Çeviri: bebebiskuvisi

“Veletteki şansa bak; gitmiş Düş Hayvanı gibi nadir bir komutan sınıfı ruh hayvanı bulmuş, üstelik karanlık ve yıldırım olmak üzere çifte tip!” dedi yavaş yavaş oraya varan Yang He öfkeyle.

Düş Hayvanı, oldukça nadir bir türdü ve şeytan tipi olduğu gibi, gizemli, güçlü ve zarifti de. Karanlık tipi olan Düş Hayvanları’na ‘Zarif Gece Yarısı Hayaletleri’ denirdi.

Tek tip olan komutan sınıfı Düş Hayvanları’nın başlangıç fiyatları yüz bin altındı. Çift tip olanlar ise en az üç yüz binden başlıyor olmalıydı. Karanlık ve yıldırım tipinin birleşimi olanların ise, başlangıç fiyatları daha yüksek olmalıydı. Açık artırmaya koyulacak olursa, çift tip en az beş yüz bin altına satılırdı. Şeytan, karanlık, yıldırım tiplerindeki yetenekleri daha iyiyse, daha fazla fiyata da satılabilirdi.

Yang Zheng Kan Kanatlı Üç Gözlü Hayvanı’nı sadece üç yüz bin altına almıştı. Chu Mu’nun Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı ortalama yeteneklere sahip olsa bile aynı fiyatta olurdu!

Yang He şimdiye kadar tek bir komutan sınıfı hayvana bile sahip olamamıştı. Rakibi ise, sadece on sekiz yaşında olmasına rağmen Şeytani Altı Kuyruklu Alev Şeytanı Tilkisi ve Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı gibi korkunç güçlü ruh hayvanlarına sahipti. Otuz yaşında bir Ruh Öğretmeni olan Yang He, buna nasıl katlanabilirdi ki?

Chu Mu gerçekten de şanslıydı, ama Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı yakalaması safi şanstan değildi. Şeytan Ağacı Askeri’ni yakaladıktan sonra, iki yıl boyunca tek bir ruh sözleşmesi bile yapmadan ruh hayvanı aramıştı.

Nihayetinde yüksek standartlarını karşılayan bu ruh hayvanını yakalamadan önce, bilinmeyen bölgeler de dahil tüm Hapis Adası’nı iki yıl boyunca dolaşmıştı!

Dahası, Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’yla karşılaşmasından itibaren, onu takip edip köşeye sıkıştırması, onu kışkırtması ve Mo Xie ile bire bir düello yaptırması, oldukça zaman ve uğraş gerektiren bir süreç olmuştu. Ne kadar tehlikeli ve zor olduğunu anca Chu Mu bilirdi.

“Ne bekliyorsun? Neden ruh hayvanlarını çağırmıyorsun? Çabucak bitirelim şu işi!” Yang Zheng çoktan öfkeden delirecek kıvama gelmişti. Bin Bacaklı Zehirli Çıyan’ı yakalamanın büyük bir fırsat olduğunu düşünmüştü ama Chu Mu’nun daha şanslı olacağını beklememişti!

Yang He öfkeyle azarlandıktan sonra, çabucak ruh sözleşmesi çağırma büyüsünü okudu ve diğer iki ruh hayvanını da çağırdı.

Yang He’nin de savaşa katıldığını görünce, Chu Mu, Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı gökyüzüne uzanıyormuş gibi görünen damarların arasında zikzak çizdirerek ipek ormanının derinliklerine doğru sürdü.

Mo Xie, en uzun süre Chu Mu’yla olan ruh hayvanıydı ve Chu Mu ona emir vermeden bile onun aklından geçenleri okuyabiliyordu. Chu Mu’nun Küçük Karanlık’ı sürerek savaş alanından uzaklaştığını görünce, Mo Xie de Kan Kanatlı Üç Gözlü Hayvan’la savaşmaktan vazgeçti. Göz alıcı altı kuyruğunu sallayarak çabucak zıpladı ve devasa dallara benzer ipek ipliklerinde koşturarak beyaz, ipekle dolu dünyada gizlenen Chu Mu’nun peşine düştü.

“Yakala!” Yang Zheng, Chu Mu’nun kaçtığını görünce hemen Rüzgar Binişi’ni kullandı. Üç Gözlü Hayvan’ın bedenini hızlandırdı ve bu rüzgar tipi ruh hayvanına binerek Chu Mu’yu yakından takip etmeye başladı.

Chu Mu döndü ve Yang Zheng ile Yang He’ye baktı. Gülümseyerek kendi kendine dedi ki: “Daha çok ruh hayvanınız var diye kazanabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Size Düş Hayvanı’nın mükemmel yeteneklerini göstereceğim!”

Kan Kanatlı Üç Gözlü Hayvan da Kan Kanatlı İki Gözlü Hayvan da uçma yeteneğine sahipti ama bu bölgenin her yerini işgal etmiş ipekler, bu iki kanatlı tip ruh hayvanını engelliyor, ipekler arasında uçmaya çalışırken onları zor durumda bırakıyordu.

“Patron Yang Zheng, neden bu yakınlarda bir şey hareket ediyormuş gibi hissediyorum?” dedi Yang He hafifçe korkarak.

“Ne olabilir ki?” Yang Zheng soğukça homurdandı ve Yang He’nin paranoyasını görmezden gelerek sakinliğini korumaya çalıştı.

“Ahhh! Patron Yang Zheng, böcek, böcek sürüsü!”

Yang He aniden tuhaf çığlıklar atmaya başladı, göz bebekleri dehşetle büyürken çevrede kıvranan devasa beyaz savaş böceklerine baktı.

Devasa Gümüş Savaş Böcekleri, yüksek hizmetçi sınıfı olsalar da, Ruh Öğretmenleri’nin standartlarını karşılayacak canlılar değillerdi.

Ama Yang He’nin gördüğü şey, bu ruh hayvanlarından oluşan devasa bir sürüydü! Hıncahınç bir şekilde sıkışmışlardı ve neredeyse Yang He’nin tüm görüşünü kaplamışlardı.

Beyaz böcek sıvıları dışarı sızarken, parlak gümüş dış iskeletleri ve parlayan keskin kıskaçlarıyla çok korkunç görünüyordu!

Yang He’nin en büyük korkusu, bu antik böcek tipi ruh hayvanının koruyucu böcek tipi ruh hayvanı sürüsüne sahip olmasıydı, ama bunu düşünmüş olsa da, bu korkunç ihtimalin gerçekleşeceğini pek düşünmemişti. Bir anda gerçeğe dönüşen kabusun dehşetini hissetti!

“Aptal, hangi böcek sürüsü?”

Yang Zheng etrafına baktı ama bir tane bile Devasa Gümüş Savaş Böceği görmedi. Yang He’nin ölesiye korktuğunu görünce daha da sinirlendi.

“Bir sürü var, tamamen etrafımızı sardılar!” Yang He’nin yüzü aşırı beyazdı ve bir adım bile atmaya cesaret edemiyordu.

Efendilerinin duygularından etkilenen ruh hayvanları da hareket etmeye cesaret edemiyordu ve Yang He’nin yanında pısıp kalmıştılar.

“Hay sikeyim!” Yang He’nin bu hâlini görünce, ondan daha tecrübeli olan Yang Zheng aniden Yang He ve ruh hayvanlarının, Düş Hayvanı’nın kendine has tekniği - Yıkıcı Rüya: Çöken Kabus tarafından etkilendiğini anladı.

Düş Hayvanı gibi özel şeytanlar, rüya dünyası yaratıp rakibine halüsinasyonlar göstermek gibi özel bir yeteneğe sahipti. Karanlık tip olan Düş Hayvanları, daha gerçekçi ve daha korkunç rüya dünyaları bile yaratabilirdi. Bu yüzden karanlık tip Düş Hayvanları daha değerliydi.

Çöken Kabus, Yıkıcı Rüya kategorisindeki tür yeteneklerinden biriydi. Chu Mu’nun Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı başka halüsinasyonlar da yaratabilirdi ama Yang He’nin yürekten korktuğu Tanrı’nın İç Organları’nın manzarasını kullanarak yarattığı kabus çok daha gerçekçi olmuştu!

Zihinsel bir saldırı karşısında, ruh andaçları daha güçlü olmadıkça ya da halüsinasyonları kaldırma yeteneğine sahip olmadıkça, halüsinasyonlar bir süre daha devam edecekti!

Yang Zheng öfkeden mosmor olmuştu. Yang He o kadar korkak olmasaydı, sahip olduğu yüksek andaçla, Düş Hayvanı’nın tekniği kesinlikle başarılı olmazdı. Başarılı olsa bile uzun sürmezdi. Ama görünüşüne bakılırsa, Yang He tamamen tekniğin etkisi altında kalmıştı. Ruh hayvanları bile kabusa dalmış ve savaş güçlerini kaybetmişti.

Çok uzakta olmayan Chu Mu’nun göz bebekleri, orijinal siyah renklerine geri döndü. Az önce Yang He ve ruh hayvanlarını Çöken Kabus’la sınırlamak için Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nın tekniğini kullanmak amacıyla Chong Mei’yi kullanmıştı.

Chu Mu, çileden çıkmış Yang Zheng’e bakarak elindeki son parşömeni kaldırdı ve gülerek dedi ki: “Bol bol zamanım var, seninle birkaç yıl daha oynayacağım!”

Konuşmasını bitirdikten sonra bindiği Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı dörtnala kaldırdı ve yavaş yavaş Yang Zheng’in görüşünden çıkmaya başladı.

Yang Zheng dişlerini gıcırdattı. Ne olursa olsun, Chu Mu’nun bu sefer kaçmasına izin veremezdi; yoksa Kabus Sarayı’ndan insanlar geldiğinde, bu adada bulunan bir davetsiz misafir olarak kesinlikle öldürülürdü.

Yang He’ye baktıktan sonra hayal kırıklığına uğramış olarak küfürler savurdu ve zihinsel sarsıntı geçiren o adamla ilgilenmeyi bıraktı. Kan Kanatlı Üç Gözlü Hayvanı’nı sürerken, daha yavaş olan Saçlı Gölge Canavarı’nı ve Yıldırım Perisi’ni ruh hayvanı bölgesine geri çekti ve Chu Mu’yu parçalarına ayıracağına dair yeminler etti.