Çeviri: bebebiskuvisi

“Hâlâ hayatta olsa bile korkacak ne var ki…” Yang Zhide dişlerini sıkarak içindeki yersiz korkuyu bastırmak amacıyla kendini teskin etti.

Yang Zhide, Chu Mu’nun gücünü nasıl bilebilirdi ki? Yarım yıl önce, Yang Zhide’nin ruh hayvanı Chu Mu’yu parçalara ayırabilecek güçteydi ve bu değişmemiş olmalıydı.

“Nadir Kan Hayvanı, öldür onu!” Yang Zhide Chu Mu’yu işaret etti ve zihinsel bağlantısını kullanarak ruh hayvanına emir verdi.

“Hou!” Nadir Kan Hayvanı öfkeli bir şekilde kükreyerek bedenini gerdi ve Chu Mu’ya doğru atıldı.

Nadir Kan Hayvanı’nın sağlam bir bedeni vardı ve çok hızlı bir şekilde koşabilirdi. Kanlı toynaklarının hareketiyle, yağmur yüzünden yumuşamış topraktan çamurlar fırladı.

Chu Mu olduğu yerde durdu, hareket bile etmedi. Gözleri önündeki Nadir Kan Hayvanı sadece ikinci evrenin sekizinci seviyesindeydi, yani korkacak bir şey yoktu.

“Shua!!”

Nadir Kan Hayvanı, Chu Mu’nun beş metre yanına kadar sokulduğunda yan taraftaki ormandan gümüş bir Ay Bıçağı ortaya çıktı ve tam bir isabetle Nadir Kan Hayvanı’nın beline doğru hareket etti.

Yang Zhide’nin savaş farkındalığı fena değildi ve Nadir Kan Hayvanı’na hemen kaçınmasını emretti. Mo Xie’nin Ay Bıçağı’ndan kaçındıktan sonra saldırmayı bıraktı ve biraz geri çekildi.

“Ayışığı Tilkisi mi?” Yang Zhide’nin bakışları Ayışığı Tilkisi’ne düştü ve kısa süre sonra küçümsemeye dönüşecek olan bir şaşkınlık ifadesi sergiledi.

Chu Mu’nun mizacındaki değişime bakıp onun birkaç güçlü ruh hayvanına sahip olabileceğini düşünmüştü. Ama Ayışığı Tilkisi’ni gördükten sonra tekrar kahkaha atma dürtüsüne kapılmıştı.

Nadir Kan Hayvanı’yla Ayışığı Tilkisi aynı seviyede bile değildi. Ayışığı Tilkisi dördüncü evreye ulaşmış olsaydı bile ikinci evrenin sekizinci seviyesindeki Nadir Kan Hayvanı onu kolayca parçalara ayırabilirdi. Yang Zhide, Chu Mu’nun böyle bir ruh hayvanına sahip olmasını ve hatta onunla utanmadan savaşmasını görünce, nasıl bu durumu komik bulmazdı ki?

“Chu Mu, oy Chu Mu, gerçekten de Ayışığı Tilkin gibisin. Korkak ve güçsüz…”

Yang Zhide başlangıçta başka bir ruh hayvanı daha çağırmak istemişti ama Chu Mu’nun Ayışığı Tilkisi’ni gördükten sonra buna gerek olmadığını hissetmişti. Daha önce hissettiği korkunun bir yanlış anlamadan ve kendine güven eksikliğinden kaynaklandığını düşündü.

Doğrusu, Yang Zhide haksız değildi. Gerçekten de Chu Mu Mo Xie’ye çok benziyordu; ama benzerlikleri korkak ve güçsüz olmaları değildi. Her ikisi de aynı şekilde sakin ve kararlıydı ve aynı zamanda öfkeliyken acımasız ve çılgındı!

Mo Xie’nin tür seviyesi çok düşüktü. Acınası Görünüş’le de birleştiğinde, neredeyse tüm ruh hayvanı eğitmenleri Chu Mu’yu yargılama konusunda ölümcül bir hata yapardı ve Yang Zhide de istisna değildi.

