17.Bölüm

avatar
679 1

Brian - 17.Bölüm


Şehir lordu Brian'ı omuzundan sertçe tutarak sarayına götürdü. Gidişi o kadar hızlıydı ki şehirdeki kimse hiç bir şey görememişti. Brian sarayda şehir lordunun gözlerine cesurca bakıyordu. Lordun aurasını hissedemediği için ne olacağını bilmiyordu. Lord "merak etme sadece şehirdekilerin klan yok etmenin herhangi bir cezası olmadığını düşünmemeleri için bu şekilde geldik. Klandan elde ettiklerin senin hiç bir işine yaramaz. Onları ve klan topraklarını bana ver ve sana 2 siyah altın vereyim." Brian teklifi çok severek kabul etti. Siyah altınları alıp bankadan aldığı yüzükte bozdurarak depoladı. Köyde 1 yıl kalacaktı çünkü daha 20 yaşına gelmesine çok uzun bir süre vardı. Köye girdi ve tüm köylüleri etrafında topladı. 1 haftada yaşlılar 2.seviye gençler 3.seviye olmuşlardı. Normalde seviye atlamak bu kadar hızlı olmazdı ancak köyün topraklarındaki aydınlık elementi çekirdeklerden emilen enerjiyi arttırıyordu. Köylüler topladıkları canavar çekirdeklerini köyde evlerinde emerek günde 2den fazla çekirdek bitirebiliyorlardı.

Tüm gençlerde en azından 20 tane çekirdek bulunduğu için Brian mutluydu. Herkes çekirdeklerini hemen şimdi bitirebilirlerdi. Sabah gün yavaş yavaş doğarken Brian meydandan tüm gençlerin ormanlara doğru gitmeye hazırlandığını gördü. "Tüm gençler etrafımda toplansın." Brian net bir şekilde tüm gençleri çağırdı. Herkes Brian'ı görünce bir süre dona kalsada hemen kendilerini toparlayıp Brian'ın etrafına doluştular. "Çekirdeklerinizi etrafınıza dizin ve zihninizi boşaltın." Tüm gençler söyleneni yapınca ellerini yere bastıran Brian herkesin etrafındaki zayıf çekirdekleri hissetti.

Tüm çekirdekleri birden boşaltarak çocukları önce 4.seviyenin zirvesine taşıdı ardından kalan enerjiyle bedenlerini güçlendirdi. 20 tane 4.seviye çekirdekle bu çok kolaydı. Çocuklar gözlerini korkuyla açarak bunun nasıl mümkün olabileceğini merak ediyordu. Ardından aralarından biri "yeni köy lordumuz, saygısızlık olmazsa sizden bir şey isteyebilir miyim?" Brian hafif tebessüm ederek "tabii iste." Dedi. Çocuk biraz daha cesaretlenerek "ben dedemi daha çok güçlendirip hemen 5.seviyeye ulaştırmak için çekirdek toplamak istiyorum. Sizin büyünüz sayesinde köydeki tüm yaşlıların ömrü uzadı biliyorum ancak onun yüzünde kırışıklık görmeye dayanamıyorum." Brian biraz ciddileşerek "önce kendini 5.seviyeye ulaştır. Ardından istediğini yapabilirsin ancak 1 sene sonra 10.seviye olma sözüne karşılık. Ayrıca element bükme sanatına büyü deme." Sonunda kendi görüşünü belirten Brian köy gençleriyle beraber ormana doğru ilerledi.

Ormanda 5.seviye bölümüne girdiklerinde etrafta hiç temiz auralı canavar olmadığını bilen Brian çocukların avlanacağı alanda büyük bir aura kalkanı oluşturdu. Bu sayede köy gençleri daha güçlü olacak, canavarlar daha basit yenilecekti. Ardından köye geri dönen Brian yaptıklarının kötü sonuçlar doğuracağını biliyordu. Gençlere canavar avlamayı kolay göstererek onların cesaretlenip daha büyük avlara gideceğinden emindi. Bu yüzden bunları yapmıştı. Çocuklar 5.seviyeyi kolay bulup eğlenerek 8.seviyeye gidecek ve kibirlerine yenik düşerek kaybedeceklerdi. Ardından Brian'ın verdiği hapla iyileşip köye kaçacaklardı. Ondan sonra ise Brian tüm gençleri dövüş sanatlarında eğitecekti. Bu sayede daha hevesli öğrencilere sahip olacaktı.

Brian bunları düşünürken bir kadının bir kaç yüz metre ileride kocasıyla tartıştığını duydu. "Patates aşerdim. Bana çabuk bir şekilde patates bul!" Koca köyde hiç kimsede lezzetli canavar etlerinden başka bir şey olmadığını bildiğinden çaresizce "bulamam" diyip duruyordu. Kadının bu kadar patates istemesi sonucunda Brian karı kocanın evinin önünde belirerek kapıyı çaldı. Kapıyı çaresizliği her halinden belli olan adam açtı ve kapıya ancak sığan bedeniyle Brian'ı görünce dona kaldı. Brian elinde biraz köydeki toprakla adamın onu içeri davet etmesini bekliyordu. "Buyrun lordum içeri girin." Adam olabildiğince saygılı Brian'ı içeri buyur etti. Brian kadının yüzünün bembeyaz olduğunu görünce sebebini sordu. "Bizim sesimiz yüzünden rahatsız olduğunuzu düşünüyorum." Brian biraz gülerek "hayır. Sadece size patates getirmek istedim." Dedi.

Zaten bembeyaz kesilmiş yüzü olan kadın daha da beyazlaştı. Kocası da aynı şekilde korkmaya başlamıştı. "Bu kadar korkmanızı anlamıyorum. Size biraz patates getirmiştim sadece." Dedi Brian. Elindeki toprağı su elementiyle besleyerek içinden çok hoş kokular yayan bir patates çıkardı. Patatesin boyu yaklaşık 1 metre kadar büyüktü. Sadece bununla bir aile kışı atlatabilirdi. Brian tüm patatesi hava elementiyle ustaca kesip ateş elementiyle yavaşça pişirdi. Ardından gelişmiş simya yeteneğiyle havadaki bir kaç molekülü birleştirip tuza dönüştürdü. Tuzu tam oranında getirmişti. Zaten mis gibi kokan patates şuan evi güzel kokularla doldurmuştu. Kadın ve adamın ağızlarından litre litre salya akıyordu. toprak elementiyle tabaklar oluşturan Brian karı kocaya 50 santimetre yani boylarının 3'te 1'i kadar patates bölüştürdü.

Patateslere atlayan karı koca karınları çatlarcasına yemişti. Brian bebeğe bir şey olmasın diye aydınlık büyüsünü kullanmak zorunda kalmıştı. 40.seviye koca bir köy lordu az önce patates yapmıştı. Bu sahne karşısında gülen karı kocaya Brian'da dahil oldu. Daha sonra oradan ayrılıp kendine bir ev yapmaya başladı. Köy meydanının ortasında çimlerden mükemmel bir görsel şölen yapmıştı. Evi yeşilliklerin arasında yeşil rengiyle çok hoş görünüyordu. Yuvarlak küçük bir yer gibi görünsede Brian orayı sadece meditasyon için kullanacaktı. Hemen ardından eskiden tarımla uğraştıkları yere giden Brian orayı tamamen bitkilerle donatarak büyümeye bırakmıştı. Normalde kendide büyütebilirdi ama bitkileri kendi halinde büyümeye bırakırsa büyüdükçe etrafı daha verimli yaparlardı. Tüm tarlanın etrafına koca koca tabelalarla 'yemek veya toplamak uzun süreliğine yasaktır.' yazdı. Bu sayede köydekilerin nefsine hakim olmalarını sağlayacaktı. Aslında bu bir bakıma işkenceydi ama Brian bunu da bir eğitim olarak görüyordu.

Evine girip meditasyonla 50 kat yavaşlayan boyutuna giren Brian "Element bükmeyi öğretme becerileri istiyorum. Bunun için görevin var mı?" Teknik kitabı "Görev mi? bunu sana ücretsiz verebilirim." Brian garipsedi. "Neden?" "Benim görevim senin hak ettiğin şeyleri bir forma dönüştürerek gereken ödülle takas etmek ve sen bunu hak ediyorsun." Brian mutlu oldu ve bir klon oluşturarak şeklini başka bir insana benzetti. "Sen benim öğrencimsin." "Öğrencinim!" Brian tebessümle öğrencisine bakarken "Nasıl öğreteceğimi de söyler misin?" teknik kitabı sakince anlatmaya başladı dünyada 1 gün kendi boyutunda yaklaşık 2 ay kaldıktan sonra eğitim yeteneği S düzeye ulaştı. Hemen dünyaya geri dönerek öğrencileri ava tekrar gitmeden yakalamalıydı. Bir süre bekleyen Brian kimsenin çıkmadığını görünce evlerin içindeki öğrencilerini kontrol etti. Hepsi korkuyordu, anlaşılan gerçekten planı işe yaramıştı. İlüzyon yeteneği ile tüm öğrencilerinin zihnine meydanda toplanmalarını söyledi ve beklemeye başladı. Herkes dışarı gelince Brian "Size element bükmeyi öğreteceğim. Hepiniz hazır olduğunda başlayalım." Tüm çocukların yüzüne renk gelmiş Brian'ı bekliyorlardı. Bu kadar hevesli olacaklarını beklemeyen Brian hemen eğitime geçti. Önce herkesten enerjilerini yönlendirmeyi öğrenmelerini istedi...

2 ay sonra...

Tüm köy 4 elementi ve aydınlık elementini bükmeyi öğrenmişti. Bu sayede yaşlılar çoktan 5.seviye olmuş, çocukların ve gençlerin hepsinin en güçsüzü bile 10.seviyeye ulaşmıştı. Brian bunun şerefine uzun süredir kapalı olan dolu tarım alanlarını açtı. Tüm köy bütün tarım alanlarını yağmalayarak evlerinde çatlayana kadar yemiş, kalanınıda özenle oluşturdukları toprak depolarında saklamışlardı. Elementleri bükmeyi öğrenmek tüm köydeki evlerin yıkılmasına ve yerine yemyeşil sarmaşıklardan oluşmuş hoş malikaneler yapmaya sebep olmuştu. Bu evler yapmalarının sebebi Brian'ın özel ilüzyon yeteneğinden faydalanabilmeleriydi. Köydekiler evlerindeyken haydutlar veya başka ülkeler onlara saldıracağında tüm köylüler sarmaşıklara yatıp içinde kaybolacak ve yer altındaki depoda kalacaklardı. Hiç bir zaman depodaki hava bitmeyeceği için orada ömürlerinin sonuna dek kalabilirlerdi. Yani gençler 500 yıl kadar ve eskiden yaşlı olup şuan genç görünenler 120 yıl kadar.

Tüm gençler 200den fazla farklı farklı renklerde 13.seviye ve 14.seviye çekirdekleriyle köyde toplanmıştı. Brian bu sefer tüm çekirdekleri toplayıp herkese 100 tane düşecek şekilde 15.seviye çekirdekler oluşturdu. Daha sonra gençlerin çekirdek emiş gücünü arttırmak için tüm çekirdekleri kullandı. Bir şey hissetmeyen bir çocuk "neden bir şey olmadı?" Dedi. "Hepinizin çekirdek emiş gücünü arttırdım. Şimdi herkes gidip canavar öldürsün ve öldürdüğü yerde meditasyon yaparak çekirdeği emmeyi denesin. 20.seviye bile en fazla 15 dakika sürecektir. Şimdi 10 ay boyunca meydandaki evime meditasyon yapmalıyım. Ardından geri dönüp 50.seviye olacak ve 2 yıl kadar gelmeyeceğim. Size 1 siyah altın bozdurarak bırakıyorum. Geri döndüğümde hiç bir aksilik çıkmamış olsun.

Brian meydandaki yuvarlak çalı gibi gözüken evine girip yavaşça havalandı. Hiç bir element kullanmasına gerek kalmadan yapmıştı bunu. Çalı havada asılı kalırken Brian beyaz odasında 10 ay yani yaklaşık 15 yıl meditasyon yapmıştı. Sadece 1 kere 45.seviye sınırını aşmak için çıkmıştı. Şuan 49.seviye zirvesindeydi ve yaklaşık 200 kere 2.torbasını doldurup doldurup element güçlerini geliştirmişti. Son kez doldurup meditasyondan çıkmış ve köyüne bakmaya gitmişti. Tüm 10 ay boyunca havada asılı duran bir çalıdan müthiş bir görsel şölenle etrafa aydınlık aurası yayılmıştı. Hatta en sonunda köyün sınırları 1.seviye canavarların bölgesine kadar ulaşmıştı. Normalde köy sınırlarıyla orman arasında 40 kilometre alan vardı. Brian meditasyondan çıkınca yanına aniden şehir lordu belirdi. "Bu alanlar senin değil. Ormana kadar büyüdüğün için 1 siyah altın istiyorum. Ardından burayı tekrar eskisi gibi bağımsız bir toprak olarak yönetebilirsin. 3 yıllık sözleşmemiz de yenilenir." Kabul eden Brian sakince 1 siyah altını lorda verdi. Lord tebessüm ettikten sonra aynı şekilde yok olarak gitti.

Brian'ın etrafında tüm köylüler tertemiz auralarıyla duruyor, bir şey söylemesini bekliyorlardı. "3 sene sonra gelirim kendinize iyi bakın. Korkmayın bir tehlike sezdiğim an geleceğim. Görüşmek üzere."

Köydekiler bir karşılık vermeyince Brian hemen krallık ormanlarından 50.seviye bölümüne girdi. 10 dakika bile sürmemişti. Brian gerçekten çok hızlanmıştı. En yakın 50.seviye yaratığa ilüzyon yeteneğiyle müthiş bir şekilde saklanıp yaklaştı. Ardından ensesinde belirip uzun süre hava elementiyle beslediği kılıcını ateş elementiyle parlatıp canavarın ensesine yay halinde gönderdi. Canavar üstün sezgisiyle son saniyede kaçarken bacağını kaybetti. Tek ayağı üzerinde duran canavar Brian'a atıldı. Bu 5 metre boyunda uzun koca cüsseli bir canavardı. Tek ayağı olmasada uçabiliyordu. Hızlıca saldıran canavar Brian'ın son saniyede kaçmalarına yetişemiyor, her saldırısında hasar alıyordu. Brian ise canavardan kaçabilmek için 2.torbasındaki enerjiyi kullanıp duruyordu. Bu gerçekten yorucuydu. Yaratık yeterince delik deşik olunca Brian son darbesini yapmak için tüm enerjisini ve elementlerini kolunda toplayarak kılıcını savurdu.

Kan kaybı yüzünden hareketleri büyük oranda yavaşlayan canavar kendine gelen korkutucu 5 element ve saf güçle dolu kılıç dalgasından kaçamıyordu. Tam ortadan ikiye ayrılan yaratık artık yaşamıyordu. Brian ise enerjisini bu kadar harcadığı için yere düşmüştü. 1 saat sonra kendine gelince teknik kitabı konuşmaya başladı. "Normalde 50.seviyede son kez sendroma yakalanacaktın fakat bu acı o kadar fazladı ki ya aklını kaçırırdın ya da ölürdün. Bu yüzden seni bayıltarak tüm acıyı yok ettim. Sana olan tüm borcum bitti artık görevsiz ödül yok." Acısız sendrom atlatmış olduğunu ve bir daha bu kötü sendromla uğraşmak zorunda kalmayacağını anlayan Brian'ın mutluluktan adeta kanatları çıkmış uçuyordu. Kendine geldiğinde bulutları çoktan aşmış uzaya doğru gidiyordu. Hemen aşağı doğru tüm gücüyle inerek çok şanslı olduğunu söyleyip durdu. Eğer yukarıda ona rastlayan güçlü biri olsaydı Brian'ı sadece düşünerek yok ederdi. Yukarıda uçan insanlar en az 200'lü seviyelerdeydi.

Krallığa uçan çocuk hemen kralın huzuruna kadar gitti. Kapının önünde bekleyenlere girmek istediğini söyledi. İçeriden çıkan nöbetçi Brian'ı içeri aldı. "Ooo Brian sonunda 50.seviye olmuşsun. Gel seni F düzey komutanla tanıştırayım." Brian ve kral komutanların toplandığı koca binaya vardılar. Brian ve F düzey komutan karşı karşıya gelince Brian'ın ağızı kocaman açılmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44556 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr