Çeviri: bebebiskuvisi

Buz Perisi’nin etrafında beyaz bir buz yoğunlaşmaya başladı. Büyü sözlerini takriben, beş metrelik iki Buz Duvarı ortaya çıktı. Ortalarına Chu Mu ve Buz Perisi’ni alarak biri önde biri arkada…

“Ding! Ding! Ding!”

Buz Bıçakları kulak delici sesler çıkararak Buz Duvarı’na çarptı ve beş metrelik Buz Duvarı’nda çok sayıda oyuk bıraktı.

Çok sayıda Buz Bıçağı’nı engelledikten sonra Buz Duvarı sarsılmaya başladı. Kalın buz blokları hâlinde yere düştü ve parçalandı.

“Buz Zırhı’nı bana uygula.”

“Ling--”

Buz Perisi Buz Duvarları’nı oluşturduktan sonra başka bir büyü sözü okumaya başlamış ve ellerinde buz kristallerini toplamaya başlamıştı. Bu buz kristalleri hızla Chu Mu’nun bedenini etrafını sardı ve bedenini kapladı. Kafası ve eklemleri dışında, tüm vücudu Buz Zırhı ile kaplandı.

Bu savunmanın Chu Mu’nun bedenini kapladığı anda, soğuk bir ışık hüzmesi Chu Mu’ya geldi ve sertçe ona çarptı.

Chu Mu’nun karnına vurduğunda Chu Mu geriye doğru kaydı ve sertçe arkasındaki Buz Duvarı’na çarptı.

Çarpma gücü, Chu Mu’nun acı hissetmesine neden oldu. Buz Zırhı’nın karnındaki bölümü biraz çatladı. Neyse ki, Buz Perisi’nin büyü okuma hızı oldukça iyiydi. Yoksa Diken Boynuz Tekniği, Chu Mu’nun karnında bir delik açmış olurdu.

“Bunlar daha önceki iki kişi!” Sırtını Buz Duvarı’na yaslayıp bakan Chu Mu, daha önce karşılaştığı iki mahkumu gördü. Bu iki mahkum, düşürdükleri parşömeni geri almak için gelmişti.

Chu Mu önce üçüncü evredeki Buz Doğanı’na, sonra ikinci evredeki Uzun Boynuzlu Gergedan’a baktı. Buz Doğanı, orta savaşçı sınıfıydı ve kanatlı hayvan tipiyle buz tipinin birleşimiydi. Yetişimi Buz Perisi’nden daha yüksek olsa da, buz tipi büyü yetenekleri kesinlikle Buz Perisi kadar saf değildi.

Gergedan ise, tam bir hayvan tipiydi ve düşük savaşçı seviyesindeydi. En korkunç tarafı boynuzuydu elbette. Az önce Diken Boynuz Tekniği’ni kullanmıştı ve Buz Perisi’nin Buz Zırhı geç aşamaya ulaşmamış olsaydı, Chu Mu ölümcül bir yara almış olurdu.

İki kişinin onları kıskaca alarak saldırmasına rağmen, Chu Mu olabildiğince sakin kalmayı sürdürdü. Gergedan’a baktı ve hemen Buz Perisi’ne bir emir verdi.

“Dondurucu Yavaşlık, bacaklarını dondur!”

Buz Perisi bir an bile tereddüt etmedi ve hemen büyü sözlerini okumaya başladı. Ellerini havaya kaldırarak Gergedan’ın bacaklarına doğru ilerleyen iki soğuk hava fırtınası gönderdi. Kalın buz, Gergedan’ın bacaklarında yoğunlaşmaya başladı.

Gergedan’ın bedeni devasaydı. Dört ayağı da buz tabakası tarafından sarıldığında, artık hareket etmesi çok zordu. Zayıf mahkum, Gergedan’ın bedeninde yavaşlama etkileri görülmeye başladığında hemen büyü sözlerini okumaya başladı.

Zayıf mahkumun büyü sözlerini söylemesinin ardından yerde mavi bir ışık deseni ortaya çıktı. Mavi renkli desen içinden de, yavaşça bir başka ruh hayvanı çıkmaya başladı. Bu ruh hayvanı, şaşırtıcı bir şekilde, Kara Ağaç Şeytanı’ydı!

“Çift Ruh Çağrısı, o da bir Ruh Askeri!” Rakibinin iki ruh hayvanı çağırdığını görünce, Chu Mu’nun hemen kaşları çatıldı.

Bir ruh hayvanı eğitmeninin yetişimi, ruh andaçları tarafından belirlenirdi. Her üç andaçlık artışta, yeni bir ruh sözleşmesi imzalanabilirdi. Her bir Ruh artışında ise, bir başka ruh hayvanı daha çağrılabilirdi.

Ruh Öğrencisi’nin bir, Ruh Askeri’nin iki Ruhu vardı. Bu nedenle, bir Ruh Askeri savaşırken aynı anda iki ruh hayvanı çağırabilirdi.

Chu Mu dişlerini gıcırdattı ve bakışlarını kaba mahkuma çevirdi. Beklediği gibi, o da bir büyü okumuş ve üçüncü evre bir Avcı Kurt çağırmıştı!

İkinci evrenin yedinci seviyesinde düşük savaşçı sınıfı bir Gergedan, üçüncü evrenin üçüncü seviyesinde orta hizmetçi sınıfı bir Kara Ağaç Şeytanı, üçüncü evrenin birinci seviyesinde orta savaşçı sınıfı bir Buz Doğanı ve üçüncü evrenin ikinci seviyesinde yüksek hizmetçi sınıfı bir Avcı Kurt. Sadece ikisi olsaydı, Buz Perisi’nin buz öznitelikli büyüsüyle onlarla ilgilenmek bir sorun olmayacaktı. Ama şu anda dört ruh hayvanı vardı. Chu Mu Buz Perisi ile Mo Xie’yi yer değiştirecek olsa bile, dört ruh hayvanının saldırısı altında kendisi hayatta kalamazdı.

“Ning, kaç, onlarla savaşma.” Chu Mu kati bir şekilde tehlikeden kaçmayı tercih etti.

Buz Perisi’nin savunması şaşırtıcıydı. Dört ruh hayvanından gelen saldırılardan sonra bile, bedeninde sadece birkaç iz kalmıştı.

Chu Mu saklanmak için hızla ormana doğru yöneldi. Buz Perisi de bedeninden souk hava rüzgarları üfleyerek onu yakından takip etti.

Kaçarken en kullanışlı teknik Buz Duvarı’ydı, bu yüzden Chu Mu Buz Perisi’ne dört ruh hayvanının saldırılarını engellemesi için durmaksızın Buz Duvarı’nı kullanmasını emretti.

“Ao Wu!”

Avcı Kurt’un koşma hızı çok yüksekti ve hareketleri de, Buz Duvarları’ndan sıyrılabilecek kadar çevikti. Çabucak Chu Mu ve Buz Perisi’nin önüne geçti ve Yırtan Pençe’yi kullanarak doğrudan Chu Mu’ya saldırdı!

“Shua!”

Avcı Kurt’un Yırtan Pençesi’nin etkisiyle Chu Mu’nun Buz Zırhı parçalandı ve bedeni tamamen açığa çıktı.

Buz Perisi, Avcı Kurt’un içeri girip Chu Mu’ya saldırdığını görünce hemen öfkeli bir şekilde kükredi ve bedenini döndürmeye başladı…

“Buz Duvarı’nı kullanmaya devam et ve diğer üç ruh hayvanını engelle.” Chu Mu hemen Buz Perisi’ne emrini iletti.

Emrini verdikten sonra, çabucak büyü sözlerini okumaya başladı ve ellerinin arasında iki beyaz buz girdabı yoğunlaştırdı.

Ardından ellerini birbirine vurarak buzu fırlattı. Bu kadar yakınken Avcı Kurt bundan kurtulamazdı. Ani Dondurma hemen kafasına ve bacağına çarptı. Kalın buz kristalleri hemen kürkünde yayılmaya başlayarak bedenini dondurdu.

“Lingling---”

Avcı Kurt’un dondurulmasının ardından Buz Perisi iki Buz Duvarı daha oluşturdu. Beyaz renkli donmuş duvarlar dimdik ve hiçbir şey tarafından çevrelenmeden durdu; ve yavaşça Gergedan ile Kara Ağaç Şeytanı’nı birbirinden ayırdı!

“Yi!! Yi!!”

Buz Doğanı uçabilme yeteneğine sahipti ve ağaç tepelerinde uçarken Buz Duvarları tarafından engellenmedi. Chu Mu Avcı Kurt’u kısıtladıktan hemen sonra, yukarıdan dört ya da beş keskin Buz Konisi düştü.

Bu kez, Chu Mu’nun emri olmadan Buz Perisi hemen Chu Mu’nun önüne geçti ve keskin Buz Konileri’ne karşı kendi bedenini siper etti.

Buz tipi büyü Buz Perisi’ne karşı pek etkili değildi ve dört-beş Buz Konisi’nin gücü şaşırtıcı olsa da, Buz Perisi’nin bedeninde sadece ufak yaralar bırakabildi.

“Ling!!”

Buz Perisi grupça yapılan saldırıdan ötürü sinirlenmiş gibi görünüyordu. Kulak delici bir ses çıkardı ve peri dilinde büyüsünü okumaya başladı. Bir anda tüm ormanda o tuhaf dil yankılandı.

Buz Perisi ellerini havaya kaldırdı ve bedeni aniden dönmeye başladı. Beyaz, şeffaf alt gövdesinden aniden beyaz, soğuk bir sis çıkmaya başladı. Sis oldukça yoğundu ve Buz Perisi hızla dönerken sis de bir anda yirmi metrelik alana yayılarak tüm yaşam belirtilerini örtbas etti!