Yang Zhide’nin başka bir ruh hayvanı daha çağırmadığını görünce, Chu Mu’nun yüzünde şeytani bir gülümseme ortaya çıktı. İlk iki saldırıda kasıtlı olarak kendini tutmasının etkileri hemen kendini göstermiş gibiydi.

“Nadir Kan Hayvanı, acınası küçük tilkiyi ye!” Yang Zhide doğrudan konuşarak ruh hayvanına emir verdi.

Karşısında böylesine düşük tür seviyesine sahip bir ruh hayvanı varken, Nadir Kan Hayvanı da sahibi gibi küçümser bir ifade takındı.

Mo Xie hafif çamurlu zeminde çömeldi ve Nadir Kan Hayvanı ona doğru atılmaya başladığı anda o da koşturmaya başladı. Gümüş bedeni ok gibi fırlayarak her yana çamur sıçrattı; hızı, Nadir Kan Hayvanı’nın hızının neredeyse iki katıydı!

Karanlık Saldırı!

Mo Xie’nin bedeni bir kez daha hızlandı ve hızı, neredeyse görülemeyecek noktaya ulaştı.Ayışığı Tilkisi’in böylesine korkunç bir hızda atıldığını görünce, Yang Zhide’nin ifadesi bir kez daha değişti!

Ay Gölgesi!

Mo Xie’nin gölgesi, koşarken yavaşça bulanıklaştı. Mo Xie ile yan yana koşan üç belli belirsiz Ayışığı Tilkisi silüeti ortaya çıktı.

Kanlı Bölen Ay Bıçağı!

Ay Bıçağı ve Kanlı Bölen Pençe’nin birleşimiyle birlite, ayışığı olmasa bile, Ay Bıçağı tarafından oluşturulan jilet keskinliğinde yay parlamaya başladı. Kan tarafından dokunulmamış olsa da, büyüleyici kızıl bir leke uçarak vurdu!

Kızıl ve gümüş pençeler, Nadir Kan Hayvanı’nın boynunu kesti. Nadir Kan Hayvanı havada donup kaldı, saldırmak istedi ama taş gibi sertleşmişti.

Bir sonraki anda, kafasından deli gibi kan püskürdü ve bitip tükenmek bilmeden akmaya başladı!

“Hou--” Nadir Kan Hayvanı garip bir matem kükremesi çıkarırken bedeni sertçe su birikintisine düştü, kanı kirli suya karışmaya başladı.

Nadir Kan Hayvanı’nın düştüğünü gören Yang Zhide’nin yüzünde ölçüsüz bir korku ortaya çıktı. Çabucak bir büyü okudu ve Nadir Kan Hayvanı’nın tüm kanı dökülmeden önce onu ruh hayvanı bölgesine geri göndermeye niyetlendi.

Nadir Kan Hayvanı’nın altında kan kırmızısı bir desen ortaya çıktı. Parlaklık yayılmaya devam ederken, Nadir Kan Hayvanı kaybolmuştu bile.

“Mo Xie, öldür onu!” Chu Mu, bu fırsattan vazgeçecek değildi ve Yang Zhide’ye saldırması için çabucak Mo Xie’ye emir verdi.

Mo Xie, uğursuzca parlayan kanlı pençeleriyle Yang Zhide’ye doğru koşmaya devam etti.

Yang Zhide çabucak onunla arasına mesafe koydu ve garip bir şekilde hızlı olan Mo Xie’nin ona yaklaşmasını izlerken telaşlı bir şekilde başka bir büyü okudu!

“Rüzgar Bağlama!” Yang Zhide’nin büyü okuma hızı yavaş değildi. Mo Xie yaklaşırken çabucak ruh tekniğinin sözlerini okumayı bitirdi. Aşağıdan başlayarak dönerek yükselen bir rüzgar, çabucak Yang Zhide’yi sarmaladı!

Rüzgar Bağlama, bir savunma tekniğiydi. Bir kez uygulandığında, ona doğru yaklaşan düşmanı havaya uçururdu.

Mo Xie’nin duracak zamanı yoktu ve bir anda çamurlu suları emen Rüzgar Bağlama’ya çarptı!

“Wu!”

Rüzgarın gücü Mo Xie’yi havaya fırlattı. Mo Xie on metre uzaktaki bir bataklığa düşene kadar havada dönüp durdu…

Ardından Rüzgar Bağlama’nın etkileri yavaşça dağıldı. Yang Zhide’nin yüz kasları hâlâ seğiriyor, yüzü bembeyaz görünüyordu. Mo Xie’nin ölümcül saldırısı Nadir Kan Hayvanı’nı öldürmüştü. Yang Zhide onu geri çekmiş olsa bile, boynundan gelen kanı engelleyememişti.

Nadir Kan Hayvanı, Yang Zhide’nin ikinci kan hayvanıydı, bu yüzden onun ölümü, kaçınılmaz olarak Ruhu’na zarar vermişti.

“Seni parçalara ayıracağım!” Yang Zhide’nin yüzü çarpıldı ve tekrar bir büyü okumaya başladı.

Chu Mu, Yang Zhide’nin daha güçlü bir ruh hayvanına sahip olduğunu biliyordu. Bu noktada herhangi bir teknik kullanamazdı ve Mo Xie’nin savunmasını arttırmasını sağlamaktan başa bir şey yapamazdı.

Yang Zhide büyü sözlerini çabucak bitirdi. Ortaya çıkan kan kırmızısı sembolden göz kamaştırıcı kızıl bir parıltı yayıldı ve kızıl parıltının içinden kan kırmızısı kürkü olan büyük bir canlı çıktı!

“Kana Susamış Hayvan!”

Chu Mu sembolden çıkan ruh hayvanına bakarken ifadesi kasvetlendi.

Kana Susamış Hayvan: Hayvan Krallığı’ndan - hayvan tipi - Kan Hayvanı türü, Kana Susamış Hayvan alt türü, yüksek hizmetçi seviyesinde bir ruh hayvanıydı.

Kana Susamış Hayvan, Avcı Kurt’tan daha zalim bir ruh hayvanıydı ve tür seviyesi bakımından pek çok düşük savaşçı sınıfı ruh hayvanıyla kıyaslanabilirdi. Dahası, Yang Zhide’nin çağırdığı Kana Susamış Hayvan dördüncü evrenin dördüncü seviyesindeydi!

“Hou!” Dördüncü evredeki Kana Susamış Hayvan hemen vahşi bir şekilde kükredi ve çevredeki küçük canlılar korkup kaçtılar.

“Kana Susamış Hayvan’ın hem hızı hem de gücü çok yüksek. Çılgına döndükten sonra daha da korkunç olacak. Mo Xie, onunla başa çıkman zor olacak, bunu Ning halletsin!” dedi Chu Mu Mo Xie’ye.

Kana Susamış Hayvan’ın gücü çok korkutucuydu ve Mo Xie’nin savunmasının çok zayıf olduğu söylenebilirdi. Bir darbe aldığı anda ölümcül bir şekilde yaralanırdı. Kaldı ki, Yang Zhide de ruh teknikleri kullanabilirdi. Hâl buyken, Chu Mu Mo Xie’nin başına çok olası bir kazanın gelmesini istemiyordu.

“Wuwuwu!” Ama Kana Susamış Hayvan’ın kibirli ve uğursuz varlığı karşısında, Mo Xie hiç korkmuyordu. Bedeni kirli kanla kaplanmış olsa da savaşçı duruşunu korudu ve içlerinde bir ateş yanıyormuş gibi duran gümüş gözleri Kana Susamış Hayvan’a kilitlendi!

“Mo Xie?” Mo Xie’nin savaş arzusunu hisseden Chu Mu biraz şaşkınlık hissetti. Asilik duygusu güçlü olmasa da, bu, Mo Xie’nin onun emrine karşı çıktığı ilk seferdi!