"Hala uyuyorsun, Will! Sen orada küfür ederken ben neler olduğunu araştırmaya başlmamıştım"
Will, odasına geçmiş ve yeni bilgisayarı ile BRONX üzerine tekrardan çalışmaya başlamıştı. Yaklaşık iki saattir Aralıksız çalışıyordu. Saatine baktı. Gecenin üçü olmuştu.
Derin bir nefes alıp sandalyesinden kalktı. Başka bir şey ile ilgilense iyi olacaktı. Odasındaki kitaplığa doğru yürüdü. En azından yarım saatliğine onu oyalayacak bir şey arıyordu. Bu sırada gözüne eski, birbirine defter teli ile tutturulmuş sayfalardan oluşan bir yığın gördü.
Nedense bu sayfa yığınında tanıdık gelen bir şeyler vardı. Sanki bunları daha önce de görmüştü. Dikkatlice sayfa yığınını kitaplıktan aldı. Yığının alt tarafı tamamen mürekkep lekesi ile kaplanmış ve bazı sayfalar birbirine zaman içerisinde yapışmıştı.
Ancak baş sayfanın ortasına yazılan kelimeler halen okunabilir durumdaydı:
Safir Hançer'in Bekçisi...
Will anında beyninden vurulmuşa döndü. Evet, bu notların tanıdık gelmesi gayet normaldi.
Bu notlar yüzünden Cod uzun süredir eski bir dostu ile konuşmayı kesmemiş miydi zaten?
Notları yatağının üzerine doğru attı. Aniden karşısına çıkan bu eskiye dair şey canını sıkmıştı. Odasındaki pencereye doğru yürüdü. Gökyüzünde tek bir bulut bile yoktu ve hava yine esmiyordu. Aya doğru baktı. Bugün çok tuhaf şeyler olmuştu. Gelen tonlarca hediye ve reddedilen bir iş teklifi...
"Benim adımı dolandırıcı olarak çıkaran adama yapacak oyunum yok!"
Pekala, aslında düşündüklerinde Oxcrion'un yaptığı şey tam bir skandaldı. Bunu bir şekilde internette yaysalar, büyük etki yaratabilirdi. Ama Cod buna kesin bir şekilde karşı çıkmıştı.
"Başımıza daha fazla iş almanın gereği yok. Ayrıca, zaten bir iş teklifi aldık."
Evet, asıl kafa karıştıran kısım da burasıydı ya... Bu iş teklifi nereden gelmişti böyle? Kafasını bayağı şişirmesine karşın, Cod bu konu hakkında tek kelime dahi etmemişti. Sadece " yakında göreceksin" demişti.
Çıkmazlar ve çıkmazlar... Ah, her zamanki Cod işte, ne bekleyecekti ki Will? Bir ara gözü yine yatağın üzerindeki Sayfa yığınına takıldı.
Cod neden, yıllardır ne olduğunu açıklamamıştı dostuna? Neden gerçekte olanları gizleme gereksinimi duymuştu ki?
Sayfalara bakarken bir şey farketti. Renkli ve dikdörtgen bir şey aradan sanki Will'e göz kırpıyordu. Az öncekine benzer bir merak duygusuyla tekrar sayfalara yaklaştı. Bu şey bir fotoğraftı. Rengi biraz kaçmıştı. Tabii yıllardır o sayfaların arasında durduğu düşünüldüğünde, bu hiç şaşırtıcı bir durum değildi. Ancak halen seçilebilir durumdaydı. Yavaşça resmi eline aldı Will.
12- 13 yaşlarında sarışın bir çocuk, gözlüklerinin arkasından güç dolu ve capcanlı gri gözleri ile ona bakıyordu. Uzun kıvırcık saçları sol güzünü kapatmıştı. Hemen arkasında ise muhtemelen 15-16 yaşlarında olan, tıpkı çocuk gibi sarışın bir kız vardı.
Kızın mavi gözlerinden, gri gözlerin tam aksine eğlence ve enerjiklik hissediliyordu. Önündeki çocuğa arkdan sarılmış bir biçimde duruyor ve tebessüm ediyordu. Elinde ise, bir kağıt yığını tutmaktaydı. Çocuk ise durumundan memnun olduğunu belirtir bir biçimde hafiften kibirli gözüken bir duruşla tebessüm ediyordu
Will zor da olsa kızın elindeki kağıt yığınının ilk sayfasındaki sadece üç kelimeden ibaret olan yazıyı seçmişti:
Safir Hançer'in Bekçisi...
Will bu fotoğrafı daha önce de görmüştü. Ve bu aslında onun için de önemliydi.
Çünkü bu ağabeyi Cod'un güldüğü son ve artık kalan tek fotoğraftı...
Devam Edecek...
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır.