13.Bölüm

avatar
699 2

Brian - 13.Bölüm


Brian acele ile ormana doğru tüm gücüyle uçtu ve 10.seviye düzeyine girdiği anda önceden kaldığı ve onun meditasyonu sayesinde her yeri çeşit çeşit bitkilerle dolu olan mağaraya girdi. 3 gün boyunca kalkmadığı için tamamen yumuşacık otlarla kaplı olan alanına oturdu ve eline teknik kitabını aldı. İlk sayfasını açtığında baş parmağı için ayrılmış bi alan olduğunu gördü ve oraya parmağını bastırdı.

Tüm aurası bir anda kitaba çekilirken aynı zamanda büyük bir kan kaybına uğradı. Çok büyük bir basınç altında ezilirken ölüme hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Tüm organlarının yavaşça ezilmeye başladığını fakat aydınlık elementiyle hızlıca yenilendiğini görebiliyordu. Tam 2 saat bu şekilde devam ederken vücudunu bir rahatlama sardı. Bunun sebebi yemek bilinci 1 seviye atlamıştı bu yüzden Brian'da 1 seviye atlamıştı.

Bir kaç saniye biraz daha rahat olduktan sonra öncekine oranla 2 kat daha güçlü bir baskıyla karşı karşıya kaldı. Seviye atlaması kitabın saldırısını güçlendirmişti. Aniden mağaradaki bütün Brian sayesinde çıkmış yeşillikler onun vücuduna dolanarak beyaz bir ışık yaymaya başlamışlardı. Brian'ı kurtarmak için ellerinden geleni yapmayı deniyorlardı. Bu sahneyi uzaktan izleyen birisi mükemmel bir heykele bakıyormuş gibi hissederdi. Bu tam 1 hafta sürdü.

Sonunda bitkiler çürüyerek solarken kitap yok olmuştu. "Kuruyan bitkileri iyileştir." Zihninde duyduğu sesin ona ilk görevi olduğunu anlamıştı. Organları bitkiler sayesinde iyi olan Brian biraz soluklandı. Büyük bir ezici kuvvetle 1 hafta boyunca savaşmıştı. Sonunda daha iyi olduğunu hissedince meditasyon durumuna girdi. Kuru bitkileri iyileştireceği için beyaz odaya girmedi. Tüm odağıyla kuru bitkileri kökleri yerde kalacak şekilde kaldırdı ve meditasyon  durumunda kazanması gereken enerjiyi onlara verdi.

Bitkilerin hepsi iyileştiğinde mükemmel bir aura mağaranın etrafında dönmeye başladı. "Bitkiler hakkındaki bilgi düzeyi F- düseyinden F+ düzeyine yükseltildi." Bunu duyan Brian beynine dolan bitkiler hakkındaki  bilgileri hissedince şaşkınlığa uğradı. Sadece eksi artıya dönüştüğünde bile bu kadar büyük düzeyde bilgi elde ediyorsa... "Yeni görev:Bir bitki ile konuşmayı başar."

"Garip..." saçma olduğunu düşünsede saçma diyemezdi. Bu güçlü bir teknik kitabıydı. Bilgi edinmek istiyorsa onun dediklerini harfiyen yapmalıydı. Hazır iyileştirdiği bitkiler önündeyken onlardan biriyle konuşmayı başarmalıydı. Yeni oluşan bir fidanın önündeki güzel çiçeklerden birine odaklanarak iletişime geçmeyi denemeye başladı. Tam 2 hafta hiç hareket etmeden çiçekle ilgilendi. Çiçek Brian'ın aurası ile hızlıca büyümüş mükemmel koku yayan bir güle dönüşmüştü. Arkasındaki fidan biraz daha büyümüş, köklerinden 2 tanesi ile çiçeği kalp şeklinde sarmıştı. Çiçek ona sonunda cevap vermişti.

"Brian... ben senin benimle bu kadar ilgilenmeden rahatsızım. Lütfen bunu kes artık. Diğer tüm bitkilere haksızlık ediyorsun." "Ben onları düşünmeden hareket ettiğim için çok üzgünüm. Beni affedebilirler mi?"

"Affederiz." Hep bir ağızdan çıkan cılız, gür, ince, kalın onlarca ses vardı. Brian'ın tüyleri diken diken olmuştu. "Görev başarıldı. Bitki bilgileri F+ düzeyinden E düzeyine yükseltildi." Brian her ne kadar 50.seviyeye ulaşmak için elindeki zamanın gittikçe azaldığını fark etsede tekniğin içindeki bilince güvenmeyi tercih etti. "10.seviye katmanında bir şifalı bitkiye 5 seviye atlat."

Bu sefer görevin daha kolay olduğunu düşünerek 10.seviyenin canavarların olmadığı biyerine girdi. Hiç zorlanmadan aşırı nadir bir enerji çeken bitkiden buldu. "E" düzey bitki bilgisi şimdiden bu kadar etkili oluyordu. Bitkinin karşısına oturarak meditasyonuna başladı. Odağını ve aurasını ona bağlayarak aydınlık elementini ona aktarmaya başladı. Tam 1 ay hiç gözünü açmadan orada durdu. Ancak 5 seviye atlayan bitki 2 kat büyümüştü. "Yalnızca 1 ayda bu kadar nadir bir bitkiye 5 seviye atlattım!" Diyerek bağırdı.

"Görev başarıldı. E+düzey bitki bilgisi elde edildi. Elindeki enerji çekme bitkisinden bir tane daha üreterek D+ düzeyine çık."

Görevin daha sıcak bir şekilde verildiğini gören Brian buna sevindi. Yakında onunla daha da sıcak bir şekilde sohbet edebilirdi. Bitkiyle bir süre konuştuktan sonra onu ikna ederek toprak elementini kullandı ve mağaraya doğru gitti. Mağaranın tam ortasına geçip bitkiyi oraya ekti. Tüm bitkilerle iletişime geçerek hep beraber meditasyon yapmaya başladılar. Büyük bir hızla enerji önce bitkiye değiyor ardından yanındaki toprağa tohumları çıkartılmaya çalışılıyordu.

2 ay sonunda tohum bitkiden ayrılarak 2.bitki oluşturuldu. Bitki çocuğuyla beraber mükemmel bir aura yaymaya başladı. "D+ seviye bitki bilgisi elde edildi. Artık seviye atlayabilirsin." Brian beynine dolan bilgilerle bayıldı. 1 gün sonra gözlerini açtığında 17.seviye olmuştu. Bir yandan yemek bilinci canavar öldürmüş, diğer yandan tüm bitkiler ona enerji aktarmıştı. Hiç biri çürümeden yalnızca kendilerine gelen enerjiyi Brian'a yöneltmişti.

Brian bitkiler hakkında o kadar şeyi bir anda öğrenmiştiki kendini evrenin en mükemmel doğa bilimcisi olarak hissetmişti. "17.seviye bölgesinden 2 güç bitkisini yalnızca enerji kullanarak birleştir ve tüket." Hızlıca uçarak 17.seviye çizgisine ulaştı. 5 dakikada 2 tane nadir güç bitkisi bulmuştu. Güç bitkileri çok yaygın olduğu için kolay olmuştu. 30 dakika boyunca 2 bitkiyi birleştirmek için uğraştı. Sonunda 5.seviye simya gücü sayesinde bir avuç güç tozu elde etti. Tozu havalandırdı ve tam su ile birleştirecekken "Ödülü 2ye katlamak istiyorsan çok nadir bir güç bitkisi suyu kullan."

Suyu aldığı yere bıraktı ve hızlıca bir çok nadir bitkiyi aramaya başladı.1 saatin sonunda bulmuştu. 1 saat sürmesinin nedeni kimseyle savaşmak istemiyor olmasıydı. Suyu bitkiden çekerken çok nadir güç bitkisinin tüm enerjisi suyu kırmızıya boyamıştı. Elindeki tozlarla birleştirip hepsini su elementi sayesinde havadan ağızına yönlendirerek içti.

"Simya bilgisi E düzeyinden D+ düzeyine çıkarıldı." Beyni büyük bilgileri aniden almaya alıştığı ve güç bitkisinin verdiği etkinin içinde olduğu için hiç etkilenmeden 17.seviyenin sonlarına doğru hızlıca uçmaya başladı. "10 tane 17 seviye zirve canavarı yumruklarınla öldür." "Elementler serbest mi?" "Serbest" hava elementini ayaklarına yönlendirip hızlıca ilerlerken orta düzey 17.seviye canavarlar ona tehdit olmuyordu. Ağaçların arasında uçtuğu için canavarlar hep güçlü ağaçlara tosluyor Brian'ın peşini bırakıyordu. Zirve düzeye vardığında bir kurbağa karşısına çıktı. Elini hızlıca ateş elementiyle doldururken ayaklarını hava elementiyle hızlandırıyordu.

Kurbağa dilini ona attığında hızlıca kurtulan Brian, yumruğunu kafasının üzerinden geçen dilin altına savurdu. 5 metrelik dilin orta kısmında yarısına kadar delik oluşmuştu. Dilini geri çeken hayvan daha da sinirle Brian'ın hemen atlayacağını düşünerek kendine yakın bir yere diliyle saldırdı. Fakat öyle olmadı Brian zıplayarak saldırıdan uzaklaşıp vurduğu yerin üst kısmına yumruk attı ve dil yere düştü. Acı çekmeden ölmesini istediği için bacaklarına biraz hava elementi verip elini delici saldırı yapabileceği bir buz elementi ile kapladı ve kurbağanın kalbine doğru sıçradı.

Kurbağanın arka kısmından çıkmıştı. Brian, 4 kez daha buna benzer sahneler yaşanmış, 18.seviyeye ulaşmıştı. "18.seviye zirvesi 5 canavarı yumrukla öldür." Uçarak 18.seviye katmanına doğru yol aldı. Orta seviye bir kaç canavarla gücünü arttırarak yenilme ihitmalini azalttı ve zirve düzeyde 4 canavarı yumrukla öldürdü. 5.canavar garip bir boğa başlı kaplan vücutlu canavardı. "Bu canavarı sadece yumruklarınla öldürerek ödülünü 5e katla." "Bu kadar abartılı bir çarpan olduğuna göre gerçekten çok güçlü olmalı..." diye içinden geçirdi Brian. Boğa başlı kaplan sıçrayarak Brian'a saldırdı. Henüz havalanmış olan canavarın midesine yumruğunu geçirmeye çalıştı. Bacaklarına enerjisinin %20'sini vermişti. Yumruğuna ise sıçradıktan sonra %5ini vererek buza dönüştürmüştü.

Hızı inanılmazdı. Hava elementini geliştirdikçe hızı büyük ölçüde yükseliyordu. Kaplanla buz yumruğu buluşacağı an kaplanın etrafındaki bir tabaka parçalandı. Elindeki keskin buz tabakasıds aynı şekilde parçalandı. Brian ve hayvan 2 farklı yöne uçtu. İkiside ayağı kalkınca çok solgun gözüküyordu. Brian'ın bileği kırılmıştı kaplanın ise doğuşundan beri onu koruyan kalkanı. Brian'ın bileği hızlıca düzelirken kaplana doğru koşuyordu. Ona zaman tanımak istemiyordu. Bu sefer yerden saldıran hayvan için Brian topraktan halat tarzı bir şekil çıkararak kaplanla çarpışmaya kısa bir süre kaldığında sıçradı ve kaplanın boğa başındaki boynuzları bağlayarak aninden çekti ve boynunu koparttı.

Bileği iyileştiği an 19.seviye ortasına ulaştı. Bedeni yüzüğüne attı ve ödülünü beklemeye başladı. "Yumruk sanatını öğrenerek F- düzeyinden başlıyorsun." "F-den C düzeyine ulaşana kadar sana yardım edecek ve seninle doğal bir sohbet edebileceğiz."

"Sonunda. Şimdi ne yapmalıyım?" "Hemen basit bir arı kovanındaki tüm arıları tek yumrukla öldürmeyi dene." "Bu katta mı?" "Hayır. 19.seviye başlangıç" "bu çok zor." "Korkma her seferinde daha çok güçlenecek yumruğun."

Korkusunu yenerek meditasyon durumuna geçen Brian beyaz odada vücudunu taşla kapatmaya başlamış, tam 2.5 yıl kendi zırhını yapmıştı. Tüm vücudunda açık tek bir yer kalmamıştı, aynı şekilde kılıcı düzeyinde bir zırh oluşturmuştu. Delici veya ezici saldırılara koruma sağlamak için 2 farklı modu vardı. Gerçek dünyada sadece 1 ay geçtiği için rahat rahat saldırabilirdi. "Kovana saldırırken yumruğunda zırh olmayacak." "Peki..." hızlıca 19.seviye başlangıca uçtu ve zaten onlarca kilometre hızlanmışken üzerine birde kovanı görünce bacaklarına hava elementi doldurmuş, enerjisinin %90ını ellerinde toplayarak herhangi bir element kullanmadan 2 eliyle birden kovana yumruk attı. 5 metre boyu olan kovandaki 200e yakın arı ölmüşken kalan 300 civarı arı güç karşısında korkup kaçmıştı. Bütün arı enerjileri yumruk sanatını güçlendirmişti. D- düzeyine atlamıştı, beynine dolan onca yumruk sanatıyla uzun bir süre acı çektikten sonra bayıldı. 1 hafta sonra gözünü açınca etrafa bakışı bile değişmişti. Sanki ağaçların bile zayıf noktasını arıyor gibiydi.

Havalanarak öncekine oranla katlarca temkinli başka bir arı kovanı bularak aşağı doğru inişe geçti. Alçalarak hızına hız katıp yumruklarına enerjisinin tamamını verdi ve zirve seviyedeki kovanlardan 10 metre olanına ardaşık çift yumruk saldırısı yaptı. Tam 10 yumruğu saliseler içinde atarak tüm arıların ölmesini sağladı ve orada bayılarak enerji biriktirmeye başladı. Hala 19.seviye ortasındaydı. Ama C+ düzey yumruk sanatı bilgisi olmuştu. Ayılması 1 hafta sürdü ve bu 1 haftada beyaz odada 19.seviye zirveye ulaştı. Kalkıp biraz daha dinendikten sonra 8.aya varmadan 20.seviyeye yeni geçiyor olması onu sevindirmişti. 20.seviye katmanına girmeden önce 4 ayda kazanabileceği kadar bilgi kazanmalıydı. Teknik kitabı sakince ona "Beyaz odana gir. 4 ay orada kalacaksın." Dedi.

Brian zor bir şey istenmediği için hemen beyaz odasına girip talimatları bekledi. "Toprak elementini kullanarak yuvarlak bir alan yap. Ardından orayı su ve aydınlık elementiyle besleyerek aurandan küçük bir parça ver ve kendi aura bitkini oluştur. Mükemmel düzeyde bir bitki olacağıni düşünüyorum." Brian beklemeden toprak elementi ile 20 santimetre yarı çapı olan yuvarlak bir alan oluşturdu. İçine su ve aurasını yoğun miktarda vererek toprağı besledi. Ardından beyaz dünyada bir kaç yıl geçirdi. Sonunda beyaz bir bitki filizlendiğinde "D+ düzeyinde bitki bilgisi B düzeyine getirildi. Bitki yetiştiriciliği F- düzeyden C düzeyine getirildi." Mutlulukla beynine dolan bilgileri karşılayan Brian bu sefer bayılmadı. Bu bir kaç yıl boyunca meditasyonda kazandığı tüm enerjiyi bedenini geliştirmekte kullandı. Henüz bedenindeki bu enerji bir elemente dönüşerek bedenle birleşmemiş olsada basit bir kıvılcımla değişebilirdi. Brian bu enerjiyi bitkiyle oluşturacağı güçlü iksirle birleştirecekti.

"Bitkiden ilaç oluştur ve vücudundaki enerjiyi besle." Görevi seven Brian hemen şehre uçtu. Öldürdüğü onca arı cesedini satacaktı. Tam 750 arının 300ü 18 450si 19.seviyeydi. Arılar enerjileri alınmış olduğu için basit cesetler olsalarda bazı büyücüler tekniklerle arıları askerleri yapabilirdi. Bu yüzden güçlü arı bedenlerine ihtiyaçları vardı. Şehre ilk girdiği yere gidip nöbetçilerden geçerek ilk girdiği dükkana gitti. Kısaca selamlaşıp elindeki tüm arı cesetlerini masadaki yüzüğe aktardı. 24 açık kırmızı altın ve 700 altın ediyor. Yuvarlayarak 25 açık kırmızı altın verebilirim. Buyrun." İçinden "12 kırmızı altını 25e yükseltmek mükemmel bir hismiş."diye geçirdi Brian. "Her zaman bekleriz. Sizin gelişiminiz bizim gelişimimiz."

Oradan gördüğü simya mağazasına doğru ilerleyen Brian yolda bu kişilerin bir şekilde kâr sağladığını ve kendini kesinlikle kandırmadıklarından emin olup olmadığını düşünüyordu. Arı bedenlerinin fiyatlarını bildiği için şüphelenmesede aklına onların nasıl geliştiği takılmıştı. Simya mağazasına vardığında "25 açık kırmızı altınlık simya seti istiyorum." Dedi. "Fiyatı duyan mağaza sahipleri bir süre duraksadıktan sonra en alt kata doğru gittiler Brian'a garip bir yüzüğü nazikçe verip paralarını aldılar. Hiç bir şey söylemedende nazikçe oradan ayrıldılar. Hiç biri başına bir şey gelsin istemiyordu. Brian eline aldığı yüzükle oradan ayrılıp ormana girdi. Çiçeği işlemeye başlayabilirdi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44560 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr