Bölüm 26: Beffet'in Yalpalaması

avatar
524 10

Hükümdarın Yolu - Bölüm 26: Beffet'in Yalpalaması



Karanlık bulutlar tüm kasvetiyle başkentin üzerinde toplanmıştı. Gökyüzü öfkesini beyan edercesine gürlerken vatandaşlar korkudan kafalarını dışarı çıkartamıyordu. Bu kıtanın tüm insanlarının ortak bir yönü vardı.

 

Fırtınadan korkarlardı.

 

Fırtına felaketin habercisiydi. Gökteki tanrıların öfkelerini belirtme şekliydi. Günahların onları kızdırdığının işaretiydi.

 

O sırada başkentin üzerindeki sarayın üzerinde toplanmıştı.

 

Herkes saraydan yayılan uğursuz atmosferi sezebiliyordu.

 

“Majesteleri bu kulunuz yaptıklarından çok pişman!”

 

Birçok insanın korkulu rüyası olan Kont Beffet korkudan yaşlı adamın ayaklarına kapanmıştı. Böyle güçlü bir kontun diğer tebaanın önünde majestelerine diz çökmesi pek alışıldık bir şey değildi, sonuçta bu kişi bir kont olsa da bir markiden aşağı kalmayacak bir nüfuza sahipti.

 

Markiler ve kontlar bu krallığın merkezi gücünü oluşturuyordu.

 

“Ne yaptığının farkında mısın?”

 

Tahta oturan yaşlı adamın gözleri öfkeden kanlanmıştı. Önünde secde eden yaşlı şişkoya bakarken onu öldürmemek için kendini zor tuttuğu anlaşılabilirdi.

 

“Evet, Majesteleri. Çok pişmanım.”

 

Kont Beffet korkudan dolayı büzüşmüş vücudunu kontrol altına almaya çalıştı.

 

‘Siktir nasıl öğrendiler?’

 

Kafasını yerde tutarken dişlerini sıkıyordu.

 

Nasıl öğrenmişlerdi? Bunu saklı tutmak için harcadığı kaynağın haddi hesabı yoktu. Çok fazla kişiye borçlanmış, öldürmüş ve yok etmişti. Fakat onca zamandır gizli tutmaya çalıştığı şey sadece bir günde yok olmuştu.

 

“İnsan ticareti… Vatana ihanet ile aynı anlama geliyor. Beffet, seni aptal bunak. Krallığımızın insanlarını kaçırıp, kendi emellerine uygun kullanmayı nasıl düşünebilirsin?” Yaşlı adam ölümcül bir durgunlukta konuştu. Krallığın kralı ve en güçlü otoritesi olarak böyle bir şeye izin vermesi imkansızdı. Özellikle krallığın merkezindeki güçlerden birisi olan Kont Beffet’in böyle bir şey yaptığı duyulursa, krallığa olan güven bir anda yerin dibine vurulurdu.

 

“Majesteleri… Beffet ailesi krallık kurulduğu andan beri kraliyet ailesinin baş yardımcıları olmuştur. Bunu yapamazsınız!”

 

Beffet onun aklından geçeni okumuş gibi bir anda panikle bağırdı.

 

“Sesini yükseltme!”

 

“Majesteleri, bu hizmetkarınız bir bildiri sunacak.”

 

Bütün gözler bir anda ileri çıkan zarif adama döndü.

 

Secde eden Beffet yutkunmayı unuttu. Kalbi kulağının dibinde atıyordu, bu yaşlı adamın hiç hayırlı bir şeyle ileriye çıktığını duymamıştı.

 

‘Üstelik bu yaşlı piç kurusu!’

 

En başından beri olayları izleyen Kont Staler öne çıktı ve yaşlı adamın önünde diz çöktü. Elinde bir çok kağıt parçası bulunuyordu, kağıtları başının üzerine kaldırıp krala doğru takdim etti.

 

“Açıklamam uygun olmaz, lütfen kendiniz göz atın.”

 

Tahtta oturan yaşlı adam parmağını uzattığı anda kağıtlar eline doğru uçtu.

 

“Bu…!”

 

Kağıtlarda yazanları okudukça nefes alış verişi hızlandı ve kalbi öfkenin hükmü altına girdi. Gördüklerine inanamamış gibiydi.

