Bölüm 47: Semavi Mavi Gyokuro Pungen

avatar
6271 27

Charm of the Soul Pets - Bölüm 47: Semavi Mavi Gyokuro Pungen


 

Çeviri: bebebiskuvisi

 

 

Chu Mu bir altın ve altı gümüşü hemen satıcıya uzatarak, “Alıyorum!” dedi.

 

İhtiyar tüccar başını salladı ve bomboş dükkânın arka tarafına yürüdü. Çeşitli malların bulunduğu yığını karıştırırken devrilme ve dağılma sesleri geldi.

 

Bir süre sonra Chu Mu’nun yanına doğru yürümeye başladı, ama sakalı toz olmuştu. Elinde aşırı düşük kalitede iki Semavi Çim şişesi vardı.

 

Chu Mu, Semavi Çim şişelerine bakarken bakışları biraz garipleşti.

 

İhtiyar tüccar bir şeyler hissetmiş gibi Chu Mu’ya baktı. Gülerek dedi ki: “Endişelenme, bu Semavi Çimler’in kalitesi, İlaç Dükkânı’ndakilerden çok daha iyidir. Bu kadar ucuza satmamın sebebi, sana yatırım yapmak istememdir. Ameleler için başlangıç her zaman çok zorludur. Camgöbeği Kabus Sarayı kesinlikle size daha fazla kaynak tedarik etmeyeceğinden, çarşıdan alışveriş yapmak sizin için bir zorunluluk!”

 

“Şu an, aramızdaki alışveriş benim için önemsiz, öyle ki, bu iki şişe Semavi Çim benim için çöpten farksız. Onları sana hayrına versem de sorun olmaz, ama ben bir tüccarım…”

 

“Gelecekte daha da güçleneceksin. İyi eşyalar elde ettiğinde satmak için bana getirebilirsin. İhtiyacın olan bir şey olursa bana gelirsin, bende olmasa bile onları tedarik etmek için kullanabileceğim bir sürü yol var. Fiyatlar kesinlikle problem olmayacaktır.”

 

Chu Mu bir müddet daha ihtiyara baktı ve sonunda, bu cansız ihtiyarın tam bir tüccar kafasına sahip olduğuna kanaat getirdi. İnsanların gelecekte büyük bir müşteri olma potansiyeli olup olmadığını bu kadar çabuk anlaması hayret edilesiydi.

 

Aslında, ihtiyarın söyledikleri gerçekti. Chu Mu bir süre boyunca bu altınlar için çok çalışmak zorunda kalacaktı, ama çok geçmeden altınlar değerini yitirecek, ticari mallar çok daha değerli olacaktı.

 

“Ne dersin?” dedi ihtiyar.

 

“Peki.” diyerek başını salladı Chu Mu ve ekledi: “Burada ruh teknikleri de satıyor musun?”

 

“Evet, Ruh Öğrencileri için birçok ruh tekniğim olsa da Ruh Askerleri için de birkaç tanesine sahibim, ama onların fiyatları senin karşılayabileceğinin çok üzerinde.” dedi yaşlı satıcı.

 

“Hangileri?” dedi Chu Mu.

 

“Ruh Öğrencileri için olan ruh teknikleri: Doğal Nezaket, Andaç Arama, Şeytani Hayvan Dili...Bunlar iki altın!”

 

“Kan Emici Teknik, Suyun Kalbi, Kayaya Dönüşen Cilt, Örtbas, Ani Dondurma...Bunlar beş altın!”

 

“Ruh Askeri Teknikleri: Bağıl Alev, Buz Kalkanı...Bunlar elli altın!” dedi ihtiyar satıcı.

 

Fiyatları duyunca, Chu Mu’nun kaşları çatıldı. En ucuzları olan iki altınlık ruh tekniklerinin çok da işe yarar olmadığı göz önüne alınırsa, Chu Mu’nun onları alacak parası olmadığı açıktı.

 

Ama ihtiyarın saydığı ruh teknikleri arasında kullanışlı olanlar da vardı ve Chu Mu’nun en çok ilgisini çeken, Ruh Askeri Tekniği, Bağıl Alev’di!

 

Bağıl Alev, ruh hayvanlarının bedenlerine bağlı ruh hayvanı eğitmenleri tarafından yoğunlaştırılan güçlü bir alev enerjisiydi. Ruh hayvanının ateş özniteliği kontrolü yükselir ve alevler daha güçlü bir hâle gelirdi. Bu ruh tekniğine sahip olursa ve onu Mo Xie üzerinde kullanırsa, Mo Xie kesinlikle kendisinden üç seviye daha güçlü ruh hayvanlarıyla mücadele edebilecek duruma gelirdi.

 

İhtiyar tüccarın mevkisini hatırladıktan sonra, Chu Mu ilgisini çeken birkaç ruh tekniğinden ayrılma konusunda çok da tereddüt yaşamadan sokaktaki başka bir ilaç dükkânına girdi.

 

Birinci kademe ilaçlar, Chu Mu’nun sahip olduğu ruh gücü tarafından yapılabilecek şeyler olsa da, ikinci kademe ilaçlar oldukça karışık şeylerdi. Chu Mu bir eczacı değildi ve tarifi bilse bile tecrübe eksikliğinden dolayı başarısız olabilirdi. Daha güvenli olması için, Chu Mu ilacı yapması için bir eczacı bulmak zorundaydı.

 

“Beş gümüş…” Genç bir eczacı, Chu Mu’ya lafı dolandırmadan bir fiyat verdi.

 

“...” Chu Mu’nun elinde sadece dört gümüş vardı ve ilacın tüm malzemelerine sahipti. Üstelik bir Semavi Mavi Gyokuro Pungen yapmak, sıradan bir eczacı için sadece birkaç dakikalık işti. Birkaç dakikalık işle beş gümüş kazanmak, ruh hayvanı avcılığı yapmaktan çok daha karlıydı.

 

“Sadece dört gümüşüm var…” Chu Mu parasızlığından dolayı utandı ve birdenbire parasız olmanın her işin önünde engel çıkaracağını idrak etti.

 

“Dört de yeter, malzemeleri ver.” Genç eczacı sabırlı davrandı ve malzemeleri aldıktan sonra, ilaç masasına doğru yürüdü. Ustaca iki farklı ilaç malzemesini alarak onları küçük küçük doğradı. Ardından bitkilerin sıvılarını çıkardı ve onları arıttıktan sonra birleştirdi…

 

Beş dakika sonra mavi bir ilaç şişesini Chu Mu’ya uzatırken dedi ki: “İkinci evredeki ruh hayvanına hemen içir, bir buçuk günün ardından etkisini göstermiş olacak!”

 

Genç eczacı bunları söyledikten sonra Chu Mu’yu görmezden gelerek arkasını döndü.

 

Chu Mu, eczacının küstah kayıtsızlığını önemsemedi. Doğrusu, bu tür işlerle ilgilenenlerin çoğu denyo olurdu.

 

Chu Mu en başından beri eczacılık için zaman harcamıştı. Ama sonrasında, buna çalışmak için zaman harcamanın, gücünü arttırmak için ayıracağı zamanı oldukça azaltacağına kanaat getirmişti. Yeterince güçlendikten sonra, yapmak istediği ilaçlar için bu eczacıların kaynaklarının yetersiz olacağını düşündü.

 

Chu Mu, Semavi Mavi Gyokuro Pungen’i aldıktan sonra, etraftaki Kabus Sarayı ikametlerinden biri olan kendi odasına döndü.

 

“Chu Mu, neden bugün ortalarda gözükmedin?” Yandaki odadan Ting Yu’nun sesi geldi.

 

“Çevrede dolaştım.” diyerek cevap verdi Chu Mu.

 

“Bugün diğer Camgöbeği Kabus Adası’ndan gelen insanlar sana meydan okumaya geldi. Gerçekten de iğrenç tiplerdi.” dedi Ting Yu.

 

“Oh, muhtemelen buraya araştırma yapmaya gelmişlerdir.” dedi Chu Mu.

 

Birkaç güne amelelerin savaşları başlayacaktı. Bu savaşlar sıralama için olacaktı ve sıralamada yükselenler daha büyük ödüller alacaktı. Daha fazla kaynak ve daha fazla güç elde etmek için, birazcık beyni olan herkes diğerlerinin güçlerini ölçmeyi denerdi.

 

“Mhm, ama gerçekten de güçlüler. İkinci evre ruh hayvanlarına sahip olduklarını duydum. Üstelik, bazılarının üç ruh hayvanı vardı. Reis Zeng Ze’nin iç geçirmesine şaşmamalı, sıralamada çok yükselemeyeceğimizi düşünüyor olmalı…” dedi Ting Yu.

 

Mo Xie’nin ikinci evrede olduğunu diğerleri bilmiyordu. Ting Yu da Mo Xie’nin hâlâ dokuzuncu seviyede olduğuna inanıyordu. Birinci evrenin dokuzuncu seviyesi ile ikinci evrenin birinci seviyesi arasında, Ting Yu’nun moralini bozacak kadar büyük bir boşluk vardı.

 

Chu Mu cevap olarak homurdanmaktan başka bir şey yapmadı ve Ting Yu ile daha fazla konuşmadı. Bunun yerine, Mo Xie’ye Semavi Mavi Gyokuro Pungen içirmeye çalıştı.

 

Mo Xie burnunu yaklaştırıp Semavi Mavi Gyokuro Pungen’i kokladıktan sonra ağzını açtı ve hepsini tek seferde içti.

 

İçmesinin üzerinden çok geçmeden, Mo Xie’nin gözleri yarı yarıya kapanarak çok yorgun bir duruma girdi. Chu Mu onu daha ruh hayvanı bölgesine geri gönderemeden de zıplayıp Chu Mu’nun yatağına çıktı ve kıvrılıp uyumaya başladı.

 

“İyi uykular. Uyandığında ikinci evrenin üçüncü seviyesine geçeceksin.” Chu Mu, Mo Xie’nin yumuşak tüylerini okşayarak konuştu.

 

“Shashasha”

 

Küçük camgöbeği böcek Mo Xie’yi görünce, hemen yatak başından Mo Xie’nin üstüne doğru sıçradı. Mo Xie’nin, özellikle boynundaki, yumuşak ve asil kürküne bir düşkünlüğü vardı. Mo Xie yatağa çıktığında, küçük bir parazit gibi Mo Xie’nin boynundaki yumuşak kürkü yatağı bellemeye niyetlenmişti.

 

Ama küçük böcek daha havadayken Chu Mu Mo Xie’yi ruh hayvanı bölgesine geri gönderdi. Bununla birlikte, küçük böceğin planı başarısız oldu ve yatağa düştü, düştüğünde gözleriyle şaşkın bir şekilde etrafına bakındı.


“Ufaklık, neden uyumuyorsun?” Chu Mu küçük böceği alıp yatak başına yerleştirirken kendisi de oraya dayandı ve Beyaz Kabus’u beslemek için ruh gücünü kullanmaya başladı.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr