Bölüm 132: Bahşedilen Altıncı Seviye Ruh Zırhı

avatar
6325 22

Charm of the Soul Pets - Bölüm 132: Bahşedilen Altıncı Seviye Ruh Zırhı


 

Çeviri: bebebiskuvisi

 

 


O anda, herkesin Chu Mu’ya olan bakışları değişti. Tian Ji’yi yenebilmesi, Chu Mu’nun Kabus Sarayı’ndaki gençler arasında en iyilerden biri olduğu anlamına geliyordu. Kabus Sarayı’ndaki en iyi genç uzmanların ise, hepsinin olağanüstü yüksek statüleri vardı. Tüm Kabus Sarayı’nda çok fazla güç vardı ve ayrıca, İç Kabus Sarayı’ndaki önemli kıdemliler dışında, en iyi genç uzmanlar, yanına girdikleri kişiler dışında hiç kimsenin otoritesi altında değildi.


Chu Mu insanların bakışlarındaki değişikliği hissedebiliyordu. Diğerlerinin ona saygı duyması hissi bir sihir gibiydi; insanı durmaksızın en güçlü olmaya çalışmaya motive edebilecek bir şey!


Chu Mu kafasını kaldırdı ve gözlerini, güzel ve asil kadına dikti. O anda, kimse onu Prenses’e doğrudan bakmaması için uyarmaya cesaret edemedi. Böylece, olumlu bir izlenim edindiği kadına doğrudan bakabilidi.


Prenses Jin Rou da Chu Mu’nun bakışlarını hissetti. Belki de zekası, Chu Mu’nun gözlerindekini okumasını sağlayabilmişti…


“Chu Mu…” Sonunda Prenses Jin Rou ağzını açtı, sesi hoş ve dokunaklıydı.


Chu Mu başını salladı ve ifadesi her zamanki soğukluğuna geri döndü. Yeterince güçlü olmadan önce, duygularını kolayca açığa çıkaramazdı. Bu nedenle, ondan etkilendiğini Prenses'in bilmemesini istedi.


Chu Mu’nun hisleri pek de karışık değildi. Şu anda zihinsel olarak olgun bi gençti ve bu kız hakkında olumlu izlenime sahip olması normaldi. Özellikle de genç Kabus Sarayı Prensesi bu kadar eşsiz bir mizaca sahipken…


Ama yine de bu duygular Chu Mu’yu etkileyecek değildi. Chu Mu akılcı bir insandı ve bu tarz bir kızdan hoşlansa bile onu hedefi yapmazdı. Onun gerçek hedefi durmaksızın güçlenmekti. Ailesinin aşağılanmasına engel olabilecek kadar güçlü olacaktı. Başkalarının onu aşağılayamayacağı ve onun hakkında küçümseyici konuşamayacağı kadar güçlü olacaktı. Xia Guanghan’ın kontrolünden kurtulabilecek ve her kararını kendisi alabilecek kadar güçlü olacaktı!


“Chu Mu, ruhlarından birini nasıl kaybettin?” diye sordu Prenses Jin Rou.


Prenses Jin Rou’nun sorusu, herkesin sormak istediği şeydi. Bir ruhunu kaybetmiş olan bu Hapis Adası Kralı çok korkunçtu. Bir ruhunu kaybetmemiş olsaydı, Kabus Sarayı’ndaki tüm genç uzmanları ezip geçemez miydi?


“Ruh Öğrencisi’yen yüksek seviyeli bir ruh hayvanıyla ruh sözleşmesi yaptım. Sonrasında ruh hayvanı kaçtı!” Chu Mu kısaca açıkladı.


Ruh hayvanının kaçması...Chu Mu’nun gençken aldığı bu yara, kalbinin derinliklerine kazınmıştı. Ama bu geçmişte kalmış bir konuydu ve Chu Mu’nun kalbi yaralar içindeydi. Bunu umursayacak değildi.


“Bir ruhunu kaybettin ama Beyaz Kabus’u beslemeye devam ettin! Bu koşullar altında, Hapis Adası’nda üç yıl boyunca hayatta kaldın. Takdirimi kazandın!” dedi Prenses Jin Rou.


Hiçbir şey bir prensesin övgüsünden daha gurur verici değildi. Özellikle de o prenses, Prenses Jin Rou ise...Herkes, özellikle de prensese hayran olan gençler kıskanç bakışlar attı.


“Bu, Tianxia Şehri’nde edindiğim altıncı seviye bir ruh zırhı. Bunu, ödül olarak sana vereceğim. Umarım Kıdemli Xia gibi, Kabus Sarayı’nın gerçek bir uzmanı olursun!” Prenses Jin Rou konuşurken ellerini salladı ve yanındaki beyaz kıyafetli kadına ruh zırhını Chu Mu’ya sunmasını işaret etti.


“Altıncı seviye ruh zırhı!”


Prensesin kısa ve öz sözleri, kalabalıkta başka bir kargaşaya neden oldu. Herkes bu tip eşyalarda temel bir anlayışa sahipti, altıncı seviye bir Buz-Ateş Ruh Zırhı’nın değerini nasıl bilmezlerdi ki? Beklenmedik şekilde bu hazine Hapis Adası Kralı’na bahşedilmişti!


Bir kez daha kıskanç bakışlar atıldı. Hatta bunların birçoğu hasete dönüşmüştü. Sonuçta altıncı seviye bir ruh zırhı çok değerliydi. Kimse Prenses Jin Rou’nun, Chu Mu’yu böyle bir ruh zırhı bahşetmesini beklememişti!


Altıncı seviye bir ruh zırhı!


Buz tipinin ve ateş tipinin birleşiminden oluşan bir ruh zırhı! Bir savunma tekniğiyle birleştiğinde, savunma yeteneklerini yedinci seviyeye, hatta sekizinci seviyeye ulaştırabilirdi. Böyle bir savunma gücü, pek çok savunma tipi ruh hayvanının savunmasını geride bırakırdı! Karşısına güçlü canlılar çıksa bile korkmasına gerek kalmazdı!


Chu Mu altıncı seviye bir ruh zırhının değerinin neredeyse beş milyon olduğunu hatırladı. Prenses Jin Rou’nun ona bu kadar değerli bir şey vereceğini hiç düşünmemişti.


“Chu Mu, çabuk prensese teşekkür et. Gelecekte doğrudan prensesin astı olacaksın. Sadece prenses ve ben sana görev verebileceğiz. Diğerlerinin emirlerini görmezden gelebilirsin.” dedi Xia Guanghan yavaşça.


Chu Mu tek dizinin üzerine çökerek görgü kurallarına göre davrandı.


Ama teşekkür ederken Prenses Jin Rou’nun zarif elbisesini kesmekten de kendini alamadı…


Ayağa kalktığında, Prenses Jin Rou, dört kadın refâkatçisiyle birlikte ayrılmıştı. Prenses Jin Rou’nun uzaklaşan figürünü arkadan izlerken daha da kararlı olmuştu…


On sekiz yaşındaki Hapis Adası Kralı beş kişinin meydan okumasını küstah bir biçimde kabul etmişti ve şimdi de ünlü Tian Ji’yi yenmişti. Lu Shanli’nin de dediği gibi, bu savaştan sonra, Chu Mu’nun ismi Kabus Sarayı’ndaki herkes tarafından öğrenilecekti.


Bu ünün gerçek bir cismi ya da faydası olmasa da, ruh hayvan eğitmeninin gücünün en doğrudan ölçütüydü. Kabus Sarayı’nın en güçlü uzmanlarında Tian Ji’yi yendikten sonra Chu Mu çabucak Kabus Sarayı’nın yeni yıldızı oldu!


Xia Guanghan Hapis Adası Kralı olduğunda, Kabus Sarayı’nın en büyük potansiyele sahip yıldızı olmuştu. Bir sansasyon yaratmış ve ardından pozisyonu, bugüne kadar durmaksızın yükselmişti!


Ama on sekizindeki Chu Mu, Xia Guanghan’ın Hapis Adası Kralı rekorunu kırmakla kalmamış, Kabus Sarayı’na girdikten hemen sonra, genç uzman Tian Ji’yi de yenmişti. Böylece ün ve merak, Kabus Sarayı’nda eşi görülmemiş bir şekilde arttı.


En önemlisi de, herkesin Hapis Adası Kralı’nın sadece iki ruh hayvanı çağırdığını bilmesiydi. Buna rağmen Tian Ji üzerinde mutlak hakimiyet kurmuştu. Birçok insan Chu Mu’nun tüm gücünü kullanmadığını düşünüyordu üstelik. Hapis Adası Kralı olan Chu Mu, böylece birinci sınıf uzmandan, zirve seviye uzmana terfi ettirilmiş oldu. Kabus Sarayı’nın en güçlü gençlerinden sayılmaya başlandı!


Chu Mu’nun yeni başarısı Kabus Sarayı’ndaki statüsünü yükseltmedi ama Kabus Sarayı’nın bazı önemli üyelerinin çocuklarıyla eşit statüde sayılmasını sağladı. Bunun en somut örneği de, Prenses Jin Rou ve Lu Shanli karşısında diz çökmek zorunda kalmamasıydı artık. Onlarla karşılaştığında başını eğip kısa bir selam vermesi yeterli kabul edildi.


Belki bu sadece görgü kurallarındaki küçük bir değişimdi ama Chu Mu’nun, Prenses Jin Rou’nun statüsüne bir adım daha yaklaştığını gösteriyordu. Muhtemeldi ki, onunla gelecekte sık sık karşılaşıp etkileşimde bulunacaktı, özellikle de onun maiyetindeyken.


Ama Kabus Sarayı ona ne kadar onur verirse versin, ne kadar saygınlık, itibar ya da eleştiri verirse versin, Kabus Sarayı’ndaki ünü ne kadar artarsa artsın, bunların hiçbiri Chu Mu’nun ailesine dönme isteğine gem vuracak şeyler değildi.


Bu dürtünün ardından, Hapis Adası Kralı Chu Mu hemen dikkat çekmemeye çalışmaya başladı. Bir gün dinlendikten sonra, prensesin de iznini alarak hemen heyecanla bir Fırtına Şeytan Atı’nın üzerine atladı ve Luo Bölgesi’ndeki Wangluo Şehri’ne doğru yola koyuldu.


Chu Mu’nun Kabus Şehri’nden hemen ayrılışıysa, onun itibarını etkilemedi. Aksine, bu durum bir ruhunu kaybetmiş Hapis Adası Kralı’nı daha gizemli biri yaptı!

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44240 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr