Işık Gergedanı, Wangluo Şehri’ndeki en korkunç ruh hayvanıydı. Yang Kuo’ya bile korkutabilecek bir şeydi. Bugün ise, sekizinci evre Işık Gergedanı neredeyse durdurulmazdı. Yardımcı Aile Lideri Yang Ling’i çaba bile harcamadan ezip geçti.

Chu Ming, dört ruh hayvanı çağırabilen bir Ruh Lordu’ydu. Ama ona biraz karşı koyabilecek yaşlı uzmanlar dışında, onun dengi olabilecek bir ruh hayvanı eğitmeni bile yoktu. Tek başına, Yang Ailesi’ndeki kendi neslinden tüm uzmanlarla savaşabilirdi. Yang Kuo’nun kardeşi ve kuzenlerinin neredeyse hepsi, onun dört ruh hayvanının teknikleri tarafından öldürüldü!

Yang Ailesi’nin ikinci nesil uzmanlarına Yang Mancan liderlik ediyordu. İkinci en güçlü kişi olan Yang Mantian, daha önce Chu Mu tarafından öldürülmüştü zaten. Kalan insanlarlaysa, Chu Tianlin ve Chu Tianjue çabucak ilgilenebilmişti. Yang Ailesi’nin üçüncü nesil uzmanlarıyla savaşması gereken Chu Mu ise, doğruca ikinci nesil uzmanların savaşına girmişti.

Yang Ailesi’nin üçüncü nesil uzmanlarının en iyileri Chu Mu tarafından öldürülmüştü zaten. Chu Xing, Chu Lang, Chu Ying ve diğerleri, kalan üçüncü nesil üyeleri yok etmek için fazlasıyla yeterliydi.

Yang Ailesi’nin dış uzmanları ve sadık hizmetçileri ise, ya kaçmıştı ya ölmüştü ya da Kabus Sarayı katilleri ve Şeytan Görevlileri tarafından öldürülmek üzereydiler!

……...