 

“Kont Beffet’in bölgesinde bulduklarımız bunlardı Majesteleri. Ayrıca araştırmamızın gittiği yöne bakarsak, Kont Beffet bu işte yalnız başına değildi.”

 

“Bunu daha detaylıca araştırmanı ve tüm zanlıları bulmanı istiyorum.”

 

“Emriniz olur Majesteleri.”

 

Kont Staler’in yüzünde hafif bir gülümseme belirirken geri çekildi.

 

Yaşlı adam eliyle çenesini desteklerken derin bir iç çekti.

 

“Kraliyet Denetmeni ileri çık.”

 

“Emrinize amadeyim Majesteleri.”

 

Uzun sakalları olan ince uzun bir figür öne çıktı ve diz çöktü. Bu kişiyi gören tüm soylular soğuk bir nefes aldı. Saray görevlileri de dahil herkesin omuzları dikleşti.

 

Kraliyet Denetçisi Samuel!  

 

Suçluların korkulu rüyası olan dürüst bir adamdı. Soyluların ve görevlilerin ondan korkmasının nedeni nüfuzunun yanı sıra çok dürüst olmasıydı. Hiçbir zaman verilen rüşvetleri kabul etmemiş, tereddüt etmeden kralın emirlerini yerine getirmişti.

 

“Kont Staler’e yardım etmeni istiyorum. Sarayın kaynaklarını kullanmasına izin ver.”

 

Buzz!

 

Kralın söylediklerinin hemen ardından görevliler yıldırım yemişe döndü. Saray kaynaklarını araştırma için kullanmak!

 

Beffet’in gözleri kızardı.

 

İşinin bittiğini anlamıştı.

 

Kimsenin onu korumak için öne çıkmadığını görünce bırakıldığı kesinleşmişti. Krallığa sunduğu faydalar sayesinde insan ticaretinden çok hasar almadan sıyrılabilirdi, ancak saray kaynaklarını kullanılarak bir araştırma yapılırsa tüm kirli çamaşırları ortaya çıkacaktı.

 

‘Geriye tek bir seçenek kalıyor o zaman.’

 

***

 

Huff~

 

Carl vücudunda biriken manayı dışarıya salarken derin bir nefes verdi. Son günlerde temelinin inşasını bitirmek üzereydi, yavaştan kendini geliştirmeye başlayabilirdi.

 

Ronald başkentten hâlâ dönmemişti. Bu yüzden sabah eğitimleri dışında kampta bulunmasını gerektirecek bir şey yoktu. Geriye kalan zamanlarda tamamen serbestti.

 

Bu boş zamanı da diğer meseleler ile ilgilenmek için kullanıyordu.

 

‘Lester, Beffet’i zor duruma düşürmek konusunda sıkıntı yaşamamıştır. Büyük ihtimalle Beffet kralın hedefinden kaçınmak için bazı piyonları öne sürecek, Büyük Büyücü Clay’in Ejderha Yüreği Asası’nı verecektir ve Zulu Dükü’nün kolları altına sığınacaktır.’

 

Saray da neler olduğunu görebiliyordu. Beffet krallığın insanlarını satarak parasına para katarken bunları düşünmemişti; sonuçta memurlara ve haydutlara rüşvet vererek gizliden gizliye yapıyordu.

 

İnsan ticaretinde dönen para o kadar fazlaydı ki devlet bile elini uzatmamak konusunda kendini zorluyordu. Bir bakıma köle ticareti gibi dursa da, insanların kaynağı farklıydı. Köleler genellikle suçlu, esir ya da düşman ülkelerden ele geçirilen insanlar oluyordu.

 

Kimse kendi ülkesinin vatandaşlarını köle olarak satmazdı. Her ne kadar tedarik etmek çok kolay ve risksiz olsa da.

 

‘Yedi sene sonra General olduğumda ortaya çıkardığım bir hadiseydi. Aptal Beffet’in hataları çok göze çarpıyordu.’

 

Bu hamle basit gibi görünse de can alıcı bir darbeydi, fakat Beffet gibi güçlü destekçileri olan güçlü bir kontu tek hamlede düşürmek mümkün değildi. Bu sadece başlangıçtı.

 

‘En azından Lester’ın bir adım öne çıkmasını sağladı. Beffet’i daha kolay baskılayabilir, Araştırma Birimi’nin generali olduğu için bilgilerden yola çıkarak gerçeği aydınlatması uzun sürmeyecektir.’

 

Waterra’nın en büyük sorunu açgözlü soylular, rüşvet yiyen memur ve generaller, sadakatsiz olan saray mensuplarıydı. Büyücü kral olarak da geçen şuan ki kral politika ve askeriyeden anlayan birisi değildi. Krallığı kardeşlerini boğarak elde etmiş, yetenekli bir su büyücüsüydü. Haliyle etrafındaki tilkileri göremeyecek kadar mert birisiydi.

 

‘Bir kral, hem aslan hem de tilki olmalıdır. Ancak böyle krallığı yönetebilir, tilkilerle başa çıkabilir, aslanları yemleyebilir. Aksi takdirde aslansa tilki, tilkiyse aslan tarafından mağlup edilir.’

 

Zulu Dükü, hem aslan hem de kaplandı. Kraliyet ailesinin en büyük destekçisi ve kralın kuzeniydi.

 

‘Her neyse, şimdilik önümüzdeki maçlara odaklanmak gerekiyor. Dengeyi korumaları gerekiyor, aptal Thomas çoktan harekete geçti bile.’

 

Onunla yarım gün önce konuşmuştu, ancak o tereddüt etmeden bir gözcü yollamış ve bilgiyi teyit etmişti. Ardından yanına dört yüz süvari alarak Varesia Koyu’na gitmişti. Carl onun zihninde dönenleri bildiğinden ses etmemişti. Onun yüz orkla baş etmesi sorun değildi, onun kadar yetenekli ve güçlü birisi kesinlikle bunu yapabilirdi.

 

Hayır, yapacağından emindi.

 

‘Önceki hayatımda yaptığım hataları yapmayacak kadar deneyimliyim. Bir çivinin bile çok şey değiştirebileceğini unutmamalısın. Ayrıca o hadise yavaştan yaklaşıyor.’

 

Onun erken ölmesine ve güçsüz düşmesine neden olan hadise… Yüz binlerce insanın hayatını yok eden hadise…

 

Bir krallığın çöküşüne temel hazırlayan hadise…

 

‘Kara Diyar Salgını…’

 

Lulaterra’nın kıyı kesimlerinde beliren bir kara büyücü neden olmuştu. Garip deneyleri ters tepmiş, yüz binlerce insanın hayatına, binlerce hektarlık araziye mal olmuştu. En kötü yanıysa bu salgın sadece Lulaterra’da kalmamış, çevre krallıklara da taşınmış olmasıydı.

 

‘Kara Büyücü Darkflame’in varisi… İleride Büyü İmparatoru’nun karşısında duracak büyük figürlerden birisi. Onu daha küçükken yok etmek işime gelir.’

 

Amaçları büyük hırslı bir büyücüydü. Darkflame’in varisi milenyum yılın en büyük dâhilerinden birisiydi, altı yaşında büyücü olmuş yirmi beş yaşında yükselişe ermişti. Carl dahi son yüz yılın dâhilerinden olmasına rağmen yükselişe otuzlu yaşlarının ortasında erişmişti. Aradaki fark birkaç yıl gibi gözükse de inanılmaz büyüktü.

 

‘Arch Le Doux, son iki yüz yılın en büyük felaketi. Onu öldürmek için Altı Yıldız’dan üçü kendisini feda etmek zorunda kalmıştı. Hem de bini aşkın Yüksek Mahkeme Büyücüsü’nün oluşturduğu Ejderha Kısıtlama Formasyonu’na rağmen… İç Kemiren Karanlık Nuitari…’

 

Nuitari, Arch Le Doux’un kurduğu kötücül bir organizasyondu. Efsanelere göre Nuitari kara büyülerin tanrısı olarak kendine bir havari seçiyor, ona kötülüğü yaymasını, dünyayı ölüme boğmasını emrediyordu. Kara büyü kıtada yasaktı, insanlar arasında yaratıklar ve canavarlardan bile daha nefret edilirdi. Bunun sebebi çok tehlikeli olmasının yanı sıra, insanlık dışı olmasıydı.

 

‘Onu öldürmeli ya da ele geçirmeliyim. Büyü İmparatoru’nu düşürmek ve herkesten daha güçlü olmak için bana diz çökmesini sağlamalıyım.’

 

Bunu tek başına yapması imkansızdı. Bu yüzden bölük komutanı seviyesinde yükselmek zorundaydı.

 

‘Son altı ay… Her şeyin başlangıcı için.’

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44450 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr